Demirtaş çark etti
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Birbirimizi suçlayarak, birbirimizi zan altında bırakarak da hiçbir yere varamayız. Bizim yeniden çok hızlı derhal karşılıklı çatışmasızlık ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş koşullarına yaratmamız lazım" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Birbirimizi
suçlayarak, birbirimizi zan altında bırakarak da hiçbir yere
varamayız. Bizim yeniden çok hızlı derhal karşılıklı çatışmasızlık
ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş koşullarına yaratmamız
lazım" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy'u
ziyaret etmesinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın HDP'nin çözüm sürecini feda
ettiği ve Abdullah Öcalan'ın imkanı olsa HDP'lileri sopayla
kovalayacağı ve Dolmabahçe mutabakatıyla ilgili açıklamalarının
sorulması üzerine Demirtaş, "Barış yapmak inşa etmek kolay
bir iş değil. Zorlu süreçlerdir. Barış her yerde halkın temel
arzusudur. Nereye giderseniz gidin yurttaşlarımız bütün bu
ölümlerden, eylemlerden, silahtan rahatsızdır. Fakat halkın bu
barış hakkını, isteğini siyasette kurucu bir unsur olarak hayata
geçirmek cesaret ister. Siyasette ki cesaret şudur;
koltuklarınızdan vazgeçebiliyor musunuz halk için koltuklarınızdan
vazgeçebiliyor musunuz? İkincisi yeri geldiğinde canınızdan
vazgeçebiliyor musunuz halk için. Bunu yapan siyasetçiler ancak
barış kurabilirler. Aksi takdirde koltuk sevdasından, makam hırsına
kapılmış olanlar siyasette sınırsız bir güç, sınırsız bir para,
sınırsız bir rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık batağına bulaşmış olan
zihniyetler barışın ne kadar kıymetli olduğunu anlayamazlar. Ben
polemiğe girmek istemiyorum kendi düşünceleridir. Kendisi aynı
zamanda Dolmabahçe mutabakatı okunurken orada oturan Bakanlardan
bir tanesidir. Açıklamayı da kendisi yapmıştır. İsmi Dolmabahçe
mutabakatıdır. Birbirimizi suçlayarak, birbirimizi zan altında
bırakarak da hiçbir yere varamayız. Bizim yeniden çok hızlı derhal
karşılıklı çatışmasızlık ve yeniden diyalog müzakere sürecine dönüş
koşullarına yaratmamız lazım. Bu ülkenin evlatları yaşamanı
yitiyorlar. Gençlerimiz ölüyorlar, asker, polis, gerilla, sivil
bunların hepsi bu toplumun insanları bizim kardeşimiz. Biran önce
karşılıklı silahların susacağı bir demokratik bir basıncı
yaratmamız lazım. Bunun için çaba sarf eden her siyasetçiyle biz
birlikte hareket etmeye hazırız hangi partiden olursa olsun. Biz
konuşurken insanlar ölüyorsa konuşmamızın ne anlamı var. Onun için
herkes biraz daha sağduyu ile hareket etmeli" şeklinde
konuştu.
"ALDANMAYIN BUNLARA"
"Barış dili kullanmalı" diyen Demirtaş, şunları
kaydetti:
"Bu zor günlerde bunları aşabilmenin yolu siyasette
birbirini suçlamak değildir. Ben kimseyi suçlamak, zan altında
bırakmak için o açıklamaları yapmadım. Zorlu barış müzakereleri
süreçlerinde de birbirini suçlama üzerine güven oluşturulamaz. Bunu
aşmak için ben özellikle Ak Parti'deki bazı yetkililerin eğer çözüm
ve barış konusunda yeniden çaba sarf etmek istiyorlarsa daha ciddi
rol üstlenmeleri rica ediyorum. Biz ülkemizi birilerinin hırsı için
feda edemeyiz. CHP'de Ak Parti'de barış isteyen herkesin sesi
yükselmelidir. Parlamentoya niye gittik biz, halk bizi niye seçti.
CHP'li AKP'li milletvekilleri halk size bize oy verirken savaş
çıksın da insanlar birbirlerini öldürsün diye mi oy verdi.
Parlamenterler olarak sesimizi yükseltmeliyiz. Ben açık çağrı
yapıyorum; karşılıklı çatışmasızlık, karşılıklı derhal silahlar
durmalı bunu Ak Parti'de CHP'de söyleyebilecek çok sayıda
milletvekili var. Hep birlikte sesimizi yükseltelim. Partiler üstü
barış duruşu sergileyelim. Zorlaştırmayalı, kolaylaştıralım. Hangi
partiden olursa olsun insanlarımız barış arzuluyorsa parti ayrımı
gözetmeksizin ben yurttaşlarımızdan el ele tutuşmalarını barış için
gönül gönüle bu ülkede birlikte yaşayacağız mesajını vermelerini
rica ediyorum. Yukarıdan kışkırtıyorlar, aldanmayın bunlara. Sizler
kardeşsiniz, bizler kardeşiz bu topraklarda bir arada yaşayacağız.
Bunu birilerinin saltanatı, birilerinin tek başına bu ülkeyi
yönetme hevesine feda etmeyeceğimizi de her gün daha fazla sesimizi
yükselterek göstermek durumundayız."
(İHA)