Erdoğan'dan ABD'ye: Ortağın ben miyim, Kobani'deki teröristler mi?
Latin Amerika gezisi dönüşünde uçakta soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama'nın Özel Temsilcisi McGurk'ün Kobani'ye gitmesine tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şili, Peru, Ekvador, Senegal
programı dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan,
Rusya'nın "Türkiye Suriye'ye müdahale için hazırlık içerisinde"
iddiasına, "Senin ne işin var Suriye'de? Adeta işgalcisin,
sen devlet terörü estiren, 400 bin kişinin katiliyle beraber
hareket ediyorsun. Sivilleri öldürmeye devam ediyorsun. Türkiye,
911 kilometrelik sınırıyla tehdit altında, elbette tedbirini
alacak. Kendimizi savunma noktasında her an hazırlıklı olmak
mecburiyetindeyiz. Kaldı ki orada soydaşlarımız var"
yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin ABD öncülüğündeki koalisyon güçleriyle
birlikte kuzeyden Irak'a girmesini öngören 1 Mart tezkeresinin
Meclis'te reddedilmesiyle "büyük hata" yapıldığını da söyledi. 1
Mart tezkere döneminde yaşananları hatırlatarak, "Irak'ta düşülen
hataya Suriye'de düşmek istemiyoruz. Ben 1 Mart tezkeresinin
yanındaydım. 1 Mart tezkeresinde Türkiye Irak'ta olsaydı, Irak'ın
durumu böyle olmazdı. Çıkacak netice Türkiye'yi masaya getirecekti"
diye konuştu.
ABD Başkanı Barack Obama'nın Özel Temsilcisi Brett McGurk'ün
Kobani'ye gitmesine de tepki gösteren Erdoğan, "Biz nasıl
güveneceğiz? Ben miyim senin ortağın yoksa Kobani'deki teröristler
mi?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı'na sorulan sorular ve Erdoğan'ın açıklamaları
şöyle:
"Halep'ten 70 bin kişinin göç etmesi şu anda olası bir
durumdur. Buna yok demek mümkün değildir. Halep'in bir bölümünde
rejim orayı kesmiş durumda, koridorun güneyinden kuzeye geçiş şu an
itibarı ile mümkün değil. Türkiye tehdit altındadır. Bunlar
kapımıza dayanmışsa, başka çareleri de yoksa, gerekirse bu
kardeşlerimizi yine almak zorundayız."
RUSYA'YA İŞGALCİSİN
"Rusya'nın ‘TSK Suriye'ye müdahale için hazırlık içerisindedir'
iddiasına gelince. Rusya'ya sormak lâzım: Senin ne işin var
Suriye'de? Şu anda adeta işgalcisin, sen devlet terörü estiren, 400
bin kişinin katiliyle beraber hareket ediyorsun. Sivilleri
öldürmeye devam ediyorsun. Türk askeri asla o tür eylemler içinde
olmamıştır. Türkiye, orada 911 kilometrelik sınırıyla tehdit
altında, elbette tedbirini alacak. Türkiye sadece tedbir alıyor,
Rusya ise taarruzda. Rusya'nın o tür şeyleri konuşmaya hakkı yok.
Biz kendimizi savunma noktasında her an hazırlıklı olmak
mecburiyetindeyiz. Kaldı ki orada soydaşlarımız da var. Ey Rusya,
senin burada sınırın mı var, soydaşların mı var? Neymiş, Esed
çağırmış. Her çağrılan yere gitmek diye bir şey var mı?"
BM ADIM ATMALI
"BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı (Suriye'de acil ateşkesin
sağlanması kararı) konunun bir an evvel işletmesini bekliyoruz, o
adımın atılması lâzım, silahların susması lâzım, göçmenlerin
korunması adımlarını atması lâzım. BM Güvenlik Konseyi ağır hareket
ediyor. Başta ABD olmak üzere, Fransa, İngiltere, Almanya gibi
Katar, Türkiye hep birlikte hareketle bu masum insanları korumak
zorunda."
