Darbe davası sanığı albaydan darbe şakası
DENİZLİ'de 15 Temmuz darbe girişimine yönelik 42'si tutuklu 60 askeri personelin yargılandığı davanın ikinci gününde, davanın 2 numaralı ismi Söke 11'inci Komando Tugay Komutan Yardımcısı ve Garnizon Komutanı Kurmay Albay Erol Akman savunmasını yaptı. Hakkındaki askeri birliklerle Çardak'a intikal yapılırken şoförüne, "Sen hiç darbe yaptın mı? Hadi gidelim darbe yapalım" dediği yolundaki...
DENİZLİ'de 15 Temmuz darbe girişimine yönelik 42'si tutuklu 60
askeri personelin yargılandığı davanın ikinci gününde, davanın 2
numaralı ismi Söke 11'inci Komando Tugay Komutan Yardımcısı ve
Garnizon Komutanı Kurmay Albay Erol Akman savunmasını yaptı.
Hakkındaki askeri birliklerle Çardak'a intikal yapılırken şoförüne,
"Sen hiç darbe yaptın mı? Hadi gidelim darbe yapalım" dediği
yolundaki iddiaları kabul etmeyen Kurmay Albay Akman, "Tugay
Komutanı aradıktan sonra şoförüme, 'Sen hiç darbe yaptın mı? Hadi
gidelim darbeye darbe yapalım' dedim. O söylediğimi yanlış anlamış
olabilir. Bu sözlerimi de şaka olarak söyledim" dedi.
Denizli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen EGS Kültür ve
Kongre Merkezi'nde görülen darbe girişimi davasının ikinci gününde
11'inci Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı Söke 11'inci Komando
Tugay Komutan Yardımcısı Kurmay Albay Erol Akman savunma yaptı.
Hakkındaki iddiaları reddeden, darbe girişiminden haberi olmadığını
söyleyen Akman, "12 Temmuz'da eğitimden haberim oldu, Kurmay
Başkanı arayıp bildirdi. Söke'deki birliklerin Denizli'ye gideceği
emrini yazıp imzaladım. Gizli bir intikal değildi. 13 Temmuz'da
Tugay Komutanı kamera sistemini denetlemek için Söke'ye geldi.
Birlikte olduğumuz süre 3-4 dakikayı geçmez. 15 Temmuz Cuma gününe
kadar Söke'de rutin işlerimi yaptım. Cuma günü saat 15.30'da yola
çıktım ve akşam saatlerinde Denizli'ye tugaya geldim. Kurmay
Başkanı, Cumhur ve Afşin Yarbaylar ile oturduk, yemek yedik. Saat
22.30'da, tugay komutanının intikal eğitimini 03.00'ten 23.00'e
aldığını öğrendim. Komutanın odasına çıktım, hazırlanıp intikali
yapmamız için talimat verdi. Saat 23.30'da birliklerle Çardak'a
intikali başlattık" dedi.
"FETÖ'YE İLGİM OLMADI, DARBE GİRİŞİMİNDEN HABERİM YOKTU"
İntikal sırasında Tugay komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın
arayarak, Ankara'da kalkışma olduğunu, bastırmak için bir birlik
gidebileceğini, birliğin uçağa binmeden önce kendi emrini beklemesi
talimatını verdiğini de belirten Akman, Çardak'ta Hava Meydan
Komutanlığı nizamiyesinden giriş yaptıklarını, içeri zorla
girmediklerini, saat 03.30'da Tugay Komutanı'nın arayarak uçak
olayının iptal edildiği talimatını verdiğini söyledi. Kule
ışıklarının açılması için bir girişiminin olmadığını, Tugay
Komutanı'nın son telefonunun ardından birliğe yat emri verdiğini,
kendisini araçta beklediğini belirten Akman, "Ertesi gün İl
Jandarma Komutanı aradı, ana yola gelmemizi istedi. Nizamiye
kapısının araçla kapatıldığı belirtip, kendilerinin gelmesini
istedim. Kaymakam ile geldiler ve orada gözaltı işlemi yapıldı. Tüm
süreçte kimseye suç konusu olabilecek bir emir vermedim. Kendim de
bir eylemde bulunmadım. Benim kalkışma olacağından haberim olsaydı
tavrım farklı olurdu, kesin ve net emirler verirdim. FETÖ'yle
bugüne kadar ilgim olmamıştır, kalkışmadan haberim yoktur. Rütbem
gereği bana verilen emirlere uydum. Cemaat üyesi değilim. Tabi
olduğum bir hiyerarşi yoktur. Tugay Komutanı ile sürekli irtibat
halindeydim. FETÖ ile ilgim olsa benimle ilgili bir görevlendirme
de yapılırdı" diye konuştu.
