Danıştay'dan Havran'da zeytinlikleri koruyan karar
BALIKESİR Havran İlçesi'ne bağlı Küçükdere Köyü'ndeki altın madeni arama, işletme davasında Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu son noktayı koydu. Daire, zeytinlik alan üzerinde kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayılan olumsuz sonuçlara yol açma ihtimali bulunan tesislerin yapılıp işletilemeyeceği yolunda karar verdi.
BALIKESİR Havran İlçesi'ne bağlı Küçükdere Köyü'ndeki altın
madeni arama, işletme davasında Danıştay İdari Dava Daireleri Genel
Kurulu son noktayı koydu. Daire, zeytinlik alan üzerinde kimyevi
atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayılan olumsuz sonuçlara
yol açma ihtimali bulunan tesislerin yapılıp işletilemeyeceği
yolunda karar verdi.
Körfez Belediyeler Birliği, avukatları Senih Özay ve Murat Fatih
Ülkü aracılığıyla Havran İlçesi'ne bağlı Küçükdere Köyü'nde, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen maden arama ve
işletme ruhsatının iptali için 2011 yılında Balıkesir İdare
Mahkemesi'ne başvurdu. Davada, altın madeni işletmeciliğinin,
doğaya, yaşama ve çevreye verdiği zararlar bakımından arama,
işletme ruhsatının iptali istendi. Belirtilen yerde keşif yapan
mahkeme heyeti davayı reddetti. Avukatlar kararı Danıştay 8'inci
Dairesi'ne taşıdı. Daire, “Altın arama faaliyetleriyle turizm ve
zeytin üretimine darbe vurulacaktır. Zeytin ağaçları zarar
görecektir" diyerek yerel mahkemenin kararını bozdu. Tekrar görülen
davada mahkeme eski kararında direndi. Bu kez avukatlar davayı
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na (DİDDGK), taşıdı.
DİDDGK verdiği kararla bu tür alanlarda maden arama yapılmasının
önüne geçti. Daire kararında, “Zeytinlik alanlarda yürütülecek tüm
faaliyetlere ilişkin olarak öncelikle dikkate alınacak düzenleme,
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması
Hakkında Kanun hükümleridir. Bu kanun hükümleri (md. 20) gereğince,
zeytinlik sahalarında bu sahalara 3 kilometre mesafe içinde,
gerekli tedbirler alınmış olsa bile, zeytinyağı fabrikaları ile
küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri hariç (ki bu işletmeler
için bile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın izni gerekirken) kimyevi
atık bırakan, toz ve duman çıkaran ya da sayılan olumsuz sonuçlara
yol açma ihtimali bulunan tesisler yapılamaz ve işletilemez.
Zeytinliklerle kaplı maden arama sahalarında ve zeytinlik
alanlarına çok yakın maden işletmesinde zeytinliklere zarar
vermeden, toz ve duman çıkarmadan faaliyette bulunulması, hayatın
olağan akışına aykırıdır" denildi.
Genel Kurulun verdiği bu karar ile zeytinliklerin kurtulduğunu
belirten avukat Murat Fatih Ülkü, “Kurul, Balıkesir İdare
Mahkemesi'nin ısrar kararını bozup, zeytinlikleri koruyan çok
önemli bir karara imza attı. Karar kanun maddesini özüne ve ruhuna
uygun bir şekilde yorumlayarak, bu algının önüne geçti. Bu karar,
zeytinlik alanlarda ve yakınlarında yapılmak istenen altın
madenciliği başta olmak üzere tüm madencilik faaliyetleri
bakımından tarihsel bir karar. Flora, bitki örtüsü, orman,
eko-sistem kavramlarını hiçe sayan yaklaşım ile 'maden nerede
olursa olsun çıkarılır' biçimindeki dünyadaki tüm değerleri
paradan, madenden ibaret sanan yaklaşım, yargı önünde ağır bir
yenilgi almıştır. Zeytin, doğa er ya da geç kazanır" dedi.