CHP’ye göre değişiklik Cumhuriyeti ortadan kaldırmak içinmiş !
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, anayasa değişikliği teklifine ilişkin, "Şuanda Anayasa Komisyonunda meclisi, demokrasiyi ve cumhuriyeti ortadan kaldıracak bir teklif görüşülüyor" dedi.
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, anayasa değişikliği teklifine
ilişkin, "Şuanda Anayasa Komisyonunda meclisi, demokrasiyi
ve cumhuriyeti ortadan kaldıracak bir teklif görüşülüyor"
dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu
başkanlığında toplandı. Toplantının gündemini ise CHP Genel Başkan
Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke düzenlediği basın
toplantısıyla paylaştı. Konuşmasına Tunceli'de bir şehit olduğuna
değinerek başlayan Böke, tüm Türkiye'ye başsağlığı diledi. Böke,
"Maalesef bu haberler artık her günün haberleri oldu. Geçen
haftadan bu yana bütün Türkiye bir soruya yanıt arıyor. İki
askerime ait olduğu iddia edilen dehşet verici görüntülerle
sarsılmıştık hepimiz. Hükümet ve Genelkurmay bu görüntülerin gerçek
olup olmadığına vahşet çetesi IŞİD'in elindeki askerlerimizin
akıbetine dair bir açıklama dahi yapmadılar. Açıklama yapmadıkları
gibi canlarımızın, bizim çocuklarımızın, Mehmetçiklerimizin
akıbetini soranlara da ‘ayağınızı denk alın' dediler. Açıkça
tehditte bulundular. Bir hükümet ülkesindeki basına, siyasetçilere,
vatandaşlarına tehdit savuramaz. Türkiye çocukların akıbetini
sorar, merak eder, bilgi ister, bilmek ister. Çocuklarımıza ne
olduğunu soramayacağımız bir Türkiye'yi reddediyoruz. Biz
savurduğunuz bu tehditlere asla boyun eğmeyeceğiz. Biz bu soruyu
yanıtını alana kadar sormaya devam edeceğiz. Bir kez daha
soruyoruz, ne oldu çocuklarımıza, neredeler? O görüntüler gerçek
mi? 80 milyon bu görüntüleri izledikten sonra başını yastığa rahat
koyamadı. Siz başınızı yastığa rahat koydunuz mu?" diye
konuştu.
"TEKLİF MADDE MADDE DÖKÜLMEYE BAŞLADI"
TBMM'de devam eden anayasa değişikliği teklifi görüşmelerine
değinen Böke, "Şuanda TBMM'de Anayasa Komisyonunda Meclisi,
demokrasiyi ve Cumhuriyeti bildiğimiz anlamdaki Cumhuriyeti ortadan
kaldıracak bir teklif görüşülüyor. O kadar kuralsız, derme çatma,
ciddiyetsiz ki yapılan iş. Güya ülkenin geleceğini belirleyecek
olan bir toplumsal sözleşme, bu anayasa 16 gün içerisinde çürüdü.
Teklif madde madde dökülmeye başladı. Cumhuriyeti yıkan teklifin
ilk dökülen maddesi de ne yazık ki milletvekillerinin kendi
koltuklarıyla ilgili madde oldu. Milletvekillerinin kendi
koltukları için duydukları endişeyi cumhuriyetin ve demokrasimizin
geleceği için de duymalarını diliyoruz ve bunları bütün
milletvekillerinden bekliyoruz. Anayasa böyle yapılmaz. Bu şekilde
yapılan anayasa ülkeye mutluluk, huzur, barış getirmez, hukuk,
zenginlik, özgürlük hiç getirmez. Böyle yapan anayasalar ülkeye
felaket getirirler. 12 Eylül 2010 referandumunda ‘yapmayın'
demiştik. ‘muhalefeti dinleyin' demiştik. Aynı bugünkü edayla ve
aynı bugünkü havayla anayasayı değiştirdiler. 15 Temmuz'u hep
beraber yaşadık. 15 Temmuz'da bu Gazi Meclisi vurmuş olan F16'ların
bombaları, 12 Eylül 2010 referandumunda yüklendiler. Yargıyı
FETÖ'ye işte o 12 Eylül 2010 referandumuyla zimmetlediler. Bunları
tüm açıklığıyla biz söylerken aynı bugün komisyonda olduğu gibi
‘siz bilmezsiniz biz biliriz' dediler. ‘Sonuçta halk karar verecek.
