Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Van’dan ilan ediyorum..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir daha hiçbir güç Türkiye'yi yeniden terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye'yi, gencecik fidanların her gün toprağa düştüğü, anaların ağladığı, yüreklere ateş üstüne ateş düştüğü bir ülke haline getiremeyecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir daha hiçbir güç
Türkiye'yi yeniden terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke haline
getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye'yi, gencecik
fidanların her gün toprağa düştüğü, anaların ağladığı, yüreklere
ateş üstüne ateş düştüğü bir ülke haline getiremeyecektir"
dedi.
AK Parti tarafından Van Beşyol Meydanı'nda düzenlenen mitinge
katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Van'a derman
bulmaya geldiklerini söyledi. Erdoğan, "Her rengi ayrı, her
mevsimi ayrı, her ilçesi, her köşesi ayrı güzel Van. Kültürüyle,
tabiatıyla, gölüyle, türküleriyle tüm dünyaya kucak açan Van. Güzel
insanların şehri Van. Bin yıldır bu ülkenin doğu sınırlarını
bekleyen Van. Terörden depreme kadar hangi felaketi yaşarsa
yaşasın, her seferinde dimdik ayağa kalkan Van. Bize ev sahipliği
yapan Van'ı, ben de gönülden selamlıyorum. Bahçesaray'ı,
Başkale'yi, Çaldıran'ı, Çatak'ı, Edremit'i, Erciş'i, Gevaş'ı,
Gürpınar'ı, İpekyolu'nu, Muradiye'yi, Özalp'ı, Saray'ı, Tuşba'yı
selamlıyorum. Şu meydandaki muhabbete, heyecana bak. Van bugün
bambaşka. Havalimanından buraya kadar cadde boyu Vanlı
kardeşlerimin aşkını gördüm. Size yetişmek için onlarla çok fazla
çay sohbeti yapamadım. Şimdi bu meydandaki kardeşlik, bizim en
büyük moral kaynağımız" dedi.
"BİRİLERİ YILLARCA ARAMIZA NİFAK SOKMAYA
ÇALIŞTI"
"Vanlılar aramıza kimseyi sokmadık, sokmayız"
diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim aramıza kalpten kalbe giden yolu, bu şehir için
kalbi aşkla çarpanlar görebilir. Birileri yıllarca aramıza nifak
sokmaya çalıştı. Sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diyerek
bölmeye, kavga etmeye çalıştılar. Bu uğurda nice gençler toprağa
düştü. Sonuçta gördük ki bunların hepsi de ülkemiz üzerinde
hesapları olanların oyunlarından ibarettir. Van deprem
yıkıntılarının altında inlerken bile, bunlar senaryolarını
sahnelemenin peşindeydiler. Biz devletin, hükümetin tüm imkanlarını
kullanarak Van'ı ayağa kaldırırken, bunlarda yapılan işleri
engellemenin gayreti içindeydi. Depremin olduğu gece Van'a geldim.
Bu terör örgütünün arkasındakiler neredeydi? Onların böyle bir
dertleri var mı? Ama biz dertliydik. Biz size aşıktık. Onun için
bakanlarımla buraya geldim. Ve kardeşlerim bütün buradaki
gayretimizle Van'ı biz kendi haline bırakamayız."
"13-14-15 YAŞINDAKİ KIZLARIMIZI KANDİL'E KAÇIRANLAR BUNLAR
DEĞİL Mİ?"
Çukur eylemlerini hatırlatan Erdoğan, "Bundan 3-4 yıl önce
benzer işlere kalkıştılar. Mahallelerimizi birbirinden ayırmak için
çukurlar kazdılar. Bitişik evleri içinden tünellerle birbirlerine
bağladılar. Tüneller açtılar. İnsanlarımızın evlerine, mahremlerine
girdiler. Masum insanların kanı aksın da, onların üzerinde
propaganda yapalım diye kundaktaki çocuktan bir fani olmuş
yaşlılarımıza kadar herkesi kullandılar. Herkesi istismar ettiler.
Van bu vahşeti geçmişten beri iyi bilir. 1995 yılında Gürpınar'da
mezrayı basıp 12 kişiyi hunharca bunlar öldürdü. 1996 yılında
Bitlis'in Tatvan ilçesinde yol kesip 2 masum vatandaşımızı bunlar
katlettiler. 1998 yılında lise öğrencilerini taşıyan servis aracına
bombalı saldırıyı bunlar yaptı. Tıpkı diğer şehirlerimizde olduğu
gibi, Van'da da anaları ağlatan, çocukları yetim öksüz bırakan hep
bunlar oldu. Hala aynı alçaklığı yapmanın peşindeler. Şayet bu
teröristleri inlerinden kıstırıp yok etmiş olmazsak, her gün Van'da
ve diğer şehirlerimizde masum insanlarımızın kanını dökecekler.
