Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklamalar
İstanbul Gaziosmanpaşa'da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlara faşist dediğimizde beyler rahatsız oluyor. Nazi dediğimizde rahatsız oluyor. Camilerimize gamalı haç işareti koyan siz değil misiniz? Faşistsiniz faşist. Nazi uygulamalarından da istediğiniz kadar rahatsız olun. Bizim camilerimize gamalı haçları çiziyorsanız, bunun hesabını sormuyorsanız, bu lekeyi üstünüzden atamazsınız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bakıyorum çok enteresan,
kendi ülkesinin Cumhurbaşkanına karşı Avrupa'da terör örgütleri
pankartlarla, resmin yanı başına silah koyuyor. Ve onların solak
partileriyle, oradaki terör örgütü beraber yürüyorlar. Neresi
burası? İsviçre. Neresi burası? Hollanda. Neresi burası? Belçika.
Neresi burası? Almanya. Bunları da söylediğimiz zaman beyefendiler
rahatsız oluyor. Rahatsız olmayın. Men dakka, dukka. Siz bizi
üzüyor musunuz? Üzüleceksiniz ve daha bu işin başı." dedi.
Erdoğan, Gaziosmanpaşa'daki toplu açılış törenindeki konuşmasına,
üstat Necip Fazıl Kısakürek'in, "Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi
diyar / Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar / Gecesi sümbül
kokan, Türkçesi bülbül kokan İstanbul, İstanbul." satırlarıyla
başladı. İstanbul'da doğduğunu, büyüdüğünü, yeri geldiğinde
çilesine katlandığını, yeri geldiğinde nazını çektiğini belirten
Erdoğan, bu şehrin bir parçası olmaktan daima iftihar ettiğini
söyledi.
Erdoğan, İstanbul'un nasıl İstanbul olduğunu en iyi
Gaziosmanpaşalıların bileceğini ifade ederek, ilçenin 60-70 yıl
önce Eyüp ile Çatalca arasında kalmış, kıraç bir yer olduğunu ve o
dönemde "Taşlıtarla" denildiğini anlattı.
Minibüslerin Vezneciler'den "Taşlıtarla" diyerek kalktığını dile
getiren Erdoğan, "Taşlıtarla denen bu kıraç topraklardan bugün
İstanbul'un en mutena ilçelerinden biri olan Gaziosmanpaşa'ya
geldik. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, çarpık yapılaşmayla
karşılaşan buranın bu alanları, hamdolsun bugün altyapısıyla
muntazam mahallelere dönüştü." dedi.
Bugün resmi açılışlarını yapacakları, belediye tarafından inşa
edilen 725 konutluk Sarıgöl ve özel sektör tarafından yapılan 785
konutluk Essenora projeleriyle ilçenin daha da güzelleştiğini dile
getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yine bugün açılışını yapacağımız olimpik yüzme havuzu, okullar,
paklar ve sosyal tesisler de Gaziosmanpaşa'yı geleceğe hazırlayan
önemli yatırımlardır. Açılışını yaptığımız 528 trilyon lira
tutarındaki bu yatırımların ilçemize, tüm Gaziosmanpaşalılara
hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Bu yatırımların
Gaziosmanpaşa'ya kazandırılmasında emeği geçen Bakanlıklarımızı,
Büyükşehir Belediyemizi, Gaziosmanpaşa İlçe Belediyemizi ve özel
sektör kuruluşlarımızı huzurunuzda tebrik ediyorum,
alkışlıyorum."
'BÖLMEK İSTEYENLER BEDELİNİ ÖDEYECEK
İlçeye ismi verilen Gaziosmapaşa'nın, Osmanlı'ya "hasta adam"
muamelesinin yapıldığı bir dönemde, savaş meydanlarında gösterdiği
başarılarla, bu sözü, söyleyenlerin ağızlarına tıkayan bir kahraman
olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cennet mekan Abdülhamit Han'ın en güvendiği, en itibar ettiği
komutanlardan biri olarak, Girit isyanında, Sırp isyanında,
Osmanlı-Rus ve Osmanlı-Yunan savaşında büyük hizmetlerde
bulunmuştur. Düşmanlarının dahi saygısını kazanacak kadar güçlü bir
askeri kabiliyete ve kişiliğe sahip Gaziosmanpaşa'yı buradan bir
kez daha rahmetle yad ediyorum. Hamdolsun, Türkiye her dönemde
Gaziosmanpaşa gibi dirayetli ve cesaretli komutanlara, askerlere
sahip olmuştur. Bugün de terör örgütlerine dağları ve şehirleri dar
eden, sınırlarımız dışında destan yazan bir orduya sahibiz. İşte
dün Hakkari'de 19, bu sabah Kutu Deresinde 15 terörist etkisiz hale
getirildi. Niçin? Çünkü bu milleti bölemeyecekler. Bu milleti
bölmek isteyenler, bu vatanı bölmek isteyenler bunun bedelini
ödeyecekler."
