Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye sert eleştiri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bize insan hakları konusunda eleştiriler getiren, sözde adalet yürüyüşlerine çıkan muhalefet partisinin geçmişi ise tarihimizin en utanç verici insan hakları ihlalleri ile bunlara verdiği desteklerle doludur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bize insan hakları
konusunda eleştiriler getiren, sözde adalet yürüyüşlerine çıkan
muhalefet partisinin geçmişi ise tarihimizin en utanç verici insan
hakları ihlalleri ile bunlara verdiği desteklerle doludur"
dedi.
AK Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen 15 Temmuz ve İnsan
Hakları Paneli'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan hakları
konusunda CHP'yi eleştirdi. Erdoğan, "Ankara'dan İstanbul'a
devlet korumasında yürüyenlerin adalet konusunda, özgürlükler ve
insan hakları konusunda yaptıkları eleştirilerin hiçbir karşılığı
yoktur. Böyle bir güvenlik ortamını hiçbir zaman size kimse
sağlamazdı ama biz sağladık. Farkımız bu. Yürüyüşü de yaptın
rahatça, mitingi de yaptın rahatça. Bunu sana biz
sağladık" ifadelerini kullandı.
"HA DSP, HA CHP NE FARKI VAR"
AK Parti iktidarının Güneydoğu'da yaptığı yatırımları anlatan ve
terör örgütünün yapılan yatırımları bombaladığını anlatan, bunun
üzerine HDP'nin Kürtleri sokağa döktüğünü söyleyen Erdoğan, şimdi
başka birilerinin de halkı sokağa çekmeye çalıştığını kaydederek,
yurtdışına kaçan HDP'li milletvekillerinin aldıkları maaşların hak
olmadığını söyledi. Merve Kavakçı'dan örnek veren Erdoğan,
"Merve Kavakçı milletvekili seçildiği halde, şuanda
ebediyette olan zat ‘atın bu kadını şu Meclisten dışarı' diye
Mecliste meydan okuyordu. Hangi zihniyetti o, işte bu CHP
zihniyeti. Ha DSP, ha CHP ne farkı var. O günden bu güne hak
ihlalinden öte vatandaşlıktan da çıkarttılar. Asıl insan hakları
ihlali bu" diye konuştu.
"YÜRÜYÜŞÜ DE YAPTIN RAHATÇA, MİTİNGİ DE YAPTIN RAHATÇA.
BUNU SANA BİZ SAĞLADIK"
"Bugün bize insan hakları konusunda eleştiriler getiren,
sözde adalet yürüyüşlerine çıkan muhalefet partisinin geçmişi ise
tarihimizin en utanç verici insan hakları ihlalleri ile bunlara
verdiği desteklerle doludur" açıklamasında bulunan
Erdoğan, geçmişten de örnekler vererek CHP'yi sert dille eleştirdi.
Erdoğan, "Bunlar Menderes ve iki arkadaşı ipe gittiği zaman
alkışlayanlardan değil miydi? Biz parlamentonun kahir ekseriyetine
sahip olduğumuz bir dönemde AK Parti olarak bizi kapatma girişimine
girdiklerinde o dönemde CHP'nin Genel başkanı, şuanda da
milletvekili ‘Ankara'da yargıçlar var' diyordu. Böyle bir parti
kapatılacak, sen, ‘Ankara'da yargıçlar var' diyorsun. Çünkü
hayatları hep böyle geçmiş. 28 Şubat döneminde Türkiye belki de
dünyanın en barışçıl eylemine sahne oldu. Milyonlarca insan
İstanbul'dan başlayarak Anadolu'ya kat edecek şekilde el ele
tutuşarak kızlarımıza başörtüsü konusunda uygulanan zulmü protesto
etmeye karar vermişti. Bu eylem Bolu'da devlet şiddeti ile
engellendiğinde şuanda insan hakları havarisi kesilen CHP'liler
mağdurların değil, yine zalimlerin yanında saf tutmuştu. CHP Genel
başkanına yürüyüşünde eşlik eden dönemin İstanbul Üniversitesi
Rektörü ile bu partide milletvekilliği, yöneticilik yapmış pek çok
isim bu dönemde uygulanan zulümlerin sembol isimleriydi. Bugün
Ankara'dan İstanbul'a devlet korumasında yürüyenlerin adalet
konusunda, özgürlükler ve insan hakları konusunda yaptıkları
eleştirilerin hiçbir karşılığı yoktur. Böyle bir güvenlik ortamını
hiçbir zaman size kimse sağlamazdı ama biz sağladık. Farkımız bu.
