Depresyonun nedeni huzursuz bacak sendromu olabilir
Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, huzursuz bacak sendromunun, bireyin gün içindeki performansını olumsuz etkilediğini, depresyon ve anksiyeteyi tetiklediğini söyledi.
Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, huzursuz bacak sendromunun,
bireyin gün içindeki performansını olumsuz etkilediğini, depresyon
ve anksiyeteyi tetiklediğini söyledi.
Nedeni tam olarak ortaya konamamış nörolojik bir sorun olan
huzursuz bacak sendromunun yaşam kalitesinde ciddi sıkıntılara
neden olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı
Doç. Dr. İsmailoğulları, "Hastalık hareket halindeyken
herhangi bir belirti vermemesine karşın dinlenme ya da uçak
yolculukları gibi uzun süre oturmayı gerektiren dönemlerde kendini
gösteriyor. Sadece yaşayan kişilerin anlayabileceği bu tanımlanamaz
sorun aslında hiç de azımsanmayacak yaygınlıkta görülüyor. Kuzey
Amerika ve Avrupa'da yüzde 5.5-11.6 iken, Asya ülkelerinde bu oran
biraz daha düşüyor ve yüzde 1.0-7.5 seviyelerine iniyor. Sorun,
Türkiye'de yüzde 3.2 oranında gözleniyor. Hastalar yaşadıkları bu
huzursuzluk hislerini derinlerden gelen ağrı, rahatsızlık, germe
ihtiyacı ve buna benzer hisler şeklinde ifade ediyor. Genellikle de
baldır ve uyluğun orta kısımlarında belirginleştiğini
anlatıyor" diye konuştu.
GÜN İÇİNDEKİ PERFORMANSI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Huzursuz bacak sendromu yaşayan hastaların, bacaklarını yatak
içinde hareket ettirdiklerini, masaj yaptıklarını, rahatlama
olmazsa da kalkıp gezinme ihtiyacı duyduklarını belirten Doç. Dr.
İsmailoğulları, tedilmemiş huzursuz bacak sendromunun yaşam
kalitesini düşürmesinin yanında iş verimliliğini de düşürebildiğine
işaret etti. Doç. Dr. İsmailoğulları, "Araştırmalar, hem
fiziksel hem de mental olarak yaşam kaliteleri daha kötüleşen bu
hastalarda kardiyovasküler hastalıklar, depresyon ve anksiyetenin
de daha fazla olduğunu gösteriyor" dedi.
HER YAŞIN HASTALIĞI
Sendromun, kadınlarda daha sık görülmekle birlikte, her yaş grubunu
etkilediğini kaydeden Doç. Dr. İsmailoğulları, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Ancak semptomların sıklığı ve şiddetinde yaşla birlikte
artış gözleniyor. Hastalığın sebebinin tam olarak anlaşılamamasına
karşın araştırmalar beyindeki düşük demir ve dopamin seviyeleri ile
ilişkili olabileceğini gösteriyor. Genetik faktörlerin de sorunun
ortaya çıkmasındaki etkenlerden biri. Demir eksikliği anemisi,
kronik böbrek yetmezliği ve gebelik durumunda da şikayetlerin
arttığı görülüyor. Aynı zamanda çocuklarda sıklıkla dikkat
eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile beraber
seyrediyor."
TEDAVİ SEÇİMİNİ HASTANIN DURUMU BELİRLİYOR
Tedavi seçiminde hastalığın şiddeti, hastanın yaşı, ağrı,
depresyon, anksiyete, dürtü kontrol bozuklukları gibi eşlik eden
hastalıkları ve ilaç yan etkileri belirleyici rol oynadığına dikkat
çeken Doç. Dr. İsmailoğulları, "Kan testinde özellikle
ferritin düzeyine bakılması gerekiyor. Diğer uyku hastalıklarıyla
birlikteliğinin araştırılması amacıyla bazen tüm gece uyku testi
(polisomnografi) yapılması önem taşıyor. Huzursuz bacaklar
sendromunun, hastanın şikayetleri belirginse, yaşam kalitesini
bozuluyorsa, gündüz hem fiziksel hem sosyal fonksiyon kaybı varsa
ve gece uykuları sorunluysa mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Doç.
Dr. Sevda İsmailoğulları, sorunun tedavi edilmemesi halinde uykuya
başlatmada, sürdürmede ve uykunun kalitesinde bozulmalar, hafıza ve
dikkat bozuklukları, depresyon ve anksiyete bozuklukları, obezite
ve kardiyovasküler hastalıkların daha sık görülebildiğine işaret
ediyor. Tedavide düzenli egzersiz, masajla birlikte ilaç tedavileri
hastayı çok rahatlatıyor. Demir eksikliği varsa demirin yerine
konması da önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
(İHA)