“Densiz, alçak, sen kimsin ki milleti tehdit ediyorsun”
Başbakan Binali Yıldırım, CHP'li Hüsnü Bozkurt'u sert bir dille eleştirerek, "Densiz. Alçak, sen kimsin ki bu milleti böyle tehdit ediyorsun" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, CHP'li Hüsnü Bozkurt'u sert bir dille
eleştirerek, "Densiz. Alçak, sen kimsin ki bu milleti böyle
tehdit ediyorsun" dedi.
Helikopter ile Ankara'dan Yozgat'a giderek Yozgat Şehir Stadyumuna
inen Başbakan Binali Yıldırım, ilk olarak Yozgat Valiliğini ziyaret
edip Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç'tan brifing aldı. Ardından Yozgat
Meydanı'nda halka hitap etti. Yıldırım'a burada eşi Semiha
Yıldırım, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Yozgatlı Eski Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ
ve AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek de eşlik etti.
Yıldırım'dan önce halka hitap eden AK Parti Ankara Milletvekili
Cemil Çiçek, devlet sistemini otomobile benzeterek, "Devlet
dediğiniz bir araba. Otomobil olabilir, traktör olabilir, kamyon
olabilir. Pek çok parçası var. Lastik, kaporta ve motor gibi.
Arabanın her parçasını devlet organları olarak görün. Bu arabanın
en önemli parçası motorudur. Motor olmasa araba yol alamaz. Motor
yoksa araba yerinden kalkamaz. Devlet arabasının motoru hükümettir,
hükümet sistemidir. Artık devlet motoru yağ yakıyor, su kaynatıyor,
bizi yarı yora bırakıyor, arkadaki yükü çekemiyor. Bu motoru ya
rektifiye edeceğiz ya da yenileyeceğiz. Bunu 16 Nisan'da siz
yapacaksınız" dedi.
ŞEHİTLERE RAHMET DİLEDİ
Başbakan Yıldırım konuşmasına şehitler için rahmet dileyerek
başladı. Yıldırım, "Alçak PKK'lı teröristlerin kurduğu
tuzak sonucu hayatını kaybeden Mehmetçiklerimize Rabbimizden rahmet
diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Terör ile Yozgat,
bu bir kez daha göstermiştir ki sevgili Yozgatlılar bu ülkeyi
bölmeye hiçbir alçağın gücü yetmeyecek. Terör ile mücadelemiz,
kararlılık ile devam edecek" dedi.
Yıldırım, dalgalı denizlerde tek limanlarının millet olduğunu vurgu
yaptığı konuşmasında, "Bu Anayasa dertlerimize çare
bulamıyor. Türkiye'nin gelişen ihtiyacını karşılamıyor. Siyasetteki
dertlerin dermanı millettir. Milletin iyileştiremeyeceği, milletin
tedavi edemeyeceği hiç bir dert yoktur. Bizde bu anlayış ile MHP
ile bir araya gelip Türkiye'nin bu işe yaramayan, sorunlara çözüm
üretmeyen Anayasasını değiştirmek için çalışma yaptık. Bu
değişikliği meclise götürdük. Oyladık. Kabul edildi. Mecliste
vekillerin kabul etmesi yeter mi, kim karar verecek. Yozgat karar
verecek. Yiğidin harman olduğu, Anadolu şehri. Bayrak, vatan,
millet, devlet diyen Yozgat karar verecek. Bizim dalgalı denizde
tek limanımız millettir" şeklinde konuştu.
"DENSİZ ALÇAK SEN KİMSİN Kİ MİLLETİ TEHDİT
EDİYORSUN"
Konuşmasında CHP'yi ve CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'u sert
bir dille eleştiren Başbakan Yıldırım, "Biz onlara gelin
anayasayı birlikte hazırlayalım dedik. Ama CHP ne yaptı. Mecliste
kürsüyü işgal etti. Milletvekillerini darp etti. Her türlü rezaleti
çıkarttı. HDP ne yaptı. Hendek kazmaktan bu işlere vakit bulamadı.