Yürüyüşü de yaptın rahatça, mitingi de yaptın rahatça. Bunu sana
biz sağladık. Bak şuanda OHAL var, OHAL olmasaydı başka şeylerde
olabilirdi, huzur içinde bunu yaptın, acaba bir teşekkür geldi mi?
Gelmez onların kitabında bu yok. Bu partinin darbeler karşısındaki
tavrını da biz çok iyi biliriz" şeklinde konuştu.
Ahmet Türk'ün sağlık nedenleri ile serbest bırakıldığını hatırlatan
Erdoğan, "Şayet böyle bir kara sicile sahip olmasaydı, o
gün beraber yürürken bir tanesi de, Adalet Bakanımız da burada, çok
hasta olduğu için Mardin Belediye Başkanı, hastalığı sebebiyle
serbest bırakıldı, bu nasıl hasta, serbest bırakılıyor, yürüyüşte
maşallah yürüyor. Sayın Bakan, bunlar tam teşekküllü hastaneden
rapor almıyorlar mı, rapor aldılar mı, bu raporu size gösterdiler
mi, nasıl bunlara bence çıkma izni verildi. Bunlar kontrollü göz
hapsinde olması gerekirdi. Milletinin yanında saf tutmuş olsaydı bu
partinin yaptığı itirazlara, gerçekleştirdiği eylemlere başka bir
gözle bakabilirdik. Biliyoruz ki, bunların amacı kesinlikle adalet
değildir, insan hakları değildir, özgürlükleri savunmak değildir.
Bunlar FETÖ gibi, PKK gibi terör örgütlerini ve onların
destekçilerini arkalarına alarak ülkedeki meşru hükümeti, meşru
siyasi düzeni yıpratmanın peşindedir. Milletimiz bunlara itibar
edip ülke yönetimini teslim etmiyor. Benim milletim hiçbir zaman
bunlara bu ülkede iktidar şansı vermeyecek. Milletten alamadıkları
yetkiyi kaosla elde etmenin hesabı içindeler. Milletin vermediği
emaneti terör örgütleri ile kol kola girip gaspetmenin peşindeler.
Başaramayacaklar. Bunlar 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde de benzen yollara tevessül etmişlerdi. Bunlar 2013
yılında Gezi olaylarında da aynı umuda kapılmışlardı. Bunların
gözleri 2014 mahalli idareler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 7
Haziran 2015 seçimlerinde de aynı hevesle parlamıştı. Milletimiz
her defasında kendilerine sandıkta hadlerini bildirdi ve yerlerine
oturttu" ifadelerini kullandı.
"ASLINDA ÜLKEMİZE NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ VERİLMESİ
GEREKİR"
15 Temmuz darbe girişiminin nasıl bir şiddet, nasıl bir insan
hakları ihlali olduğunu anlamak için o gece ile ilgili görüntülere,
fotoğraflara ve şahit ifadelerine bakmanın yeterli olacağını
söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin yaşadığı bu travmanın yüzde
1'ine dahi maruz kalmamış ülkelerin verdikleri tepkilerle bizim
uygulamalarımızı yan yana getirdiğinizde aslında ülkemize Nobel
Barış Ödülü verilmesi gerekir. Tabi Nobel Barış Ödülü de sipariş
üzere verildiği için buraya böyle bir ödül gelmez"
dedi.
"AMERİKA'YA BAKIYORSUNUZ, BATIYA BAKIYORSUNUZ, TEK TİP ÖZEL
CEZAEVİ ELBİSESİ İLE DURUŞMAYA GİDERLER"
Cezaevlerindeki işkence iddialarının yalan olduğunun, mahkemeler
başladığında güya işkenceye maruz kalanların gayet gürbüz bir
şekilde, takım elbiseleri ve tüm çirkeflikleri ile arzu endam
ettiklerini kaydeden Erdoğan, "Ama Amerika'ya bakıyorsunuz,
Batıya bakıyorsunuz, tek tip özel cezaevi elbisesi ile duruşmaya
giderler. Bunları da görüyoruz. Ölümcül hasta denilenlerin ne kadar
sağlıklı olduğuna hep beraber şahitlik ettik" diye
konuştu.
"OHAL'a hala ihtiyacımız var"
Pazartesi günü MGK toplantısı olacağını belirten Erdoğan,
"OHAL'i masaya yatıracağız ve teklifimizi hükümetimize
yapacağız. Şuandaki görünümle bizim OHAL'a hala ihtiyacımız
var" şeklinde konuştu.
(Derya Yetim /İHA)