Ceza yasasında büyük değişiklik
Ceza yasasında yeni düzenleme yapılıyor. İşte bazı düzenlemeler: Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza 18
yıldan az olamayacak.Dolandırıcılık suçlarında, tehlikeli
maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesinde
uygulanan hapis cezalarının alt sınırları artırılıyor.Trafikte
tehlikeli araç kullananlara 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası
verilecek.
Fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlanan görüntü, yazı ve sözleri
içeren ürünleri veren, dağıtanlara 3 yıla kadar hapis cezası
verilecek. Vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar,
tutuklama yasağı kapsamından çıkarılıyor. Böylece, 2 yıla kadar
hapis cezası öngörülen vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen
suçlarda da tutuklama kararı verilebilecek.
Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Buna göre, asker
kişiler hakkında yargı organlarınca Türk Ceza Kanunu'nun (TCK)
Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin
İşleyişine Karşı Suçlar, Milli Savunmaya Karşı Suçlar, Devlet
Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk Suçları ile Terörle Mücadele
Kanunu Kapsamına Giren Suçlar, sebebiyle verilen tutuklama
kararlarının, askeri tutukevleri dışındaki ceza infaz kurumlarında
yerine getirilmesi zorunlu hale getiriliyor.
Asker kişiler hakkında diğer suçlardan verilen tutuklama kararları,
asker kişiler bu sıfatlarını korudukları sürece askeri tutukevinde
yerine getirilecek. Sırf askeri suçlar ile hapis cezasının üst
sınırı 3 ayı geçen askeri suçlar hakkında, ön ödeme hükümleri
uygulanmayacak.İcra ve İflas Kanunu'nda yapılması planlanan
değişiklikle, istinaf yoluna başvurmak için alt sınır 10 bin TL,
temyiz kanun yolu için öngörülen miktarın alt sınırı 50 bin TL
olarak belirleniyor. İş Mahkemeleri Kanunu'nda da uyum amaçlı
değişiklik yapılıyor.Asker kişilerin işlediği suçun, Türk Ceza
Kanunu'nun "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve
Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar, Milli Savunmaya Karşı Suçlar,
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk suçları" ile Terörle
Mücadele Kanunu kapsamına girmesi durumunda, bu kişiler
yakalandıklarında adli kolluk görevlilerine teslim edilecek.Benzer
düzenleme, uyum sağlamak amacıyla Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve
Yargılama Usulü Kanunu'nda da yapılıyor.
ALTERNATİF ÇÖZÜMLER DAİRE BAŞKANLIĞI KURULUYOR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü görevleri arasına
"Ceza muhakemesinde alternatif uyuşmazlık çözüm usullerinin
geliştirilmesi ve etkin uygulanması amacıyla çalışmalar yapmak"
maddesi de ekleniyor. Bunu yerine getirmek için Genel Müdürlük
bünyesinde Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı kurulacak.
Başkanlığın görevleri şunlar olacak:"Ön ödeme, uzlaştırma ve kamu
davasının açılmasının ertelenmesi gibi alternatif usullerin etkin
şekilde uygulanmasını sağlamak.Görev alanıyla ilgili olarak
uygulamayı takip etmek ve ortaya çıkan sorunların nedenlerini
araştırarak çözüm önerilerini Bakanlığa sunmak. Uzlaştırmacı temel
eğitimine ilişkin usul ve esaslar ile eğitim verecek kurum ve
kuruluşların niteliklerini belirlemek ve bunlara izin verilmesini
Bakanlığın onayına sunmak, bu kurum ve kuruluşları listelemek ve
elektronik ortamda yayımlamak. Uzlaştırmacı eğitimi sonunda
yapılacak sınavın usul ve esaslarını belirlemek ve sınavları
yapmak. uzlaştırmacı siciline kabule ilişkin usul ve esasları
belirlemek, uzlaştırmacıların sicile kabulüne ve sicilden
çıkarılmasına karar vermek, sicile kayıtlı uzlaştırmacıları, görev
yapmak istedikleri Cumhuriyet Başsavcılıklarına göre
listelemek.Uzlaştırmacılara verilecek dosyaların tevzi esasları ile
aylık olarak verilebilecek azami dosya sayısını belirlemek.