ORDUMUZUN HAREKAT KABİLİYETİ DAHA DA ARTTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda güvenliğin, İçişleri Bakanlığının
Gaziosmanpaşalı Süleyman Soylu'ya emanet olduğunu ifade ederek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trabzon'dan selamı var size. O da bu sabah Trabzon'daydı. 15
Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunan FETÖ ihanet çetesi
mensuplarının ayıklanmasıyla ordumuzun operasyon kabiliyeti daha da
artmıştır. Şu anda Silahlı Kuvvetlerimiz, polisimiz ve
korucularımız el ele, omuz omuza terör örgütlerine karşı inlerine
girdiler, gereğini yapıyorlar. Ordumuz, emirleri siyasi iradeden ve
komutanlarından değil, başka yerlerden alan mankurtlardan
temizlendi. Fırat Kalkanı Operasyonu ile Suriye'deki oyunu tam
ortasından bozduk. Şimdi sıra diğer bölgeleri derleyip, toparlamaya
geldi. Kilis'in güvenliğini sağlamışken, Amanosları boynu bükük
bırakamayız. Karkamış'ın güvenliğini sağlamışken Suruç'u,
Akçakale'yi, Ceylanpınar'ı, Nusaybin'i, Cizre'yi sahipsiz
bırakamayız. Kandil'i terör örgütünün başına yıkarken, Sincar'da,
Mahmur'da yeni fitne ocakların yakılmasına izin veremeyiz.
Telafer'deki, Musul'daki, Kerkük'teki kardeşlerimizi tek başlarına
bırakamayız. Biz burada güven içinde yaşamak istiyorsak, önce
Suriye'deki, Irak'taki kardeşlerimizin güvenliğini de sağlamak
zorundayız."
Erdoğan,"Şu anda Suriye bize 911 kilometre. Irak 350 kilometre ve
biz oralardan tehdit altındayız. Tehdit altında olduğumuza göre,
bunlara karşı gerekli cevabı vermek durumundayız. Kim var orada?
DEAŞ var. Kim var orada? PYD var. Kim var orada? YPG var. Hepsine
gerekli dersi vereceğiz, veriyoruz." diye konuştu.
ÜZÜLECEKSİNİZ VE BU DAHA İŞİN BAŞI
Erdoğan, Türkiye'nin afra tafra yapılacak bir ülke olmadığını
vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her ne kadar içeride de bu tipler var. Televizyonları izliyoruz.
Bakıyorum çok enteresan, Kendi ülkesinin Cumhurbaşkanına karşı
Avrupa'da terör örgütleri pankartlarla, resmin yanı başına silah
koyuyor. Ve onların solak partileriyle, Türkiye'nin oradaki terör
örgütü, beraber yürüyorlar. Neresi burası? İsviçre. Neresi burası?
Hollanda. Neresi burası? Belçika. Neresi burası? Almanya. Bunları
da söylediğimiz zaman beyefendiler rahatsız oluyor. Rahatsız
olmayın. Men dakka, dukka. Siz bizi üzüyor musunuz? Üzüleceksiniz
ve daha bu işin başı. Şimdi ben diyorum ki 16 Nisan'da lider ülke
Türkiye için evet mi? Güçlü ülke Türkiye için evet mi? Büyük
Türkiye için evet mi? Allah sizlerden razı olsun. Öyleyse kaç
günümüz kaldı? Durmak yok, kapı kapı dolaşacağız değil mi? Hele
hele hanımlar, sizin işiniz çok önemli. Kapıları çalacaksınız.
Tamam? 18 Maddeyi kendilerine anlatacaksınız."
'ACABA BİR HOCA OLARAK HABERİN VAR MI'
Fakat 54 yıl kapısında bekleten Avrupa Birliği'ne ne diyeceğiz?
Şimdi çıkıyor, bazı bakıyorsunuz akademisyenler filan konuşuyor.
‘Daha önce şöyleydi böyleydi' falan… Bu işlerden anlamazsın ya,
senin önünde kariyer olsa ne yazar olmasa ne yazar. Sadece kitabı
aç oku, sonra AB'yi konuş. Damdan düşeceksin damdan. Bunların önüne
kitapçık koyuyorlar, okuyorlar.
Güney Kıbrıs'ı nasıl AB'ye aldıklarını bilir misin? Acaba bir hoca
olarak haberin var mı? Acaba Hollanda'da daha önce bu kardeşinizin
o liderlerle kavga verdiğini bilir mi? Biz o kavgaları yapa yapa
geldik. Ve buna rağmen hala AB üyesi ülkeler… İstisnalar var, bak
İngiltere bile dayanamadı.
Bunlara faşist dediğimizde beyler rahatsız oluyor. Nazi dediğimizde
rahatsız oluyor. Camilerimize gamalı haç işareti koyan siz değil
misiniz? Faşistsiniz faşist. Nazi uygulamalarından da istediğiniz
kadar rahatsız olun. Bizim camilerimize gamalı haçları
çiziyorsanız, bunun hesabını sormuyorsanız, bu lekeyi üstünüzden
atamazsınız.