Daşkaya,”İşimiz Ve İşyerlerimiz Onurumuzdur” Toplantısını Değerlendirdi
Yol-İş Sendikası Erzurum 2 Nolu Şube Başkanı Kıyas Daşkaya, Türkiye Yol-İş Sendikasının Ankara'da Karayolları Genel Müdürlüğü önünde gerçekleştirdiği "İşimiz ve İşyerlerimiz Onurumuzdur" isimli basın toplantısı ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Yol-İş Sendikası Erzurum 2 Nolu Şube Başkanı Kıyas Daşkaya,
Türkiye Yol-İş Sendikasının Ankara'da Karayolları Genel Müdürlüğü
önünde gerçekleştirdiği "İşimiz ve İşyerlerimiz
Onurumuzdur" isimli basın toplantısı ile ilgili
değerlendirmede bulundu.
Daşkaya, "İşimiz ve İşyerlerimiz Onurumuzdur"
isimli basın toplantısına 5 bini aşkın işçinin katıldığını ifade
ederek, "İşimiz ve işyerlerimizin geleceği ile ilgili
gelişmeleri paylaşmaktadır. Karayolları, İl Özel İdareleri,
Bayındırlık Bakanlığı, DLH ve özel şantiyeler kısaca sınıf
kardeşlerimizin emek harcadığı her yer işimiz ve işyerlerimizdir.
Bu işyerlerinde meydana gelen her gelişme, doğrudan aşımızı,
işimizi ve geleceğimizi etkilemektedir. Duyarsız kalmadık, duyarsız
kalamayız ve duyarsız kalmayacağız! tüm işyerlerimizi ve ayrımsız
tüm çalışanları ilgilendirmektedir. Türkiye Yol-İş Sendikası, bu
işyerlerinde alın teri döken onurlu insanların birliğinin adıdır.
28 Ocak'ta Ankara'da başlatılan "işimiz ve işyerlerimiz
onurumuzdur" belgisi orada kalmadı. Bu bir mücadele
kampanyasıdır. İşyerlerinde aynı kazandan çorba içtiğimiz, aynı
şantiyelerde omuz omuza çalıştığımız tüm emekçilerin ortak
sorunlarından söz edeceğiz. Gelişmeleri birlikte değerlendireceğiz.
28 Ocak'ta Ankara'da işçilerin nasırlı ellerinde yükselen
taleplerimizin hayat bulması için bir adım daha atıyoruz. Ankara'da
5 bindik bugün ve bu saatlerde on binleriz. Çoluk çocuğumuz ile yüz
binleriz. 81 vilayette milyonlarız. Kısaca biz; Türkiye'yiz Biz;
bizi yok sayarak geleceğimiz hakkında karar vermek isteyenlerden
çok daha fazlayız! Biz; bizi yok sayan veya görmek istemeyenlerden
de çok daha fazlayız! Bilindiği gibi basın toplantıları, yürüyüş,
miting gibi eylem ve etkinlikler demokratik haklardandır. Bu
eylemlerin amacı, dert anlatmaktır. Meramımızı duyurmaktır.
" dedi.
Türkiye Yol-İş Sendikasının bu yıl 50. kuruluş yıldönümünü idrak
ettiklerini kaydeden Daşkaya, "Tarih gösteriyor ki biz;
ağırbaşlı, olgun, memlekete ve milletine karşı sorumluluk duygusu
yüksek bir sendikayız. Kolay kolay sokağa çıkmayız. Ama, aşımız,
işimiz ve özellikle de çoluk çocuğumuzun geleceği söz konusu
olduğunda neler yapabildiğimizi Tandoğan Meydanı, Sıhhıye Meydanı,
Kızılay Meydanı, İzmir ve İstanbul meydanları iyi bilir. Eğer
Yol-İş üyeleri sokaklara inmişse, iyi bilinsin ki, diyalog adına
tüm yollar bitmiş demektir. Ve onlar bizi sokağa mecbur ediyorlar!
ve onlar bizi sokağa davet ediyorlarsa; davetleri kabulümüzdür!
Yol-İş Sendikası, ülkemizin en çileli işlerini, canlarını ortaya
koyarak yapan fedakar işçilerin sendikasıdır. Bir ipekböceğinin
kozasını ördüğü gibi ülkemizi baştan başa yollarla örüyorlar.
Aşılamayan dağlar, bizlerin elleriyle, aşılabiliyor. Geçilemeyen
vadileri viyadüklerle, köprülerle geçmeyi biz biliriz! Aylar süren
kar yağışlarının kapattığı ve geçilmez kıldığı yolları biz açar,
canları biz kurtarırız. Köye yolu, suyu biz götürür, okulu, sağlık
ocağını biz kurarız. Bugün yaşanan sorunların başladığı yer
Karayollarında taşeronluk hastalığıdır. Taşeronluğun, çalışanların
işini ve aşını tehdit etme noktasına gittiği tespit edildiğinde
Yol-İş müdahale etti. Karayoları'na taşeronluk girmesin dedik. Uzun
müzakereler sonunda 5 bin genç işçinin kadroya alınması ve sendika
üyesi olarak toplu iş sözleşmesinden yararlanması ve 2. Ücret
Skalası gündeme gelmiş oldu. İyi bilinmelidir ki; 2. Skala
taşeronluk ile mücadelenin bir aracı olarak gündeme getirilmiştir.
5000 işçiyi kadroya alacaklarının sözünü verenler 1000 işçi
aldıktan sonra anlaşmayı unutarak hile yapmaya başladılar. Bu
işçilerin sayısı, neredeyse kadrolu işçi sayısına ulaştı. İşyerinde
ayrımcılık, huzursuzluk ve haksızlık had safhaya ulaştığında Yol-İş
olarak bir kez daha müdahale ettik. Sendika bu kez, taşeronluk ile
mücadele kapsamında taşeron işçisi gibi gösterilen fakat özünde
Karayolları işçisi olan kardeşlerimizin de kabulü ile örgütlenmeyi
başlattı. Çok kısa zamanda binlerce işçi sendikamıza üye oldu,
birlikte yola çıktık. Hem de binlerce geçici işçi ortada
bırakılarak, Bu tabloya en güzel cevabı Mehmet Akif Ersoy
vermektedir. Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; gelenin keyfi
için geçmişe kalkıp sövemem. yumuşak başlı isem, kim dedi uysal
koyunum kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum gün; omuz omuza
gelme günüdür. Mücadelemiz; hakkımızı alana değin sürecektir.
Yolumuz açık olsun." şeklinde konuştu.