Dolandırıcılar 15 günlüğüne oto galeri kuruyor
Dolandırıcıların korkulu rüyası, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amiri Başkomiser Kıvanç Taşçı, son günlerde en çok uygulanan dolandırıcık yöntemlerini anlattı ve vatandaşları uyardı, "1 dakika içinde telefonu kapatmazsanız tuzağa düşersiniz!"
Dolandırıcıların korkulu rüyası, İstanbul Emniyet Müdürlüğü
Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amiri Başkomiser Kıvanç Taşçı,
son günlerde en çok uygulanan dolandırıcık yöntemlerini anlattı ve
vatandaşları uyardı, "1 dakika içinde telefonu kapatmazsanız tuzağa
düşersiniz!"
Türkiye'de binlerce kişi dolandırıcıların ağına düştü. Kimi büyük
paralar kaybetti... Dolandırılanların arasında üniversite
profesörleri de var, ev hanımları da... Dolandırıcıların kullandığı
yöntemler ise "şeytanın bile aklına gelmeyecek" tarzda. İstanbul
Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü, Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro
Amiri Başkomiser Kıvanç Taşçı ise dolandırıcıların korkulu rüyası.
Bugüne kadar onlarca dolandırıcı çetesini çökerten Başkomiser Taşçı
ile tüm yönleriyle dolandırıcılığı anlattı.
Kim bu dolandırıcılar?
Vatandaşları hipnoz eden kişiler bunlar.. Telefon açıyorlar size,
çok güçlü bir senaryoları var. Bugüne kadar karakolun kapısından
girmemiş namuslu vatandaşlara kurdukları senaryoyu öyle bir
anlatıyorlar ki, hipnoz oluyorsunuz! Ve tüm dediklerine inanmaya
başlıyorsunuz. Hukuk biliyorlar, öyle terimler kullanıyorlar ki,
sanıyorsunuz karşınızdaki gerçekten bir savcı ya da polis. Bir call
center kuruyorlar, tüm mali bilgilerinizi size telefonda
söylüyorlar.. İnandırıcı olmak için her yolu deniyorlar.
Dolandırıcılık suçu komplike bir suç. Eğer suçlu profili ikna
ediciyse bu konu da kabiliyete sahipse çok kolay bir şekilde
kandırabiliyor. Zaten bu iknadan sonra ortaya çıkan bir suç tipi
olduğu için farkındalık sonra oluşuyor. Mağduriyet sonrası
farkındalık olduğundan ötürü teşebbüs sırasında görebilmek zor.
Vatandaşın uyanık olması ve hukuki işlemleri iyi bilmesi gerekiyor.
İyi niyetin suistimal edilmesi de var tabii.
Kuvvetli bir senaryo var ama değil mi?
Çok iyi senaryo var evet. En bariz vakalar çek-senet olayları.
Bütün dolandırıcılık yöntemlerinin özü, iyi niyetli insanların
duygularının suistimal edilmesidir. Bazı olaylarda vatandaşı
tehditle -telefon gibi- panik içerisine sokuyor ve devlete her
zaman bağlı olan topluluğumuz hemen taşın altına elini koyduğunu
zannedip kanıyor. Öyle bir anlatıyorlar ki "Terör örgütleri
hesabınıza girmiş, amacı dışında para transferi var" gibi
argümanlarla hayali bir suça ortak ediyor vatandaşı. Panik buradan
başlıyor. Bu adamlar profesyonelleri işin. Öyle bir şey yapıyorlar
ki saniyesinde boş bırakmıyorlar sizi. Resmi polise bile inanmıyor
vatandaş. "Ticaret yapıyorum, dolandırılmadım" diye kestirip
atıyorlar.
Peki ne yapmalı vatandaş?
Hiçbir zaman bir devlet görevlisi, işin içerisinde terör ve asayiş
varsa, vatandaşa bir sorumluluk atfeden bir iş vermesi mümkün
değil. Vatandaşı ifadeye çağırmak ayrı mesele. Zaten gerektiğinde
ifadeye, adli işleme başvurulur. Polisin bütün işlemleri tutanak
halindedir. Vaka eğer olay yerinde gerçekleştiyse görevliler orada
yapar görevini, diğer her şey kolluk biriminde yapılır. Polis
vatandaşı hiçbir suçu aydınlatmak için kullanmaz. Vatandaş müracaat
eder, "İşte bu adam beni dolandırmaya çalıştı" diye bilgi verir. O
sırada suçüstü çalışması yapılır, vatandaşla beraber çalışılır.