"ABD'DE YUMUŞAMA VAR"
"(ABD, İncirlik'in açılması ile ilgili mutabakat çerçevesinde
üzerine düşeni yerine getiriyor mu?) Yerine getirdikleri var,
getirmedikleri var. Güvenli bölge konusunda ABD baştan itibaren pek
inanmamıştı, sonra inanmaya başladı. Uçuşa yasak bölgeye karşı
çıktılar ama onda da şu anda bir yumuşama var. Temenni ederim ki
mutabık kalırız."
"Biz o silahların bazılarını almakta zorlanıyoruz"
"(Suriye konusundaki çelişkili tavırları için diğer ülke liderleri
ikili görüşmelerde bunlara ne cevap veriyor?) Kimse ‘Doğru değil'
demiyor; tam tersine, hepsi ‘Haklısın' diyor. Ama önemli olan hak
vermek değil, gereğini yerine getirmektir. 400 bin insan
katledildi, tarih katledildi, ölenler Müslüman, yok olan İslâm
tarihi. İran'ın tutumunu anlamakta zorlanıyorum, bir şey
söylediğimiz zaman da güceniyorlar. Burayı niçin mezhep savaşına
kurban ediyoruz. Yaşanan acılardan dolayı bizler dertliyiz, bunlar
dertli değil. Avrupa dertli değil, işi ucundan tutuyorlar. PKK
terör örgütünün hücrelerinden çıkan silahlarda Rus, ABD, batının
silahları var mı, var. Nereden geliyor bu silahlar? PYD'nin durumu
ortada. ‘Yapmayın, bunlara göndereceğiniz silahların bir kısmı da
DAİŞ'e gidecek' diye uyardık. Şimdi en modern silahlar DAİŞ'in
elinde. Biz stratejik müttefikiz, biz bu silahların bazılarını
almakta zorlanıyoruz. Dost dediklerimiz gereğini yapmıyor. Biz de
kendilerine açık
açık söyleyeceğiz."
IRAK'TAKİ HATAYA SURİYE'DE DÜŞMEYİZ
"(Suriye'de bir fiili durum oluşturulur mu? Olursa Türkiye ne
yapabilir?) Yakın mesai arkadaşlarıma da söyledim. Döner dönmez,
dar kapsamlı bir güvenlik toplantısı yapılmalı. Hassas konularımızı
orada değerlendireceğiz. Irak'ta düşülen hataya Suriye'de düşmek
istemiyoruz. Ben 1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar
bunu söylemediler. Birileri de gizli kulisler attılar. O insanların
kimler olduğunu sizler araştırır bulursunuz. 1 Mart tezkeresinde
Türkiye Irak'ta olsaydı Irak'ın durum böyle olmazdı. Çıkacak netice
Türkiye'yi masaya getirecekti. O zaman Bush, benimle yaptığı
görüşmelerde bir ricada bulundu. Ama maalesef biz kendi
arkadaşlarımızın yanlışıyla baş başa kaldık. Sonra başbakan oldum,
tekrar ricada bulundu ve tezkere geçti. O zaman da Kuzey Irak'taki
Kürt kardeşlerimiz oraya girmemizi istemediler. Biz de dedik ki
istenmediğimiz yere girmeyiz. Ufku görmek çok önemli. Şimdi
Suriye'de de, bu iş ancak bir yere kadar böyle gider.
Hassasiyetlerimizi Türkiye olarak korumak zorundayız. Bu hava
sahası, aynı zamanda NATO hava sahasıdır. Onlar da gerekli adımları
atmak durumundadır. Bunlar aynı zamanda herkes için bir test
niteliği taşıyor."
"Gereken neyse yapılır"
"(Türkiye ani bir hareketle karşı karşıya kalabilir mi; böyle bir
fiili duruma karşı neler yapılabilir?) Bu tür şeyler konuşulmaz,
gerektiğinde gereken neyse yapılır. Şu anda biz bütün güvenlik
güçlerimizle, her şeyimizle tüm ihtimallere karşı hazır durumdayız.
Kimsenin endişesi olmasın."
TSK HER TÜRLÜ YETKİYE SAHİP
"(Bir Suriye tezkeresi gündeme gelir mi?) Ülkemize yönelik
tehditlere karşı Silahlı Kuvvetlerimiz her türlü yetkiye zaten
sahip durumda. Ulusal güvenliğimiz açısından bir sıkıntı yok.
