Davutoğlu İlk ihbar Hakan Fidan'a suikast şeklinde geldi
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu 15 Temmuz kanlı darbe girişimine ilişkin açıklamalar yaptı. Davutoğlu "MİT'te çok ciddi çatışmalar oldu. MİT karargahını ele geçiremediler. O gün darbe şeklinde değil de ilk ihbar Hakan Fidan'a suikast yapılacağı şeklinde geldi, . O sırada öyle bilgi geldiği için Hakan Fidan Genelkurmay'a giderek bilgi veriyor. Ama yine de Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile paylaşılmalıydı. Darbenin erkene alınma nedeni de bu hareketlilik." diye konuştu
Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Davutoğlu, 15
Temmuz darbe girişiminin alçakça bir saldırı olduğunu belirterek
"Geçmişe dönük bakıldığında bir istihbarat bilgisi var. Ben geç ve
doğal yollarla bilgi sahibi oldum. İlk ihbar Hakan Fidan'a suikast
şeklinde geldi" dedi. Darbe girişimi gecesinde bir algı
oluşturulmaya çalışılıdığını belirten Davutoğlu "Sabah tablo
netleşinceye kadar hepimiz ayaktaydık. Zor bir geceydi. O gece
bizim için bir onur gecesiydi" dedi.
NTV canlı yayınında konuşan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu şu dikkat
çekici açıklamalarda bulundu:
"Günler vardır bir asra bedel... 15 Temmuz öyle bir gündü. Bu gece
karanlık olabilir ama yarın Türkiye aydınlık bir güne uyanacak
demiştim. O gün üst üste iki düğüne katılmak üzere Ankara'daydık.
Sonra olağanüstü haberler bize de intikal etmeye başladı. Koruma
müdürümüze güvenlik tedbiri alması talimatı iletildi.
O GECE BİZİM İÇİN ONUR GECESİYDİ
Güvenli bir bölgeye gittik. Güvenlik koruma amirimizin tanıdığı bir
eve gittik. Cumhurbaşkanı ve Başbakanımıza ulaşmak için çabalarımız
oldu. TV kanallarına gece boyunca demeçler verdik. Herkes kader
gecesinde doğru yerde olmak zorunda. Özellikle yabancı kanallara,
izahat eksikliği olduğunu gördüğümde, açıklamalar yaptık. Bir algı
oluşturulmaya çalışılıyordu. Sabah tablo netleşinceye kadar hepimiz
ayaktaydık. Zor bir geceydi. Medya riski üstlendi. O gece bizim
için bir onur gecesiydi. Büyük bir sarsıntıydı. Çoğunu tanıdığım
komutanların enternesi söz konusuydu. Ordu, diyanet ve adliyeye
güven yüzde 100 olmak zorundadır. Önce düşündüğünüz şey şu oluyor;
ya rabbim bu ülkeyi koru.
Biz tarihte çok isyan gördük; Osmanlı'daki yeni çeri isyanları da
cumhuriyet dönemindeki darbeler de dahil. Ama milletin kendisine
saldıran alçakça bir darbe olmadı. Halk nezdinde devletin
kaybettiği itibar öylesine olabilirdi ki bir daha devletten söz
etmek imkanı kalmayabilirdi. O gün başka güne uyansaydık çok kanlı
kitlesel çatışmalar olabilirdi. Bu yapı hem bürokrasiye sızması
bakımından tehlikelidir hem de ürettiği adaletsizlik bakımından
tehlikelidir. Ama en fazla da zihniyeti tehlikelidir. Böyle bir
sapık zihniyet etrafında örgütlenen bir yapı var. Önce bu zihniyete
savaş açmak lazım. Hiç kimse vatandaşlarımızı böyle bir haşhaşi
matıkla esir alamaz. Bu yapı devletin sırlarını dışarı yansıtan ve
Türkiye Cumhuriyeti Devletini terörist bir devlet gibi göstermeye
çalışan habis bir urdur. Bütün hedefleri meşruiyeti sarsmak oldu.
Onların oyunlarını bozan bir bakıma 1 Kasım oldu. Cumhurbaşkanını
seçtirmemek planları atıl kaldı. 1 Kasım seçimlerinde AK Parti
tekrar demokrasi sınavından geçti. 2015 YAŞ'ı kritikti, orada bir
güçleri kırılmıştı. Siyasi iktidarı 4 yıl boyunca değiştirmek
mümkün değildi.
