“Bugün kendimi daha genç hissediyorum”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çocuklarla ile birlikte olduğu için kendisini daha genç hissettiğini söyleyerek, "Sizler adeta bana gençlik iksiri aşılıyorsunuz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çocuklarla ile birlikte
olduğu için kendisini daha genç hissettiğini söyleyerek,
"Sizler adeta bana gençlik iksiri aşılıyorsunuz"
dedi.
23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği'ne katılmak üzere 26 ülkeden
gelen dünya çocuklarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul eden
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Heyecanlıyım, coşkuluyum, bugün
kendimi daha da genç hissediyorum. Sizler adeta bana gençlik iksiri
aşılıyorsunuz" şeklinde konuştu.
Çocuklar için hazırlanan salonda çocuklara hitap eden Cumhurbaşkanı
Erdoğan, dünyada başka örneği olmayan bu bayramın uluslararası
düzeyde şenliğe dönüşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Bu
etkinliğin artık daha büyük bir salonda yapılması için Özel Kalem
Müdürüne talimat verdiğini belirten Erdoğan, "23 Nisan
bizim ve tüm dünya çocukları için sevinç, coşku, dayanışma ve
paylaşma günüdür. Bu yıl da dünyanın çeşitli yerlerinde ne yazık
ki, onbinlerce çocuk 23 Nisan'ı görme imkanı bulamadı. Hatta içinde
bulunduğumuz 20 Nisan gününden 23 Nisan'a kadar geçecek 3 günde
dahi acıya, felakete maruz kalan çocuklar olabilir. Suriye ve
Irak'ta savaşın, Somali başta olmak üzere Afrika'nın çeşitli
yerlerinde açlığın pençesine düşen ve açlığın pençesinde kıvranan
tüm çocuklara buradan şahsım, sizler ve ülkemin çocukları adına
selamlarımızı gönderiyorum. Kalplerimiz ve dualarımız
onlarla" diye konutu.
"İNSANIN, HELE ÇOCUĞUN OLDUĞU YERDE BİZ BAŞKA BİR ÖLÇÜ
ARAMAYIZ"
Şiirlerin tercümesinde sıkıntı olabildiğini ve bundan korktuğunu
söyleyen Erdoğan, "Bizim bir şairimiz, ‘Benim sizden kendim
için istediğim hiçbir şey yoktur. Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi
yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı teyze, amca bir imza verin.
Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.' Evet, çocuklar
öldürülmesin, büyüklerin yol açtığı savaşların faturası çocuklara
kesilmesin. Büyüklerin vurdumduymazlığının bedelini minik bedenler
ödemesin. Kısa bir süre önce Suriye'de kimyasal silahlarla
öldürülen ikiz çocuğun babasını ülkeme davet ettim. Hemen
çocuklarını gömdükten bir gün sonra kendisini Hatay'da ağırladım. O
fotoğraf karelerine düşen ikiz yavrusunu kucağında görüntüleyen
dünya basını acaba bu olay karşısında ne dedi, bunlara nasıl baktı?
Halbuki o iki yavru, yüzlerce, binlerce çocuk Suriye'de kimyasal
silahlarla öldürülmüştü. Artık bu tür ölümler olmasın diyoruz. Biz
Türkiye olarak bu haksızlığa isyan ederek hem içeride hem dışarıda
ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Suriye ve Irak'tan ülkemize gelen,
büyük bir bölümü de çocuk olan sığınmacıya sınırlarımızı ve
kucaklarımızı açtık. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Onların
tüm bakımlarını üstlendik, eğitimleri ile ilgileniyoruz. Sağılık
sıkıntılarını gideriyoruz. 6 yıl içinde 25 milyar dolar bunun için
yatırım yaptık. Peki, dünyadan bir şey geldi mi? Ne yazık ki AB'den
725 milyon dolar, BM Mülteciler Konseyinden ne yazık ki 550 milyon
dolar geldi. 25 milyar dolar nerede, gelen yaklaşık 1,5 milyar
dolar nerede. Gelse de gelmese de biz bunu yapacağız. Bizim
değerler silsilemiz içinde biz biliyoruz ki, veren el alan elden
hayırlıdır. Şair şöyle diyor, ‘Çocuk öldü mü, güneş simsiyah
görünür gözümüze.' Uluslararası kuruluşlardan ve diğer ülkelerden
ciddi bir yardım almıyor olmamıza rağmen 6 yıldır bu insanlarla
evimizi ve ekmeğimizi bölüştük, bölüşmeye devam edeceğiz. Çeşitli
kamu ve STK'larımız aracılığı ile pek çok ülkede çocuklara yönelik
yardım, eğitim ve sağlık faaliyetleri yürütüyoruz. İnsanın, hele
çocuğun olduğu yerde biz başka bir ölçü aramayız. Dünyadaki tüm
donörler arasında Türkiye, Amerika'dan sonra ikinci sırada. Ayrıca
GSMH'ya oranla değerlendirdiğimizde Türkiye birinci sırada. Biz
mağdur ve mazlumların yanında yer almaya devam edeceğiz"
şeklinde konuştu.
"EMİN OLUN SİZ İSTERSENİZ OLUR"
Çocuklardan bir istekte bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"Kendi ülkelerinizde geleceğin yöneticisi olacak sizlerden
benim bir ricam var, lütfen sorumluluk sahibi olduğunuzda bugün
sizin yaşınızda olan çocukların dünyanın diğer bölgelerinde hangi
şartlarda yaşadığını unutmayın. Savaşlardan açlık ve kuraklık
tehlikelerine, kötü muameleden küçük yaşta çalıştırılmaya kadar
diğer çocukların hangi sıkıntılara maruz kaldığını unutmayın. Her
ölüm erkendir, ama çocuk ölümü çok erkendir. Biz çocuklar yaşasın
istiyoruz. Çocuklar yaşasın ki, büyüdüklerinde daha güzel bir
dünyanın inşasına katkı sağlasın istiyoruz. Çocuklar sadece
yaşamakla kalmasın, kendilerini güvende hissetsinler, gıdadan
giyime, eğitimden sağlığa her türlü hizmeti alsınlar istiyoruz.
Sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Anne ve babalarınızdan,
öğretmenlerinizden başlayarak, ülkenizdeki tüm büyüklerden
dünyadaki çocukların yaşadıkları sıkıntılar konusunda daha hassas
olmalarını talep etmelisiniz. Emin olun siz isterseniz olur.
Kendimden biliyorum, çocuk masumiyeti karşısında yumuşamayacak
hiçbir insan, hiçbir kalp yoktur. El Ele verdiğimizde dünyayı
değiştirebiliriz. Sizlere güveniyorum" ifadelerini
kullandı.
(Derya Yetim/İHA)