Engelli kızlarını yatağa bağlayan anne- babaya para cezası
KARABÜK'te, 5 yıl önce 27 yaşındaki zihinsel engelli kızlarını, kendisine ve çevresine zarar verdiği gerekçesiyle yatağa bağlayarak, üzerine soğuk su atarak eziyet ettikleri iddiasıyla tutuksuz yargılanan 71 yaşındaki Süleyman İncebacak ile boşandığı eşi 63 yaşındaki Fatma Asmacı'ya, 150 gün karşılığı toplam 3 biner lira para cezası verildi.
KARABÜK'te, 5 yıl önce 27 yaşındaki zihinsel engelli kızlarını,
kendisine ve çevresine zarar verdiği gerekçesiyle yatağa
bağlayarak, üzerine soğuk su atarak eziyet ettikleri iddiasıyla
tutuksuz yargılanan 71 yaşındaki Süleyman İncebacak ile boşandığı
eşi 63 yaşındaki Fatma Asmacı'ya, 150 gün karşılığı toplam 3 biner
lira para cezası verildi.
Fatma Asmacı ve Süleyman İncebacak, 2001'de boşandı. Mahkeme, zeka
geriliği ve şizofreni rahatsızlığı bulunan kızları Fatma
İncebacak'ın velayetini baba Süleyman İncebacak'a verdi. Fatma
Asmacı, eşinin alt katına yerleşip kızına Süleyman İncebacak ile
bakmaya devam etti. Fatma Asmacı, Aralık 2010'da kızını yatağa
bağlayarak eziyet ettiği iddiasıyla Süleyman İncebacak'ı şikayet
etti. Süleyman İncebacak da eski eşinin kızının üzerine soğuk su
attığını ve kötü davrandığını ileri sürdü.
8 YIL HAPİS İSTEMİ
Birbirlerinden şikayetçi olan Fatma Asmacı ve Süleyman İncebacak
hakkında kızlarına kötü davranarak eziyet ettikleri suçlamasıyla
dava açıldı. Olayın ortaya çıkmasından sonra Fatma İncebacak,
Ankara'daki bir bakım ve rehabilitasyon merkezine yerleştirildi.
Annesi ve babası ise Karabük Asliye Ceza Mahkemesi'nde 8 yıla kadar
hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılandı. Sanıklardan Süleyman
İncebacak, karar duruşmasında hazır bulundu. Fatma Asmacı ise
katılmadı.
'BEN ÇOCUĞUMA EZİYET ETMEDİM'
Suçlamayı kabul etmeyen Süleyman İncebacak, "Ben çocuğuma
kesinlikle eziyet etmedim. Ona yönelik herhangi bir kötü muamelem
olmadı. 15 güne bir Ankara'ya tedavisi için götürdüm. Ona eziyet
etme niyetinde olsaydım tedavisini yaptırmazdım, ölürdü. Ben de
kurtulurdum. Daha önce de annesi kaç kez beni aynı şekilde şikayet
etti. Savcılık bir kere bile bu iddiaları ciddiye almadı. Suçsuzum"
dedi.
3 BİN LİRA CEZA
Mahkeme heyeti, söz konusu suçu işledikleri kanaatine vardığı
sanıklara 150 gün karşılığı 3 biner lira para cezası verdi.
Mahkeme, cezasının 10 ayrı taksitte ödenmesi, taksitleden birinin
zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil
edilmesi, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevirilmesini
kararlaştırdı.
'BEN BU CEZAYI HAKETMEDİM'
Emekli maaşıyla geçimini sağlayan Süleyman İncebacak, kızının nöbet
geçirdiğinde kendisine, çevresine zarar verdiğini, başını duvarlara
vurduğunu, camı çerçeveyi kırdığını, bu yüzden yatağa bağlamak
zorunda kaldığını söyledi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları
Hastanesi'nde de kızının ellerini kemerle bağlayabileceğinin
kendisine söylendiğini anlatan İncebacak, şöyle konuştu:
"Ben de bunu uyguladım ve çok faydasını gördüm. Beni sevmeyen büyük
oğlum ve annesi beni şikayet ettiler. Çocuğum huzurevine götürüldü.
Huzurevinden teslim aldığımda çocuğumun her tarafı yara bere
içindeydi. Huzurevi yetkilileri 'İlaçlarını verdiğimiz halde
kendisine ve çevreye zarar veriyor, zapt etmekte güçlük çekiyoruz'
diye savcılığa yazı yazmışlar. Hakim şimdi, 'Sen kızına işkence
etmişsin' diye ceza veriyor. Ben bu cezayı asla hak etmedim. Ben de
Allah korkusu var. Allah korkusu olmasa 32 yaşındaki çocuğumu
dışarıya salıverirdim. İlaçlarını vermesem ölür giderdi, ben de
kurtulurdum. Savunmalarımda bunu söyledim."