OFİSİMİ DİNLEYEN ALÇAK YAPININ HEDEFİ ÇOK
AÇIKTI
Dışişleri Bakanı'yken ofisim dinlendi. Bunu dinleyen alçak yapının
hedefi çok açıktı. Suriye bağlamında Türkiye'yi suçlu yerine
oturmak ve Şam rejimini aklamaktı. Geçen gün bu yapıya bağlı bir
hakimin çekmecesinden çıkan iddianamede eğer darbe olsaydı. Bir
numarada Cumhurbaşkanımız, iki numarada ben vardım. İçişleri
Bakanımız, MİT Müsteşarı vardı. Suçlama terör örgütlerine yardım.
Bu aylar öncesinden hazırlanan bir kumpas. Dinlemenin faillerini o
zaman çok araştırdık, bakanlık içerisinden olduğu kesindi. Şüpheli
isimleri pasif göreve getirdik. Görevden aldığınızda mahkeme
kararıyla geri dönüyordu. Bu nedenle kontrol altına alıyorduk.
İLK İHBAR HAKAN FİDAN'A SUİKAST ŞEKLİNDE GELDİ
O gece yaşanan sürecin içerisinde değilim. MİT'in 2012'den bu yana
ciddi uyarıları oldu. 2012'de Hakan Fidan'a karşı yapılan eylemle
görevinden etmek istediler. O zaman Başbakanımız dirayetli bir
tavır sergiledi. O andan itibaren bir alarm durumu hepimiz için
geçerli oldu.
Geçmişe dönük bakıldığında bir istihbarat bilgisi var. Ben geç ve
doğal yollarla bilgi sahibi oldum. O gün MİT'te çok ciddi
çatışmalar oldu. MİT karargahını ele geçiremediler. İlk ihbar Hakan
Fidan'a suikast yapılacağı şeklinde geldi, darbe şeklinde değil de.
O sırada öyle bilgi geldiği için Hakan Fidan Genelkurmay'a giderek
bilgi veriyor. Ama yine de Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile
paylaşılmalıydı. Darbenin erkene alınma nedeni de bu
hareketlilik.
15 TEMMUZ FİİLİ ZORBA BİR TEHDİDE DÖNÜŞTÜ
15 Temmuz fiili zorba bir tehdit haline dönüştü. Bu yapıda kim
olursa olsun halka bu zulmü yapmış olan kim olursa olsun üzerine
gidilmeli. Kimin irtibatı varsa cezaya tutulmalı. 17-25 Aralık'tan
sonra irtibatlı olduğu belirlenen kişilere aktif görev verilmedi.
Bundan sonra şöyle bir süreç görüyorum. Cezalandırıcı bir süreç,
arkasında kim varsa sonuna kadar gidilmeli. İkincisi benzer
süreçleri engelleyici süreç. Üçüncüsü siyasal konsolidasyon önemli.
Siyaset darbe karşısında ortak bir çizgide buluşmalı.
Cumhurbaşkanlığı'nda parti liderleriyle yapılan toplantıyı hep
hayal etmişimdir. Bu konsolidasyon sürmeli. Cumhurbaşkanlığı da
dahil olmak üzere halkın seçtiği hiçbir makam yıpratılmamalı. OHAL
kararı doğru bir karardır. Şer odaklarıyla mücadele kesintisiz
sürmelidir.
RUS SAVAŞ UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ
(Rus uçağını düşürülme emrini ben verdim) Bu söz çok tartışılan bir
söz. Bunun bir arka planı var. Burada kesin bir art niyet var.
Suriye'de uçağımız düştüğü, zaman silahlı kuvvetlere bundan sonra
Suriye'de ülkemize yaklaşan her uçak tehdit olarak görülmeli ve
vurulmalı kararı alındı. Bu uygulandı, bir helikopter düşürüldü.
Eylül 2015'te Rusya arka arkaya saha ihlali yapınca istişare ederek
bu angajman kuralını değiştirme durumu ortaya çıktı. Bu anlamda
talimatı ben verdim diyorum. Genelkurmay Başkanı'na yeni talimat
verildi, sadece Suriye uçakları değil hangi ülkenin uçağı olursa
olsun vurulmalı denildi. Bu başka bir ülke uçağı da olabilirdi.
Sayın Cumhurbaşkanımız Putin'i uyardı hava sahası ihlalleri
konusunda. Burada devlet ortak olarak hareket etmiştir. Kurallar
içinde yapılması gereken yapılmıştır. O angajman kuralları
uygulanması konusunda kimse suçlu adledilemez. Orada hava sahamız
savunulmuştur. Aradan 8 ay geçinde bir şüphe oluşturmak doğru
değildir. Açıklamayı angajman kuralları çerçevesinde yaptım."