Eski kedicikten canlı yayında flaş açıklamalar!
Adnan Oktar ve örgütüne yönelik operasyon haberlerinin ardından, bu örgütten 2017 yılında kaçan Ceylan Özgül ve Fırat Develioğlu, katıldıkları canlı yayında soruları yanıtladı. Develioğlu, "Adnan Hoca'nın mehdi olduğuna inanıyorduk. Cihat ve zekat yöntemiyle gençler kandırılıyordu. Her şey dini bir mantığa oturtuluyordu." dedi. Özgül ise, "Son zamanlardaki videolarında da göründüğü gibi ciddi bir sağlık sorunu var. Cinsel hayatına şahit olmadım." dedi.
Adnan Oktar ve örgütüne yönelik operasyon haberlerinin ardından,
bu örgütten 2017 yılında kaçan Ceylan Özgül ve Fırat Develioğlu,
Fatih Altaylı'nın sunduğu Habertürk TV'de yayınlanan Teke Tek
programında, soruları yanıtladı.
Fırat Develioğlu, "1986'da sıradan bir ailenin çocuğu olarak dini
öğrenmek için bu gruba katıldım. Sonra 90'lı yıllara kadar böyle
sürdü. Kızların elini bile sıkmıyorduk. 90'lardan sonra olaylar
değişmeye başladı. İlk başta dinden başka bir şey yoktu kafamızda.
90'lı yıllardan sonra yapı değişti. Olayın suç örgütü yapısına
doğru gittiğini gördükten sonra 1999'da bu yapıdan ayrıldım." diye
konuştu.
Fırat Develioğlu, "Bu iftiraların aynı mağduru benim. Benim için de
iftiralar atılıyor. Bana karşı yapılan da cihat. Ben kafirim
onların gözünde." dedi.
"ADNAN OKTAR'IN MEHDİ OLDUĞUNA İNANIYORDUK"
Develioğlu, "Adnan Hoca'nın mehdi olduğuna inanıyorduk. Cihat ve
zekat yöntemiyle gençler kandırılıyordu. Her şey dini bir mantığa
oturtuluyordu." diye konuştu.
"GENÇLİK HATASI, GİRDİK ZAMANINDA"
Develioğlu, "Benim örgütün içerisinde bulunduğum zamanlarda bu
sivil toplum örgütü şeklindeydi. O mahkemede ilk beraat çıktı sonra
mahkeme bozdu. Örgüt o aşamaya gidiyordu, bu hissediliyordu. Tamam
hissediliyor, düzgün bir yapı değil. İyi işleyen bir şey değil, bir
iyilik çıkmaz. Gençlik hatası. Girdik zamanında." diye konuştu.
"BEN KURBAN TARAFTA BULUNDUM"
Oktar grubu hakkında bilgi veren Develioğlu, "Projeli cemaatler
belli ikna metotları oluyor. Bunlar pek bildiğimiz konular değil.
Ben orada kurban tarafta bulunduğum için... Kuran'a davet
argumanlar kullanılınca Türk insanının boynu kıldan ince. Mimaer
Sinan Üniversitesi'nden ağırlıklı insanlar vardı. Kuurlduğunda.
Görüş ayrılığına düştüler, ayrıldılar. Kuran'ı yorumlamada onlar
ehli sünnet kaynaklar ile yorumlamayı savundu, Adnan Hoca'nın bu
işine gelmedi. Önünü kesiyordu gibi görüyorum" diye konuştu.
"AKLINIZI LİDERE TESLİM EDİYORSUNUZ"
Develioğlu, "Sık dokulu örtgütlerden 'ben ceketimi alıp çıkıyorum'
diyemiyorsunuz. Bu FETÖ'de de böyle Aklınızı lidere teslim
ediyorsunuz, siz siz değilsiniz. Kendinizi koruyarak çıkıyorsunuz.