Bu HDP gitti kandilin emrine girdi. Milletin oyunu Kandil'e peşkeş
çekti. HDP-CHP ikiz kardeş gibiler. İkisi de hep bir ağızdan Hayır
şarkısı söylüyorlar. Kılıçdaroğlu bu değişiklik ile millet ‘evet'
dese de biz tanımıyoruz dedi. Ey Kılıçdaroğlu sen tanısan ne olur
tanımasan ne olur. Millet de seni tanımaz. Zaten tanımıyor. Bu
anayasaya ‘evet' diyenler ihanet ediyor diyor. Hadi oradan. Gün
yaklaştıkça bir tane milletvekili çıkmış. Densiz densiz konuşuyor.
‘İstiklal savaşında gibi evet çıkarsa, evet verenleri Yunanı denize
döktüğümüz gibi İzmir'den denize dökeceğiz'. Densiz. Alçak, sen
kimsin ki bu millete böyle tehdit etmeye, hakaret etmeye. Bunun
hesabını Yozgat 16 Nisan'da verecek misiniz? Bunlara gereken cevabı
verecek misiniz? CHP'yi anladık. HDP'yi anladık. Bunlar kol kola
girmişler güya birbirini tanımıyor gibi yaparak arkadan hababam
hayır için çalışıyorlar. Bunlara şimdi başkaları da eklendi.
Avrupa. Oradaki bazı yöneticiler. Türkiye'ye karşı tavır
içerisindeler. Teröristlere adeta kol kanat germiş vaziyetteler.
Kardeşim. Siz kendi ülkenize bakın. Sizin bu sene seçimleriniz var.
Türkiye üzerinden siyaset yaparak seçim kazanmayı mı
hedefliyorsunuz. Katil PKK'ya FETÖ'ya kucak açıp ülkenizi
damarlarına kadar zehirlersiniz. Hepsi terör örgütü. Çağımızın
belası" dedi.
Başbakan Yıldırım'ın konuşması "İdam isteriz"
sloganları ile kesildi. Yıldırım, bu talebe karşılık,
"Yozgatlılar. Merak etmeyin. Önce şu önümüzdeki işi
bitirelim. 16'sına adım atalım" şeklinde cevap verdi.
YOZGAT'A HAVALİMANI MÜJDESİ
Başbakan Binali Yıldırım, Yozgat mitingi sırasında Yozgatlılara
havalimanı müjdesi verdi. Yıldırım, "Ama bunların derdi
başka. Dert büyüyen yükselen Türkiye'nin önünü kesmek. Dert anayasa
oylamasında evet çıkarsa dünyanın en büyük havalimanı hızla
tamamlanacak ve bitecek. Bu arada Yozgat müjdeyi veriyorum.
Havalimanınızın inşaatı bu sene başlıyor. Hayırlı uğurlu olsun.
Yeni köprüler, otoyollar, hastaneler, limanlar yapılmaya devam
edecek. Yapılmasın istiyorlar. Kişi başına milli gelir 20 bin
dolara çıkacak. Çıkmasın. Yogat'a hızlı tren gelmesin. Yeni OSB
kurumasın istiyorlar. Bunun için uğraşıyorlar. Bunun için terör
örgütlerinin sırtını sıvazlıyorlar. Hayır propagandalarını
yaptırıyorlar. Ama benim Adalet Bakanım gidince kapılar kapatıyor.
Salonlar iptal ediliyor. Konuşturulmuyor. Bunun hesabını Yozgat
sorar. 16 Nisan'da cevabını verir" şeklinde konuştu.
"BU ANAYASA 82 MODEL ARTIK YÜRÜMÜYOR"
Yıldırım anayasanın yürümeyecek kadar eskidiğinin altını çizip,
"Bu anayasa eski bir araba. 82 model. Artık yürümüyor.