ZENGİN FAKİR HERKES HEDEFTE
Mağdurların profili nasıl?
Zengin de fakir de maruz kalabiliyor dolandırıcılığa. Herhangi bir
yaş, cinsiyet ve eğitimle seviyesiyle ilgili değil.
En çok hangi bölgede görülüyor?
Belirli bölgesi olmaz dolandırıcıların, her yerde varlar. İstanbul
nüfus yoğunluğundan ötürü bu kadar göze batıyor. Yaşlılar birinci
sıradaki hedef. Dolandırıcılar eskiden mobil telefondan arardı,
şimdi ev telefonlarına yoğunlaşıyorlar, gündüzleri evde yaşlılar
bulunduğu için. Daha sonra ilgili kişinin dışarı çıkmasını
istiyorlar ya da kapıya kurye ile adam gönderip 3 liralık malı 100
liraya satıyorlar.
PARAYI ALMADAN İMZA ATMAYIN
Oto dolandırıcılığı çetesi, araçlarını satmak için internete ilan
veren kişileri hedef alıyor. Bağlantıya geçilen kişi çetenin 15
günlüğüne açtığı, içinde sekreter ve birkaç yeni arabanın da
bulunduğu "naylon galeriye" çağrılarak güven telkin ediliyor. Cuma
gününü seçen çete kapanmasına yakın notere gidiyorlar. Satış
yapıldıktan sonra ödemenin havale ile yapılacağı söyleniyor ve
satıcıya bilgisayarda banka havale ekranı gösteriliyor. Çete
"Ödemeyi yaptık, pazartesi para hesabınıza düşer" diyerek vatandaşı
rahatlatıyor ve huzur içinde evine gönderiyorlar. Çete noterde
satın alınan aracı hafta sonu ikinci ve üçüncü kişilere satılıyor.
Vatandaş galeriye gidince ortada kimsenin olmadığını görüyor.
Başkomiser Taşçı uyarıyor, "Paranızı almadan bir belgeyi
imzalamayın!"
HİPNOZ İLE ALGI KAPANIYOR
Telefon dolandırıcılığı, nasıl yapıyor?
Telefonda kontör dolandırıcılığı yaklaşık 10 senelik bir mevzu.
Ambiyans oluşturulmak adına vatandaşın, terör örgütleriyle
bağlantılı olduğu, kendi kimlik bilgileriyle şirketler kurulduğu
gibi pek çok şey telkinler ve tehditlerle panik duygusu
yerleştirerek iş yürütülüyor. Psikolojiyi çözmüşler. Hipnotize
olduğunuzdan dışarıya karşı algınızı kapatıyorsunuz. Arkadan
telsiz, polis sesleri geliyor. Bu durumda nasıl hissedersiniz
kendinizi düşünsenize. İşin özü bu; hipnoz ve psikolojinin
çözülmesi.
Peki işi nasıl çökertiyorsunuz?
Biz illaki vakayı beklemiyoruz. Vatandaş eğer kolunu kaptırdıysa,
telefonla irtibat kurduysa onu dahil engellemek için müdahale
ediyoruz. Yeter ki bize bilgi verilsin. 100'ü geçkin çok tecrübeli
personelimiz var. Tüm asayiş suçlarla ilgili sadece 500 personele
çıkabilecek imkanımız var. Teknolojinin bütün imkanlarından
faydalanıyoruz.
GÜVEN DUYMADIĞINIZ NUMARAYI AÇMAYIN
En yayğın dolandırıcılık nedir?
İletişim dolandırıcılığı. İki numara da call center mevzusu.