Buna rağmen hedef oldum. Yapacak bri şey yoktu, örgüt suça
gidiyordu.Tamamı bu konu ile hasır neşir olmuştur. Bunlar
duyulmuştur. Onlar o nesil ile de kesilmiş şeyler. 100 bin kişi
olmuş olması gerekir dedim. Yanımızda çok kişi olsun, güç odağı
olalım. Bizim beklediğimzi refleks hareketi büyütmek. Bugün 230
kişi, 220 kişi var. Ben burada büyüteyim değil ben yaşayayım
görüyorum" dedi.
ÜNLÜLER
Develioğlu, "İlk şeylerinde orası kapalı bir örgüt haline
dönüşmemişken; 99'a kadar bazı ünlüler geldiler, gittiler. Meraktan
100 bin 200 bin kişi gelmiş gitmiştir." dedi.
ADNAN OKTAR'I KİMLER DESTEKLEDİ?
Develioğlu, "Kuruluş aşamasında yokum, kuruflmuş haline geliyorum.
Geriye dönüp baktığımda ve karşımızda FETÖ olunca ve aynı zamanda
kurulmuş olması mehdi ile taraflarını ateşlemiş olması, kaynaka
tarafı aynı hadislere, hadis olmayan hadis dedikleri kaynaklara
dayandırıyorlar ikisi de, ikisi de biri bir doz aşağı, biri bir doz
yukarı. Bunlar mutlaka çıkacaktır zaten. O görüntüyü veriyor, o
havayı alıyorum. Bunlar var ise devlet çıkartacaktır." dedi.
Develioğlu, "Kendi normal hayatıma işime bakıyorum. Bu da kolay
olmadı. Bunların ne şekilde sonuçlanacağını davanın ben bileme.
Benim namusumla ilgili itfakta bulunulunca bunlara karşılık verrmem
gerek. Bunalrdan şikayetçi oldum. Devlet ciddi vaziyette buna
hazırlanmış olduğunu hissettim gördüm ben. Benim anladığım
kadfaroyle çok fazla kardeşlerim bu dvadan yargılanıyor. Belli
deliller toplanmış. Ben ayrıldıktamn sonra eşim orada kaldı. 1991
yılında boşanmıştık. Bne ayrıldıktan sonra o orada kalmak istedi."
diye konuştu.
CEYLAN ÖZGÜL: DİN KULLANLARAK VE HİLE İLE ORAYA
ÇEKİLİYORLAR
Ceylan Özgül, "Ben 2006-2007'de girdim. Okullarda insanların toplu
halde davet edildiği yapı benim zamanımda yoktu. 99 operasonundan
sonra kendisi tamamen yer altına girmişti, kendisi ile ilgili
hiçbir şey yoktu. Onunla ilgili internete yazdığımda bazı şeyler
görüyordum. İftira deniyordu ben de ne yazık ki inanıyordum.
Buradaki herkes teker teker dini kullanarak ve hile ile oraya
çekilir. Bir kişi hedef oluyor. Bir kızı hedef aldığını
görüyorsunuz. " dedi.
Ceylan Özgül, "Çok fazla strateji var. İnsanları kazandırılma
yöntemleri o hile çok büyük." diye konuştu.
AİLEM BENİ KURTARMAK İÇİN ÇOK FAZLA FAALİYET
GÖSTERDİ
Her şeyinizi kontrol ediyorlar. Telefonunuzda, bilgisayarınızda
takip programları var. Dışarı tek başınıza çıkmıyorsunuz zaten.
Örgüt ne derse onu yapmak zorundasınız. Benim ailem ile bağlantım
yoktu. (Ailen kurtarmak için bir şey yapmadı mı?) Çok yaptı.
Özellikle ilk yıllarda babam, ailem çok fazla faaliyet
gösterdi.
Ailemin bana ulaşacakları bir imkanı yoktu. Ben örgütteyken annem
vefat etti, haber göndermişler 'Ceylan gelmek istemiyor' demiş
örgüt. Halbuki benim haberim bile yoktu.
KEDİCİKLER NEDEN BİRBİRİNE BENZİYOR?
