Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla bir görüntülü mesaj yayımladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla bir
görüntülü mesaj yayımladı.
Erdoğan, görüntülü mesajında, birlik beraberlik çağrısı yaptı. İşte
o mesaj:
"Değerli Vatandaşlarım,
2017'yi bitirip 2018 senesine girmeye hazırlandığımız bugün, yeni
yılınızı en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Yeni yılın ülkemiz,
milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden
niyaz ediyorum. Cumhurbaşkanı olarak, 2017 yılında 51 ilimize 64
ziyaret gerçekleştirerek, her fırsatta vatandaşlarımızla
kucaklaşmanın, hasbihal etmenin, hasret gidermenin gayreti içinde
olduk.
Ankara ve İstanbul'da çok sayıda programa katılarak, hem
kurumlarımızın çalışmalarını yakından gördük, hem de mesajlarımızı
yurt içine ve yurt dışına iletme imkânı bulduk. Aynı şekilde, yıl
içerisinde 25 ülkeye 34 ziyaret gerçekleştirerek, ülkemizi
uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık.
Önceki yılı, PKK terör eylemleri ile 15 Temmuz darbe girişimi gibi
tarihimizin en büyük ihanetlerinden birinin gölgesinde
tamamlamıştık. Bu terör eylemlerini ve darbe girişimini, hem
içeride yürüttüğümüz operasyonlar, hem de Suriye'de başlattığımız
Fırat Kalkanı Harekâtıyla boşa çıkarmamız, tarihimizin en önemli
hadiselerinden biri oldu. Bu yılı da benzer mücadelelerle dolu bir
şekilde geçirdik.
FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda
çok önemli adımları attığımız 2017 yılında, özellikle ekonomi
alanında ciddi saldırılarla karşı karşıya kaldık. Hamdolsun,
milletimizin feraseti, hükümetimizin dirayeti ve dostlarımızın
desteğiyle, tüm bu saldırıları akamete uğrattık.
İŞSİZLİĞİ ÜLKEMİZİN GÜNDEMİNDEN TAMAMEN ÇIKARTANA KADAR
DURMAYACAĞIZ
Aldığımız tedbirler sayesinde ilk üççeyrekte yüzde 7,4'lük bir
büyüme elde etmeyi, ihracatımızı 155 milyar doların üzerine
çıkarmayı, işsizliği yeniden düşüşe geçirmeyi başardık. İş
dünyamızla birlikte, geçtiğimiz yıl ‘mevcut çalışanların üzerine
+1' olarak başlattığımız istihdam seferberliğini, önümüzdeki yıl
‘mevcut çalışanların üzerine +2' olarak sürdürme kararı aldık.
İnşallah, işsizliği ülkemizin gündeminden tamamen çıkartana kadar
durmayacak, bu çalışmaları devam ettireceğiz.
Kamu kuruluşlarına hizmet veren firmalarda görev yapan
işçilerimizin, kurumlarında daimi olarak çalışmaya devam etmelerini
sağlayacak düzenleme de, 2017'nin önemli gelişmelerinden biriydi.
Kamuoyunda "taşeron işçilere kadro verilmesi"
olarak bilinen bu düzenlemeyle, uzun zamandır konuşulan, tartışılan
bir meseleyi daha çözmüş olduk. Bir kez daha bu kritik düzenlemenin
ülkemize, çalışanlarımıza ve ailelerine hayırlı olmasını
diliyorum.
İTHAL ETTİĞİMİZ ÜRÜNLERİ ÜLKEMİZDE ÜRETMEYE DÖNÜK ÇALIŞMALARA HIZ
VERDİK
Ülkemizin en önemli meselelerinden biri olan cari açığın
azaltılması için, bir yandan enerji üretiminde kendi
potansiyelimizi harekete geçirmeye, diğer yandan da ithal ettiğimiz
ürünleri ülkemizde üretmeye dönük çalışmalara hız verdik. Enerjide,
su, rüzgâr, güneş, termal, nükleer ve diğer tüm kaynakları seferber
ederek, dışa bağımlılığımızı azaltmak, aynı zamanda stratejik bir
önceliğimizdir.
Ülkemizi, savunma sanayi ihtiyaçları ve yüksek teknolojiye dayalı
ürünlerin üretimleri konusunda da mutlaka çok daha ileri bir
seviyeye çıkartmak zorundayız. Bu meseleyi, istiklalimizi ve
istikbalimizi güvence altına alabilmemizin en önemli unsurlarından
biri olarak görüyoruz. Bunun için, önümüzdeki yıl enerji, savunma
sanayi ve yüksek teknoloji konularındaki projelerimizi, yenilerini
de ekleyerek sürdürmekte kararlıyız.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ
Değerli Vatandaşlarım,
Geçtiğimiz yılın en önemli hadiselerinden biri de, ülkemizin
yönetiminde gerçekleştirdiğimiz köklü değişikliktir. 16 Nisan
tarihindeki halkoylamasında milletimiz tarafından da kabul edilen
Anayasa değişikliğiyle, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine
geçme kararı almıştır. Böylece, geçmişte yaşadığımız pek çok
darbeye, muhtıraya, cunta girişimine, istikrarsızlığa ve buna bağlı
olarak ekonomik krize, vesayetin hâkimiyetine engel olamayan mevcut
sistemi artık terk ediyoruz. Bunun yerine, doğrudan milletin
seçtiği Cumhurbaşkanının ülkeyi yönettiği, siyasi istikrarı garanti
altına alan bir sistemle, inşallah yolumuza devam edeceğiz.
