Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BM’ye Kudüs çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan bir kez daha BM üyesi bütün ülkeleri Kudüs'ün tarihi statüsüne sahip çıkmaya davet ediyorum. Türkiye olarak bu meselenin sonuna kadar takipçisi olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan bir kez
daha BM üyesi bütün ülkeleri Kudüs'ün tarihi statüsüne sahip
çıkmaya davet ediyorum. Türkiye olarak bu meselenin sonuna kadar
takipçisi olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Omar Guelleh ile birlikte düzenlediği
ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"Kendileri 15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra
ülkemize desteğini, milletimizle dayanışmasını açıkça ortaya
koymuştur. Cibuti, FETÖ terör örgütüne karşı tedbirleri ilk önce
alan dostlarımızdandır. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere
Cibuti makamlarına şahsım ve milletim adına teşekkür
ediyorum" ifadelerini kullandı.
"BM ÜYESİ BÜTÜN ÜYELERİ KUDÜS'ÜN TARİHİ STATÜSÜNE SAHİP
ÇIKMAYA DAVET EDİYORUM"
İslam dünyasının birliğine, beraberliğine ve dayanışmasına en fazla
ihtiyaç hissedilen günlerden geçildiğini belirten Erdoğan,
"Bu dönemde İslam ülkelerinin aralarındaki yapay sorunları
bir tarafa bırakarak, yekvücut olmaları, birbirlerine
kenetlenmeleri gerekiyor. Cumhurbaşkanı Sayın Guelleh'in bu
ziyaretini İslam ülkesi arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi
açısından önemsiyorum. Geçtiğimiz hafta İstanbul'da düzenlediğimiz
İİT Olağanüstü Liderler Zirvesi, aslında Cibuti'nin de başbakan
düzeyinde katıldığı bir zirve oldu, Kudüs'e sahip çıktıkları için
kendilerine teşekkür ediyorum. İstanbul'da her açıdan çok başarılı
bir zirve gerçekleştirdik. Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi
statüsünün korunması noktasında kritik kararlar aldık. Bildiğiniz
gibi mesele dün itibariyle BM zeminine taşındı. Kudüs'ün tarihi
statüsünü değiştirecek bu tehlikeli hamleyi önlemek amacıyla BM
Güvenlik Konseyine sunulan karar tasarısı maalesef ABD'nin vetosuna
takıldı. Karar tasarısının diğer 14 ülkenin tamamı tarafından
desteklenmiş olması önemli ve manidardır. Şimdi inşallah bu
tasarıyı BM Genel Kuruluna taşıyacağız. Uluslararası toplumun Genel
Kurulda adalet, hakkaniyet ve barıştan yana güçlü bir tavır
sergileyeceğine inanıyorum. Genel Kurulda üçte ikilik bir destek
aslında BM Güvenlik Konseyindeki bu kararın reddi anlamına
gelecektir. Buradan bir kez daha BM üyesi bütün ülkeleri Kudüs'ün
tarihi statüsüne sahip çıkmaya davet ediyorum. Türkiye olarak bu
meselenin sonuna kadar takipçisi olmayı sürdüreceğiz"
şeklinde konuştu.
"TÜRK ÖZEL EKONOMİK BÖLGESİNE ÖNEM ATFETTİĞİMİZİ BELİRTMEK
İSTERİM"
Konuk Cumhurbaşkanı Guelleh ile baş başa ve heyetler arası
görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan,
"Jeopolitik konumu itibariyle Doğu Afrika'ya giriş kapısı
olan Cibuti, Afrika Kıtasını ilgilendiren konularda kayda değer rol
oynuyor. Özellikle Somali bağlamında Cibuti bu ülkenin istikrarına
ciddi katkılar sağlıyor. Nasıl ki, ülkemiz milyonlarca mülteciye ev
sahipliği yapıyorsa, benzer şekilde Cibuti'de imkanlarının çok
ötesinde sorumluluk üstleniyor. Bugün muhtelif alanlarda çeşitli
anlaşmalara, 4 başlıkta imzalar atıldı. İkili ilişkilerimizi ele
alırken ticari ve ekonomik ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi
konusunda mutabık kaldık. Bu bakımdan Türk Özel Ekonomik Bölgesine
önem atfettiğimizi belirtmek isterim. Türk Özel Ekonomik
Bölgesi'nin sadece Cibuti ile değil, aynı zamanda bölge ülkeleri
ile ekonomik ilişkilerimizi farklı bir boyuta taşıyacağına
inanıyorum. Orada 5 bin dönümlük bir arazinin tahsisinin yapılıyor
olması bizim müteşebbislerimizin de orada yatırımcı rolünü
üstlenmek suretiyle aramızda güçlü bağların kurulmasına vesile
olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı yarınki temaslarında iş
adamlarımızla da bir araya gelecek. Biz de iş adamlarımızı
Cibuti'ye yatırım yapmaları için teşvik ediyoruz. Biz bugüne kadar
Cibutili kardeşlerimizin yanında olduk, bundan sonra da kendilerine
her türlü desteği sunmaya gayret edeceğiz. TİKA'nın tamamladığı
Burhanbey Caddesi yenileme projesi ve Tacura'daki restorasyon
projeleri gurur kaynağımızdır. 2015 yılında Cibuti'yi ziyaretim
sırasında kararlaştırılan ve yapımı TİKA tarafından üstlenilen
çocuk hastanesi çalışmaları devam ediyor. Hastanenin yapımına en
kısa sürede başlayacağız. Sağlık alanındaki ilişkilerimiz sadece
hastane inşası ile sınırlı olmayıp ambulans hibesi, sağlık
haftaları düzenlenmesi gibi etkinliklerle sürüyor. Diyanet Vakfımız
tarafından Cibuti'de yaptırılan 5 bin kişilik Sultan 2. Abdulhamid
Han Camii ve Külliyesinin inşaatını önümüzdeki Ramazan ayına kadar
tamamlamayı planlıyoruz. Maarif Vakfımız tarafından çok yakın
zamanda açılması planlanan okulumuzun da ilişkilerimize olumlu
yönde katkıları olacağına inanıyorum. Bu yıl 19 Cibutili öğrenciye
Türk üniversitelerinde eğitim imkanı sunduk" ifadelerini
kullandı.
"ZİRVENİN SONUÇLARINI MEMNUNİYETLE
KARŞILIYORUM"
Türkiye ile Cibuti arasında son derece önemli işbirlikleri olduğunu
belirten konuk Cumhurbaşkanı Guelleh ise, Türkiye'nin Cibuti'ye
yaptığı yardımların önemini anlattı. Guelleh, "Kudüs
konusunda göstermiş olduğunuz liderlikten dolayı aynı zamanda
İİT'nin Olağanüstü Zirvesini toplamanızdan dolayı. Bu zirvenin
sonuçlarını memnuniyetle karşılıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı,
bilgeliğiniz, Türkiye'nin bilgeliği sayesinde Türkiye 4 milyonu
aşkın mülteciyi ağırlıyor, bütün bu yakınlığın beraberinde
getirdiği terör riskine rağmen. Burada liderliğinizi tebrik etmek
istiyorum. Gerçekten de Türkiye'yi yeni bir istikrar ve refah
dönemine geçirdiniz ve bunu da bütün istikrarsızlaştırma çabasına
rağmen gerçekleştirdiniz. Biz Cibuti olarak yanınızdayız, her zaman
yaptıklarınız ve yapacaklarınız, insanlığın tamamı için
yaptıklarınız için sizin her zaman yanınızda olacağız"
açıklamasında bulundu.
(Derya Yetim - Ömer Çetin /İHA)