"Ek iş yapayım" derken işinden olan kişiye Yargıtay’dan kötü haber
İş sözleşmesinin aksine, hafta sonu ve mesai saatleri dışında ek iş yapan çalışan işten çıkartıldı. Çalışana önce mahkemeden, ardından da Yargıtay'dan kötü haber geldi.
İş sözleşmesinin aksine, hafta sonu ve mesai saatleri dışında ek
iş yapan çalışan işten çıkartıldı. Çalışana önce mahkemeden,
ardından da Yargıtay'dan kötü haber geldi.
Ürün danışmanı olarak çalıştığı işyerinden hafta sonları ve izin
günlerinde fotoğrafçılık yaptığı gerekçesiyle kovulduğunu belirten
bir kişi, İş Mahkemesi'ne başvurdu. İş sözleşmesinin ek iş yaptığı
iddiasıyla haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini belirten
davacı, işe iadesine, işe başlatılmaması hâlinde ödenmesi gereken
tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının tespitine
karar verilmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı
işveren ise davacının profesyonel olarak fotoğrafçılık işi ile de
ilgilendiğini, işini yaparken şirketin imkânlarını kullandığını ve
kendi işinin reklâmlarını yaptığını, bu durumun sadâkat borcuna
aykırılık teşkil ettiğini öne sürdü. Davacının iş sözleşmesindeki
konuya ilişkin özel düzenlemeyi ihlâl ettiğini ifade ederek feshin
haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddini talep etti.
Mahkeme, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesinin 10.
maddesine aykırı olarak davacının kâr maksatlı olarak başka bir iş
ile iştigâl ettiği, davacının sözleşmeye aykırı olan bu
davranışının iş akdinin feshi için geçerli sebep olduğu
gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacı, istinaf
başvurusunda bulununca devreye Bölge Adliye Mahkemesi girdi.
Davacının savunmasının alınmadığına dikkat çeken mahkeme;
sözleşmenin feshine sebep olarak gösterilen durumun 4857 sayılı
kanunun 25/II. fıkrasında belirtilen sebeplerden olmadığına
hükmetti. Davacının mesai saatleri dışında ve hafta sonlarında
yaptığı fotoğrafçılık işini asıl işine yansıttığına ve bu sebeple
davalı tarafın zarar gördüğüne dair delil bulunmadığına vurgu
yaptı. Mahkeme, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile
davanın kabulüne karar verdi. Kararı, bu kez davalı avukatı temyiz
etti.
YARGITAY KARARI
Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, emsâl bir
karara imza attı. Kararda ürün danışmanı olarak çalışan davacının,
"Çalışan, iş sözleşmesi devam ettiği sürece, özel de olsa
başka bir işte çalışmamayı taahhüt eder. Çalışan, şirkette
çalıştığı süre içerisinde, başka bir işverene ait işyerinde veya
kendi nam ve hesabına ücretli veya ücretsiz olarak
çalışamaz" hükmü bulunan iş sözleşmesine imza koyduğu
hatırlatıldı. Yargıtay kararında şu görüşlere yer verildi:
"Davacının hobi olarak başladığı fotoğrafçılık işini
zamanla ilgili iş sözleşmesine aykırılık teşkil edecek şekilde
ticarî kazanç getirecek biçimde yaptığı, davacı tarafından işyeri
yetkililerine gönderilen e-mail çıktısı ile sabittir. Ayrıca iş
sebebiyle ziyarete gittiği davalı şirketin müşterisinin masasında
davacının broşürünün tanıtım maksatlı olarak yer aldığı da yine
dosya kapsamındaki telefon (whatsapp) çıktılarından
anlaşılmaktadır. Hâl böyle olmakla birlikte, davalı şirketin
faaliyet konusu ile davacının iştigâl ettiği işin konularının aynı
olmadığı ortadadır. Davalı tarafından davacının yaptığı diğer iş
sebebiyle performansının etkilendiği ya da davalının zarar gördüğü
iddiasında bulunulmadığı anlaşılmaktadır. İlgili davranışın haklı
sebep teşkil edecek nitelikte ve ağırlıkta bulunmamakla birlikte,
taraflar arasındaki iş sözleşmesine aykırılık sebebiyle fesih için
geçerli bir sebep olduğu ve bu sebeple feshin geçerli nedene
dayandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi
gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı gerekçe yönünden karar
verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bölge Adliye
Mahkemesi hükmünün bozularak ortadan kaldırılmasına ve davacı
taleplerinin reddine oy birliği ile karar
verilmiştir."
(İHA)