Halkın dediği olacak siz karışmayın' dediler. Darbeler, iç
savaşlar, toplumsal kargaşalar, siyasi suikastler hep demokrasinin
olmadığı diktatörlüklerde olur. Bizim verdiğimiz mücadelenin ne
kadar haklı olduğunu gösteren sonuçlar ortada. Bu teklifi hükümet
yangından mal kaçırırcasına, acele içerisinde komisyondan geçirmek
istiyor. Telaş ve utanç içerisindeler. Öyle bir telaş ki muhalefeti
konuşturmamak için, halkın gerçekleri duymasını önlemek için her
türlü kural çiğneniyor. 100'ün üzerinde muhalefet milletvekili
konuşma talebinde bulunmuşken söz hakları AKP tarafından gasp
ediliyor" açıklamasında bulundu.
"BU TEKLİF , BİR REJİM DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİDİR"
TRT'den komisyon çalışmalarını yayınlamasının talep edildiğini,
ancak AK Parti'nin bu teklifi reddettiğini söyleyen Böke, şunları
kaydetti:
"CHP milletvekilleri millet adına o komisyonda tarihi bir
görev yapıyorlar. Türkiye'nin savaşla, devrimle kazanılmış
cumhuriyetine, şehitler pahasına korunmuş olan ulus bütünlüğüne,
demokrasimize, bu değerlere ve ilkelere bağlı her partiye oy vermiş
milyonlar adına sahip çıkıyorlar. Ama onların çok acelesi var,
büyük bir telaşları var. Milletin neyi ve neden öğrenmesinden
korkuyorsunuz? Nedir milletten kaçırmaya çalıştığınız şey? Niçin
görülmesin istiyorsunuz? Bu teklif hükümetin iddia ettiği gibi bir
sistem değişikliğinden ibaret değildir. Bu teklif açıkça meclisi,
cumhuriyeti ve demokrasiyi ortadan kaldırma teklifidir, bir rejim
değişikliği teklifidir. Bu teklif her şeyden önce 23 Nisan 1920'de
kurtuluş mücadelesini vermiş olan meclisi, fiilen ortadan kaldırma
teklifidir. Bu teklif cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisi
veriyor. Cumhurbaşkanını parti genel başkanı yaparak milletin
vekillerini cumhurbaşkanının emir eri yapıyor. Bu teklif
cumhurbaşkanına kararname çıkartarak, meclisin yasa yapma hakkını
milletin elinden alma ve yasayı dahi cumhurbaşkanının yapmasına yol
açıyor. Bu teklif 29 Ekim 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyetini
ortadan kaldırıyor. Bu teklifle tek kişi, hiçbir sınırlama ve
denetleme olmaksızın istediği gibi kamu kurumu kuracak, kamu
kurumlarını kapatacak. Bu gerçeği tüm Türkiye'nin görmesini de
mutlaka sağlayacağız. Bu vebali üstlenenleri milletin ve tarihin
önünde mutlaka mahkum edeceğiz."
"AKP, MHP MİLLETVEKİLLERİ İÇİNDE…"
"Herkes dürüst olacak, açık olacak" diyen Böke,
"Bu teklife oy verenler 23 Nisan 1920 iradesine, 29 Ekim
1923 iradesine, 1946'da geçilmiş olan demokrasiye, Türkiye'nin 250
yıllık saray egemenliğinden halk egemenliğine geçiş mücadelesinin
aleyhine, yani karşı devrime oy verdiklerini bilerek verecekler. Bu
teklife olumlu oy verenler bu vebali tarih önünde üstlenmeye
hazırlarsa oy verecekler. Ama biz inanıyoruz ki bu teklif meclisten
geçmeyecek. Her ne kadar baskı altında olurlarsa olsunlar, biz
biliyoruz ki AKP, MHP milletvekilleri içinde de oy kabininde,
vicdanlarıyla baş başa kaldıklarında, cumhuriyetin, meclisin ve
demokrasinin yok edilmesine ‘hayır' diyecek olan vicdanlı,
vatansever birçok vekil var. Biz biliyoruz ki meclisteki milletin
vekilleri, Cumhuriyeti ve demokrasiyi yok etmek için değil, korumak
için, demokrasiye ve cumhuriyete bağlı her partiye oy vermiş olan
milyonlar tarafından seçildiler. Bu milyonlar bu teklife asla geçit
vermezler. Türk devriminin sahibi ve takipçileri olarak bu
mücadeleye hazırız. Biz bu mücadeleyi kazanmakta ve bu cumhuriyeti
kuranlar kadar kararlı biçimde kazanmakta emin adımlarla yürüyoruz.
