CHP’ye ’alkış’ göndermesi
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP'nin seçim kampanyasını eleştirerek, "Alkışın en büyüğünü milletimiz vuracaktır. Kimi alkışlayacağını sandıkta göreceğiz" dedi.
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP'nin seçim kampanyasını
eleştirerek, "Alkışın en büyüğünü milletimiz vuracaktır.
Kimi alkışlayacağını sandıkta göreceğiz" dedi.
Bekir Bozdağ, Yozgat'ta, basın mensuplarının Avrupa
Barlamentosu'nun almış olduğu kararla ilgili sorularını yanıtladı.
Bozdağ, Avrupa parlamentosunun aldığı kararla ilgili olarak,
"Tarihi gerçeklere terstir. Tarihi iftiraları bu karar
hakikate dönüştürmez. Türkiye Cumhuriyeti bakımından bu karar yok
hükmünde bir karardır. O yüzden kıymeti harbiyesi yok. Avrupa
Parlamentosunun böylesi bir olayda ne kadar tarafgir, ne kadar
gerçeklerden uzak, ne kadar yanlı davrandığının göstergesidir.
Tarihle, gerçeklerle bir alakası yoktur, sadece iftiralarla
irtibatlı bir karardır. Hiçbir parlamento kararı, hiçbir siyasi
karar iftiraları hakikate dönüştüremez. Türk milletinin, Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin ve bizim içinden çıktığımız Osmanlı
devletinin soykırım diye bir lekesi asla yoktur. Türk milleti tarih
boyunca Türk devleti tarih boyunca her türlü millete kucak açmış,
onların yaşaması ve yaşatılması için mücadele etmiştir. Bunu
söylemek Türk milletine de Türk tarihine de son derece büyük bir
haksızlıktır, büyük bir saygısızlıktır. En güzel cevabı
Cumhurbaşkanımız vermiştir, onların verdiği kararın Türkiye
açısından bir kıymeti yoktur. Bir kulağımızdan girer öbür
kulağımızdan çıkar. Türkiye yolunu ve rotasını Türkiye'ye, Türk
milletine hasımlık güdüsü ile karar alanların yanlı kararları ile
değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin
menfaatleri, çıkarları gerçekler, hakikatler üzerinden sürdürmeye
devam edecektir" ifadesinde bulundu.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ VE TÜRK MİLLETİ BU TERÖRÜ SONA
ERDİRME KONUSUNDA KARARLIDIR"
Çözüm süreci konusunda da değinen eski Adalet Bakanı Bozdağ,
"Çözüm Süreci Türkiye'nin en önemli projelerinden bir
tanesidir" diyerek şöyle devam etti:
"Çünkü 30 yılı aşkın süredir devam eden terör meselesinin
tamamen sona erdirilmesi, Türkiye'de şiddetin, terörün sona
erdirilmesi barışın ikliminin kalıcı olduğu bir dönemin
oluşturulması için atılmış tarihi bir adımdır ve hükümetimiz bu
adımı kararlıkla herkese ve her şey rağmen sürdürmeye devam
edecektir. Etrafımızda 4 senedir Suriye yanarken, Irak'ta 2003'ten
beri iç savaş devam ederken Türkiye'nin kendi içinde yaşanan bir
terörü sona erdirme konusunda adım atması tarihi bir başarıdır.
Bunu istemeyenler, sürecin başarıya ulaşmasını arzu etmeyenler her
defasında bu süreci baltalamak için uğraştılar, uğraşıyorlar da.
Bundan bizim hiç şüphemiz yok. Hem uluslararası çevreler Türkiye'de
terörün sona ermesini istemiyor hem Türkiye'de terörden beslenen,
siyaseten beslenen, başka yönlerde terörden beslenen çevreler de
bunun bitmesini istemiyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk
milleti bu terörü sona erdirme konusunda kararlıdır. Hükümetimiz bu
kararlılığın uygulayıcısı olmaya devam edecektir. İnşallah bu
konuda ileriki zamanda tamamiyle Türkiye'nin gündeminden düşecek
bir konu haline gelecektir. Şimdi seçim olduğu için seçime dönük
HDP, özelikle Doğu ve Güneydoğu'da, kırsalında ve bazı çevrelerde
silahın gölgesinde oy toplama derdinde oy toplama çalışmasında
olduğuna dair haberler var. Onunla ilgili güvenlik güçlerimiz
gerekli tedbirleri alıyor, almaya da devam edecektir ama burada
HDP'nin bir yüzünü Türkiye'ye deşifre etmek bakımından söylüyorum,
İstanbul'da, Ankara'da başka yerlerde barış, özgürlük, hak, hukuk
kullanan HDP, Doğu ve Güneydoğu'nun bazı bölgelerinde terör ve
şiddetin dilini siyasetin dili haline getirmiştir. Terörün
takviyesi ile siyaset yapmaktadır. Onun için gerçek kimliği ile
ortaya çıksın. Kimsin sen, İstanbul'da konuşan mı yoksa Ağrı'da
terör estiren mi, hangi siyaseti temsil ediyorsa bunu ortaya
koyması lazım. Biz biliyoruz ki HDP nihayetinde legal bir parti
olsa bile terörün desteği ile Türkiye'de siyaset yapıyor, bunu
herkes de biliyor herkes de ifade ediyor. Ama seçim sürecinde
Türkiye'nin siyasi istikrarından ve güçlü iktidarından Türkiye'nin
etrafındaki bunca yangına rağmen yangın yerine dönmemiş olmasından
IMF'nin kapısından dilenci olmayan bir Türkiye'den rahatsız olan
çevreler bu güne kadar AK Parti'den kurtulmak için çok yol
denediler. Darbe teşebbüsleri, kapatma davası, 27 Nisan Bildirisi,
Gezi hadiseleri, Paralel çetenin Türkiye içerisinde yapmak
istedikleri, 17-25 Aralık olayları, Çatı aday gibi girişimlerin
hiçbiri netice alamadı, alamayacaktır da."