(Suriye'de çözüm için tarih vermek mümkün mü?) Bu işlerin tarihi
olmaz. Nitekim Suriye krizinde de çok farklı şeyler düşünülüyordu
ama olay halihazırda beş yılı aşmış vaziyette."
"Uluslararası toplumla götürme gayretindeyiz"
"(Türkiye bu konuda tek başına bir şey yapmayı da düşünebilir mi?)
Meseleyi uluslararası toplumla birlikte, ittifaklar ile götürme
gayretindeyiz. Ulusal güvenliğimize yönelik tüm tehditlere karşı
teyakkuz halinde olmak, gerekeni yapmak durumundayız. Gelişmeleri
yakinen takip ediyoruz."
ORTAĞIN BEN MİYİM KOBANİ'DEKİ TERÖRİSTLER Mİ
"(Batı kamuoyunda PYD'ye bakışta bir farklılık oluşabileceğini
düşünüyor musunuz?) PYD, YPG terör örgütüdür. PKK ne ise PYD odur.
Bunu bütün uluslararası örgütlere taşıyacağız. Taşımadığımız her an
bizim için kayıptır. Terör örgütü olarak ilan edilmesi için adımlar
atılmazsa, geç kalırız. Ve bakın, Biden yanında bir yardımcısı ile
geldi. Obama'nın yanında da adı geçen bir ulusal güvenlik
temsilcisi. Cenevre temsilcilerinin olduğu dönemde PYD gelemiyor, o
kalkıyor Kobani'ye gidiyor. Kobani'de sözde bir generalden plaket
alıyor. Biz nasıl güveneceğiz? Ben miyim senin ortağın yoksa
Kobani'deki teröristler mi?"
ARINDIRILMIŞ BÖLGEDE MUTABIKIZ
"(Güvenli bölge konusunda da bir gelişme var mı?) Benim bu
düşüncemi G-20 ülkelerinin tamamına yakını biliyor. Terörden
arındırılmış güvenli bölge, bunun yanında uçuşa yasak bölge
düşüncelerimi hepsine aktardım, hepsi olumlu sözler söyledi ama
henüz dönüş olmadı. Sayın Merkel ile paylaşacağız, Sayın Obama'yla
telefon görüşmesi de yapabilirim. Biz koalisyon güçleri olarak bir
adımı attıysak arkasını getirelim. Arkası gelmeyecek bir adımı niye
atıyoruz? Biz getirmezken, terör estiren Esed rejimi ile Rusya ve
İran adımlar atabiliyorlar. Burada terörden arındırılmış bölge
konusunda, kilometresine varıncaya kadar ABD ile mutabıkız. ‘Bu
bile azdır' dedim Sayın Obama'ya; bunu büyütebiliriz. İnşaat
sektöründe başarılıyız. Donörlerin katkılarıyla, Suriye sınırı
dâhilinde güvenli bölgede üst yapısı ve alt yapısı ile bir şehir
kurabiliriz. Süratle yapılabilir."
KAN VE ÖLÜM GÖTÜRDÜLER
"(Diyarbakır Sur'da HDP vekillerinin tepkilerle karşılaşmasına ne
diyorsunuz?) Olayın ayrıntılarını henüz almadım. Ama şunu
biliyorum: Benim Kürt kardeşlerimin, oradaki halkın o
milletvekillerine borcu yoktur, tam aksine alacağı vardır. Zira o
vekillerin, Kürt halkına, Güneydoğu'ya zarardan başka bir şeyleri
olmamıştır. Kan, ölüm götürmüşlerdir. Başka hiçbir şey
vermemişlerdir. Güneydoğu halkı hem topraklarına hem de özgürlük
mücadelesine sahip çıkacaktır. Bunun önündeki en büyük engel o
dediğiniz kişilerdir."
LEYLA ZANA'YA ÇAĞRI
"Şimdi, Leyla Hanım… Tamam bunu konuştuk ama, önce git yemin et.
Milletvekili olmanın tescili yemindir. Yemin ettikten sonra,
herhangi bir pazarlık kaydı olmaksızın benden bir randevu istersen,
başbakanlığımda nasıl yaptıysam burada da kabul ederdim. Ama hem
yemin etmeyeceksin, hem de gazetelerdeki haberlere yansıdığı
kadarıyla bazı şartlardan söz edeceksin. Bu olmaz. Cumhurbaşkanlığı
makamına uygun bir tavır değil bu."
