Fatih Oflaz'ın kızından olay sözler!
Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu, köşesinde öz kızına cinsel istismarda bulunan Fatih Oflaz ile yine öz kızına cehennemi yaşatan Amerikalı cani baba Josef Fritzl'i karşılaştırdı. Karasu yazısında Oflaz'ın 8 yıl istismar ettiği kızının annesiyle ilgili sözlerine dikkat çekti.
Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu'nun yazısı şöyle;
"Böyle yüksek profilli bir iş adamı nasıl olur da bu kadar karanlık
ve ahlâksız bir suça bulaşabilir, sinsice 7 yıl boyunca…" Öz kızına
cinsel istismardan 18 yıl 9 ay hapis cezası alan medya patronu
Fatih Oflaz'ın kafalarda bıraktığı soru bu.
Davada tanık psikiyatrın teşhisi ‘pedofili'. Bu tehlikeli
yaratıkların, pedofillerin ortak karakter ve davranış özelliklerini
fişleyen Amerikan Adalet Bakanlığı'nın çizdiği profile birebir
oturuyor Oflaz. Ve o profil diyor ki; istismara uğrayan çocukların
yüzde 97'si için en tehlikeli yer kendi EVİDİR…
Zülfikar Ali Aydın'ın gazetelere manşet veren o dramatik haberinde
en göze batan unsurlardan biri, baba müsveddesi Fatih Oflaz'ın
milyonlarca dolarlık tematik TV kanallarına hükmeden bir iş figürü
olmasıydı.
Zalim, sefih ve karanlık dünyasını kimsenin tahmin edemeyeceği bir
figür.
(Müebbet çeken Fritzl ve bodrumda kızını kapattığı suç
mahalli...)
Hani bir Josef Fritzl değildi. Sanırım akıllardan silinmemiştir o
Avusturyalı dehşetengiz, canavar baba. Öz kızı Elisabeth'i
evlerinin altındaki, penceresiz kör "paralel evrende" kıstırıp 24
yıl boyunca istismar cehenneminde yaşatan; 7 çocuk doğurmasına
neden olan o baba, korkunç eylemine kızı henüz 11 yaşındayken
başlamıştı.
Avusturya'nın gördüğü en ağır kriminal vakanın faili olan Fritzl,
Amstetten kentinde yaşayan, kimsenin tanımadığı sıradan bir
elektrik teknisyeniydi.
Öz evlatlarına zulmeden fakat farklı dünyaların, farklı kültür ve
sosyal çevrelerin insanı olan iki suçlu... Acaba öyle mi?
OFLAZ VE FRITZL BENZERLİĞİ
Cinsel istismar faillerini profilleyen Amerikan Adalet
Bakanlığı'nın "Pedofillerin ortak karakter ve davranış özellikleri"
dosyasına bakarsanız, Oflaz ile Fritzl pekala ortak bir profilde
buluşuyor.
Köşe başında bekleyip çocukları şekerle kandırmaya çalışan, yaşlı
ve pejmürde kılıklı bir kurgu karakter yok o profillemede.
PEDOFİLLERİN ORTAK YANLARI
* Pedofiller çoğunlukla yetiştin erkek. Genellikle evli.
Uğraştıkları iş ve meslek bakımından skala oldukça geniş. Vasıfsız
işçiden, üst düzey şirket yöneticilerine, yargı ve emniyetten
sağlık sektörüne ve hatta Katolik Kilisesi'nde olduğu gibi dini
kurumlara kadar uzanabiliyor bu skala.
17 şirketi ve 200 çalışanıyla milyonlarca dolarlık serveti olan
Fatih Oflaz ile elektrikçi Fritzl işte bu geniş skala içinde
buluşuyor.
* Pedofiller genellikle zeki insanlardır. Kişisel bir problemleri
olduğunu, işledikleri suçun ne kadar vahim olduğunu bilirler.
Toplumun asla hoşgörü göstermeyeceğini, yaptıkları ortaya çıkarsa
hayatlarının cehenneme döneceğini de bilirler. Bu nedenle de uzun
yıllar boyunca ustalıkla gizlemeyi becerirler eylemlerini.
O meşum süreç Fritzl vakasında tam 24 yıl sürdü; çevreye kızının
bir tarikata kaçtığını söyleyip bodrumda zindan hayatı yaşattığı
için o kadar uzun devam ettirebilmişti.
Oflaz vakası ise 7 yıl boyunca azap yaşayan kızın isyanıyla ortaya
döküp dava konusu oluyor.
SAYGIN BİREYLER
* Pedofiller genelde şiddete başvurmazlar. Çoğunlukla üyesi
oldukları toplumda saygın bireyler olarak görülürler. Yasalarla
başlarının derde girdiği pek görülmemiştir. En azılı olanları bile
o saygın kisve altında normal bir hayat sürerler.
