Erdoğan: "Benim kavgam onlarla"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en büyük rüzgar enerji santralinin açılışında yaptığı konuşmasında, "Benim kavgam, ülkeye ve milletine düşmanlık edenlerledir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en büyük rüzgar
enerji santralinin açılışında yaptığı konuşmasında, "Benim
kavgam, ülkeye ve milletine düşmanlık edenlerledir"
dedi.
Kırşehir'in Mucur ilçesinde Polat Enerji tarafından kurulan 150
megavat gücündeki Türkiye'nin en büyük rüzgar enerji santralinin
açılışını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
"Santral kendi alanında ülkemizin en büyük enerji
santrallerinden birisi. 285 milyon dolarlık yatırım ile ülkemize
kazandıran sayın Adnan Polat beyin şahsında ortakları ile birlikte
Polat Enerji şirketini tebrik ediyorum" diyerek şu şekilde
konuştu:
"Türkiye geliştikçe, büyüdükçe üretimi arttıkça refah
seviyesi yükseldikçe enerji talebi, enerji yatırımı ihtiyacı
sürekli artıyor. Bir ülkenin refah düzeyi nedir diye baktığınız
zaman. O ülkenin enerji tüketimine bakılır. Enerji tüketimi
fazlaysa refah düzeyi de fazladır. Bugün Türkiye 12 yıl öncesine
göre iki kat fazla enerji tüketiyor. 120 milyar dolarlık yeni
enerji yatırımına ihtiyacımız var. Enerjide dışa bağımlılığımızı
azaltmamız stratejik bakımdan hayati öneme sahip. Devreye giren her
enerji tesisi bizim için altın kıymetinde. Bununla birlikte
doğalgaz ve petrol yerine kömüre dayalı termik santraller ve diğer
kaynakları ikame etmenin çabası içindeyiz.
Siz bakmayın batıdaki çevreci akımların kömürü kötülediklerine. ABD
gibi gelişmiş ülkelerde birinci sırada kömür var. Nükleer enerjiyi
en çok kullanan yine gelişmiş ülkelerdir. Türkiye'ye gelince
herkesin çevrecilik damarı kabarıyor. Burada dert çevrecilik
hassasiyeti değil, Türkiye'nin gelişmesini büyümesini engellemek.
En büyük çevreci biziz. Son 12 yılda bu alanda ortaya konulan
performansı hiçbir iktidar ortaya koyamamıştır. Ülkemizdeki
yenilenebilir enerji kaynaklarının tamamını seferber etmiş
durumdayız. Örneğin rüzgar enerji santralleri ile Türkiye bizim
dönemimizde tanıştı. Türkiye'nin hedeflediğimiz şekilde büyümesi
sadece bu kaynaklarla gerçekleştirmesi mümkün değil. Bunların
yanında kömür ve nükleer enerjiyi de kullanacağız Sinop ve Akkuyu
ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Elbette tahrip etmeden
çevreyi bozmadan bunu yapacağız. Ne çevreciliğin kalkınmamızı
engellemek için silah olarak kullanılmasına izin vereceğiz. Şu 12
yılda bizim Türkiye genelinde diktiğimiz ağaç ve fidan miktarı 3.5
milyar. Bunların yaklaşık 600 milyonu yetişmiş ağaçlardır.
Diğerleri fidandır. Süratle bunu dikmeye devam ediyoruz.
"HİÇBİRİNE EYVALLAHIMIZ OLMADI"
Dengeli ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile Türkiye'yi 2023
hedefine ulaştırmakta kararlı olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı,
"Enerji yatırımlarında önceliği özel sektöre veriyoruz.
Özel sektörümüzü bu alanda yatırım yapmaya teşvik ediyoruz ve yine
edeceğiz. Yenilenebilir enerji yatırımları için çok daha özendirici
teşvikler veriyoruz. Su Akar Türk Bakar derlerdi. Şimdi Su akar
Türk yapar diyorlar. Bir taraftan barajlar ve hidroelektrik
santralleri ile enerjimizi elde ediyoruz. Aksi halde durum bizim
için felaket olabilirdi. Bu dikili olan rüzgar enerji
santrallerinin kanatları döndükçe buraya farklı bir hava veriyor.
Yurt dışında bunları geçmişte gördüğümüz zaman bizim ülkemizde niye
yok diye bakardık. Biz geldik, siyasi hayatımın en etkin döneminde
tümüyle doğalgazı götürdük. Herkes huzurlu bir şekilde evlerinde
otursun diye. Bizim insanca yaşamak hakkımız değil mi? Bunları
yapalım. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağı üzerinde bunu
sağlamak siyasilerin görevidir. Hamd olsun bu adımlar atıldı ve
RES'lerle yenilenebilir enerjide bir çevrecilik dersini
veriyoruz.
Büyüyen güçlenen Türkiye zorlukları aşarak hedeflerine ulaşacaktır.
Bildiğiniz gibi 17-25 aralık darbe teşebbüsünün hedeflerinden
birisi de ekonomiydi. Enerji bakanımız olmak üzere bu alanda görev
yapan kamu personeli de hedefler arasındaydı. Biz buradaki asıl
amacı biliyoruz. Amaç Türkiye'yi ekonomik olarak çökertmekti.
Türkiye'yi geçmişte yaptıkları gibi faiz lobisine Türkiye'yi esir
etmekti.
Toplanan vergilerin tamamının tek başına faiz ödemelerini
karşılayamadığı dönemleri yaşadık Türkiye'de biz ülkemize o günleri
bir daha asla yaşatmamakta kararlıyız Merkez bankasının uyguladığı
faiz oranlarına itirazlarımı dile getiriyorum. Bu ülkede her faize
giden kuruş bu milletin hakkıdır. Bu kaynak aynen burada olduğu
gibi yatırıma, üretime, istihdama dönüşecek. ‘Yatırım notumuz zarar
görür' diyorlar. İşimiz batıdaki ekonomik analiz yapan çevrelere
kalsa yağmurlu havada bir bardak su vermezler. Ekonomik potansiyeli
bizimle mukayese bile edilemeyecek ülkeler allanıp pullanırken
Türkiye kriz ülkesi olarak gösteriliyor. Hepsi yalan. Bizim
bunların hiçbirine eyvallahımız olmadı olmayacak. Onlara rağmen
büyüdük ve güçlendik. Bunu kendi içimizdeki bir takım
kuruluşlarımıza hala anlatamadık. Türkiye'de geçtiğimiz 12 yılda
pek çok şey nasıl düzeldiyse bu mesele de inşallah makul bir
seviyeye gelecek ve oturacak. Türkiye'yi siyasi ve ekonomik olarak
çökertmek isteyen üst aklın kuklaları da yerine oturup kalacak.
Paralel yapı başta olmak üzere demokrasimize kast edenlere karşı
mücadelemiz sonuna kadar sürecek. Biz ülkemize yatırım yapan
herkesin yanındayız. Benim kavgam bu ülkeye düşmanlık edenlerle,
öfkem ülkesine ve milletine düşmanlık edenlere karşıdır. Bu ülkeye
hizmet eden herkese gönlüm de kapım da sonuna kadar
açıktır" diye konuştu.
(İHA)