Aslında prototip diye bir şey yok. 110-150'ye kadar kadın
sayabilirsek ekran önüne çıkartılanları çok az sayıda. Ekrana önüne
çıkartılanların aslında siz bugün internetten görmediğiniz, gözaltı
fotoğraflarına baktığınızda öyle olmadığını görüyorsunuz. Çeşitli
'photoshop' ve programlar ile kendilerini daha değişik
gösteriyorlar. Yayınlarda da çok değişik bir makyaj uygulanıyor.
Zaten ilk bakışta birbirlerine benzer olarak görünüyor. Fakat bu
benziyor gibi görünenler de bir elin parmaklarını geçmez. Örgütte
yaşı ileri olan da çok fazla insan var. Onların da aralarında bu
'kedicik' kadar masum bir dünya yok yani. Orada da iki silahla
gezen çok fazla kişi var. Kedicik değil hepsi.
Çok fazla örgüt evi var. Sayısını bilmiyorum. Ama bunlar grup
evleri. Ben 10 yıl aynı evde kaldım. Kaçmadan önce birkaç aybir ev
değiştirdim. Ben Adnan Oktar'ın kaldığı merkez evde kalıyordum.
(Kimin nerede kalacağı neye göre belirleniyordu?) Adnan Oktar'ın
hangi işine yarayacağına göre belirleniyordu. Adnan Oktar'ın
birinci derecede işine yarayacak, örgütün bu ideolojik
faaliyetlerinde görev yapabilecek insanları daha çok yakında
tutuyor. Herkese hücre hücre bir görev veriyor. Herkes farklı bir
hücrede, evde kalıyor. Ev değiştirme de insanları oyalama
taktiği.
CİNSEL İSTİSMAR İDDİALARI
Örgütte farklı farklı gruplar var. Bu gruplardan ikisi örgüte bu
şekilde kazandırılmış genç kızlarımızdan oluşuyor. Bu cinsel
istismar, bu köleleştirme yöntemi örgütün kullandığı. Şantaj,
tehdit, onların videolarının kasetlere çekilmesi. Biz de
örgütteyken duyuyorduk. Size her türlü bilgi açıklanmıyor. Sizin
bilmemeniz gereken, bilseniz sizi etkileyecek bilgiler
açıklanmıyor. Duysanız bile ' yok canım bunlar iftira' deniyor. Bu
adam da kendini mehdi ilan ediyor. Dışarıdan birisi onu mehdi kabul
etmediğinde mehdiliğe savaş açmış oluyor, kafir oluyor. Siz bunu
çok fazla sorgulayamıyorsunuz. Çok da gizli kalmıyor aslında. Zaman
içerisinde anlıyorsunuz zaten.
Adnan Oktar'ın geçmişi neydir, hangi aileden çıkmıştır,
nereden gelmiştir?
Develioğlu, "Talebeleri vardır. Bazılarıyla 1 saat, 2 saat bazı
talebeleriyle 14- 15 saat otururdu. Kurtuluş Lisesi'ni bitirdi.
Güzel sanatlara girdi orada da okumadı. Askerlikten kurtulmak için.
Bir tahsili yok. üniversiteyi askere gitmemeek için araç olarak
kullanmış. Ressam diyorlar. Mimar Sinan'a kayıt yaptırmış ona a
gitmemiş. " diye konuştu.
ADNAN OKTAR'IN CİNSEL HAYATI
Adnan Oktar'ın cinsel hayatıyla ilgili bir çok sey geldi.
Nedir bu?
Özgül, "Son zamanlardaki videolarında da göründüğü gibi ciddi bir
sağlık sorunu var. Cinsel hayatına şahit olmadım. Adnan Oktar
cinsellikle ilgili işlerin içinde çok fazla olmak istiyor ama
olamıyor. Bu nedenle de farklı yöntemler kullanıyor diye anlıyorum.
Müridleri ile. Çok ilgileniyor, olmayı çok istiyor ama olamıyor da.
Benim sömürülmem cinsel değil beyin yoluyla oldu. " dedi.