Fatih Oflaz sabıkasız olduğu için cezası 22 yıl 6 aydan, 18 yıl 9
aya indirildi. İspanya'ya kaçtığı ileri sürülüyor. Josef Fritzl'ın
da sabıka kaydı temizdi; müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
EVDEKİ DÜŞMAN
* Genel kanaat, istismar kurbanı olan çocukların sokak ortasında
kaçırıldığı şeklindedir. Bu tür olaylar da yaşanmakla birlikte,
istismar faillerinin çoğu, çocukların yakından tanıdığı, onlara
kolay erişim imkanı olan kişilerdir. Hayatlarının bir döneminde
istismara uğramış olan çocukların yüzde 97'si için en tehlikeli yer
kendi EVLERİDİR.
Yani amcadan büyükbabaya, üvey babadan anne/abla/teyzenin sevgilisi
olan erkeklere kadar, eve giriş çıkışı olan herkes olabilir. Ve
tabii babalar. Sonuç mu? Ruhu ve bedeni örselenen kurbanların
herkese ve en önemlisi kendisine karşı duyduğu nefret. Oflaz
vakasındaki mağdur genç kızda olduğu gibi.
Pedofillerin çocukların bulunduğu ortamları seçtiği, çocukları konu
alan projelerde gönüllü çalıştığı, çocuk pornosu topladığı, hatta
pedofiller arası iletişim ağlarının kurulduğu, bunların
kurbanlarına ilaç verdikleri şeklinde ailevi ortama ait olmayan
veriler de var profillemede, onlara girmiyorum.
KENDİSİ DE İSTİSMARA UĞRAMIŞ
Yine Amerikan kaynaklı bir bilimsel araştırmaya göre yetişkin
çağında çocuk istismarında bulunan bireylerin bir kısmı, kendisi de
çocukken istismara uğramış.
Nitekim Fatih Oflaz davasında ortaya konulan iddia, failin de
zamanında istismar kurbanı olduğu şeklinde.
Aklıma hemen aktör Roger Moore geliyor. Çok cesur bir hareketle
ortaya çıkıp, çocukken istismara uğradığını açıklamış ve UNICEF'in
iyi niyet elçisi olarak kendini çocuk haklarını korumaya
adamıştı.
(Roger Moore)
PEKİ YA ANNELER?
Baba, kendi evladına karşı en ahlâksız suçu işlerken anne ne
yapıyor?
Fatih Oflaz davasında anne Aslı Kocaoğlu. Milyon dolarlık boşanma
ve tazminat davasıyla bitti evlilikleri. Ama istismar davasında
Oflaz'ın ortaya iddiaya göre anne, kızının cinsel istismara
uğradığını öğrendikten sonra hukuki yollara başvuracağına, şantaj
yolunu tercih ediyor; "10 milyon dolar ödeyeceksin, yoksa seni
rezil ederiz" diyor.
'BU ATILACAK BİR İFTİRA DEĞİL'
Gerçi Oflaz bunu kendisine iftira atıldığını söyleyerek ifşa
ediyor. Mağdur genç kız şu sözlerle noktayı koyuyor: "10 milyon
dolar verip yurt dışına gitmesini, çocuklarını bir daha görmemesini
söyledim. Bana o güne kadar 120 bin dolar vermişti. Verdiği paraya
hiç dokunmadım. Kan parası istiyormuş gibi kendim rahatsız oldum,
sonra da babamdan şikayetçi oldum. Bu öylesine atılacak bir iftira
değildir."
(24 yıl cehennemi yaşayan Elisabeth Fritzl'ın son çocukluk
fotoğrafı)
Fritzl vakasındaki anne mi? Rosemarie Fritzl evinin altındaki
paralel cehennemden ne kadar haberdardı, meçhul.
Sözde tarikata kaçan kızı Elisabeth'i hiç mi merak etmemişti? Sözde
kızının bakamayıp yolladığı, aniden ortaya çıkan 3 torunu
kabullenip devletten para yardımı almış ama "kızımı bulun" diye
polise başvurmamıştı.
Esrar perdesi davada hiç aralanmadı. Çünkü kadın yargıç, işlenen
korkunç suçun tek bir faili olduğuna karar vermişti.
'ANNEM BENİ ZORLA BABAMIN EVİNE GÖNDERİYORDU'
Fatih Oflaz'ın kızı Ş.O. mahkemede yaşadıklarını şöyle
anlatmıştı:
"Babam her zaman despot bir insan oldu. 7.5 yaşımdan 15 yaşıma
kadar sürekli istismara uğradım. Yıllarca buna sesimi çıkarmadım.
Çoğunlukla sanki bir şey olmamış gibi yaşamayı tercih ediyordum. O
dönemden itibaren gece uykularım hiç rahat olmadı. Hep kâbusla
uyandım. Babamdan, beni babamın evine gönderen annemden, buna engel
olmadığı için abimden ve karşı koymadığım için kendimden nefret
ettim. Benim hayatımı aslında ailem çaldı. Bu hastalığa beni ömür
boyu mahkum ettiler. Bunun en büyük sorumlusu da babamdır."
Anne Aslı Kocaoğlu