Demirtaş; Barışın adresi Brüksel değil Ankara (YENİDEN)
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Brüksel'de KCK'nın önde gelen isimleri ile görüşürken, Türkiye'deki çatışma ortamının önüne geçme adresinin Ankara olduğunu söyledi. PKK/KCK'nın 28 Şubat'taki Dolmabahçe Mutabakatı'nın uygulanmasını istediğini belirten Demirtaş, HDP'den bazı milletvekillerinin Kamu Güvenliği Müşteşarlığı ile ile bazı görüşmeler yaptığını kabul ederken, “Bu bir...
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Brüksel'de KCK'nın
önde gelen isimleri ile görüşürken, Türkiye'deki çatışma ortamının
önüne geçme adresinin Ankara olduğunu söyledi. PKK/KCK'nın 28
Şubat'taki Dolmabahçe Mutabakatı'nın uygulanmasını istediğini
belirten Demirtaş, HDP'den bazı milletvekillerinin Kamu Güvenliği
Müşteşarlığı ile ile bazı görüşmeler yaptığını kabul ederken, “Bu
bir ilerlemedir somut bir gelişmedir diyebilmemiz için Dolmabahçe
Mutabakatı'nda tariflenen ve orada sözlü olarak konuşulan müzakere
koşullarına dönülmesi lazım. Bunun dışında bir kez daha aldanma ve
aldatma politikalarına alet olmaktır” dedi.
Uydu aracılığı ile Brüksel'den yayın yapan Med Nuçe TV'nin bu akşam
canlı yayınına katılan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
ve hükümetin kafasında sadece PKK'nın silah bırakması konusunun
bulunduğunu, buna odaklanıldığını belirterek, “Keşke mümkün olsa.
Biz itiraz etmiyoruz. Biz siyaset yapmak üzere kurulmuş bir siyasi
partiyiz. Silahsız ortamı senden daha fazla isteriz. Ama olacak
uygun makul yöntemlerle nasıl konulduysa gerçekleşsin istiyoruz”
dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dolmabahçe Mutabakatı'ndan birkaç gün
sonra istediği sonucun ortaya çıkmadığını gördüğünü ileri süren HDP
Eş Genel Başkanı, İmralı'da 27 Şubat'ta yapılan görüşmelere ilişkin
şunları söyledi:
“Dolmabahçe Muhabakatı'nın en son konuşulduğu 28 Şubat'tan 1 gün
önce heyetler İmralı'dan ayrılırken 'Bunu (Mutabakatı) yarın
açıklıyoruz, 1 hafta sonra da gözlemci heyeti, devlet heyeti, HDP
heyeti hep birlikte gelecekler denildi. İsimler de belirlendi.
İsimler sunuldu. Cumhurbaşkanı 'Olabilir' dedi. 28 Şubat'a 1 hafta
ekleyin heyetler o tarihte yeniden gidilecek denildi. Yine İmralı
tutanaklarına dayanarak söylüyorum. Orada büyük bir masa kurulmuş.
İmralı Hapishanesi'nde 2'nci katta her halde 20-30 kişinin
oturabileceği bir masa. O masada herkes oturacak, ilk sözü sayın
Öcalan alacak. Bunları yine oradaki konuşmalara dayanarak
söylüyorum. Bunları ben kafamdan uydurmuyorum yani. İlk sözü alacak
Öcalan ne söyleyeceğini bile söylüyor; 'Bu tarihi müzakerenin
başlangıcında tarihi çözüme fırsat verebilmek için PKK, Mart'ın şu
tarihinde (net tarih verecek- belki 21 belki sonu) silahlarını
bırakmak üzere kongre toplamaya çağırıyorum' diyecek. İlk sözü
alacak ve tarih verecek. PKK'ya net çağrısını yapacak herkesin
huzurunda. 'Ondan sonra sizler tartışacaksınız artık. Şu on madde
içerisinde bir ilkesel bir mutabakat çıkarmaya' diyecek. Kendisi
diyor ki gözlemci heyetine; 'İsterseniz hiç gitmeyin adadan. Hatta
keşke devlet size burada kalacak yer yapsa zaman kaybetmeyelim o
kadar kritiktir saatler' diyor. '1 hafta, 3 gün 5 gün bu işi çözün'
gidin. Anlaşma ilkelerde sağlansın o ilkeler kağıda yazılsın.
Altına HDP,devlet imza atsın gözlemci heyet de evet buna tanıklık
ettik anlaşmaya vardık diye imza atılsın. Ben imza atmayabilirim.
Benim adıma alerji duyuluyor olabilir. Ama isterlerse de atarım,
sorumluluk alırım. Bu belgeyi kim isterse parlamentoya sunsun.
Bunun çerçevesinde PKK silah bırakacak. Biz yasasını çıkarıyoruz.
Bu ilkeler doğrultusunda anayasa, yasalar konusunda ister AKP,
ister HDP ayrı ayrı, ister tek parlamentoya sunulsun. Parlamento bu
tarihi silahsızlanma yasasına evet derse bu iş biter artık.
