’Cinsel istismar’ suçlarına ilişkin genelge
Adalet Bakanlığı, çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlara ilişkin başsavcılıklara Adalet Bakanı Abdulhamit Gül imzalı genelge gönderdi.
Adalet Bakanlığı, çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel
dokunulmazlığa karşı işlenen suçlara ilişkin başsavcılıklara Adalet
Bakanı Abdulhamit Gül imzalı genelge gönderdi.
Adalet Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, çocuklara ve
kadınlara yönelik cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ile bu
kapsamda uygulanan koruma tedbirlerinin ve delil mahiyetindeki
görüntülerin yazılı, görsel ve sosyal medyada sıklıkla yer almaya
başlaması nedeniyle konunun önemi ve hassasiyetine binaen
Abdulhamit Gül imzalı bir genelge yayımlandığı belirtildi. Cinsel
suçların mahiyeti itibarı ile mağdurlar üzerinde fiziksel ve
duygusal yıkıcı etkilere sahip olduğuna değinilen genelgede, bu
suçlarla ilgili adli işlemlerin titizlikle yerine getirilmesi
gereğine vurgu yapıldığı aktarıldı.
HASSASİYET GÖSTERİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Genelgede, yürütülecek iş ve işlemlerde çocuğun yüksek yararının
gözetilmesi gereğinin altı çizilerek, hassasiyet gösterilmesi
gereken hususların 7 maddede özetlendiği ifade edilerek şunlar
kaydedildi:
"Adalet Bakanı Abdulhamit Gül imzalı genelge uyarınca
cinsel dokunulmazlığa karşı bir suç işlendiğinin öğrenilmesi
halinde cumhuriyet savcısınca derhal soruşturmaya başlanması ve bu
konuda mutlaka cumhuriyet başsavcısına bilgi verilmesi, cumhuriyet
savcısınca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için araştırmaya
başlanması, tüm delillerin hızlı bir şekilde toplanması, adli
kolluk birimlerine gerekli emir ve talimatların gecikmeksizin
iletilmesi ile kolluk tarafından yerine getirilecek işlemlerin
takip ve denetiminin yapılması, cinsel istismara uğramış çocukların
ikincil örselenmelerinin önüne geçilebilmesi için ifadelerin
uzmanlar eşliğinde zorunlu haller dışında tek seferde ve mümkün
olduğu ölçüde Çocuk İzlem Merkezleri kullanılarak bizzat cumhuriyet
savcısı tarafından alınması, cinsel dokunulmazlığı ihlal edilen suç
mağdurlarının ifade alma işlemlerinde gerektiği ve mümkün olduğu
ölçüde adli görüşme odalarının kullanılması, cinsel suç
soruşturmalarında delillerin toplanması sırasında yaşanabilecek
eksiklik veya gecikme nedeniyle koruma tedbirleri hakkında
birbirinden farklı değerlendirme ve uygulamalara gidilmesinin
mağdur ve yakınları kadar toplumun da adalete olan inancını olumsuz
etkileyebileceği hususunun göz önünde bulundurulması, bu
soruşturmalarda mağdur ve çocuğun mahremiyetinin korunması,
soruşturma konusu eylemin onların geleceği üzerinde olumsuz etkiler
bırakmasının önüne geçilebilmesi ve masumiyet karinesinin
korunabilmesi açısından soruşturmanın gizliliği ilkesine riayet
edilmesi, soruşturma dosyasına ilişkin delil veya görüntüleri
usulüne aykırı olarak paylaşan ya da buna sebebiyet verenler
hakkında kanuni gereğine tevessül edilmesi konularında gerekli
dikkat ve özenin gösterilmesi istenmiştir."
"GECİKMEKSİZİN VE ETKİN BİR ŞEKİLDE"
Genelgede niteliği itibarı ile söz konusu suçların, koruma
tedbirlerinin gecikmeksizin ve etkin bir şekilde uygulanmasını
gerekli kıldığına vurgu yapıldığı kaydedildi. Genelgede, 32 ilde 35
hastane/kurum bünyesinde Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) kurularak adli
işlemlerin bu merkezlerde uzmanlar aracılığıyla yerine
getirilmesinin sağlandığı, bu kapsamda cumhuriyet başsavcılıkları
tarafından da mümkün olduğu ölçüde cinsel suç mağduru çocuk
ifadelerinin bu merkezlerde alınması belirtilen sakıncaları ortadan
kaldıracağı vurgulandı. Ayrıca Çocuk İzlem Merkezlerinin
bulunmaması halinde mağdurun ifadesi alınırken uzman bulundurulması
ve işlemin görüntülü ve sesli kayıt altına alınması gereğinin
belirtildiği aktarıldı.
Açıklamada, "Adli görüşme odalarının ihdasına ilişkin
olarak da genelgede '24.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren Adli
Görüşme Odaları Yönetmeliği ile 49 il ve 56 adliyede 59 adli
görüşme odası kurularak, fail ile yüz yüze gelmesinde sakınca
bulunduğu veya ifadesinin özel ortamda alınması gerektiği
değerlendirilen başta cinsel suç ve aile içi şiddet suçu mağdurları
olmak üzere mağdur, tanık ve suça sürüklenen çocukların ifade ve
beyanlarının uzman aracılığıyla alınmasına imkan sağlanmıştır'
ibarelerine yer verilmektedir. Genelgede suç mağdurları ve kamu
görevlilerinin yaklaşımına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği
'Mağdura Yaklaşım Kılavuzu'nun hazırlandığı hatırlatılmasında da
bulunulmaktadır" ifadelerine yer verildi.
(İHA)