Uzlaştırmacıların denetimine ve performansına ilişkin usul ve
esasları belirlemek.Alternatif usuller konusunda kamuoyunu
bilgilendirici çalışmalar yapmak.Ulusal veya uluslararası düzeyde
bilimsel toplantılar düzenlemek, bu nitelikteki çalışmaları teşvik
etmek ve desteklemek.Görev alanına giren istatistiklerin derlenmesi
ve yayımı konusunda Bakanlığın ilgili birimleriyle iş birliği
halinde çalışmak.Görev alanıyla ilgili kamu ya da özel kurum veya
kuruluşlarla iş birliği yapmak.
ÖN ÖDEME USULÜNDE DEĞİŞİKLİK
Adalet Bakanlığı Eğitim Kurulu'nun üyeleri arasına Teftiş Kurulu
Başkanı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü de dahil
ediliyor.YÖK'ün hukuk fakültelerinin öğretim üyeleri arasından
belirlediği bir üyeye ilaveten, eğitim bilimleri, sosyoloji,
psikoloji veya sosyal hizmetler alanında görev yapan öğretim
üyeleri arasından seçeceği bir üyenin de kurula katılması
öngörülüyor. Bununla birlikte, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu
ile Danıştay Başkanlık Kurulu, Eğitim Kurulu'na kendi üyeleri
yerine Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasından birer üye
seçecek.
Eşyanın üzerinde iyi niyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş
sınırlı ayni hakkın bulunması halinde müsadere kararı, bu hak saklı
kalmak şartıyla verilebilecek. Ön ödeme usulünün uygulanabileceği
suçların belirlenmesinde dikkate alınan 3 aylık sınır, 1 yıla
çıkarılıyor. Ayrıca, bu sınırlamadan bağımsız olarak, trafik
güvenliğini tehlikeye sokma suçu da ön ödemenin kapsamına alınıyor.
Ön ödemeye tabi bir suçun 5 yıl içinde tekrar işlenmesi durumunda
ön ödeme miktarı yarısı kadar artırılacak.
CİNSEL İSTİSMARA YENİ DÜZENLEME
TCK'nın "Çocukların cinsel istismarı" kenar başlıklı 103.
maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen birinci ve
ikinci fıkrası yeniden düzenleniyor. Buna göre, çocuğu cinsel
yönden istismar eden kişi 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılacak. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması
halinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza,
istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az
olamayacak.Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim
sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı
olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacak.Mağdurun 12 yaşını
tamamlamamış olması halinde verilecek ceza 18 yıldan az
olamayacak.
BANKA YA DA KREDİ KARTI DOLANDIRICILARINA 3 YIL
HAPİS
Tasarıyla, bir kişiyi hileli davranışlarla aldatıp, onun veya
başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar
sağlayan kişiye verilen cezanın alt sınırı 1 yıldan 2 yıla
çıkarılıyor. Türk Ceza Kanunu'nda dolandırıcılık suçunun nitelikli
hallerinin düzenlendiği maddeye, kişinin, kendisini kamu görevlisi
veya banka, sigorta ya da kredi kurumları çalışanı olarak tanıtması
veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi de
ekleniyor.
Dolandırıcılık suçlarındaki hapis cezasının alt sınırı da
artırılıyor. Buna göre, dolandırıcılık suçunun, dini inanç ve
duyguların istismar edilmesi, kişinin içinde bulunduğu tehlikeli
durum veya zor şartlardan, algılama yeteneğinin zayıflığından
yararlanılması, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek
kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel
kişiliklerinin araç olarak kullanılması, kamu kurum ve
kuruluşlarının zararına olması, bilişim sistemlerinin, banka veya
kredi kurumlarının araç olarak kullanılması, basın ve yayın
araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanılması, tacir veya şirket
yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari
faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin
faaliyeti kapsamında olması, serbest meslek sahibi kişiler
tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin
kötüye kullanılması, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis
edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamaya yönelik olması
ve sigorta bedelini almak amacıyla işlenmesi halinde verilen hapis
cezası 2 yıldan 3 yıla çıkarılacak.
Ancak dolandırıcılığın, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına
olması, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç
olarak kullanılması, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis
edilmemesi gereken bir kredinin açılmasının sağlaması ve sigorta
bedelini almak amacıyla olması halinde verilen hapis cezasının alt
sınırı da 3 yıldan 4 yıla yükseliyor.
Tasarıyla, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya
el değiştirmesinde uygulanan hapis cezalarında da artışa gidiliyor.
Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın, patlayıcı, yakıcı,
aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol
açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeyi imal, ithal
veya ihraç eden, ülke içinde bir yerden diğer bir yere nakleden,
muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi, 3 yıl değil, 4
yıldan itibaren hapis cezasına çarptırılacak.
Tasarıyla patlayıcı madde yapımında kullanılan malzemelerin
ihracına ilave olarak ithali, satışı, başkalarına verilmesi, nakli,
depolanması, satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması da
aynı ceza kapsamına alınıyor.Bu fiillerin suç işlemek için teşkil
edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde,
verilecek ceza da yarı oranında değil bir kat olarak
artırılacak.
TRAFİK TERÖRİSTİNE 2 YIL HAPİS
Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat,
sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk
ve idare eden kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılacak.
SAĞLIK KURULUŞLARINA DA BAŞVURABİLECEK
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında uyuşturucu
veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan
dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık
kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, ceza
almayacak. Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği
mensuplarının, suçu bildirme yükümlülüğü doğmayacak.
FUHUŞA ARACILIK EDENLERE 3 YILA KADAR HAPİS
Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlanmış
görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri veren, dağıtan veya yayan
kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 200 günden 2 bin güne kadar
adli para cezası ile cezalandırılacak.
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayana, 1 yıldan 3 yıla kadar
hapis ve 200 günden aşağı olmamak üzere ceza verilecek.
CEZAEVLERİNE YASAK EŞYA SOKMAK
Tasarı, TCK'nın, "İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak"
maddesini de yeniden düzenliyor. Buna göre, firarı kolaylaştırıcı
her türlü alet ve malzemeyi, her türlü saldırı ve savunma araçları
ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi, Alkol içeren her türlü
içeceği, kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi,
kanunda tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi
ilaçları, kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç,
mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın,
afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler
ile örgütsel haberleşme araçlarını, yetkili makamlarca izin
verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları, ceza
infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya
kullanan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılacak.
Bu suçları, hükümlü veya tutukluların muhafazasıyla görevli
kişilerce işlenirse ceza, bir kat artırılacak. Bu eşyaları yanında
bulunduran veya kullanan hükümlü, tutuklu, bunu kimden ve ne
şekilde elde ettiğini söylerse ceza yarı oranında indirilecek.
Mahkeme, fiili sebepler veya güvenlik gerekçesiyle duruşmanın il
sınırları içinde başka bir yerde yapılmasına karar verebilecek.
TEKME DÜZENLEMESİ
Tasarıyla, vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar,
tutuklama yasağı kapsamından çıkarılıyor. Böylece, 2 yıla kadar
hapis cezası öngörülen vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen
suçlarda da tutuklama kararı verilebilecek.Yapılan istem üzerine,
mercisi tarafından Cumhuriyet Savcısı, şüpheli, sanık veya avukatın
görüşü alındıktan sonra, 3 gün içinde istemin kabulüne, reddine
veya adli kontrol uygulanmasına karar verilecek.
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından bu süre 15
gün olacak. Azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle tahliye
edilen şüpheli veya sanıklar, adli kontrol tedbirlerine uymamaları
halinde tutuklanabilecek. Düzenleme hükmüne göre, el koyma ve
kayyum atanmasına ağır ceza mahkemesi yerine, ancak hakim karar
verebilecek. Organ veya doku ticareti, nitelikli dolandırıcılık ve
tefecilik suçlarıyla daha etkin mücadele etmek amacıyla, katalog
suçlar arasına da ekleniyor.İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda
alınması tedbirine, ağır ceza mahkemesi yerine sulh ceza hakimi
karar verecek. Cumhuriyet Savcısı kararını 24 saat içinde hakimin
onayına sunacak ve hakim, kararını en geç 24 saat içinde verecek.
Sürenin dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi
halinde kayıtlar derhal imha edilecek.
Ceza davalarının ilk duruşmasında iddianamenin tamamının yerine,
iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını
oluşturan eylemler ve delillerle suçlamanın hukuki nitelendirmesi
anlatılabilecek. Böylece, terör ve örgütlü suçlar başta olmak üzere
kapsamlı dosyalarda aylar sürebilen iddianamenin tamamının okunması
zorunluluğu kaldırılarak, zaman maliyeti ve makul sürede
yargılamanın bitmesinin sağlanması hedefleniyor. Heyet halinde
çalışan mahkemelerde, hükmün yazılacağı 15 günlük süre içinde karşı
oy gerekçesi de dava dosyasına konulacak. Tek hakimli mahkemelerde
hüküm sonucu tefhim edildikten sonra gerekçeli karar imzalanmadan
hakim ölür veya kararı imzalayamayacak hale düşerse, yeni hakim,
tefhim edilen hükme uygun olarak, gerekçeli kararı bizzat yazarak
imzalayacak.
