Cumhurbaşkanı Erdoğan: TSK'ya yapılan her saldırı şahsıma yapılmıştır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Komutanlığı'nda muvazzaf subay adaylarının mezuniyet töreninde konuştu.
Ankara'da, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu
Komutanlığı'nda muvazzaf subay adaylarının mezuniyet töreninde
konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ordu, darbecilerin,
cuntacıların, vesayetçilerin ordusu değildir. Bu ordu, FETÖ'cülerin
ordusu hiç değildir. Bu ordu sadece ve sadece Türkiye'nin
ordusudur" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
"Bugün, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yeniden yapılandırılan
Kara Harp Okulumuzun ilk mezunlarını veriyoruz.Darbe girişimini
engelledikten sonra bu şerefli kurumu kirletenlerin tamamı tasfiye
edildi. Ülkemizi ele geçirmek isteyenlerin işe kara harp
okullarından başladıklarını görüyoruz. Biz önce eski sistemi tümü
ile tasfiye ettik ardından tüm askeri kurumlarımızı tek çatı
altında birleştirdik.
MARJİNAL GRUPLARA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
Müslüman aynı delikten 2 defa ısırılmaz. Biz de aynı tecrübeleri
tekrar tekrar yaşama yanlışına düşemeyiz. Kara Harp Okulları
milletimizin tamamına açık olacak şekilde öğrenci alıyor. Hiç bir
marjinal grubun okullarımıza ele geçirmesine izin veremeyeceğiz.
Türkiye'nin artık kaybedecek zamanı ve insanı yok. Üniversite
mezunları arasından alınan öğrencilerimize harp okulunda eğitim 1
sene içinde verilerek göreve hazır hale getirilmiştir.Askeri
derslerin oranı yüzde 18'den yüzde 60 düzeyine çıkarılmıştır.
ESKİ SİSTEME DÖNMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL
Bu okullarımızın eski sisteme dönmesi kesinlikle söz konusu
değildir. Milli Savunma Üniversitemizin ve tüm okullarımızın yeni
yapıları ile sürekli güçlendirilmesi için kendilerine her türlü
desteği veriyorum, vermeyi de sürdüreceğim. Bugün, Kara Harp
Okulumuzda yeni dönemin ilk meyveleri olan 818 teğmenimizi mezun
ederek görev yerlerine gönderiyoruz.
ASKERİMİZİN MİLLETİN GÖNLÜNDE YERİ AYRIDIR
Önümüzdeki haftalarda tarih alanında, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat
ödülünü vereceğimiz, İlber Ortaylı hoca şöyle bir hikaye anlatıyor;
İtalyan kumandan askerlerine ateş emri veriyor, kimse ateş
etmeyince, kumandan "ateş, ateş, ateş" diyerek bağırmaya başlar.
Siperdeki askerlerden biri ne güzel sestir diyerek geri bakmaya
çalışınca vurulur ve yere düşer. İlber hoca her milletin belli
alanlarda kabiliyetini anlatan hikayesini anlatınca bizim için
yapılan asker millet tanımını teyit ediyor. Askerliğin milletimizin
gönlünde ayrı bir yeri olmuştur.
BU ORDU FETÖ'CÜLERİN ORDUSU DEĞİLDİR
Önümüzdeki yıl harp okullarına yapılan müracaat sayısının katlarak
artacağına inanıyorum. Bu ordu darbecilerin ordusu değildir. Bu
ordu FETÖ'cülerin ordusu hiç değildir. Bu ordu şu veya bu yabancı
kurumun ordusu hiç değildir. Sadece ve sadece Türkiye'nin, Türk
milletinin ordusudur. Bu sancak tıpkı bayrağımız gibi, ezanlarımız
gibi gerektiğinde canımız pahasına korumamız gereken
namusumuzdur.
TSK'YA YAPILAN HER SALDIRI ŞAHSIMA YAPILMIŞTIR
Ordumuza kimsenin musallat olmasına, kem söz etmesine, tacize varan
sataşmalarda bulunmasına izin vermeyiz. Bu ordunun Başkomutanı
olarak her bir subayımızın, askerimizin şerefini korumak şahsımın
en başta gelen görevidir. TSK'ya yapılmış her saldırı şahsıma
yapılmış demektir. Ordumuzun içine sızmış darbeci ve cuıntacı
hainlerle mücadele etmek başkadır. Ordumuzu zayıflatacak
davranışlar içine girmek bambaşkadır. Hiç kimsenin bunu fırsat
bilip ordumuzu, askerimizi yıpratmasına da müsaade etmeyeceğiz.
TÜRKİYE OLARAK ÖYLE BİR ŞANSIMIZ YOK
Sınırlarımızın Irak tarafında terör örgütüne çok ciddi darbeler
vuruyoruz. Bugün Türkiye operasyonel kabiliyet ve tecrübe
bakımından herhalde dünyanın en güçlü birkaç ordusundan birine
sahiptir. Günün 24 saati, yılın 365 günü kesintisiz operasyon
yürütebilecek güçlü bir ordumuz olmasaydı bizi bu coğrafyada bir
gün yaşatmazlardı. DEAŞ'ı birkaç gün içinde çökerten de, çukur
eylemlerde bölücü terör örgütünü açtığı çukurlara gömen de bizim
ordumuzdur. Başka ülkeler kendi güvenliklerine bir takım kurumlara,
devletlere halavale edebilir. Bizim Türkiye olarak böyle bir
şansımız yoktur.
KENDİ GÖBEĞİMİZİ KESECEĞİZ
Suriye krizi sırasında bir kez daha gördük ki başımız belaya
girdiğinde ülkemize elini uzatacak ne uluslararası bir kurum ne de
kendi kardeşlerimiz dışında bir toplum yoktur. Dost ve kardeş
toplumların da maalesef bize destek sağlayacak gücü olmadığını da
biliyoruz. Onun için kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. TSK'yı
her bakımdan büyütmek, güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Bize talep
ettiğimiz silahları vermeyenler artık görüyorlar. Türkiye
vermediğimiz silahları kendisi yapıyor. Gençlerimizin moralini
yükseltmenin ülkemize, milletimize, devletimize bağlılıklarını daha
da güçlendirmenin yollarını aramalıyız. Türkiye'nin dünü zordu,
bugünü meşakkatli yarını daha da sıkıntılı olabilir. "