Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni bir göç dalgasını tek başımıza göğüsleyemeyeceğiz
İstanbul Çırağan Sarayı'nda Budapeşte Süreci 6. Bakanlar Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Avrupa'ya önemli mesajlar geldi: Türkiye yeni bir göç dalgasını göğüsleyemez. Topraklarımızda yaşayan Suriyelileri bu şekilde kendi evlerine döndüremezsek eninde sonunda sorun Avrupa kapılarına dayanacaktır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda Budapeşte
Süreci 6. Bakanlar Konferansı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır
başları:
Yıllardır evlerinde uzak yaşamak zorunda kalan insanları siyaset
malzemesi yapmak çok yanlıştır. Her yıl milyonlarca insanın evini,
yurdunu terketme sebepleriyle yüzleşmeliyiz. Göç, güvenlik boyutu
da olan insani ve siyasi bir meseledir. Bu meselenin özünde adalet
açığı ve empati eksikliği vardır. Dünyanın en zengin toplumlarıyla,
en fakirlerini kimi zaman bir deniz, kimi zaman bir nehir, kimi
zaman belli belirsiz bir sınır ayırıyor. Bir tarafta insanlar lüks
ve şatafat içinde yaşarken, sınırın hemen öbür yanında açlık ve
sefalet kol geziyor. Gelir adaletsizliğin kol gezdiği bu yapıda
göçü önlemek mümkün değildir. Mevcut düzen ne çatışmalara ne
istikrarsızlığa ne de insanlığa göç ettiren sebeplere çözüm
üretemiyor.
"BU İNSANLAR ÜZERİNE VARİL BOMBALARI YAĞDIĞI İÇİN
GELİYOR"
Açık ve net söylüyorum. Afrika'nın elması, altını, bakırları,
kromları kimler tarafından sömürüldü. Kimler tarafından alınıp
ülkelerine taşındı. Yeri geldiği zaman katliamlar kimler tarafından
yapıldı. Bunlar hep gizleniyor, konuşulmuyor. Cezair, Ruanda
katliamını bizler unutamayız. Buralarda yüzler,binler değil
yüzbinler yeri geldi milyonlar öldürüldü. Burada göçü konuşanlar
nereden hareketle konuşacak? Buradan hareketle konuşacak. Şu anda
benim ülkeme gelenler acaba zevkle mi geliyor? Varil bombaları
üzerine yağdığı için, işte bu katil Esed'in o bombaları yağdırdığı
için evlerini, barklarını terketmek zorunda kaldılar. Onun için 3
milyon 600 bin mülteci benim ülkemde.
"MİLLİ GELİRE ORANLA DÜNYANIN BİR NUMARASI
TÜRKİYE'DİR"
Hiçbir ülkenin günümüz dünyasından bu sorunlara coğrafi uzaklık,
yakınlık merceğinden bakma lüksü yoktur. Az gelişmiş ülkelere
yönelik donörler toplantısı yapıyoruz. Dünyanın en zengini diyenler
'dünyada 1 numarayız' diyorlar. Hayır değilsin. Milli gelire oranla
az gelişmiş, en az gelişmiş ülkelere destek verme noktasında OECD
rakamlarına göre söylüyorum dünyanın bir numarası Türkiye'dir.
Milli gelire oranla söylüyorum.
"TERÖR ÖRGÜTLERİ İNSANLARI GÖÇE ZORLANMASINDAN ÇIKAR
SAĞLIYOR"
Masafelerin anlamını yitirdiği böylesi bir dönemde Avrupa'nın
kaderi Afrika'nın kaderinden Kuzey Amerika'nın kaderi Güney
Amerika'nın kaderinden başka değildir. Yoksulluk, kıtlık, iç
savaşlar, siyasi ve ekonomik sıkıntılar gibi sorunlar insan
tacirlerine sömürebilecekleri uygun bir zemin oluşturuyor. İnsan
kaçakçılığının örgütlü suçlarla uyumlu bir hal aldığını görüyoruz.
Terör örgütleri insanları göçe zorlayan sebeplerden ve sonuçlardan
çıkar sağlıyor. Güvenliğimizi tehdit eden bu suç örgütüyle
koordineli bir mücadele ortaya koymamız şarttır.
"BU MİLLET HİÇBİR ZAMAN SOYKIRIMDA
BULUNMAMIŞTIR"
Göç meselesinin sağlıklı bir zemine oturtulması en çok Batı
ülkelerine yarayacaktır. Türkiye göç meselesiyle ilk kez yüzleşen
bir ülke değildir. Suriye'den ülkemize sığınan hiç kimseyi zorla
geri döndermedik. Aramileri, hristiyanları Ermenileri göndermedik.
Batı'da sözde Ermeni soykırımı adıyla bazı propagandalar yapılıyor.
Bu millet hiçbir zaman soykırımda bulunmamıştır.
"AB'NİN TAAHHÜT EDDİĞİ 6 MİLYAR DOLAR SURİYELİLERE
ULAŞMADI"
Dünya hala bu işe sesiz. Batı sessiz, birçok sözler de verdiler,
ama tutmadılar. Ayrıca Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre 2017
yılında 8.1 milyar üzerindeki yardımla ülkemiz dünyada ilk sıraya
yükseldi. AB'nin taahhüt ettiği 6 milyar Avro Suriyelilere
ulaşabilmiş değil. BM Göç ve Mülteciler'in gayreti de bir yere
kadar geldi ve orada kaldı. Bu süreçte Türkiye'nin tek başına
bırakıldığımızı söylemek durumundayım. 8 yıldır 4 milyon insana
sahip çıkarken ekonomik durumu bizden iyi olan ülkeler 100-150
göçmeni kabul etmemek için adeta birbirini yiyor. Irkçı partiler
mülteci düşmanlığı üzerinden koltuk kapmanın hesabını yapıyor.
"AÇIK SÖYLÜYORUM YENİ BİR DALGAYI
GÖĞÜSLEYEMEYİZ!"
Komşumuz Suriye'den ülkemize ve Avrupa'ya olan düzensiz göçün
önlenmesi için çaba sarfediyoruz. Türkiye böyle bir yükü ilanihaye
taşımak zorunda değildir. Ülkemiz elini taşın altına fazlasıyla
koymuştur. Açık ve net söylüyorum yeni bir göç dalgası yaşanması
halinde artık biz bunu tek başına göğüsleyemeyeceğiz. İdlib'teki
halk ki 300-400 bin civarındadır, Türkiye'ye girmesi bu olay çok
farklı gelişebilirdi, bunu özellikle burada söylemek zorundayım.
Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Harekatları geri dönüşleri hızlandırmış
312 bin mültecinin topraklarına geri dönmesini sağlamıştır.
Ülkemizin terörden arındırdığı bölgeler Suriye'nin en yaşanabilir,
huzurlu alanlarıdır. Güvenli bölge formülü Suriyeli mültecilerin
geri dönüşleri için en pratik çözüm yoludur.