Verilen bu mücadele tek adam rejimine karşı cumhuriyet
mücadelesidir. Diktatörlüğe karşı bir demokrasi mücadeledir. Bir
ailenin egemenliğine karşı halkın egemenliğinin
mücadelesidir" değerlendirmesinde bulundu.
"ASGARİ ÜCRETİN EN AZ BİN 750 LİRA OLMASI GEREKTİĞİNİ
HATIRLATIYOR VE SAVUNUYORUZ"
Asgari ücret tespit komisyonunun 2017 asgari ücretini belirlemek
için 6 Aralık'ta başladığı görüşmelerin yarın tamamlanacağını
hatırlatan Böke, "Şuanda 6,5 milyon asgari ücretlinin
aldığı net ücret bin 300 lira. Açlık sınırı bin 416 lira. Asgari
ücretli bugün yaşam mücadelesi veriyor. Biz CHP, TÜİK'in 2017 yılı
için tek bir kişinin asgari geçim stardını bin 668 lira 90 kuruş
olarak belirlediği bir Türkiye'de bin 300 liralık bir asgari ücreti
asla kabul etmiyoruz. Açıklıkla bir talepte bulunuyoruz, Türkiye'de
emekçiler ölüme, güvencesizliğe, taşeron denen bir kölelik
sistemine ve sendikasızlığa mahkum edildiler. Bugün asgari ücret
bin 300 liraysa CHP sayesindedir. Net bin 500 lira olması için
verdiğimiz mücadelenin sonucudur bu. Biz biliyoruz asgari ücretli
aç olmak istemiyor. CHP emekçilerin insani koşullarda yaşaması
için, çalışanların yoksulluğa mahkum edilmemesi için, hiçbir
çocuğun yatağa aç girmemesi için asgari ücretin en az bin 750 lira
olması gerektiğini hatırlatıyor ve savunuyoruz"
ifadelerini kullandı.
SORULARI YANITLADI
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Böke, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın koalisyon güçlerinin DEAŞ'a destek verdiği
yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
"AKP'nin mezhepçi ve maceraperest dış politikasının
Türkiye'yi kendi toprakları dışında nasıl bir felakete
sürükleyeceği uyarısını yıllardır yapan CHP'nin pozisyonu çok net.
Bir hükümete düşen en temel görev kendi sınırlarının güvenliğini
sağlamaktır. Bu sınırların güvenliğinin sağlanması için sınır
ötesinde yapılması gereken atılması gereken adımlar mutlaka
atılmalıdır. Ancak sınır ötesinde sağlanacak bir güvenliğin,
sınırlarımız içerisinde bir güvenlikten fedakarlık yapılarak
sağlanması asla kabul edilemez. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin 80
milyon vatandaşının kendi topraklarında da kendi sınırlarının
ötesinde de güvenle yaşadığı, şehit olmadığı, ölmediği bir Türkiye
talep ediyoruz. Bu talebin gerektirdiği dış politikanın yurtta sulh
cihanda sulh prensibine dayandığı gerçeği bugün gün gibi ortada.
Değişmesi gereken Suriye politikasının ne olması gerektiğini dile
getirmiştik. Gecikmiş olsa da bu yöne doğru atılmış adımların her
birinin Türkiye'nin güvenliği, açısından değerli olduğunu
düşünüyoruz. Diliyoruz ki bundan sonra atılacak adımlarda da
Türkiye'nin saygınlığının, sınır güvenliğinin korunduğu ve
önceliğin Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 milyon vatandaşının canı
olduğu adımlar atılıyor olsun."
(Pelin Üzek / İHA)