Türkiye'nin yönünü belirleyemiyor. Çünkü Anayasa bir ülkenin
pusulasıdır. Pusula bozulmuş. Gelecek vaat etmiyor. Yol
göstermiyor. Sürekli engel ve dayatma, darbe tehdidi Türkiye'ye
zaman kaybettiriyor. 2001 hatırlayın. O gün doğan çocuklar 15 aşın
geçti. Onlar bilmez. Anne babaları bilir. Cumhurbaşkanı bir şey
söylüyor, başbakan başka bir şey söylüyor. Anayasa kitapçığı
fırlatıyor Başbakanın kafasına. Sonra olan oluyor. Bedeli millet
ödüyor. 11 bin dolar değil 14 bin dolar olurdu. 2001 krizinin bir
Anayasa kitapçığının fırlatılmasının bedeli bu" dedi.
"KILIÇDAROĞLU GÜNGÖRMEMİŞ YALANLAR SÖYLÜYOR"
Kılıçdaroğlu'nu yalancılıkla suçlayan Yıldırım,
"Kılıçdaroğlu kahvecilerle otuyor ‘ 16 Nisan'dan
kahvehaneler kapatılacak' diyor. Minibüsçülerin yanına gidiyor
‘minibüs hatları kaldırılacak' diyor. Muhtarlar ile bir araya
geliyor ‘bakın 16 Nisan'dan sonra evet verirseniz muhtarlıklar
kapanıyor' diyor. İş adamları ile bir araya geliyor ‘16 Nisan'dan
sonra fabrikalarınıza mallarına el konulacak' diyor. Gün görmemiş
yalan var bunda. Bu kadar olur mu ya. Biz 350 kilometre tünel
yaptık. Kılıçdaroğlu'nun yalanları ardı ardına eklesen 500
kilometre oluyor. Bu kadar olmaz" şeklinde konuştu.
"17 AYDA BİR KURULAN HÜKÜMETTEN BİR HAYIR GELİR
Mİ?"
Yeni anayasada huzur ve güven olduğunu belirten Yıldırım,
"Huzur var güven var. Millet idaresi var. Patron millet.
Darbecilere ekmek yok. Vesayetçilere ekmek yok. Çalışmadan
yorulmadan iktidar yok. Onun için Hayır hayır diye bağırıyorlar.
1950'den bu güne kadar 48 hükümet kurulmuş. 48. Almanya'da 15 tane.
Fransa o kadar. İngiltere'de daha az. 17 ayda bir hükümet. 17 ayda
kurulan hükümetten bir hayır gelir mi? Yozgat'ın yolları yapılır
mı? Kocaman şehir hastanesi yapılır mı. Yapılmaz. Çünkü zaman yok.
Tebrikleri kabul edip, brifing alıp vedalaşmaya çıkıyor. Hizmet
başka bahara" dedi.
ALPARSLAN TÜRKEŞ'İ UNUTMADI
Yıldırım konuşmasında MHP'nin kurucu Genel Başkanı Alparslan
Türkeş'i de unutmadı. Yıldırım, "Bugün 5 Nisan rahmetli
Türkeş'in 20. ölüm yıl dönümü. Allah rahmet eylesin. Alparslan
Türkeş'in hayali de Başkanlık sistemiydi. İşte onun mirasını
devralan MHP'li kardeşlerimizde ülkücüler de BBP'li kardeşlerimiz
de Alperenler de bir olduk Başbuğ'un hayalini gerçeğe
dönüştürüyoruz" şeklinde konuştu.
Yıldırım konuşmasının ardından Yozgatlılara karanfil dağıttı. Daha
sonra Yozgat Şehir Hastanesi'nin açılışını yapmak üzere meydandan
ayrıldı.
(Göktürk Fırat - Bahadır Muhlis Gökgül / İHA)