Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hem müzakere ederiz, hem de operasyonları sürdürürüz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ankara İl Kongresi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Konuşmak, müzakere etmek elbette kıymetlidir ama biz asıl neticeye bakarız. Asıl uygulamaya bakarız, asıl sahada ne olup bittiğine bakarız. Hem müzakere ederiz hem de operasyonlarımızı sürdürürüz" dedi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ankara İl Kongresi'nde partililere
seslendi. Erdoğan, "Son günlerde bize uzatılan hiçbir dostluk elini
havada bırakmadığımızı sizler de görüyorsunuz. Meseleleri
diyalogla, suhuletle çözmek isteyenlere karşı biz de müspet bir
tavır sergiliyoruz. Konuşmak, müzakere etmek elbette kıymetlidir
ama biz asıl neticeye bakarız. Asıl uygulamaya bakarız, asıl sahada
ne olup bittiğine bakarız. Hem müzakere ederiz hem de
operasyonlarımızı sürdürürüz" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli ile yapacağı 'ittifak' görüşmesine
değinen Erdoğan, "Sayın Bahçeli ile, kongremizin ardından seçim
ittifakları üzerine yapılan çalışmaları görüşmek üzere bir araya
geleceğiz. Kendisine samimi siyaset için buradan bir kez daha
şahsım ve milletin adına şükranlarımı ifade ediyorum. Söz konusu
vatansa gerisi teferruattır anlayışı ile başlattığımız bu
işbirliğinin hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum."
ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Değerli Ankaralılar, kıymetli yol ve dava arkadaşlarım sizleri en
kalbi duygularımla selamlıyorum. Buradan Ankara'nın tüm
ilçelerindeki, mahallelerindeki vatandaşlarıma selamlarımı
iletiyorum. Kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Ankara
teşkilatlarımızda vazife yapmış tüm kardeşlerime en kalbi
şükranlarımı sunuyorum. Ankara 16 Nisan halk oylamasında yüzde 49
ile beklentilerimizin altında kalmıştı, inşallah yeni dönemde
Ankara çok daha yüksek oranla AK Parti'nin kutlu yürüyüşüne destek
olacaktır. Türkiye yürürken AK Parti'nin Ankara'da yerinde
saymasını asla kabul edemeyiz. Ankara, 2019'da şöyle yeri göğü
inletecek oranlarla AK Parti bayrağını en yükseğe dikmeye hazır
mıyız? Ankara, 2019'da büyükşehri ile, ilçeleri ile yeni bir
heyecanla mahalli idareler reformu yapmaya hazır mıyız? Ankara,
Türkiye'nin başkentini heyecan bakımından, oy oranı bakımından AK
Parti'nin de zirvesine çıkarmaya hazır mıyız?
Sizin bu heyecanınız, dostlarımızın yüreğini ferahlatırken,
düşmanlarımızın yüreğine de korku salıyor. Rabbim bu ülkenin ve
milletin huzuru, güvenliği için mücadele eden tüm güvenlik
güçlerimizin yar ve yardımcısı olsun.
Şimdi de kahraman askerlerimiz işte önce Cerablus'ta, Rai'de,
Bab'da, ani Fırat Kalkanı Harekatı'nda, şimdi de Afrin'de,
İdlib'de, Kuzey Irak'taki operasyonlarda bayrağımızı dalgalandıran
rüzgarı estiriyor.
Kararı verdiğimiz anda önce ben sonra da çağrıyı yapacağız, hep
birlikte yürüyeceğiz. Zaten sen yürümezsen, millet arkandan yürür
mü? Beraber yürüyeceğiz. Siz 15 Temmuz'da çağrımıza, meydanlara
yürüyerek bu cevabı verdiniz. Sadece Külliye'nin etrafında 29
şehidimiz oldu. 36 gazimiz oldu. O yürekler varya, 251 şehit, 2193
gazi bu FETÖ denilen alçağı ve onun izleyenlerine bu ülkeyi dar
etti. F-16'lar, helikopterler, tank, top vardı. Ama İstiklal
Marşı'nda ne diyor? Siper et gövdeni dursun bu hayasızca
akın...
Dün akşam, bir gazimizin evine gittim. Bu gazimiz, 15 Temmuz
Köprüsü'nde silahlı bir yaklaşımla, alçaklar tarafından vurulmuş.
32 yaşında bir genç kardeşimiz, bir tane yavrusu var ve çok da
cefakar bir eşi var. 46 kez şu ana kadar ameliyat olmuş. Salı günü,
ayağının dizden alta kesecekler. Düşündüm, düşündüm, düşündüm,
dediler ki artık başka çaremiz yok. Şimdi, 2 Sabri tanıdım ben.