"HDP ULUSLARARASI BİR PROJE OLARAK DEVREYE
SOKULMUŞTUR"
HDP'nin uluslararası bir proje olarak devreye sokulduğunu söyleyen
Bozdağ, "Şimdi HDP uluslararası bir proje olarak devreye
sokulmuştur. AK Parti'nin vekil sayısını azaltmak, mecliste tek
başına Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla temsilinin önüne
geçmek için uluslararası bir proje olarak devreye konulmuştur.
Bundan sonra HDP'ye oy vermek için paralel yapının ve medyanın
HDP'yi nasıl parlattığına ve onlara ilişkin şirin gösterme
çabalarına hep beraber şahit olacağız. Doğan medyası zaten başladı.
Cumhuriyet'tir, Sözcü'dür, ulusalcı geçinen çevrelere bakın yan
yana getirmeniz mümkün değil ama baktığınızda HDP'nin şirin
gösterilmesi için nasıl bir gayretin, çabanın içerisine gireceğini
önümüzdeki dönemlerde hep beraber göreceğiz. Aman HDP'ye oy verin
algısını bir şekilde seçime kadar toplumumuza pompalayacaklardır,
sevecen ve şirin gösterme gayretlerini medyada bütün boyutları ile
göreceğiz. Hep beraber göreceğiz. Ama onlar bir şeyi unutuyorlar,
millet medyanın yaptığı bu manipülasyonları, bu şirin gösterme
operasyonlarını 7 Haziran'da milletin iradesini sakatlayarak
sandıkta bir operasyon yapma iradelerini çoktan gördü, tanıdı ve
buna en güzel cevabı sandıkta verecektir. Dimya'da pirince giderken
evdeki bulgurdan olacaklar. Onların hesabı tutmayacaktır, Allah'ın
bu millete bu devlete çizdiği istikameti bozamayacaklardır. Çünkü
milletimiz istikrardan güçlü iktidardan ve iyi yönetimden ve bunun
doğurduğu güvenle beraber Türkiye'nin ve milletimizin
kazandırdıklarından son derece memnundur" dedi.
"MİLLETİN KİMİ ALKIŞLAYACAĞINI SANDIKTA
GÖRECEĞİZ"
CHP'nin 'Milletçe alkışlıyoruz' sloganı için ise Bozdağ şu
değerlendirmeyi yaptı:
"CHP'nin neyi alkışladığı pek belli değil. Ben şimdi merak
ediyorum, bölünmüş yolları mı alkışlıyorlar, yoksa Marmaray'ı mı
alkışlıyorlar havaalanlarını mı alkışlıyorlar, üniversiteleri mi
alkışlıyorlar, sağlıktaki dönüşümü mü alkışlıyorlar, bütün
Türkiye'yi bütün dünyayı bizim yaptıklarımızı mı görüyor,
alkışlıyor. Onlar neyi alkışlıyorlar merak ediyorum. Herhalde
Marmaray'ı alkışlıyorlardır, herhalde bölünmüş yolları
alkışlıyorlardır, heralde üniversiteleri alkışlıyorlardır,
sağlıktaki dönüşümü alkışlıyorlardır, ben öyle anlıyorum. CHP'nin
alkışlanacak neyi var Allah aşkına, bu milletten alkış alınacak
hangi icraatın altına attıkları imza var, bir tane göstersinler.
Ama biz Allah'a şükür milletimizden alkışın en büyüğünü alıyoruz.
2002'den bu yana her seçimde milletimizden aldığımız destek bu
alkışın sandıkta demokratik bir alkış olduğunu görüyor. Bütün
uluslararası çevreler Türkiye'nin değişimini, dönüşümünü takdirle
karşılıyor, herkes alkışlıyor. Türkiye'deki bu gücün, bu değişimin
nereden kaynaklandığını biliyor ve ikili görüşmelerde çoklu
görüşmelerde herkes Türkiye'nin bu başarılarını takdirle yad
ederken bizim muhalefetimiz de Türkiye'yi karalamak için
görüşmeler, çalışmalar yapıyorlar, onun için onların alkışını da
bizim ihtiyacımız yok, alkışın en büyüğünü milletimiz vuracaktır.
Kimi alkışlayacağını sandıkta göreceğiz."
(İHA)