Emekli maaşıyla evlerinde 80 hayvan besliyorlar
Antalya'da hayvan aşığı genç kız ile annesi, evlerini hayvanat bahçesine çevirdi. Evlerinde kedi, köpek, ördek ve horozlar için ayrı bölümler yapan anne ile kızı, 80'e yakın hayvanı kendi imkanlarıyla besliyor.
Antalya'da hayvan aşığı genç kız ile annesi, evlerini hayvanat
bahçesine çevirdi. Evlerinde kedi, köpek, ördek ve horozlar için
ayrı bölümler yapan anne ile kızı, 80'e yakın hayvanı kendi
imkanlarıyla besliyor.
Almanya'dan tatil için Antalya'ya gelen üniversite öğrencisi 25
yaşındaki Melis Gökkaya, sokağa bırakılmış hayvanları annesi Vildan
Sertel ile birlikte yaklaşık 5 yıldır evlerinde besliyor. Annesi
Almanya'da tatil yaparken, Antalya'ya tatil için gelen genç kız,
deniz, kum ve güneş keyfi yerine hayvanlarla birlikte vakit
geçirmeyi tercih ediyor. 65 kedi, 5 köpek, 4 ördek ve 6 horoz için
3 odalı müstakil evlerini adeta hayvanat bahçesine çeviren anne ile
kızına, bir arkadaşı da gönüllü olarak yardımcı oluyor. Evin ayrı
bir odası uyku bölümü olarak kullanılırken, mutfak kısmı ise yaralı
hayvanların tedavi alanı olarak kullanılıyor. Ördekler için su
küvetlerinin yer aldığı evin geniş bahçesinde ise tüm hayvanlar iç
içe birlikte yemek yeyip, oyunlar oynuyor. Annesinin emekli
maaşıyla baktıkları hayvanları özel mamalarla besleyen genç kızın
tek sorunu ise evinin önünden geçen yol.
ANNESİNİN EMEKLİ MAAŞIYLA BAKIYORLAR
Tatile giden annesinin evine 5 yıldır gelip hayvanlara baktığını
anlatan Melis Gökkaya, "Annem Almanya'ya gidince ben burada
oluyorum. Annem tatil için Almanya'ya gidiyor, ben de tatil için
buraya geliyorum. 65 kedi, 5 köpeğimiz, 4 tane ördek, 6 tane de
horozumuz var. Annemin emekli maaşıyla bakıyoruz. Her hafta
veterinerimiz geliyor kontrol ediyor. Sokakta hasta olanları alıp
iyileştiriyoruz. Sonra bizde kalıyor gitmiyorlar. Cami avlusu gibi,
evin kapısına bırakanlar da oluyor çitlerin üstünden bahçeye
atanlar da" dedi.
"ISINMALARI İÇİN KALORİFERLERİMİZ DE VAR"
Tüm hayvanlara isim verdiğini belirten Gökkaya, evin bölümleriyle
ilgili ise, "Evin içerisinde hasta olanlara bakıyorum,
uyumaları için ayrı bir yer yaptık. Akşamları orada uyuyorlar,
kışın orada ısınıyorlar, kaloriferlerimiz de var. Zil çalarak
çağırıyoruz veya çocuklar diye bağırıyoruz. Yemek vakti geldiğini
anlıyorlar" dedi.
"BİRAZCIK HİS, BİRAZCIK EMPATİ"
Daha önceki evlerinde de hayvanları beslediklerini anlatan Gökkaya,
5 yıl önce taşındıkları şu anki evlerinde ise tek sorunun evlerinin
önünden geçen yol olduğunu söyledi. Geçen hafta bir kedinin
arabanın altında kaldığını anlatan Gökkaya, "Tabelamızı da
astık. Geçen hafta bir kedimizi kaybettik. Onlar bir can, onların
da canı yanıyor ve her şeyi hissediyorlar. Geçen hafta onu çarpan
kişi bunu hiç fark etmedi. Biz burada günlerce perişan olduk.
Arkasından hastanelerde ağladık. Ama onun hiç haberi yok.
Hissetmiyor bunu. Birazcık his, biraz empati. Can sonuçta
bu" diye konuştu.
"PARA İÇİN YAPILACAK BİR İŞ DEĞİL BU"
Hayvanların bakımında genç kıza yardımcı olan arkadaşı Gülay Çayır
ise, "Otogar tarafında oturuyorum tramvayla buraya
geliyorum. Para için yapılacak bir iş değil bu, gönül işi, severek
yapılacak bir iş. Gelemediğimde çok eksiklik hissediyorum. Onları
yalnız bırakmamak için her gün geliyorum" dedi.
(Suat Metin /İHA)