"ŞOFÖRÜM YANLIŞ ANLAMIŞ"
Kurmay Albay Erol Akman, intikal sırasında Tugay Komutanı telefonla
kendisini aradıktan sonra araçtaki şoförü Kenan Bölükbaşı'na, "Sen
hiç darbe yaptın mı? Hadi gidelim darbe yapalım" şeklinde bir
ifadede bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, "Böyle demedim.
Şoförüme, 'Sen hiç darbe yaptın mı? Hadi gidelim darbeye darbe
yapalım' dedim. O söylediğimi yanlış anlamış olabilir. Bu sözlerimi
de şaka olarak söyledim. Ciddi bir yanı yoktur" dedi. Kurmay Albay
Erol Akman, birliklerin Çardak'a intikal başlatmadan önce darbe
girişiminden bilgisi olmadığını, sadece cep telefonundan Boğaz
Köprüsü'nün askerler tarafından kesilmesini farkettiğini
söyledi.
DARBE ŞAKASI DURUMUN CİDDİYETİYLE BAĞDAŞIYOR MU?
Davanın savcısı Akman'ın darbe şakası yaptığını söylemesi üzerine,
"Yeniçeriler'den bu yana Türkiye'de 13 darbe yapıldı. Bunların
hepsini askerler yaptı. Tugay Komutanı sizi arıyor ve Ankara'da
kalkışma olduğunu söylüyor, cep telefonundan Boğaz Köprüsü'nün
askerler tarafından kesildiğini görüyorsunuz. Bu birliğin iki
numaralı ismisiniz ama şaka yapıyorsunuz. Böyle bir şakanın durumun
ciddiyetiyle bağdaşmadığını, yanlış anlaşılabileceğini düşünmediniz
mi?" sorusunu yöneltti. Sanık Akman, "'Darbe girişiminden haberdar
değildim. Boğaz Köprüsü'nün askerler tarafından kesilmesi terör
amaçlı olabilir' diye düşündüm. Denizli ve İstanbul arasında bir
bağ kuramadım. Şoförüme de şaka yaptım. Yanlış anlaşıldığını
düşünüyorum. Böyle bir niyetim olsaydı şoförüme niye söyleyeyim,
rütbelilere söylerdim" dedi.
"DARBEYİ BASTIRMIŞ OLSAK ŞU AN YARGILANMAYACAKTIK"
Darbe girişimi gecesi Çardak'ta emrindeki hiçbir askere polise
direnmeleri talimatı vermediğini, darbe teşebbüsünden gece saat
03.00 gibi haberdar olduğunu söyleyen Akman, intikalin yapıldığı
gece havada uçak görmediğini ve uçak sesi de duymadığını belirtti.
Tugay Komutanı'nın kendisine telefonla bildirdiği numarayı
aradığını, tanımadığı kişiyle görüştüğünü belirten Akman, "'Uçak
gelme durumu var mı?' dedim. 'Yok' dedi. Çardak'ta nizamiyedeki
astsubaya sadece uçak gelebileceğini söyledim. Eğer uçak gelse ve
biz Ankara'ya gitsek, darbeyi bastırmış olsak şu an burada
yargılanmıyor olacaktık" diye konuştu. Akman, intikal sırasında
birliklerin yanlarına aldığı 26 bin 500 merminin askeri duruma göre
fazla olmadığını, 500 kişi için 72 bin mermi alınması gerektiğini,
merminin dışında el bombası, roketatar, bomba atar gibi mühimmatın
da birliklerde olmadığını söyledi.
350'DEN FAZLA SANIK DİNLENECEK