Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar: “Şiddet içerikli haberler çocuklarda daha fazla stres yaratır”
SON günlerde yaşanan terör olayları her yaştan insanı derinden etkiledi. Hem sosyal medyada hem de televizyon ve gazetelerde geniş yer bulan haberler, yorumlar, görseller çocuklar üzerinde de derin izler bırakabiliyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, bu gibi durumlarda özellikle çocukların ruh sağlığını korumak adına alınacak önlemler...
SON günlerde yaşanan terör olayları her yaştan insanı derinden
etkiledi. Hem sosyal medyada hem de televizyon ve gazetelerde geniş
yer bulan haberler, yorumlar, görseller çocuklar üzerinde de derin
izler bırakabiliyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji
Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin İlden Koçkar, bu gibi durumlarda
özellikle çocukların ruh sağlığını korumak adına alınacak önlemler
hakkında aileleri bilgilendirdi.
Çocukların yaş aralıkları, gelişim özellikleri ve mizaçlarının göz
önünde bulundurularak bu tür içeriklerden haberdar olmaları
gerektiğini söyleyen Koçkar, “Okul öncesi dönemde yer alan
çocukların hiçbir şekilde bu haberlere maruz kalmaması lazım. Bu
yaş grubunda yer alan çocukların yanında bu tür konuları konuşmak
bile rahatsız edici, çünkü her türlü belirsizlik durumu çocuklarda
çok fazla stres yaratır” dedi.
“KAYGI DÜZEYİ YÜKSEK ÇOCUKLAR BU TÜR HABERLERDEN UZAK
TUTULMALI”
6-11 yaş aralığındaki çocuklara bu tür haberlerin kontrollü bir
şekilde verilebileceğini ifade eden Koçkar şöyle konuştu:
“Bu yaş grubundaki çocuklar da televizyonda ve gazetelerde yer alan
haberleri izleyip, okumamalı. Ancak bir şekilde bu haberlere maruz
kalmış çocuklara, olayın ne olduğu somut söylemlerle aileleri
tarafından anlatılmalıdır. Çünkü bu yaştaki çocuklar olayları
anlamlandıramasa bile anlayabilecek durumdadır. Söz konusu kaygı
düzeyi yüksek çocuklar ise ülkede bomba patladığını anlatmaya
çalışmak çocuğun yalnızca ruhsal dengesini bozar. O nedenle bilgi
verirken çocuğun yaşı ve yapısına göre hareket etmek en uygun yol
olacaktır.”
ÇOCUKLARIN ANMA TÖRENLERİNDE YER ALMASI DOĞRU MU?
Anma törenlerinde çocukların yer alıp almaması konusuna da değinen
Koçkar şunları söyledi:
“Hiçbir şeyden haberi olmayan bir çocuk bu tür törenlerde yer
alamayabilir. Çünkü bu çocuklar zaten durumu anlamayacaktır. Ancak
çocuk bir şekilde durumdan haberdarsa, olay yakınlarda olduysa veya
bir yakını bu durumdan etkilendiyse o zaman çocukların anma
törenlerinde yer almasında bir sıkıntı olmayacaktır. 12-18 yaş
arası ergenlik çağındaki çocuklara bakıldığında da bu durumun
farkında olan çocukların anma etkinliklerinde bulunmasının bir
sakıncası yoktur. Bu gibi durumlarda genel prensip 'çocuk sordukça
cevaplar verilmeli' olmalıdır.”
ANNE BABANIN KONTROLÜ ÖNEMLİ
Özellikle okul öncesi ve ilkokul dönemindeki çocukların sosyal
medyaya maruz kalmaması gerektiğinin altını çizen Koçkar, “Çocuk
buna maruz kalıyorsa burada en büyük görev anne babaya düşüyor.
Aileler gün içinde görülen haberler konusunda çocukla konuşabilir.
Çünkü sosyal medyada şiddet içeren veya uygunsuz mesajlar taşıyan
pek çok içerik de yer alıyor. Bunları tek tek anlatıp, açıklamak
lazım. Bu noktada velilerin ciddi bir kontrol mekanizmasını devreye
sokmaları gerekiyor. Çünkü çocuk gördüklerini anlamlandıramayabilir
veya yanlış anlayabilir” dedi.
“TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU İÇİN ÖNLEYİCİ RUH SAĞLIĞI
ÇALIŞMALARI YAPILMALI”
Çocuklarda yaşanan travma sonrası stres bozukluğunun önlenme
yolları hakkında da bilgi veren Koçkar, “Geniş çaplı önleyici ruh
sağlığı çalışması yapılması gerekiyor” dedi. Özellikle Suriye'den
gelen mülteci çocuklar özelinde bu durumu değerlendiren Koçkar
şöyle konuştu:
“Bu çocuklar savaşa maruz kalmanın ötesinde çok ciddi bir yaşam
değişikliği yaşamış, evlerini, yaşam tarzlarını bırakıp başka bir
ülkeye gelmiş durumdalar. Üstelik bunu kendi istekleriyle ve olumlu
koşullarda da yapmadılar. Her türlü yaşam koşulu değişikliğinin
stres yaratacağını düşünürsek hem bu çocukların hem de ailelerinin
belli eğitimlere tabii tutulması gerekiyor. Özellikle anne babalara
bu konuda çok fazla görev düşüyor. Eğer anne baba kendisi mutsuz
veya huzursuz ise çocuğa yardımcı olamaz. Çocuklarda iştah ve uyku
düzeninde değişimler yaşanıyorsa bu çocuklarda stres bozukluğu olma
ihtimali vardır. Ailelerin bu gözlemi yapabilmesi önemlidir. Bu
gibi durumlarda çocukla konuşmak, oyun oynamak çevresinde olan
bitenlerin ne olduğunu anlatmak çok önemlidir. Çünkü belirsizlik
ruh sağlığını olumsuz etkileyecek durumların başında
gelir.”