"Hediye çeki kazandınız, sigorta primizini yatırmadığınız için şu
kadar cezayla karşılaşacaksınız" gibi manipülasyonlar mevcut. Skype
üzerinden 155'ten arıyorlarmış gibi yapıyorlar. Numara değiştirme,
farklı gösterme gibi durumlar da yaşanıyor. Telefonunuz çalıyor,
155 yazıyor! Açıyorsunuz polis diye dolandırıcı ile
konuşuyorsunuz... Bu nedenle güven duymadığı hiçbir numaraya karşı
kimlik ve kredi kartı bilginizi paylaşmayın diyoruz biz. Çünkü
hiçbir banka müşterisinden tam bir kimlik bilgisi istemez.
TELEFONU KAPATIN VE POLİSİ ARAYIN
Dolandırıcı nasıl ikna ediyor?
Dolandırıcılık yöntemlerine hakim bir polis arkadaşımızı bile az
kalsın kandırıyorlarmış. Telefon çalmış. Memur arkadaş açmış.
Dolandırıcı konuya girmiş. Arkadaşımız bir süre dinlemiş bakmış ki
dolandırıcı öyle şeyler söylüyor etkisinde kalıyor, kendine gelip,
"Utanmıyor musun masum insanları dolandırmaya" diye çıkışmış.
Pişkin dolandırıcı "abi nasıl anladın" diye soruca "ben polisim"
cevabını almış. Dolandırıcı "abi valla biz fakirden almıyoruz,
zenginleri dolandırıyoruz" demiş ve telefonu kapatmış. Vatandaş
dolandırıcı ile asla konuşmamalı, sizi hipnotize ediyorlar,
telefonu kapatın ve polisi arayın.
KREDİ KARTINIZI BOŞALTIYORLAR
Call-center'dan arayan birisi sizi aradı ve bütün
bilgilerinizi istedi.
Vermeyin! "Sağlık sigortası", "kredi dosya masrafı", "hediye çeki
kazandınız" gibi para isteyen şahıslar var. Bu yöntemler iki
şekilde gerçekleşiyor: Birincisi kargolar vasıtasıyla, kapıdan
satış yöntemiyle. Adam kapına kadar geliyor size teslim edilen
paketi veriyor. Adam parayı alıp götürüyor 10 TL'lik malı 100 TL'ye
alıyorsunuz! İkincisi ise sanal pos yöntemi. Kredi kartı
bilgileriniz alınıyor ve yurt dışında belirli şirketler üzerinden
sizin kartlarınız boşaltılıyor. Bir bakıyorsunuz Amerika'da
Singapur'da harcamalar yapmışsınız!
CALL-CENTER KURUP 70 KİŞİ ÇALIŞTIRDILAR
Dolandırıcılar İstanbul'da kurdukları call center ofisinden
binlerce kişiyi kredi kartı borçları yapılandırması ve dosya
masraflarını geri alınması vaadiyle kandırdılar. Çete, danışmanlık
şirketi altında Kağıthane'de bir call center merkezi kurudu. Call
center ofisine de 70 kişiyi ilan vererek işe aldılar. Çalışanlar
arama listesinde nüfus bilgileri olan vatandaşları aramaya başladı.
Onlara, "Kredi kartı borcunuzu yapılandıracağız, avukatlarımız
devreye girecek, borçlarınızdan kolayca kurtulacaksınız" diyerek
vaatte bulundular. Vatandaşlardan kart bilgileri şifreleri istendi,
kabul edenler tüm bilgilerini call center'a verdi. Dolandırıcılar
kendi çetelerinden iki kişiyi de avukat olarak vatandaşlara
tanıttı. Vaatleri kabul eden kişiler bu sahte avukatlara
yönlendirildi. Sahte avukatlar noterlerden vekaletname aldı.
İşlemler karşılığında yüzde 20 ile 40 arasında komisyon alındı.
Bütün bunlar yapılırken, alınan kart bilgileri kullanılarak başvuru
sahibi vatandaşların hesapları boşaltıldı. Dolandırıcılık olayı
yapılırken danışmanlık şirketinin ismi sık sık değiştirildi
çalışanlar da 2 ayda bir işten çıkarılıp yerine yenileri alındı.
Sistem öyle kusursuz işliyordu ki altı ay içinde binlerce mağdura
ait dosyalar birikti. Dolandırıcılar toplam 6 milyon lira vurgun
yaptı ve sonunda yakayı ele verdi..(Burak Kara/Gazetevatan