’Dam palas’ dönemi başladı
Şanlıurfa'da hava sıcaklığının artmasıyla birlikte yataklar da teras ve balkonlara taşınmaya başladı.
Şanlıurfa'da hava sıcaklığının artmasıyla birlikte yataklar da
teras ve balkonlara taşınmaya başladı.
Hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığı Şanlıurfa'da sıcak yaz
dönemlerinde vatandaşlar evlerinin teras ve balkonlarında yatıyor.
Kendilerini terasa atan vatandaşlar, terasları tahta ve demirden
yapılan yataklarla donatıyor. Teknolojik serinleme yöntemlerinin
pahalı ya da yetersiz olması nedeniyle vatandaşlar yüzyıllardır
devam eden geleneksel yöntemlere başvurup, daha ucuz olan yatakları
tercih ediyor. Akşam güneş batar batmaz evdeki işlerini tamamlayan
kadınlar, terasa çıkardıkları yatakları hazırlanan 'dam palaslara'
sererken, misafirler de çoğu zaman burada ağırlanıyor. Maliyeti
oldukça düşük olan yataklar, ailelerin serin ortamda uyumalarına
olanak sağlamanın yanında yüzyıllardır süren bir geleneği de devam
ettiriyor.
MARANGOZLAR SİPARİŞ YETİŞTİRMEKTE ZORLANIYOR
Dam palaslara ilginin yoğun olduğunu belirten marangoz ve
demirciler ise siparişleri yetiştirmekte güçlük çekiyor.
Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki sanayi sitesinde marangozluk
yapan Halil Bilen, yaz sıcaklarının başlamasıyla dam palaslara
ilginin yoğun olduğunu, bu yüzden siparişleri yetiştiremediklerini
söyledi.
Mesleği babasından öğrendiğini belirten Bilen, "Yaklaşık
25-30 senedir marangozluk yapıyorum. Yaz aylarının gelmesiyle halk
damlarda yatmaya başlıyor. Yani dam palas sezonu başlıyor. Biz de
dam palasların içindeki tahtları yapıyoruz. Demirciler ise
demirlerini yapıyor. Eskiden dam palasların tümü tahtadan
yapılıyordu ama ıslandıklarında tahta iskelet ilk önce çatlıyor,
daha sonra ise çürüyordu. Ömrü kısa olduğu için sonradan iskeleti
demirden yapılmaya başlandı. Demir iskelet daha dayanıklı oluyor.
Biz de tahtaları çürüyen ya da kendine yeni dam palas yapanların
tahtlarını yapıyoruz. Çok fazla yoğunluk var. Şu an siparişleri
yetiştiremiyoruz. İnşaatlarda kullanılan kalıp tahtalarını
kullanıyoruz. Kalınlığı 2 santimetredir. Kalın ve dar tahtalar hem
daha dayanıklı oluyor hem de zamanla kambur olmuyor ve çatlamıyor.
Geniş ve ince olan tahtalar zamanla hem çatlıyor hem de
kamburlaşıyor" dedi
Günde ortalama 5 dam palas hazırladıklarını kaydeden Halil Bilen,
"Yaptığımız dam palaslar 2-3 ve 4 metreden oluşuyor. Bir
buçuk santim kalınlığındaki tahtaların metrekaresi 70 Türk
Lirasından, 2 santim kalınlığındaki tahtaları ise metrekaresini 75
Türk Lirası'ndan yapıyoruz. Her bir metrekare bir yatak
kapasitesidir. Yani 4 metrelik bir dam palasta çocuk haricinde 4
yetişkin yatabiliyor" şeklinde konuştu.
'DAM PALAS' İSMİYLE TANINDI
Yazlık yataklar, bölgede 'dam palas' olarak biliniyor. Ulusal ve
yerel basında da yer alan dam palaslar, komşu il ve ilçelerden de
ilgi görüyor.
DOĞAL ORTAM, TEMİZ HAVA
Teras ve balkonda yatmanın kendileri için artık bir kültür haline
geldiğini anlatan Veysi Sana isimli vatandaş, "Yıllardır
damda yatıyoruz. Evde klimamız var fakat damda uyumak bize daha
doğal geliyor. Akşam hava kararınca dama çıkıyoruz. Sabah ise
kuşların, horozların sesleriyle uyanıyoruz. Herkese damda uyumayı
tavsiye ediyorum. Damda yatmalar tüm Şanlıurfa ve civarındaki
illerde yaygındır. Doğal bir güzellik, doğal bir ortam, temiz bir
hava var. Hatta geceleri uyurken yıldızları seyrederek uyuyoruz. Bu
bizim dam palasımızdır "dedi.
Veysi Sana, dışarıda uyumanın rahatlığıyla beraber tehlikeli
olduğunu da belirterek, geçen yıl terastan düşerek yaralananların
sayısının oldukça fazla olduğuna dikkat çekti.
ÖLÜMLERE DE NEDEN OLUYOR
Dam palasları tercih eden vatandaşlar bazen yüksekten düşebiliyor.
Bu da yaralanmalarına, hatta ölmelerine bile yol açabiliyor. Önlem
alınmadığı takdirde en büyük tehlikeyi ise çocuklar yaşıyor.
(Enver Zencirci / İHA)