"Eğitimin reformunun farklı yönlere çekilmesine izin vermeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğitimin reformunun sayısı az ama sesi çok çıkan bu çevrelerce sabote edilmesine, farklı yönlere çekilmesine hep birlikte izin vermeyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğitimin reformunun
sayısı az ama sesi çok çıkan bu çevrelerce sabote edilmesine,
farklı yönlere çekilmesine hep birlikte izin vermeyeceğiz"
dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim çalışanları ile iftar programında bir
araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen programda
konuşan Erdoğan, eğitimi ihmal eden, ikinci plana atan toplumların
kendilerine aydınlık ve müreffeh bir gelecek inşa etmelerinin
mümkün olmadığını söyledi. Erdoğan, "Güçlü toplum, güçlü
ülke idealine ancak beşeri sermayenin iyi değerlendirilmesi,
nitelikli bir eğitim öğretim sürecinden geçirilmesiyle
ulaşılabilir. Bu anlayışla son 17 yıldır eğitim-öğretimi en
öncelikli gündem maddemiz yaptık. Bütçede aslan payını eğitime
verdik. Derslik sayılarımızın artırılmasından öğretmen atamalarına,
ücretsiz ders kitaplarından okullarımızdaki eksikliklerimizin
giderilmesine kadar eğitim alanında tarihi nitelikte adımlar attık.
Eğitim kurumlarımızı; spor salonları, dijital kütüphaneler,
laboratuvarlar, akıllı tahtalar ile donatarak altyapı problemlerini
önemli ölçüde çözdük. Mesela benim sınıfımda, öğrenciliğimde 75
öğrenciydik ama aynı dönemde 100 öğrencinin de olduğu okullar
vardı. Bunu şimdi 30'lu rakamlara çekerken öğrenci başına düşen
öğretmen sayımızı da artırdık. Son 17 yılda 302 binin üzerinde yeni
derslik açtık, 632 bine yakın yeni öğretmen ataması yaptık. 7 bin
480 spor salonunu, 17 bin 419 yeni laboratuvarı, 13 bin 513
kütüphaneyi okullarımıza kazandırdık. Öğretmenlerimizin mali ve
sosyal imkanlarında ciddi iyileştirmeler gerçekleştirdik. Bu
dönemde Türkiye ticaretle, ekonomiyle , savunma sanayiyle, ulaşımla
beraber eğitim alanında da büyüdü, kendini geliştirdi. 2002 ile
bugünün rakamlarını karşılaştırmak bu hakikati inkarı mümkün
olmayacak şekilde ortaya koyacaktır" ifadelerini
kullandı.
"BAKANIMIZ VE EKİBİNDEN EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ BU EKSİĞİ
GİDERMESİDİR"
Meseleye ideolojik ön yargılar yerine objektif kriterlerle yaklaşan
herkesin Türkiye'nin eğitim altyapısında katettiği mesafeyi kabul
ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Ülkemizin dört bir yanına
inşa ettiğimiz modern okulları, yeni derslikleri, kütüphane ve spor
salonlarını görenler ülkemizin geldiği konumu takdir ediyor.
Eksiklerimiz, yapmak isteyip de yapamadıklarımız da var. İnsan
faktörünün olduğu her yerde noksanlıkların olması doğaldır. Eğitim
özü itibariyle dinamik bir süreç olduğu için sürekli yenilik,
yenilenme gerektirir. Dünyada hiçbir ülke bu alanda mükemmel
konumda olduğunu iddia edemez, her şeyi bitirdim diyemez. Çünkü
dinamik bir yapı var. Biz nasıl daha iyi, nitelikli, daha kaliteli
bir eğitim arayışındaysak dünyanın gelişmiş ülkeleri de benzer
arayışlar içerisindedir. Hükümet olarak sürekli kendimizi tartıyor,
muhasebemizi yapıyor, tespit ettiğimiz sıkıntıları gidermeye
çalışıyoruz. Bunun adı birilerinin iddia ettiği gibi eğitimi yapboz
tahtasına dönüştürmek değil, reform iradesini kararlılıkla
sürdürmektir. Bunun adı istikbalimiz olan evlatlarımızı geleceğin
şartlarına, ihtiyaçlarına daha iyi hazırlamak hedefiyle vizyoner
davranmaktır. Eğitimde mükemmele ulaşma çabası eleştirilecek bir
tavır değil, tam aksine takdir edilecek bir tavırdır. Tüm bunları
söylerken eğitimin içeriğini geliştirmek konusunda diğer alanlarda
kat ettiğimiz mesafenin biraz gerisinde kaldığımızı görmezden
geliyor değilim. Bu konudaki kararlılığımızla en küçük bir eksilme
yoktur. Bakanımız ve ekibinden en büyük beklentimiz bu eksiği
gidermesidir. Bu doğrultuda yürüteceği tüm çalışmalarda kendisinin
yanında olduğunu belirtmek istiyorum" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan eğitim reformuna da
değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 17 yılda yapılan bütün
yatırımların Türkiye'yi 2023 hedefleriyle 2053 ve 2071 vizyonuna
hayata geçirme noktasında hazır hale getirdiğine inanıyorum. Artık
daha büyük hamleler yapmak için elverişli bir zemine sahibiz.