İMRALI İLE MİT GÖRÜŞÜR
"(Başbakan, "Masa İmralı'da değil Ankara'da" dedi. Leyla Zana'nın
sizinle bir görüşme talebi olmuştu.) Ben ‘Çözüm süreci
buzdolabındadır' dedim. İmralı hiçbir zaman hükümetin bir muhatabı
olamaz, kesinlikle olmamalıdır da. İmralı ile devletin çeşitli
kurumları, başta MİT olmak üzere görüşebilir; sadece onla değil
başkaları ile de görüşülebilir. İstihbaratçının görevi budur.
Mesela milletvekillerine müsaade ediyorduk, gidiyorlardı. Ama daha
sonra dedim ki arkadaşlara, kesinlikle gitmemesi lazım. Yasaya göre
gidebilecek olanlar kimdir, yakınları. Onlar gitsin. Bundan sonra
milletvekillerine kesinlikle müsaade edilmemesi lazım. Müsaade
edildi de ne netice aldık? Bunların şov yapmasına fırsat vermenin
bir anlamı var mı?"
MERKEL'İN ANKARA ZİYARETİ
"Şansölye Merkel ile son zamanlarda görüşmeler sıklaştı. Bu güzel
bir bakıma. Bir hafta oldu olmadı hemen geliyor olması. Pazartesi
kendisiyle görüşeceğim. Sayın Başbakan da görüşecek. Ana başlık
büyük ihtimalle mülteciler sorunu. 10 milyar euro'luk bir verilmiş
sözden bahsediyorlar. Daha önce 3 milyar euro sözü var. Daha
bunlardan en ufak bir şey Türkiye'ye yansımış değil. Bunları
görüşme şansımız olacak."
İDAMLAR KALKMADAN SİSİ İLE GÖRÜŞMEM
"(Mısır ile ilişkilerde son durum nedir?) Tavrım net. Mursi ve
arkadaşları başta olmak üzere idamlarla ilgili kararlar
kaldırılmadıktan sonra, ben Sisi ile görüşmem. Fakat Mısır halkı
ile ilişkinin devamı noktasında da asla olumsuz değilim.
Bakanlarımız görüşebilirler. Ben Başbakan'ımızın görüşmesini dahi
doğru bulmam. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanını darbeyle indirmek
suretiyle oraya yerleşen bir insana bu şekilde bakmamız gerekir
diye düşünüyorum."
İŞARET FİŞEĞİ PARLAMENTODAKİ ÇALIŞMA
"(3 Latin Amerika ülkesi de başkanlıkla yönetiliyor.
Danışmanlarınız bu ülkelerle ilgili çalışma yaptı mı, Türkiye'de
süreç nasıl ilerleyecek?) Parlamentoda yapılacak çalışma Türkiye'de
bu konuyu düşünen bütün kesimler için adeta bir işaret fişeği
olacaktır. Siyaset ne düşünüyor? Maddeler görüşüldükçe ortaya
çıkacaktır. Kamuoyu oluşmasının, kamuoyunu oluşturacak bütün
kesimlerin kendi düşüncelerini daha da olgunlaştırmalarının önemli
olduğunu düşünüyorum. Zira kimse benim düşüncem dört dörtlük
doğrudur diyemez. Şahsım da dâhil. Hep birlikte yürütülecek
çalışmalar neticesinde sürecin en iyi biçimde taçlandırılacağına
inanıyorum."
BİZDE OLSA KIYAMET KOPAR
"Söz konusu üç ülke İspanyolca konuşmakla birlikte, yönetim
sistemleri İspanya gibi değil. İspanya'da başkanlık yok. Buralar
İspanyolların sömürgesiydi ama krallık ihraç edilmemiş. İspanya'dan
tamamen kopabilmişler mi, hayır. Örf ve adetlerde kopmamışlar.
Geleneklerine çok önem veriyorlar. Ekvador'da gördük, Başkan
giydiği gömlekle mesaj veriyor. Kravat da takıyor. Ceketinin
altındaki gömlek örfi gömlekti. Bizde böyle şeyler olsa, yazılı ve
görsel medya günlerce kıyamet koparır, kravatı niye yoktu diye.
Beştepe'de yaşadıklarımız çok açık net ortada."