"Çiftlik ne gı enginar mı dikiyonuz"
İZMİR'in Karaburun İlçesi'nde bir firma tarafından 3 yeni balık çiftliği yapılmasına ilişkin ÇED sürecinin başlatılmasının ardından Ambareski Köy Kahvesi'nde yapılmak istenen 'Halkın katılımı toplantısı' bölge sakinlerinin tepkisi nedeniyle gerçekleştirilemedi. Jandarma ile polisin yoğun önlem aldığı mahallede yağmura rağmen toplanan kalabalık, bilgilendirme toplantısına izin vermeyince firma...
İZMİR'in Karaburun İlçesi'nde bir firma tarafından 3 yeni balık
çiftliği yapılmasına ilişkin ÇED sürecinin başlatılmasının ardından
Ambareski Köy Kahvesi'nde yapılmak istenen 'Halkın katılımı
toplantısı' bölge sakinlerinin tepkisi nedeniyle
gerçekleştirilemedi. Jandarma ile polisin yoğun önlem aldığı
mahallede yağmura rağmen toplanan kalabalık, bilgilendirme
toplantısına izin vermeyince firma yetkilileri ve bakanlık
görevlileri toplantı yapamadan mahalleden ayrılmak zorunda kaldı.
Çiftliğe karşı çıkanlar üzerinde 'Çiftlik ne gı enginar mı
dikiyonuz' yazılı dövizler taşıdı.
Karaburun İlçesi açıklarına Agromey A.Ş. tarafından 3 milyon 870
bin metrekare alanı kapsayacak şekilde balık çiftliği yapılmak
istenmesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki
Değerlendirme (ÇED) sürecini başlattı. Süreç kapsamında bugün firma
ve bakanlık yetkilileri, bölgede yaşayan halkı bilgilendirmek
amacıyla Ambareski Mahallesi'nde bir toplantı yapmak istedi.
Karaburun Belediyesi, Karaburun Kent Konseyi, ilçedeki sivil toplum
kuruluşlarının üyeleri ve bölgede yaşayanlar balık çiftliği
yapılmasına karşı çıktı. Mahallede toplanan kalabalık üzerinde,
'Denizden rant çıkmaz denizden yaşam çıkar', 'Çiftlik zehri değil
deniz kokusu istiyoruz', 'Karanfil kokulu kadınlar balık çiftliği
istemiyor', 'Denizler balıkların Karaburun çocukların', 'Agromey
korkma gı! Biz Karaburun', 'Çiftlik ne gı enginar mı dikiyonuz' ve
'Al çiftliğini git gari' yazılı dövizler taşıdı. Ayrıca mahallenin
girişine de balık çiftliklerine karşı pankartlar asıldı. Kahveyi
dolduran kalabalık, türküler eşliğinde yöresel oyunlarını
sergiledi. Alkışlarla, 'Hadi gari, git gari' diyerek tempo tuttu.
Bir süre sonra, firma ve bakanlık yetkilileri toplantının
yapılamayacağını anlayınca kahvehanedekilerin de tepkisi üzerine
jandarma eşliğinde bölgeden ayrıldı.
"FARKLI ÇIKIŞLAR BİZE ZARAR VERİR"
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam yetkililerin ayrılmasının ardından
kabalığa seslenirken şöyle dedi:
"Bir dostunuz olarak şunu rica ediyorum kendi aramızdaki birlik ve
beraberliği sürdürmeliyiz. İl müdürlüklerinden gelenler ikiye
bölündü tutanaklarını tutup gittiler. Aramızdan farklı çıkışlar
yapmak bize zarar verir. Biz içerdeyken başka bir heyet raporu
tutup gitmiş, bunun takibi içindeyiz. Raporu ele geçirip elimizden
geleni yapacağız. Biz de bir tutanak hazırlayacağız ve imzamızı
atacağız. Bugün hırsızlığa, talana karşı kalemini cesurca kullanan
gazeteci yazar Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümü, aradan bunca zaman
geçmesine rağmen yağma talan devam ediyor. Birlikte mücadelemizi
sürdürmeliyiz."
"HALK İSTEMEZSE YAPAMAZLAR"
Çevreci Avukat Şehrazat Mercan, bölgede oturanların istememesi
durumunda balık çiftliklerinin kurulamayacağını savunup, "Halkın
istememesini dikkate almadan da işlemleri yürütebiliyorlar. Bununla
ilgili yıllardır mücadele veriyoruz. Burası da vatanın bir sathı
buraya da vatana da sahip çıkacağız. Bu birliği sürdürmemiz lazım.
ÇED yönetmeliğinin aşamaları var, bunlarda ne kadar mücadele
edersek başarılı oluruz. Seferihisar Sığacık'ta açtığımız bütün
davaları kazandık ama Yargıtay eften püften gerekçelerle kararı
bozdu. Buraya bugün gelindi tamam bitti dememeliyiz. Her zaman bu
kalabalık olmalı. Zaman birlik olma zamanı, detayları takılmayın.
Halk isterse bunu yaptırmaz. Burada biz de kendi tutanağımızı
tutacağız" diye konuştu.
"BAKANLIK HAYKIRIMIŞIMIZI DUYSUN"