Müfredata dair kapsamlı ve iyi hazırlanmış projelerimizi devreye
alabiliriz. Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığınca açıklanan
yeni eğitim reformunun bu yönde atılmış kıymetli bir adım olduğunu
düşünüyorum. Eğitim camiamızın tüm paydaşlarının katkılarıyla
hazırlanan bu paket öğrencilerimizin kişisel kabiliyetlerinin
geliştirilmesinden öğretmenlerimizin verimli ders işlemesine kadar
pek çok önemli değişikliği içeriyor. Önümüzdeki dönem boyunca
uzmanlar paketin muhteviyatına dair tespit, tenkit ve fikirlerini
dile getireceklerdir. Bu görüşler çerçevesinde de varsa paketin
eksiklikleri giderilecek, daha da iyileştirilmesi mümkün olacaktır.
İyi niyetli dile getiren eleştiriler dikkate ele alınacak ve
gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Burada samimi bir uyarı da
bulunmakta fayda var. Eğitim gibi 82 milyonun tamamını ilgilendiren
bir konuda meseleyi ideolojik zemine çekmek, yapıcı davranmak
yerine yıkıcı olmak hiç kimseye bir yarar sağlamaz. Eğitimi, siyasi
hesaplaşma aracı haline dönüştürmek en büyük zararı
eğitimcilerimize ve evlatlarımıza verecektir. Yalan yanlış
bilgilerle milletimizin aklını bulandırmaya hiç kimsenin hakkı
yoktur. Ülkemizde ileriye doğru atılan her adımı baltalamaya
çalışan ideolojik saplantılarının esiri bir yıkım ekibi bulunuyor.
Ecdadın dediği gibi; elinde çekiç olan her şeyi çivi olarak
görüyor. Bunlar da öyle, elde çekiç her şey çivi. Bunlarda her
yeniliğe, her reforma, ülkeye ve millete katkı yapacak her projeye
saldırmayı bir maharet sanıyor. Bugüne kadar ne yaptıysak, neyi
başardıysak bu yıkım ekibine rağmen başardık. Bugün de aynısını
yapacağız. Eğitimin reformunun sayısı az ama sesi çok çıkan bu
çevrelerce sabote edilmesine, farklı yönlere çekilmesine hep
birlikte izin vermeyeceğiz. Biz size inanıyoruz. Biz sizinle
beraber bu reformu hayata geçireceğiz. Evlatlarımız için ne iyiyse,
ne doğruysa hangi program faydalıysa onu hayata geçirmenin gayreti
içinde olacağız" açıklamasında bulundu.
"BU ŞİDDET DALGASINA ZAMAN ZAMAN EĞİTİMCİLERİMİZİN DA MARUZ
KALMASI ÜZÜNTÜ VERİCİDİR"
"Trafikten okula, sokaktan hastaneye sadece görevini yapan
insanlara kadar her yerde fiziki ve sözlü şiddetin yaygınlaştığını
görüyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu şiddet dalgasına zaman zaman eğitimcilerimizin da maruz
kalması üzüntü vericidir. Öğretmenlerimize yönelik şiddeti asla
tasvip etmiyorum. Bu konuda en küçük bir müsamahamız yoktur,
olamaz. Bizim kültürümüzde öğretmene el kalkmaz, öğretmenin eli
öpülür. Bizim elimizi öpmeye gayret edenler çoktur, hep böyle
alıştırmışlar, siyasilerin huyudur. Ben de derim ki; bak üç kişinin
elini öpeceksin, annenin, babanın bir de hocanın. Bizim inancımızda
öğretmene tıpkı anne babamız gibi bir ömür boyunca hürmet
gösterilir, saygı gösterilir. Ülkemize ve milletimize asla
yakışmayan bu şiddet sorunun hep birlikte üstesinden geleceğimize
inanıyorum. Bundan sonra da çalışma şartlarından özlük haklarınıza
kadar sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Ekonomimiz büyüdükçe
ülkemizin imkanları genişledikçe oluşan katma değerden sizler de
hak ettiğiniz payı alacaksınız."
(İlker Turak /İHA)