Sınır ötesinde bunları adım adım takip edip kıpırdayamaz hale
getiremezsek, yaşattıkları acılarla baharımızı kışa çevirecekler.
Niye Cudi'ye, Gabar'a, Tendürek'e, Kandil'e girdik. Halkımı
rahatsız etmesinler diye. 13-14-15 yaşındaki kızlarımızı Kandil'e
kaçıranlar bunlar değil mi? Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin
önünde ağlayan analar, benim Kürt annelerim değil mi? Bunlar
Başbakanlığımda bana geldiler. Beni ziyaret ettiler. Dertlerini
anlattılar. Biz de bunları adım adım takip ettik, elhamdülillah o
günler geride kaldı" ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZ DEMOKRASİSİNİ YASAKLARDAN, BASKILARDAN
KURTARDIK"
"Tüm kesimler gibi Kürt kardeşlerimizin de hak ve
özgürlükler konusundaki sorunları çözmek için çok
çalıştık" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hiç kimsenin daha önce adını bile anmadığı reformları her
türlü riski göze alarak hayata geçirdik. CHP zihniyetinin kangrene
çevirdiği pek çok meselemizi yola koyduk. Şimdi eksiklikler yok mu
var. Bunları da inşallah önümüzdeki dönem gidereceğiz. Şehrimizde
üretimi, turizmi geliştirecek adımları da atacağız. Ülkemiz
demokrasisini yasaklardan, baskılardan kurtardık. Türkiye'de kim
derse ki hak ve özgürlükler kısıtlanıyor, bunlar doğru değil. Kendi
dillerinde propagandalarını yapıyorlar mı? Bütün bunlarla beraber
cezaevlerine gidip kendi dillerinde konuşuyorlar mı? Hak ve
özgürlüklerinin kullanımı hususunda dünyanın her yerinde olduğu
gibi burada da zaman zaman aksaklıklar olabilir. Türkiye bir hukuk
devletidir. herkes için hak arama yolu sonuna kadar açıktır. Buna
rağmen hakkını hukukunu elde etmekte zorlanan varsa, ben buradayım.
Artık hiç kimsenin bu konuları istismar etmeyeceği bir olgunluk
seviyesine gelmiştir. Yalanlar, iftiralar, karalama kampanyaları
sizi yanıltmasın. İstismarcılar hep olmuştur, bundan sonra da
olacaktır. Siz gözünüzün gördüğüne bakın. İşte burada, Van'dan ilan
ediyorum. Tüm Türkiye bizi izliyor. Bir daha hiçbir güç Türkiye'yi
yeniden terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke haline
getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye'yi, devletinin
vatandaşlarını tehdit olarak gördüğü bir ülke haline
getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye'yi, ekonomide,
altyapıda yatırımlarda geldiği seviyesinin gerisine
götüremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye'yi, gencecik
fidanların her gün toprağa düştüğü, anaların ağladığı, yüreklere
ateş üstüne ateş düştüğü bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha
hiçbir güç Türkiye'yi, herkesin bir birine şüphe ile, kem gözle,
husumetle baktığı, birbirinden şüphe ettiği bir ülke haline
getiremeyecektir. Bundan sonra Türkiye sadece birliği konuşacak,
beraberliği konuşacak, kardeşliği konuşacak. Biz bir birbirimizi
bundan sonra ne Türk, Kürt, Alevi, Sünni olduğu için değil, bir
birimizi sadece Allah için seveceğiz. Bundan başkası olabilir mi?
Bundan daha güzeli olabilir mi? Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü
sevdik. Bundan sonra da sevmeye devam edeceğiz. Türkiye'de 81 ilin
birlikte ülkemizi 2013 hedefine nasıl ulaştıracağı tartışılacak.
Yatırımlar, istihdamlar tartışılacak. Bölgesinin ve dünyanın
yükselen yıldızı bir ülkenin vatandaşı olma sevinci
konuşulacak."