KAÇAK SANIĞIN MALLARINA EL KONULACAK
Ceza yargılamasında kovuşturma aşamasındaki kaçak kişilere yönelik
düzenleme ve yargılama usulü, soruşturma evresinde de uygulanacak.
Hakkındaki adli takibatı sonuçsuz bırakmak için kaçan veya saklanan
şüpheliler bakımından uygulama sahası genişletilerek, adli
soruşturmaların akamete uğratılmaması ve süratle sonuçlandırılması
amaçlanıyor.
Kaçak sanığın Cumhuriyet Savcısı'na başvurmasını sağlamak amacıyla,
Türkiye'de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı
olarak sulh ceza hakimliği kararıyla el konulabilecek ve
gerektiğinde idaresi için kayyım atanacak. Bu tedbirin uygulanacağı
suçlar arasında anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı
suçlar da yer alacak.
UZLAŞMA YENİDEN DÜZENLENİYOR
Tasarıyla uzlaşma müessesesi yeniden düzenleniyor. Buna göre,
uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar arasına tehdit,
hırsızlık, dolandırıcılık da eklenecek. Etkin pişmanlık hükümlerine
yer verilen suçlar da düzenlemenin yasalaşmasıyla uzlaştırma
kapsamına girecek. Cumhuriyet Savcıları ya da vereceği talimatla
kolluk görevlileri uzlaştırma teklifiyle görevli olmayacak. Bunun
için uzlaştırmacılar görevlendirilecek.
Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması ve kamu davası
açılması için yeterli şüphe bulunması halinde, dosya uzlaştırma
bürosuna gönderilecek. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı
şüpheliyle mağdur ya da suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde
bulunacak.
Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel
kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından
ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını
gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamına alınacak.
Her Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde uzlaştırma bürosu kurulacak
ve yeteri kadar Cumhuriyet Savcısı ile personel görevlendirilecek.
Uzlaştırmacılar, avukatların veya hukuk öğrenimi görmüş kişilerin
yer aldığı, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen uzlaştırmacı
listelerinden görevlendirilecek. Uzlaştırma süreci sonunda
soruşturma dosyaları, uzlaştırma bürosunda görevli Cumhuriyet
Savcıları tarafından sonuçlandırılacak.
TUTANAKLARA CEZAEVİ PERSONELİNİN ADI
YAZILMAYACAK
Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları ile diğer kapalı ceza
infaz kurumlarının yüksek güvenlikli bölümlerinde kalan tutuklu ve
hükümlülerle ilgili olarak ceza infaz kurumlarında düzenlenen
tutanaklara, ilgili görevlinin açık kimliği yerine sadece sicil
numarası yazılacak. Bu kapsamdaki kurum görevlilerinin ifadesine
başvurulması halinde çıkarılan davetiye veya çağrı kağıdı
görevlinin iş yeri adresine tebliğ edilecek. Bu kişilere ait ifade
ve duruşma tutanaklarında adres olarak sadece işyeri adresi
gösterilecek.
Akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirlerine ilişkin
kararlar adli sicil belgesine kaydedilecek. Kayıt, infazın
tamamlanmasıyla tamamen silinecek. Türk vatandaşları hakkında
yabancı ülke mahkemeleri tarafından verilerek kesinleşen ve Türk
kanunlarına göre suç sayılan fiillerden dolayı ceza veya güvenlik
tedbirlerine ilişkin mahkumiyet kararları, adli sicilde bunlara
mahsus bir sisteme kaydedilecek. Bu mahkumiyet kararlarının adil
sicile kaydedilmesi ve hak mahrumiyeti doğurması için Türk Ceza
Kanununun 17. maddesi uyarınca tanınması gerekecek. Hukuk
Muhakemeleri Kanunu'nda istinaf kanun yolu için öngörülen başvuru
sınırı, 1500 liradan 5000 liraya çıkarılacak. Ancak, manevi
tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere
bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilecek. Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nda temyiz kanun yolu için öngörülen başvuru sınırı, 25 bin
liradan 50 bin liraya çıkarılacak.