Ermenek maden faciasında usta başı: Müfettişler gelmeden tehlikeli yerleri kapatıyorduk
KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde geçen 28 Ekim'de 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanıklı davanın dün başlayan üçüncü duruşmasına bugünde devam edildi. Duruşmada tanık olarak ifade veren ustabaşı Mehmet Öndür, müfettişler denetim yapmadan önce tehlikeli ve üretim haritası dışında açılan galerilerinn kapatıldığını ileri sürerek, "Müfettişler gelmeden önce...
KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'nde geçen 28 Ekim'de 18 işçinin
yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanıklı
davanın dün başlayan üçüncü duruşmasına bugünde devam edildi.
Duruşmada tanık olarak ifade veren ustabaşı Mehmet Öndür,
müfettişler denetim yapmadan önce tehlikeli ve üretim haritası
dışında açılan galerilerinn kapatıldığını ileri sürerek,
"Müfettişler gelmeden önce tehlikeli yerleri kapatıyorduk. Gidince
geri açıyorduk. Müfettişlere, maden sahasını küçük göstermek için
barajla bir bölümünü kapatıyorlardı. İşçileri de müfettişlere
göstermiyorlardı" dedi.
Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dün başlayan üçüncü
duruşmasının ikinci celsesine bugün devam edildi. Dün aralarında
kurtarılan işçilerin de bulunduğu 20 tanık dinlendi. Bugün de 20
tanığın dinlenmesi planlanıyor. Duruşmaya tutuklu sanıklar Has
Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne
Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey ve aynı
şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt, tutuksuz sanıklardan maden
mühendisleri Cemile Karaca ve Nuray Yetiş, taraf avukatlar ile ölen
madencilerin aileleri katıldı.
"200 METRELİK ALAN KAPATILIYORDU"
Faciadan bir önceki vardiyada çalışan İbrahim Öner, MİGEM
tarafından yapılacak denetimler önce kaçak galerilerin
kapatıldığını ve müfettişlere gösterilmediğini öne sürdü. Öner
"Müfettişler gelmeden önce gösterilmeyecek bacaları (galeriler)
kapatıyorlardı. O bacaların önlerini barajlıyorlardı. Neredeyse 200
metrelik bir alanın önüne baraj yapılıyordu. 200 metreyi
müfettişler görmüyordu" dedi.
Bu sırada söz alan tutuksuz yargılanan maden mühendisi Cemile
Karaca, müfettişlerden kaçırmak için hiç bir zaman galerin
barajlama yapılarak kapatılmadığını ve hepsinin teknik bir nedeni
olduğunu ileri sürdü.
"KAÇIŞ BACALARI YOKTU"
Tutuklu Saffet Uyar'ın avukatı Şeref Han'ın, "Müfettişler
geldiğinde görmemesi gereken şey nedir?" sorusu üzerine Öner, "Onu
mühendis hanımlara sormak lazım. Ne saklanıyordu onların söylemesi
gerekir.Ama kaçış bacaları yoktu" dedi.
FACİA GELİYORUM DEMİŞ
İbrahim Öner'in ardından yine aynı vardiyada çalışan ustabaşı
Mehmet Öndür de, faciada yaşamını yitiren şef Recep Çiloğlu'nu
kömürü çıkarttıkları yerde gevşeme olduğu konusunda uyardığını
ancak onun "Ohh ohh bol bol kömür geliyor, çalışın çalışın" diye
talimat verdiğini belirtti. 4'üncü başyukarı adı verilen bölümde
çalıştığını ve aşırı derecede gevşeme olduğunu belirten Öndür,
şunları söyledi:
"Ben 4'üncü başyukarıda çalışıyordum. Aşırı derecede gevşeme vardı.
Olaydan bir gün önce de Recep şefe 'kömür kendisi geliyor' diye
uyardım. Şef de, "Oğlum taşa yakın olduğumuzdan gevşeme olur" dedi.
Eski ocağa daha 80 metre var diye bize sürekli çalışmamızı
söylerdi. Hatta Recep şef, "Ohh ohh bol bol kömür geliyor, çalışın
çalışın" diye talimat veriyordu."
"ÜSTÜME DAĞ GELECEKMİŞ GİBİ HİSSETTİM"
Öndür, faciadan önceki vardiya çalışırken kömürlerin kendiliğinden
gelmesi nedeniyle çok korktuğunu belirterek, "O gün çok
korkuyordum. Bir an üstümü dağ gelecekmiş gibi hissettim. Kömür
kendisi geliyordu" dedi.
"MÜFETTİŞLER GELMEDEN BACALAR KAPATILIYORDU"
Öndür, müfettişlerin denetim için ocağa gelmeden önce üretim
haritası dışında kaçak olarak açılan bacaların (galerilerin)
kapatıldığını ileri sürerek, "Müfettişler gelmeden önce tehlikeli
yerleri kapatıyorduk. Gidince geri açıyorduk. Müfettişlere, maden
sahasını küçük göstermek için barajla bir bölümünü kapatıyorlardı.
İşçileri de müfettişlere göstermiyorlardı" dedi.
Sanık avukatlardan birinin Öndür'e, "Sen madem tehlikeyi fark ettin
niye söylemedin" sorusu üzerine Öndür, "Abicim o kadar bilsem, ben
zaten maden mühendisi olurdum" dedi.
Aynı vardiya da çalışan işçilerden Mehmet Civelek de, müfettişler
gelmeden önce bacaların kapatıldığını öne sürdü. Faciada yaşamını
yitiren Şef Recep Çiloğlu'nun ona da eski ocağı 80 metre mesafe
olduğunu söylediğini belirten Civelek, "O gün daha yoğun kömür
geliyordu. Arkadaşlarımdan tahkimat yapamadıklarını duydum"
dedi.
Tanık olarak dinlenen işçilerden Süleyman Bilgin de kömürlerin
sürekli kaydığını, tahkimatın yapılamadığını ve denetimler
sırasında bacaların kapatıldığını, denetimler sonrası yeniden
açılıp, çalışmaya devam edildiğini belirtti. İşçilerden Hasan
Erdoğan da yine benzer ifadeler kullandı. Mahkeme heyeti 14.00'a
kadar duruşmaya ara verdi.
İSTENEN CEZALAR
Davada sanıklardan 14'ü, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin
ölümüne neden olma' suçundan 20- 25 yıl hapis istemiyle, diğer
sanıklardan 1'i 'Yetkisi olmadığı halde belgelere imza atmak',
diğeri de faciayı 'Bildirme yükümlülüğünü ihlal' suçlamasıyla
yargılanıyor. Ölen madencilerin aileleri ile 1-2 yaşlarındaki
çocuklarının da bulunduğu 62 kişinin şikayetçi olarak yer aldığı
davada, aralarında aynı madende çalışan işçilerin de olduğu 45 kişi
tanık olarak bulunuyor.