Birisi bu Sabri ayağı kesiliyor, diğeri de kendini tankın altına
atan Sabri. İnşallah ilahiyattan da bilişim, yazılım tahsili
olurmuş görecekler. Şimdi de bu Sabri en sonunda, 'reisim kararı
verdim, salı günü 47. operasyona gireceğiz, ayağımızı kestireceğiz'
dedi. Böyle gençlerimiz olduktan sonra birileri kalkıyor diyor ki,
gençlik şöyle, gençlik böyle.
bu rüzgar kimi zaman meltem olur eser, kimi zaman da fırtına olur
yıkar geçer. Ankara işte bu rüzgarın başladığı, sona erdiği yer
olarak, istiklal ve istikbal mücadelemizin, 1920'den beri, 98
yıldır merkezidir.
Ankara, 2053 ve 2071 vizyonları için seferberlik ruhu ile çalışmaya
var mıyız? Ankara'daki bu coşkunun diğer 80 vilayete de ulaşacağına
inanıyorum. Biz de ak gençliğimizle, ak kadınlarımızla gurur
duyuyoruz.
Bu yüreği, inşallah mart 2019'a ardından kasım 2019'a taşıyacağız.
Türkiye, yeniden bu kutlu yürüyüşü adeta yenileme sürecine inşallah
bu adımı farklı bir adımla atacak.
Bugün milletimiz bize kendisinin ve evlatlarının özgür ve müreffeh
geleceğini gördüğü için böylesine güçlü bir destek veriyor. 1994
yılından beri milletimizin bizi sürekli sınadı. Hamdolsun, bu
imtihanların hepsinden alnımızın akı ile çıktık ki bugünlere
gelebildik. İBB Başkanlığı görevimizden haksız bir şekilde alınıp
cezaevine gönderildiğimizde bizi on binler cezaevine uğurlamıştı. O
gün bize sahip çıkanların gözünde şahit olduğum samimiyeti bugün
gittiğimiz illerde bir kez daha müşahede ediyorum.
"HEM MÜZAKERE EDERİZ HEM DE OPERASYONLARIMIZI
SÜRDÜRÜRÜZ"
Biz Türk milletinin bu desteğinden aldığımız güçle,
karşımızdakilerin ne dediğine değil, kendi hedeflerimizin ne
olduğuna bakıyor, bu doğrultuda da yürüyoruz. Bize husumet
besleyenin, istikbalimizi tehdit edenin ne kimliğine ne cesaretine
bakarız. Allah'ın yardımı, milletimizin cesareti, dostlarımızın
duasıyla da ezer geçeriz. Son günlerde bize uzatılan hiçbir dostluk
elini havada bırakmadığımızı sizler de görüyorsunuz. Meseleleri
diyalogla, suhuletle çözmek isteyenlere karşı biz de müspet bir
tavır sergiliyoruz. Konuşmak, müzakere etmek elbette kıymetlidir
ama biz asıl neticeye bakarız. Asıl uygulamaya bakarız, asıl sahada
ne olup bittiğine bakarız. Hem müzakere ederiz hem de
operasyonlarımızı sürdürürüz. Bu süreçte kendine çekidüzen vermesi,
yaptıklarını sigaya çekmesi gerekenler karşımızdakilerdir. Bu
ilişkilerde karşılıklı bazı küçük jestler elbette mümkündür. Asıl
hedeflerimizden verecek en küçük bir tavizimiz yoktur. Obama
döneminde hep aldatıldık. Olacaksa olacak olmayacaksa kendi
göbeğimizi kesmek zorundayız dedik.
Kendini bilmez teröristler bizim topraklarımıza oralardan roketler
atarlarsa, şehitlerimiz olursa sabredemeyiz. 100'e yakın şehidimiz
oldu. Bıçak kemiğe dayandı. Verilen sözler yerine getirilmedi.
Arkamızdan işler çevrildi. Önce yanlışları bir düzeltecekler ki
bizden talepte bulunsunlar. Olmayıunca biz bir gece ansızın oraya
girdik. Şu anda Fırat Kalkanı Harekatı'nda 2 bin kilometrekarelik
alanı kontrolümüz altına aldık. Şimdi orada o toprakların gerçek
sahipleri oturuyor. Biz oturmuyoruz orada ya. Bizim oralarda
hevesimiz yok. Zaten şimdi PKK'sı da DEAŞ'ı da PYD'si de gömülmeye
başladı. Biz ne dedik, bunları açtıkları çukurlara gömeceğiz dedik.
Gömdük. Gömmeye de devam edeceğiz. Ya buraları bırakıp gidecekler
veya silahları gömecekler, üzerine de betonu atacaklar.
Terör örgütleri desteklenmekten vazgeçilsin. Bunları biz söyledik.