İmralı'da bu kadar detaylı konuşuldu.”
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
“Uygulamayı görmek istiyoruz” dediğini, buna hak verdiğini ancak,
“Evet bizim de uygulamamızı göreceksiniz” demediğini savundu.
Demirtaş, arşivleri tarattığını Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir
yerde “Tabii bizim de yapmamız gereken şeyler vardır” dediğini,
Bülent Arınç'ın o dönemde, “Sayın cumhurbaşkanının haberi var”
dediğini bunun son destek açıklaması olduğunu, bunun üzerine Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı'nınn kendisine saldırdığını iddia
etti.
BRÜKSEL ZİYARETİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK/KCK'nın süreci bozan
taraf olmayı kabul etmediğini hükümetin de kabul ettiği Dolmabahçe
Mutabakatı'na bağlı olduklarını “27 Şubat'ta hangi pozisyondaysak
ona sadığız” açıklaması yaptığını söyledi.
Demirtaş, Brüksel ziyareti ile birlikte Türkiye kamuoyunun
beklentisini anlayışla karşıladığını ancak, bunun öncelikle
televizyondaki bu tartışma programı için önceden planlandığını
söyledi. Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:
Brüksel'de tabii Kürt siyasetçiler var. Onlarla da bütün süreci
değerlendirme, partimizin siyasetini anlatma, onlardan
değerlendirme alma imkanım oldu. En nihayetinde yapılan açıklamayı
Türkiye kamuoyu izlemiştir. Hükümet politikaları sert karşılık
veriyor. Ateşkesin sağlanacağı adres burası değil. Keşke öyle olsa
çok kolay olurdu. Eminim ki, ziyaretimin barışa dönüşme ihtimali
milyonda 1 bile olsa buradan sağlayıp çıkabilirdik. Asıl süreci
bitiren masayı deviren hükümetin yeri;. Ankara'dır. Bugünkü geçici
de olsa hükümet biraz cesur davranabilse biz HDP olarak elimizden
geleni yapmaya hazırız. Olumlu yanıt vermeyen hükümetin kendisidir.
Kamuoyu bu ziyaretten eminim ki bir beklenti içerisinde. Ama asıl
Ankara'da yapacağımız çalışmalar görüşmeler hükümete yönelik baskı
basınç sonuç alıcı olacaktır. Türkiye'de hiç kimse kendisini güçsüz
çaresiz hissetmesin. Halk bir güçtür. Halk isterse barış olur.
Herkes bulunduğu yerde barış istediğini haykırmalıdır. Her şeyi
kullanmak gerekir. Hükümet bunu sürdüremeyeceğini görünce her şey
olabilirliği artan siyasete dönecektir. Brüksel'de yaptığım Kürt
tarafında ne savaşta ısrar ne öfke var.”
SON GÖRÜŞMELER
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, medyada yer alan partisi
ile Kamu Güvenliği Müşteşarlığı arasındaki görüşmelere ilişkin bir
soruya da şu karşılığı verdi:
“Dün veya önceki gün heyetimizin görüşmeler yaptığına dair bilgiler
kamuoyuna yansıyor. Tartışılıyor. Evet bazı görüşmeler Ankara'da
kendilerinin istediği gerçekleşti. Fakat 'Bu bir ilerlemedir somut
bir gelişmedir' diyebilmemiz için Dolmabahçe Mutabakatı'nda
tariflenen ve orada sözlü olarak konuşulan müzakere koşullarına
dönülmesi lazım. Bunun dışında bir kez daha aldanma ve aldatma
politikalarına alet olmaktır.”
Demirtaş, bundan böyle İmralı'da yapılabilecek görüşmelerde izleme
kurulu olarak görev yapacak, gözlemci heyetin ciddiyeti,
saygınlığı, barış konusunda deneyimleri olan tüm tarafların
güvenebileceği şeffaflığa da taraflara baskı konusunda katkı
sunabilecek uluslar arası isimlerden oluşması gerektiğini savundu.
Demirtaş, “İmralı Adası'nda yeni bir konsepte ihtiyaç vardır. Öyle
bir hücreye konulmuş siyasi liderden bunları yapmasını beklemek de
haksızlıktır. Yükü onun omuzlarına atıp bu tarafta hükümetin
istediği gibi at oynatmasını sağlamak haksızlıktır. Açık aleni
temas kurulmasının sağlanması gerek. Bir emrinle 400- 500 uçağı
kaldırıyorsun, bir emrinle bir kosteri de kaldır bakalım. Savaş
yapma kararını alıyorsan barış yapma kararını da alabilmelisin.
İmralı kosterine bizim, uluslar arası heyeti bindirip gidin bize
barış mesajı getin demek mi zordur. Biz ülkemize barış getirmek
istiyoruz. 7 Haziran öncesi bu vizyonla söz verdik. Barışı armağan
etmek zorundayız. Asla bundan vaz geçmeyeceğiz.” diye
konuştu.