Erdoğan’a İnönü cevabı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İsmet İnönü, Türkiye'nin tapusu Lozan'ın kahramanıdır. Neyini söyleyeyim İnönü'nün. İnsana, her inanca saygılıdır. Siz kalkıyorsunuz İnönü üzerinden beni vurmaya çalışıyorsunuz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İsmet İnönü,
Türkiye'nin tapusu Lozan'ın kahramanıdır. Neyini söyleyeyim
İnönü'nün. İnsana, her inanca saygılıdır. Siz kalkıyorsunuz İnönü
üzerinden beni vurmaya çalışıyorsunuz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup
toplantısında konuştu. Eğer bir kentte rant varsa o rantı
oluşturanların orada oturanlar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu,
"Orada oturanlara rantı vermeyip de dışarıdan başka
mahallelerden getirdiğiniz adamlara rantı dağıtıyorsanız ona
öncelikle siz sonra da biz karşı çıkacağız. Sizden sadece bir şey
istiyorum, İstanbul'u teslim edin, kentsel dönüşüm nasıl olur bütün
dünyaya gösterelim" ifadelerini kullandı.
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili kanun teklifini verdiklerini
söyleyen Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki günlerde parlamentoda
genel kurula indireceğiz. İlgili komisyonun olağanüstü toplanmasını
istedik. Ak mı kara mı her şey belli olacak. Emeklilikte yaşa
takılanlar yüz binleri buldu. Siz hangi parti samimi hangisi samimi
değil akla karayı genel kurulda göreceksiniz" ifadelerini
kullandı.
"TERÖR BİR İNSANLIK SUÇUDUR"
Terörün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu,
"Terörün yaşlısı genci yoktur. Teröristlerin vicdanı
yoktur. Masum insanları çocukları katlederler. Her yola
başvururlar. Bugün Hakkari Çukurca'dan bir şehit haberi daha geldi.
Geçen hafta 8 şehidimiz vardı. Allah'tan rahmet diliyoruz. Terör
örgütüyle masaya oturup pazarlık yapanları hiç kimse unutmasın.
Defalarca uyardık kendilerini. Tuttuğunuz yol yol değildir dedik.
Şimdi bizi suçluyorlar. Bütün şehitlerimizin vebali onların
boynunadır" açıklamasında bulundu. Kılıçdaroğlu
konuşmasına şöyle devam etti:
"Siyaset niye vardır? Ülkeyi kalkındırmak için siyaset
yaparız. Siyasetin varlık nedeni daha güçlü, daha saygın bir
Türkiye'yi inşa etmektir. Bunun için mücadele ederiz. Bir
memlekette adalet varsa orada huzur da barış da vardır. Gencecik
çocukları hapse atıyorsanız orada adalet yoktur. Avukatı bile neden
böyle savunma yapıyorsun diye hapse attılar. Hukuk, adalet, hukukun
üstünlüğü, kamu vicdanı nerede bunlar? Bütün bunlar Türkiye'de
adaletin, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün olmadığını gösteriyor.
Türkiye'de 20 Temmuz'dan sonra bir dikta yönetimi vardır. Siyasi
görüşlerini açık açık dile getiren hakimler var
artık."
"SUUDİ ARABİSTAN İLE İLİŞKİLERİMİZİ GÖZDEN
GEÇİRMELİYİZ"
Kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu,
"Bir gazeteci Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki
başkonsolosluğuna gidiyor, gidiş o gidiş çıkmıyor bir türlü.
Rivayetler çok. İçeride öldürüldü, parçalandı, cesedi taşındı.
Nasıl bir ülkeyiz biz? Trump Amerika'dan yüksek sesle bağırıyor.
Yabancı bir gazeteciyi koruyamıyorsan onun güvenliğini
sağlayamıyorsan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden söz edilebilir mi?
Cemal Kaşıkçı'ya ne olduğunu kimse bilmiyor. Öldürüldüğü konusunda
kesin rivayetler var. Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluğa gidişiyle
ilgili görüntüyü yabancı bir haber ajansı yayınlıyor. Suudi
Arabistan ile ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz. Sorumluluğu
olanlar bulunarak yargıya teslim edilmeli. Dokunulmazlığı olanların
tüm diplomatların derhal sınır dışı edilmesi lazım. Bir insanın
hayatı bu kadar ucuz olamaz. Bunu yapabilirler mi göreceğiz. Ama
biz takipçisi olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"SENİN FERİŞTAHIN GELSE BİR TOPLU İĞNE UCU KADAR AÇIK
BULAMAZ"
"Kılıçdaroğlu geldi SSK'yı batırdı" diye defalarca
söylendiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ben Genel Müdürlük
yaparken SSK'yı batırmışım. 16 yıldır iktidardalar. Ne zaman canını
acıtsam ‘ey Kılıçdaroğlu sen SSK'yı batırdın' der. Hadi ben
batırdım, sen niye düzeltemiyorsun. 16 yıldır ben Cumhurbaşkanı
değilim, ben başbakan değilim, ben bakan değilim. Devlette
bürokratım yasalar ne ise onun gereğini yaparım. Bir ordu müfettiş
görevlendirdiler Kılıçdaroğlu'nun açığını bulabilir miyiz diye.