"TÜRKİYE'NİN BUGÜNE KADAR YAŞADIĞI SIKINTILARA YOL AÇANLAR,
31 MART'TA KARŞIMIZA ÇIKAN İTTİFAKI KURANLARDIR"
31 Mart seçimlerine de değinen Erdoğan, seçimlerin çok önemli
olduğunu belirterek, "31 Mart'ta sadece belediye
başkanlarımızı seçmekle kalmayacak. Aynı zamanda evlatlarımıza
nasıl bir ülke bırakacağımızın da kararını vereceğiz. Ülkemizin
kalkınmasına vurduğu darbelerle, milletimize çektirdiği eziyetlerle
bilinen bu zihniyetlerin ittifakıyla böyle bir geleceğe ulaşamayız.
Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı sıkıntılara yol açanlar, 31
Mart'ta karşımıza çıkan ittifakı kuranlardır. Bunların kim olduğunu
biliyorsunuz. CHP, HDP, sözde İYİ Parti ve ne yazık ki adı Saadet
ama kendisinin saadetle alakası olmayan parti. Bitmiş, tükenmiş
bunlar. Bunlar öyle bir ittifak ki perde arkasında liste pazarlığı
yapanlar, milletin karşısında bir araya gelemiyorlar. Öyle bir
ittifak ki Van'da başka, İstanbul'da başka, Diyarbakır'da başka,
Ankara başka konuşuyor, başka davranıyor, başka hareket ediyorlar.
Bu öyle bir ittifak ki tıpkı bukalemun gibi doğuda başka batıda
başka kılığa giriyorlar. Bu öyle bir ittifak ki Kandil'den
Pensilvanya'ya kadar herkesin desteğini alıyor. Ama bunu bir tek
partilerin başındakiler kabul etmiyor. Öyle bir ittifak ki, ülkenin
ve milletin geleceği için geliştirdikleri tek bir projeleri,
söyledikleri tek bir sözleri yok. Sadece yıkmayı vaat ediyorlar. Bu
ülkeye yıkım ekibi değil inşa ekibi lazım. Biz yıkmaya değil inşa
etmeye talibiz. 17 yıldır ülkemizi hizmetlerle nasıl donattıysak,
dünyanın en iyi 10 ülkesi olmak için sizlerden destek bekliyoruz.
Birlikte ülkemizi şaha kaldırmak için irademize ve sandıklara sahip
çıkmanızı istiyorum" diye konuştu.
"31 Mart'ta şehrine ve ülkene sahip çıkmaya hazır mısın
Van" diye soran Erdoğan, şöyle konuştu:
"31 Mart'ta senin iradeni pazarlık masasına sürenlere
derslerini vermeye hazır mısın Van? 31 Mart istiklaline ve
istikbaline sahip çıkmaya hazır mısın? Demokrasine, kalkınmaya yeni
bir dönemin kapılarını aralamaya hazır mısın? Maşallah. Bu ne
güzellik, bu ne coşku. Hanım kardeşlerime bir şey söyleyeceğim.
Kale içeriden fethedilir. Bu kaleyi siz fethedeceksiniz. Var mıyız?
Buna hazır mıyız? Gençler siz de hazır mısınız? Allah'ın izniyle 31
Mart'ın gecesini çok yakından takip edeceğim. Vanlıyam, şanlıyam,
özüm sözüm hep birdir. Ben bu yurda bağlıyam. Evet özü sözü bir
Vanlılara bu yakışır. Biz Van'ı sadece aşkla sevmekte kalmadık, eşi
benzeri görülmemiş yatırımlar da yaptık."
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "17 yıldır ne
yaptınız" dediği konuşmayı izlettiren Ergdoğan, yapılan
hizmetleri tek tek anlattı. Erdoğan, "Birileri laf olsun
diye konuşuyor, ben size sadece konuşmayacağız. Eşek ölür kalır
semeri, insan ölür kalır eseri', ben size delillerle konuşacağım.