16 Nisan'da hayata geçirdiğimiz bu yönetim reformunu aynı zamanda,
Türk Milleti'nin 15 Temmuz'da gösterdiği fedakârlığa siyaset
kurumunun bir teşekkürü olarak da görüyoruz. Ülkesine ve devletine
canı pahasına sahip çıkan bu millete, daha güçlü, daha müreffeh,
daha güvenli bir Türkiye bırakmak en büyük sorumluluğumuzdur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, 2023 hedeflerimizle somut
çerçevesini çizdiğimiz, 2053 ve 2071 vizyonlarımızla istikametini
belirlediğimiz büyük ve güçlü Türkiye ülküsünün lokomotifi
olacağına inanıyoruz.
TÜRKİYE'NİN GERÇEK POTANSİYELİNİ, GERÇEK BÜYÜKLÜĞÜNÜ...
Türkiye'nin gerçek potansiyelini, gerçek büyüklüğünü, yurt dışına
yaptığımız seyahatlerde çok daha iyi görme imkânına sahip oluyoruz.
Geçtiğimiz günlerde yaptığımız Sudan, Çad, Tunus ziyareti, bunun en
güzel örneklerinden biridir. Özellikle Sudan'da şahsımızda ülkemize
ve milletimize gösterilen teveccüh, bizlere tarihi
sorumluluklarımızı tekrar ve tekrar hatırlatmıştır. Benzer bir
manzaraya, yine kısa bir süre önce yaptığımız Sırbistan ve
Yunanistan seyahatlerimizde de şahit olmuştuk.
Biz, Afrika'ya, Orta Doğu'ya, Orta Asya'ya, Balkanlara yönelik
açılımlarımızla, bu topraklarda senelerdir bekleyen tohumları
yeşertmenin gayreti içindeyiz. Gittiğimiz yerlerdeki
kardeşlerimizin de bize aynı iştiyakla, aynı heyecanla, aynı umutla
baktıklarını, sarıldıklarını görüyoruz. Karşılıklı sevginin,
saygının ve muhabbetin olduğu bir yerde, bunun tüm insanlık için
hayırlara vesile olacak neticelere tebdil olmasını kimse
engelleyemez.
KUDÜS MESELESİ YENİ BİR İMTİHAN HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR
Değerli Vatandaşlarım,
Suriye, Irak, Filistin, Libya başta olmak üzere, bölgemizde yaşanan
gelişmeler, ülke ve millet olarak bizim geleceğimizi yakından
ilgilendiriyor. Her ne kadar bazıları bizim bu coğrafyalardaki
gelişmeler konusundaki hassasiyetimizin sebebini anlayamıyor olsa
da, bu hususta milletimizle tam bir mutabakat içinde olduğumuzu
biliyoruz. Türkiye'nin bölgesindeki meseleleri çözmeden kendi
geleceğini güvence altına alamayacağı gerçeği, bizi daha aktif,
daha kararlı, yeri geldiğinde daha çok risk alan bir dış politika
izlemeye yöneltiyor. Son dönemde yaşadığımız tecrübeler
"sahada olmadan masada olunamayacağını" hepimize
çok net bir şekilde göstermiştir. Geçtiğimiz yıl, Suriye'de İdlib
operasyonunu başlatarak, Irak'ta bölgesel yönetimin bağımsızlık
girişimini boşa çıkartarak, bu yönde önemli adımlar attık.
Kudüs meselesi, ülkemiz ve bölgemizle birlikte dünyanın her
köşesindeki Müslümanlar ve mazlumlar için yeni bir imtihan haline
dönüşmüştür. Amerika'nın attığı adım, İsrail dışında hiçbir ülkeden
mâkes bulmamış, tam tersine, Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak
ilan edilmesiyle hayırlı bir gelişmenin kapılarını aralamıştır. Tüm
milletime, bu konuda gösterdikleri dik duruş ve ortaya koydukları
samimi tavır için şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte teklifimizi
destekleyen 127 dünya ülkesine teşekkür ediyorum. Yine bu süreçte
adaletten, hukuktan ve barıştan yana tavır koyan, Kudüs'ün tarihi
statüsüne sahip çıkan bütün ülkelere de tekrar tekrar teşekkür
ediyorum.
Önümüzdeki yıl, gerek içerde, gerekse dışarda yine çok önemli
gelişmelerin bizi beklediğini biliyoruz. Her alanda ülkemizi
güçlendirerek, devlet-millet tam bir dayanışma içerisinde karşımıza
çıkabilecek yeni sıkıntılara hazırlıklı olmak için gece-gündüz
çalışmayı sürdüreceğiz.
SEÇİMLER
2019 yılının Mart ayında yapılacak mahalli seçimler ile aynı yılın
Kasım ayında yapılacak milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri,
ülkemizin geleceği bakımından kritik öneme sahiptir. Tüm
vatandaşlarımdan, ülkemizin ve milletimizin geleceği için heyecanı,
hedefi, projesi, enerjisi olan kadrolara sahip çıkmalarını, onlara
yol göstermelerini bekliyorum. Bu kritik süreçte kışkırtmalara
karşı uyanık olmalı, siyasi hesaplar uğruna bizi birbirimize
düşürmek isteyenlere asla fırsat vermemeliyiz.
Son olarak, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet uğrunda
gözlerini kırpmadan hayatlarını ortaya koyan tüm şehitlerimize
Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum.
2018 yılının milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile
olmasını rabbimden niyaz ediyorum.
Yeni yılda, acıların, zulümlerin, adaletsizliklerin son bulduğu;
huzurun, mutluluğun, refahın hâkim olduğu yeni bir dünyada buluşmak
dileğiyle, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
Kalın sağlıcakla…"
(İHA)