Senin feriştahın gelse bir toplu iğne ucu kadar açık
bulamaz" dedi.
Kızılcahamam'da bir toplantı yapıldığını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın,
'özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevireceğine inanıyorum'
dediğini, 18 dakika sonra 'Türkiye'de ekonomik kriz yok
manipülasyon var' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ne
diyeyim, fırıldak bile bu kadar hızlı dönemez" diye
konuştu.
"DAMADIN HAKKINDA DA TAZMİNAT DAVASI AÇACAK
MISIN?"
McKinsey ile ilgili sorduğu sorularla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu,
şunları kaydetti:
"Sorunun cevabını bir köşe yazarından aldım. Bana niye soru
soruyorsun diyor. Benim bildiğim gazeteci sorunun cevabını merak
eder. Soruların yanıtlanmasını engellemeye çalışıyorlar. Erdoğan
Kızılcahamam'da ‘Geçen gün bakan arkadaşlarıma söyledim bunlardan
fikri danışmanlık hizmeti almayacaksınız dedim. Hiç gerek yok biz
bize yeteriz' dedi. Demek ki 10 soru hedefini buldu. Türkiye
Cumhuriyeti Devletini ve 16 bakanlığı bir Amerika şirketine teslim
edecekti. Şimdi yapamıyor. Ücreti mukabil tutulmuş bir danışmanlık
firması dedi. Kaç lira ücret diye sorduk. Kendi sözcüsü Erdoğan'ı
bir daha yalanladı. Hangisi doğru söylüyor, sözcüsü mü Erdoğan mı?
Bizim sorularımızla en azından Türkiye Cumhuriyeti Devleti
maliyesini götürüp bir Amerikan firmasına teslim etmediler. Damat,
‘McKinsey ile ilgili sorular cehaletten değilse ihanettendir' dedi.
Erdoğan ‘artık fikir almayacaksın' dedi. Ama senin damadın ‘ben
Amerika'dan fikir almadan yönetemiyorum' diyor. Yaptığım iş doğru
mudur yanlış mıdır birisinin kontrol etmesi lazım. Sayıştay, bunu
yapamaz bir Amerikan firması ancak bunu yapabilir. Kayınpederin
bunu iptal etti. Cehaletten mi ihanetten mi? Damadın hakkında da
tazminat davası açacak mısın? Sana hain, cahil dediği
için."
"CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASINDA KONUSU YİNE KEMAL
KILIÇDAROĞLU"
Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle Cumhurbaşkanlığı
Külliyesinde düzenlenen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı
konuşmalara değinen Kılıçdaroğlu, "Camiler ve Din
Görevlileri Haftasında konusu yine Kemal Kılıçdaroğlu. Benim
atalarım dedelerim İran'ın Horasan'ından Türkiye geldi. Benim
dedelerim atalarım Selçuklu döneminde buraya gelmişlerdir. Bin
yıllık kalmışlığımız vardır Anadolu topraklarında. Anadolu erenleri
olarak geldiler Anadolu'ya. Yunus Emre gibi Mevlana gibi. Benim
büyükdedemi bilmek istiyorsan söyleyeyim mekanı Akşehir'dedir. Adı
Seyyid Mahmud-i Hayrani'dir. Sen kim oluyorsun da benim
Müslümanlığımı sorguluyorsun? Nakibüleşraf kayıtlarına bakacaksın
benim kim olduğumu atalarımın kim olduğunu oradan öğreneceksin.
Benim Müslümanlık anlayışım ona asla benzemez. Çünkü ben yalan
söylemem. Benim inancımı sorgulamak için sana yetkiyi kim
verdi?" diye konuştu.
"SİZ KALKIYORSUNUZ İNÖNÜ ÜZERİNDEN BENİ VURMAYA
ÇALIŞIYORSUNUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İsmet İnönü ile ilgili eleştirilerine
ilişkin ise Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"45 yıl önce hayatını kaybetmiş. Hayatı savaş meydanlarında
geçmiş. Türkiye'nin tapusu Lozan'ın kahramanıdır. Savaş
meydanlarında çarpışmış. Neyini söyleyeyim İnönü'nün. İnsana, her
inanca saygılıdır. Siz kalkıyorsunuz İnönü üzerinden beni vurmaya
çalışıyorsunuz. Bir bakıyorsunuz Türk ve Amerikan bayrağı beraber,
bir karşılamada İnönü bunu tutuyor. Adam devlet geleneğini dahi
istismar edecek acziyet içinde. Hiç kimse İsmet İnönü'yü aldatmadı
ve kandırmadı. İsmet İnönü kendi iradesiyle çok partili hayatı
getirdi. Kendi iradesiyle yenildiği zaman 'bu yenilgi benim en
büyük zaferimdir, bu ülkeye demokrasiyi getirdim' diyecek kadar
erdem sahibidir. İsmet İnönü hiçbir zaman keşke Yunan kazansaydı en
azından halife kalırdı diyen hainin önünde secdeye durmadı. İsmet
İnönü hiçbir zaman devletin kozmik odasını terör örgütüne açmadı.
Hiçbir zaman kendi topraklarını terk etmedi."
(İHA)