Çeşme'deki gemi kazasında zarar tespiti talebi
İZMİR'in Çeşme İlçesinde 'Lady Tuna' adlı geminin karaya oturması ve kıyılarda yakıt kirliliğine yol açması nedeniyle zararlara yönelik dava açmak için ilk hukuki girişim gerçekleşti. İzmir'de çevreci açıklamaları ve ailesinin arazisine 39 katlı gökdelen yapımını engellemesiyle tanınan işadamı Mehmet Refik Soyer evinin bulunduğu kıyıların kirlenmesi üzerine kusurlar ve sorumlular, ekonomik ve...
İZMİR'in Çeşme İlçesinde 'Lady Tuna' adlı geminin karaya
oturması ve kıyılarda yakıt kirliliğine yol açması nedeniyle
zararlara yönelik dava açmak için ilk hukuki girişim gerçekleşti.
İzmir'de çevreci açıklamaları ve ailesinin arazisine 39 katlı
gökdelen yapımını engellemesiyle tanınan işadamı Mehmet Refik Soyer
evinin bulunduğu kıyıların kirlenmesi üzerine kusurlar ve
sorumlular, ekonomik ve doğada meydana gelebilecek zararların
tespiti için Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu.
Çeşme'de Panama bandıralı 'Lady Tuna' adlı gemi, 18 Aralık Pazar
günü Çeşme açıklarında Pırasa Adası yakınında karaya oturdu.
Gemiden sızan 50 ton yakıt, çevre kirliliğine neden oldu. Çeşme'nin
beyaz kumları masmavi deniziyle ünlü plajları, sızan yakıtın kıyıya
ulaşmasıyla siyaha boyandı. İçler acısı hal alan plajlarda temizlik
çalışması sürüyor. Çeşme kıyılarında ciddi oranda kirliliğe neden
olan gemiyle ilgili soruşturma açıldığı, soruşturma bitinceye kadar
karaya oturduğu yerden kurtarılan geminin hareket etmesine izin
verilmeyeceği bildirildi. Türkiye'nin tatil cenneti Çeşme
sahillerinde kirliliğe yol açan, doğaya ve canlılara zarar vermesi
olasılığı bulunan kirlilikle ilgili ilk çevreci girişim
gerçekleşti.
Kirlenen Çeşme sahillerinde evi olan İzmir kamuoyunun Soyer Sanat
Fabrikası'nin kurucusu ve ailesine ait araziye 38 katlı gökdelen
yapımını engelleyen işadamı olarak tanıdığı Mehmet Refik Soyer,
Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak Lady Tuna'nın karaya
oturması ve yarattığı kirlilik sonucu ortaya çıkan ekonomik ve
doğaya verilen zararların delil tespiti hükümlerine göre tespitini
istedi. Soyer'in avukatlığını ise Türkiye ve İzmir'in özellikle
doğa ve çevreyle ilgili pek çok konusunda yaptıkları açıklama ve
açtıkları davalarla bilinen avukatlar Senih Özay, Fatih Ülkü ve
Osman Betay Özay üstlendi. Yamanlar'a Çöp Entegre Tesisi yapımını
durduran davayı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Artvin,
Kastamonu, Sinop ve Giresun'da 15 ayının avlanması için açılan
ihalenin yürütmesinin durdurulması ve iptali davası gibi pek çok
davayı açan avukatlar bu kez de Çeşme sahillerinin kirleten olayla
ilgili harekete geçti.
Mahkemeye verilet tespit isteminde Soyer'in evinin de bulunduğu
dünyaca ünlü Ilıca Sahili'nin kazadan ağır ve doğrudan zarar
gördüğü belirtildi. Konunun yerel bir ilgiden fazla olarak, ulusal
ve uluslararası çevresel duyarlılıkla ilgilenilmesi gereken bir
konu oldu ğu belirtilen dilekçede gemi kazası nedeniyle zarar gören
bölgede, mahkemece bir ya da üç kişiden oluşan ve üniversiteden
tercih edilmesi beklenen bilirkişi heyetinin tespit etmesi gereken
konular yeraldı. Soyer ve çevreci avukatlar zarar verenin kimlik ve
adresinin tespiti, geminin karaya oturmasında şirket, kaptan,
deniz, rüzgar, devlet, iş sahibi, acente, kamu kurumları arasında
ortaklaşa/müterafik kusuru ortaya çıkarmaya dönük tesbitler
yapılmasını, olayda alınmış alınmamış tedbirlerin irdelenmesini,
sigorta belgelerinin kapsamının ortaya çıkarılmak üzere tesbitini
talep etti.
Mahkeme'den 50 ton yakının temizlenmesi olgusunun, ne kadar sürede,
ne kadar maliyetle, ne kadar giderilebileceğinin, temizlikte
sarfedilen insan emeğin, deniz taşıtlarında meydana gelen
kirlenmenin, yaz sezonu boyunca meydana gelecek turizm zararının,
denizde, yöre kıyılarında deniz bitkileri ve canlıları başta olmak
üzere tüm canlı yaşamlarında meydana gelecek olası zararların,
balıkçılık sektörüne verilen ve deniz dokusundaki kalıcı
zararların, tespitini de isteyen Soyer ve çevreci avukatlar
kirliliğin yöredeki yatırımlara etkisi, işletmelerin uğrayacağı
zararlar, yöredeki taşınmazlarda değer kaybı başta olmak üzere
meydana gelecek tüm zararların tesbitini talep etti.
Avukat Fatih Ülkü, tespit talebinin bir çevre davasının başlangıcı
olduğunu söyledi. Ülkü, tespitten sonra sorumlular hakkında suç
duyurusu, tazminat davası açılacağını ayrıca Cumhurbaşkanı Devlet
Denetleme Kurulu'nun olayı araştırması için de başvuru
yapacaklarını söyledi.