Erdoğan'dan Avrupa'da yaşayan Türklere dövizle askerlikte yaş müjdesi!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek'te Avrupa'da yaşayan Türklerle bir araya geldi. Erdoğan, konuşmasında Avrupa'da yaşayan 38 yaşını aşmış Türklerin dövizle askerlik konusundaki sıkıntılarının çözülmesi için çalışma yürütüldüğünü açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek'te Avrupa'da yaşayan
Türklere hitap ediyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından
satırbaşları:
Gerçek dostluk, gerçek kardeşlik, gerçek yoldaşlık bugünlerde belli
olur. Bosna Hersek halkı attığı bu adımla kardeşliğimizin hala
sürdüğünü ve gelecekte de devam edeceğini ortaya koymuştur.
Ecdadımız bin yıldır Avrupalıdır. Anadolu'ya gelen ecdadımızın ilk
işi Boğaz'ı geçip, Avrupa içlerine yürümek olmuştur. Osmanlı'nın
yıkılışının ardından Trakya'ya kadar çekilmemize rağmen, Avrupa'yla
ilişkilerimizi hep sürdürdük.
Avrupa'ya istihdam amaçlı gidişimizin üzerinden de 65 yılı aşkın
süre geçti. Zıpkın gibi bir delikanlı olarak Avrupa'ya giden ilk
kuşak zamanla orada ailesini kurdu. İlk gelenler bir süre çalışıp,
elde ettikleri kazançla Türkiye'de kendilerine bir gelecek kurmayı
özellikle hayal ediyordu. Bunun için onlara gurbetçi diyorduk,
çünkü bir gün dönüp geleceklerdi. Dönenler oldu ancak yerleşenler
de oldu. O yüzden onlara artık gurbetçi değil, Avrupalı oldu. Bir
zamanlar acı vatan olan Avrupa, şimdi yurt oldu.
Birileri bizi ayırmak için ellerinden geleni yapsa da, altını
çizerek söylüyorum, başaramayacaklar. Tek parti CHP'si döneminde,
milletimizin değerleriyle bağları koparılmaya çalışıldı. Tarih
derslerindeki Selçuklu ve Osmanlı bahisleri bile bize afaki bir
konu gibi anlatılırdı. Medeniyetimiz ve tarihimizin binlerce yıllık
mirasını yok sayan bu anlayışı biz yıktık.
Üzerinde önemle durduğumuz konulardan biri de sizler, yani Avrupalı
Türklersiniz. Yaşadığınız ülkelerin vatandaşlığını mutlaka alın.
Veriyorlarsa alın. Çifte vatandaşlığa izin veren ülkelerde zaten
sorun yok. Bu konuda çifte vatandaşlığa izin vermeyen ülkelerde,
mavi kart başta olmak üzere hiçbir hakkınızı kaybetmeyeceğiniz
formülleri geliştirdik. Kardeşlerim, dilinize ve dininize sahip
çıkın. İyi Türkçe bilmeyen, diğer dilleri de öğrenemez,
konuşamaz.
19 yıl önce dünya genelinde 12 büyükelçiliğimiz vardı. Şimdi bu
sayı 41'e yükseldi. Büyükelçiliğimizin olmadığı ülke inşallah
kalmayacak. Büyükelçiliklerimiz ve konsolosluklarımızdaki çalışma
anlayışını kökten değiştirdik, değiştiriyoruz. Yurtdışındaki
vatandaşlarımızın işlemlerini elektronik ortamda halletmeleri için
çalıştık. Gümrükler dışında, elçiliklerimize de sandıklar
kurduk.
Askerlikten, tapuya, pasaport harcından, diplomaya kadar pek çok
işlemi kolaylaştırdık. Avrupa'ya sesleniyorum, Avrupa'da yaşayan
vatandaşlarımızın sivil toplum örgütleri çatısı altındaki
gayretlerini hep destekledik. Halen öğrenimini yurtdışında yapmış
evlatlarımızdan 4 bini ülkemizdeki devlet üniversitelerinde eğitim
öğretim görüyor.
Yaşadıkları ülkelerdeki araçlarla, Türkiye'ye gelen
vatandaşlarımızın bunları Türkiye'de kullanmalarının süresini 2
yıla çıkardık.
DÖVİZLE ASKERLİKTE YAŞ MÜJDESİ
Şimdi burada sizlerle bazı müjdeleri paylaşmak istiyorum.
