Evi terk eden eşine molotofa 2,5 yıl hapis
Bursa'da 9 aylık eşi evi terk edince kayınvalidesinin evine molotof kokteyli attığı iddia edilen tutuklu sanık, 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bursa'da 9 aylık eşi evi terk edince kayınvalidesinin evine
molotof kokteyli attığı iddia edilen tutuklu sanık, 2.5 yıl hapis
cezasına çarptırıldı.
Hiçbir can güvenliğinin olmadığını söyleyen genç kadına destek için
duruşmaya gelen Kent Konseyi Kadın Kolları üyeleri, bayan hakime,
"Siz bu sanığı tahliye ediyorsunuz, o gidip bu kızı
öldürürse ne olacak?" diye sorunca bayan hakim,
"Yasalara göre hüküm verdik. Kadının korunması bizim değil
kolluğun görevi" cevabını verdi.
Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, "mala zarar vermek,
korku ve panik yapacak şekilde patlayıcı madde kullanmak ve silahla
tehdit" suçlarından hakkında dava açılan tutuklu sanık
R.K. (25) ilk kez hakim karşısına çıktı. Kaçarak Ankara'da
evlendikleri eşinin evi terk etmesi üzerine Bursa'daki
kayınvalidesinin evini kundaklamaya kalkıştığı iddia edilen R.K.
suçunu itiraf etti. Bir yıllık evli olduğu karısının kendisini terk
edip Bursa'daki kayınvalidesinin evine geldiğini anlatan R.K.,
"Onun beni aldattığını, başka bir erkekle telefon konuşması
yaptığını öğrendim. Bu konuda konuşmak için peşinden Bursa'ya
geldim. Telefonla aradım, ama cevap vermiyor. Annesi ve kız
kardeşleriyle daha fazla telefonda görüşüyorduk. Bu duruma çok
öfkelendim, moralim bozuldu. Daha önce hiçbir tecrübem olmadığı
halde televizyondan gördüğüm kadarıyla içtiğim bira şişelerinin
içine biraz benzin koyarak kendimce bir patlayıcı hazırladım.
Bunları o gece oturduğu annesinin evine götürdüm. İkisini kapıya
doğru birini pencereye attım. İki tanesini de atmaktan vazgeçip
bıraktım. Bu olaydan 1 gece önce konuşmak için gittiğim karımın
ikiz kardeşi ile yolda karşılaşmıştık. ‘Erkeksen gel' gibi sözlerle
beni tahrik etmişti. Annesi de arabamın üzerine saksı atmıştı. Bu
hareketleri beni sinirlendirdi. Yaptıklarımdan dolayı pişmanım.
Silahım yoktu. Silahla tehdit suçunu kabul etmiyorum. Daha önce
uyuşturucu madde kullanımından dolayı tedavi görmüş, evlenince
uyuşturucu kullanmayı bırakmıştım. Eşim beni terk ettikten sonra
yine alkol ve uyuşturucu kullanmaya başlamıştım. Ama 50 gündür
cezaevinde olduğum için alkol kullanmıyorum" dedi.
"HİÇ BİR CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK" DEDİ
Duruşmaya annesi S.Ş. ile birlikte katılan müşteki S.K. ise (20)
sanık olan eşi ile ailesinin rızası olmadan kaçarak evlendiğini
anlatarak, "Sanıktan şikayetçiyim. Onun attığı
patlayıcılardan ben ve ailemden hiç kimse yaralanmadı. Fakat balkon
kapısı yandı. Bizi komşularımız uyandırdı. Şimdi de sanığın
ağabeyi, ‘kardeşim yoksa ben yaparım' diye bizi tehdit etmeye
başladı. Benim ve ailemin hiçbir can güvenliği yok. Aramızdaki
geçimsizliğin sebebi içki ve ağabeyinden kaynaklanıyordu. Üstelik
sanığın, evden uzaklaştırma cezası bulunuyor. Tehditlerden dolayı
da bir başka mahkemede açılmış bir dava bulunuyor" diye
konuştu.
"KIZIM KAÇARAK EVLENDİ"
Davaya katılma talebinde bulunan S.K.'nın annesi S.Ş. ise damadının
kötü davranması üzerine kızının kendisine telefon açtığını
anlatarak, "Kızım, eşinin kendisine sürekli kötü
davrandığını, alkol içirdiğini söylüyordu. Ben de durumu polise
bildirdim. Kızımı Ankara'daki karakoldan alıp Bursa'ya getirdim. Bu
sırada sanık, kızımı ve bizi hem telefon hem de sosyal paylaşım
sitesi üzerinden sürekli tehdit ediyordu. Bu tehditlerle ilgili
yasal müracaatımızı yaptık. Olaydan bir gün önce onu bizim evin
yanında bir arabanın içinde gördüm. Yanındaki iki kişide silah
vardı. Olay gecesi kızımı işyerine gitmek için otobüs durağına
bırakıp eve döndük. Gece yarısı eve gelip yattık. Daha uyumamıştık
ki komşularımızın sesine uyandık. Sanık evimize molotof atmış. Kapı
tamamen yandı. Sanıktan şikayetçiyim" dedi.
Duruşmada şahit olarak dinlenen müştekinin komşuları ise olay
gecesi atılan molotoflar sonucu çıkan yangını gördüklerini hemen
durumu polise bildirdiklerini anlattı.
Mahkeme, sanık R.K.'yı "Silahlı tehdit" suçundan
önce 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından sanığın cezası
duruşmadaki iyi hali sebebiyle 2 yıl 6 aya indirildi. Ayrıca ‘mala
zarar verme' suçunun eşe karşı değil de kayınvalidesinin evine
yapılmış olmasını göz önünde bulundurarak, sanığa ceza verilmesine
yer olmadığına karar veren hakim, silahlı tehdit suçunun cezasının
ağır olması sebebiyle ayrıca "genel güvenliği kasten
tehlikeye sokmak" suçundan da hüküm kurulmasına yer
olmadığına karar verdi.
"ÖLÜM TEHDİTLERİ VAR, BU KADIN ÖLDÜRÜLSE SORUMLUSU
KİM?"
Adliye çıkışında karar karşısında şoke olduklarını söyleyen S.K.,
kararı temyiz edeceklerini ifade ederek, "Ben ölüm
tehditleri alıyorum. Bana bunu yapan kişi ilk celsede özgürlüğüne
kavuşuyor. Adalet bunun neresinde?" diye konuştu.
Kent Konseyi Kadın Meclisi adına konuşan Elif Yuvayapan Soner ise,
kararı veren hakimin bir kadın olmasının ve böyle bir karar
vermesinin çok şaşırtıcı ve üzücü olduğunu ifade ederek,
"Bu kararları verirken hiç mi düşünmüyorlar? Nasıl bir
sorumluluk alıyorlar? Bilemiyoruz. Her gün kadınlar eşleri
tarafından öldürülüyor. Buna dair de mahkemeler hiçbir şey
yapmıyor. Biz bunların arkasından olacağız kadınların destekçisi
olacağız cezaların artırılması gerekir. Bu davada sanığa resmen
ceza verilmedi ödül gibi. Biz orada sanığa bir şey yapsak yıllarca
ceza alırdık. Karar sonunda hüküm veren bayan hakime soru sorduk.
‘Nasıl böyle karar veriyorsunuz? Çünkü yarın kadın öldürülürse
bunun kim olacak' diye sorduk. Hakim sadece karar verdiklerini bu
işle kolluk kuvvetlerinin ilgilendiğini söyledi. Zaten kadınlarımız
çantalarındaki koruma kararlarıyla öldürülüyor" dedi.
(İHA)