Bu bay Kemal akşam yalan sabah yalan. Bakın size sadece Van'da
yapılanların bir kısmını gösterdim. Gerçekleri konuşuyorum. Bizim
Van'a 17 yılda yaptıklarımızın tutarı, Bay Kemal resmi rakam
veriyorum. Yalanlarınla tescillisin. 27 katrilyon yatırım yaptık
Van'a. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide,
tarımda yaptığımız yatırımlar. Evlatlarımız en iyi eğitimi alsın
diye şehrimizi okullarla donattık. Şehrimizde üniversitenin
geliştirilmesinden gençlik merkezine, spor salonlarına millet
bahçelerimizde vatandaşlarımız huzur içinde vakit geçirsin diye
yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Türkiye'nin en iyi ilerleme
gösterdiği sağlıkta, Van'da da çok iyi bir noktaya geldik. Geçmişte
hastane kapılarının önünde perişan olanlar, bugün Avrupa
ülkelerinden daha iyi seviyede sağlık hizmeti alıyor. Amerika'nın
başaramadığı sağlık reformunu biz 15 yıldır bilfiil uyguluyoruz ve
sürekli geliştiriyoruz. Toplu konutta Van'a çok ciddi yatırımlar
yaptık. Depremden sonra Van'ın önemli bir bölümünü inşa ettik. 25
bin konut, bunu biz yaptık. Van şartlarında 150 bin nüfuslu yeni
bir şehir demek. Bunu biz kurduk. Bu arkasında bölücü terör
örgütünün oldukları, burada belediyeyi yönetmediler mi? Ne
yaptılar. Van'ın suyu bile yoktu. Bu suyu biz getirdik. Bu görev
devletin değil, su işi belediyelerinin işi. İstanbul'da büyükşehir
belediye başkanıyken, biliyorsunuz CHP'den devralmıştım. 140
kilometreden İstanbul'a su getirdim. 180 kilometreden Anadolu
yakasına suyu getirdim. 2040 yılına kadar İstanbul'un su sıkıntısı
yok. Van'da da bunu yaptık" dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜ, SİZLERİ HİZMETLERDEN MAHRUM ETMEK İÇİN ÇOK
UĞRAŞTI"
Van'ın coğrafyasının çok zorlu bir şehir olduğunu söyleyen Erdoğan,
"Bahçesaray yılın önemli bir bölümünde ulaşılamayan bir
durumdaydı. Şimdi Bahçesaray'a iki yol var. Yaz kış demeden
Bahçesaray'da yaşayan kardeşlerimiz Van'a gidip gelsin. Diğer
ilçelerimizde de benzer sorunlar var. Bitirip hizmete aldığımız,
hala inşaatı devam eden ve yeni yapacağımız yollarla Van'ın
ulaşılamayan hiçbir yerini bırakmadık, bırakmıyoruz. Tabi bu
yolların inşaatlarının bir kısmının uzun sürmesinin sebebi terör.
Bunlar hain, bunlar vatan haini, bunlar millet düşmanı. Pek çok
yerde şantiyeleri basıp, araçları yakan, işçileri öldüren,
müteahhitleri tehdit eden terör örgütü, sizleri bu hizmetlerden
mahrum etmek için çok uğraştı. Bize sadece zaman kaybettirdiler.
Sizlere hizmet getirme, yatırım yapma azmimizi kıramadılar.
Havalimanının yenilenmesinden feribotlara, restorasyonlara kadar
her alanda Van'ın turizm potansiyelini geliştirecek adımları attık.
İnşa ettiğimiz barajlarla çiftçilerimize, üreticilerimizle
verdiğimiz desteklerle Van'ın topraklarında bereketi
arttırdık" ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'DAN ÜRETİCİLERE MÜJDE
Küçükbaş hayvancılık konusunda bir müjde veren Erdoğan,
"Şimdi buradan küçükbaş hayvan yetiştiricilerimize bir
müjde vermek istiyorum. Küçükbaş hayvancılığını teşvik etmek için
herkese yeni bir küçükbaş hayvan projesi adıyla yeni bir destek
programını hayata geçiriyoruz. Küçükbaş damızlıklar için hayvan
başına 25 lira destek ödemesi yapılıyor. Buna ilaveten önümüzdeki
yıldan itibaren dişi kuzu ve oğlaklardan damızlık olanlar için 100
lira destekleme ödemesi yapmaya başlayacağız. Çalışmalarla 32
milyonu bile bulmayan küçükbaş hayvan varlığımızı 46 milyonun
üzerine çıkardık. Bu projeyle küçükbaş hayvan varlığımızı 84
milyona yükseltmektir. Bir başka ifadeyle ülkemizde kişi başına en
az bir küçükbaş hayvan yetiştirilmesini hedefliyoruz. Şimdiden yeni
teşvik programlarının hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde
konuştu.
Konuşmasının ardından Van Valiliğini ziyaret eden Erdoğan, daha
sonra kentten ayrıldı.
(Mehmet Salih Akkuş-Atilla İdiz-Yılmaz Sönmez /İHA)