Yurtdışındaki çocuklarımızın anadilini öğrenmeleri için, haftasonu
okullarını kuracağız. Diaspora'daki gençlerimize ayrılan üniversite
kontenjanlarını 2 katına çıkarıyoruz. Boşanma kararlarını başka bir
yere ihtiyaç kalmaksızın, başkonsolosluklar aracılığıyla
halledilmesinin önü açıldı. Dövizle askerliği 6 bin eurodan bin
euroya düşürmekle kalmadık, 38 yaşını aşmış ancak dövizle askerliğe
başvurmamış kişilerin sorunlarını da yakında çözüyoruz.
Yurtdışındaki Türkçe yerel medyayı güçlendirmek için Basın İlan
Kurumu'nun yurtdışındaki Türkçe medyaya ilan ve reklam vermesinin
önünü açacağız. TRT Türk yeniden yapılandırılarak, yurtdışındaki
vatandaşlarımızla daha geniş hizmet sunacak. Yurtdışından emekli
olan vatandaşlarımızın ülkemizde yarı zamanlı çalışabilmesi
konusunda seçimlerin hemen ardından bu konuda adımlar atmaya
başlıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla sizin yanınızdadır. Dünyanın
neresinde bir vatandaşımızın başı dara düşse, tüm imkanlarımızla
orada olmak boynumuzun borcudur. Kardeşlerim, birlikten güç doğar.
Avrupalı Türkler kendi aralarında ne kadar birlik içinde olurlarsa
o kadar güçlü olurlar. Kimi Avrupalı ülkeleri ülkemize yönelik
terbiyesizliğe varan tutumlar sergiliyorsa bu oradaki Türklerin
dağınık olması sebebiyledir.
Avrupa ülkelerine gittiğimizde kaldırımın bir tarafında Türk
bayraklarıyla, diğer tarafta örgüt paçavralarıyla karşılaşıyoruz.
Geçen hafta İngiltere'de, Karadenizli bir bacım, elindeki Türk
bayrağını PKK'lı teröristler almaya yeltendiler. Fakat o benim
bacım, Nene Hatun, Şerife Bacı oldu Türk bayrağını kaptırmadı. Bu
alçakların bizim hanım kardeşlerimize bile gücü yetmez, bırakın
erkeklerle uğraşmayı.
Türkiye'den gelmiş olan herkesin kökenine, mezhebine, siyasi
düşüncesine bakmaksızın bir araya gelmesinin zamanı gelmiştir.
Avrupa devletlerindeki parlamentolarda ülkemize en büyük husumeti
Türk kökenlerin gösteriyor olması bize karşı kurulan tuzağın
nerelere varmış olduğunu gösteriyor. Sizlerden ricam, yaşadığınız
ülkelerdeki siyasi partilerde aktif şekilde yer almanızdır.
Aramızdaki küçük farkları, büyük hedeflere yürümenin önüne engel
olarak koymayalım. Şimdi tam bir olma zamanıdır.
Her ne kadar cumhurbaşkanı adayı bazıları, Türkiye'de neler olup
bittiğini bilmese de onlara adres olarak ben sizi veriyorum. Bizim
ülkemizde yaşayan cumhurbaşkanı adayları denizdeki balıklar gibi,
anlamazlar. Onları ancak denizden karaya attığın zaman denizin
değerini anlarlar.
Ülkemize gören tuzağı en iyi gören milletimiz oldu. Sizler
inanıyorum ki bunun farkındasınız. Şahsımıza yönelik gibi gözüken
ama aslında devletimize ve milletimize diz çöktürtmeyi
hedefleyenler milletimizin dik duruşuyla avuçlarını yaladılar.
Türkiye, bu dönemdeki mücadelesiyle ikinci bir Kurtuluş Savaşı
veriyor.
Önce darbecileri, teröristleri, onların gizli açık destekçilerini
durdurduk. Ardından Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları ile
terör koridorunu delik deşik ettik. Ülkemize silah doğrultan son
teröristi de imha edene kadar bize durmak yok, bu böyle biline.
Normal şartlarda yolda karşılaşsalar, birbirilerine selam
vermeyecek olanlar, birleşip karşımıza dikildiler. Biz ise 16
yıldır olduğu gibi bugün de sadece ve sadece milletimizle
yürüyoruz. Bu yolculuğu yerli ve milli olan Milliyetçi Hareket
Partisi ile Cumhur ittifakını kurduk. 24 Haziran seçimleri için bir
kez daha sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Öyle bir cevap verin
ki, Almanya'dan, Fransa'dan, Belçika'dan duyulsun. Avrupalı
Türklerin gücünü tüm dünyaya göstermeye var mısınız?