Biz Amerika'ya dedik ki, gel Rakka'ya beraber girelim. DEAŞ'a karşı
beraber mücadele verelim. Siz terör örgütü PYD, YPG ile beraber
hareket ederseniz, bir başka terör örgütü ile yok edilmez. Tarih
sizi bununla anacaktır dedik kendilerine. Onlara teslim edilen
binlerce kamyon ve uçak dolusu silahlar verilen eğitimler inkar
edilmesin, bu politikadan da derhal vazgeçilsin. Bunların hepsini
biliyoruz. Bizim terör örgütlerinin her çeşidi ile baş edecek
imkanımız var. Yeter ki terör örgütlerinin yanında hiçbir
müttefikimizin askeri ve personeli olmasın. Aynı şekilde Avrupa'ya,
Amerika'ya giden teröristler korunmasın, kollanmasın. Bizden
teröristleri isteyenler kendilerindeki teröristleri acaba niye
teslim etmiyorlar, bunun hesabını versinler.
Arkasındaki destek çekildiği zaman bu terör örgütlerini tepelemek
bizim için leblebi, çekirdek kolaylığındadır. PKK'yı, arkasındaki
onca desteğe rağmen 34 yıldır yerden yere çalan yine Türkiye'dir.
Biz anda sesi soluğu duyulmaz hale geldi. Adeta ortadan yok oldu.
Terör örgütlerini tepelemek bizim için vakayı adiyedendir.
Türkiye'nin toprak bütünlüğü mü zarar gördü. Hayır tam tersine
güvenlik hatlarımızı sınırlarımız ötesine çatışıyoruz.
Masada ülkemiz yoksa, bölgemizle ilgili hiçbir konuda karar
alınabilmesi mümkün değildir.
Bu süreçte savunma sanayi başta olmak üzere pek çok alandaki
eksiklerimizi süratle ele alma, kazanma imkanı bulduk. Biz
bunlardan silahlı İHA istiyorduk, bize diyorlardı ki Kongre izin
vermedi. Tabanca, tabanca. Polisimize tabanca istiyoruz, Kongre'den
izin çıkmadı. Arkadaşlara talimat verdim, bundan sonra bir tane
silah almayacaksınız.
Yıllarca uğraşsak tespit edemeyeceğimiz terör örgütlerini bu
vesilelerle kısa sürede temizleme imkanına kavuştuk.
BAHÇELİ GÖRÜŞMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Sayın Bahçeli ile, kongremizin ardından seçim ittifakları üzerine
yapılan çalışmaları görüşmek üzere bir araya geleceğiz. Kendisine
samimi siyaset için buradan bir kez daha şahsım ve milletin adına
şükranlarımı ifade ediyorum. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır
anlayışı ile başlattığımız bu işbirliğinin hayırlara vesile
olmasını Allah'tan niyaz ediyorum.
Kurtuluşun ve kuruluşun şehri Ankara bugün de savunma sanayimizin
merkezi konumunda.
"KAZAN'DA İNŞA EDİLEN DEV SODA FABRİKASI... AÇILIŞINI
YAPTIK"
720 hektarlık alan üzerine Uzay ve Havacılık İhtisas Organize
Sanayi Bölgesini yine Ankara'da kuruyoruz. Kazan'da inşa edilen dev
soda fabrikası, organize sanayi bölgesi, altyapı ihalesi bu ay
içinde yapılıyor. Soda fabrikasının açılışını yaptık. Dev bir
yatırım. Özel sektörümüze ait. Bu yıl içinde 30 firma bölgede kendi
tesislerinin inşasına başlıyor.
ÖNCESİNDE VATANDAŞLARA SESLENDİ
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK
Parti Ankara İl Kongresi öncesinde, salon dışındaki vatandaşlara
seslendi.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Ankara, olağan kongremizde bu coşkunuz, bu heyecanınız Ankara'yı
çok daha farklı bir yere taşıyor. Buna inanıyorum. 16 Nisan'da
ortalamamızın altında netice alındıysa da şimdi, mart 2019'da,
kasım 2019'da sandıkları patlatmaya var mıyız? Kapı kapı dolaşmaya
var mıyız? Durmadan, duraksamadan... Dün önce
Afyonkarahisar'daydık, oradan Eskişehir'e geçtik. Bugün sizlerle
bir aradayız. 6. olağan kongremizle birlikte çok daha güçlenerek,
heyecanlı bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz. Kardeşlerim, bizim
rabiamız var. Bize ayrılık yok. Bize gayrılık yok.
Biz 780 bin kilometrekareye, 18 milyon metrekareden geldik. Şimdi
ilmik ilmik dokuyoruz, dokuyacağız. Burayı bölmek, parçalamak
isteyenlere mezar ederiz her yeri, mezar. Bu devleti çok daha güçlü
hale getireceğiz.