'Bu husumet kervanına katılan arkadaşlarımıza yazıklar olsun'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizi şaşırtan hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler. Husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor. Yazıklar olsun" dedi.
KASTAMONU (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda, AK Parti Kastamonu
6. Olağan İl Kongresinde, partililere hitap etti.
Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Kastamonulu Ayşe Aytaç'ın da darbecilerin
uçaklarına, tanklarına, helikopterlerine, mermilerine aldırmadan,
İstanbul'da sokağa çıktığına ve Boğaziçi Köprüsü'nde şehadet
mertebesine eriştiğine dikkati çekti.
"Anamuhalefetin, maalesef bugün başındaki zatın, bu köprüde şehit
edilen 34 vatandaşımızın değil de, onları alçakça şehit eden
katillerin yanında saf tuttuğunu görüyoruz." diyen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hale bak ya. Çıkıyor ne konuşuyor? Söylediği şeye bak, 'tek tip
elbiseyle' ilgili. 'Onların yakınları yok mu, onları o halde
gördükleri zaman ne yapacaklar, üzülmeyecek mi, şöyle olmayacak mı,
böyle olmayacak mı?' Ya sen ne cins adamsın be. Sen, benim 251
şehidimin yakınlarını düşünmüyorsun, sen benim 2 bin 193 gazimin
yakınlarını düşünmüyorsun. 'Onların acaba yakınları, evlatları,
kardeşleri şehit olduğu zaman ne yaptılar, ne yapıyorlar' diye
soruyor musun? Bunu düşünüyor musun? Yok."
"Sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz"
Erdoğan, Suriye halkının kendi iradesine sahip çıkmak için
başlattığı mücadelenin, terör örgütleri ve onları destekleyen
güçler eliyle büyük bir felaketle neticelendiğini belirtti.
Benzer durumla Irak'ta da karşılaşıldığına işaret eden Erdoğan,
coğrafyanın kadim bölgesinin ve şehirlerin yerle yeksan edildiğini
ifade etti.
"Halep'in, Kerkük'ün acısı hala tüm canlılığıyla yüreğimizdedir."
diyen Erdoğan, Suriye halkına, önce kendi vatandaşlarına devlet
terörü uygulayan zalim yönetimin baskısıyla daha sonra DEAŞ
zulmüyle şimdi de PKK'nın uzantısı örgütler eliyle kan
kusturulduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 bin kilometrekarelik bir alanın kontrol
altına alındığını bildirerek, şöyle devam etti:
"İdlib bölgesindeki operasyonumuzu tamamlamamız ile birlikte buraya
da önemli bir geri dönüş olacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde
Afrin'i ve Münbiç'i teröristlerden arındırdığımızda buraların asıl
sahibi olan kardeşlerimiz, evlerine yeniden kavuşacaklardır.
Ardından Tel Abyad ve Resulayn'dan başlayarak, tüm sınır
bölgelerimizi güvenli hale getireceğiz. Çünkü sınır bölgelerimiz,
bir terör koridoru olarak bize tehdit oluşturuyor. Hiç kimse bize
sadece Kilis'te şehir nüfusunda daha fazla bir sığınmacı
barınırken, sınırın karşı tarafındaki güçlerin terör örgütü
olmadığını iddia edemez. Madem Suriye'de her şey güllük
gülistanlık, 3 milyonun üzerinde insan niye bizim topraklarımızda
yaşamaya devam ediyor? Çünkü biz de bu insanlar da biliyor ki
sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri, sadece örgüt
işaretleri değişiyor, zulüm baki. Dün zalimin adı rejimdi, dün
zalimin adı DEAŞ'tı, bugün zalimin adı YPG/PYD'dir. Biz DEAŞ'a ne
yaptıysak bu örgüte de aynısını yapacak ve mutlaka sınırlarımızın
ötesini güvenli hale getireceğiz."
"Sadece ve sadece icraata, uygulamaya bakacağız"
ABD'nin PKK/PYD'ye silah yardımını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,
şunları kaydetti:
"Artık bir şey bizi özellikle rahatsız ediyor, yüzümüze başka
konuşulmasından, gözümüzün önünde başka işler yapılmasından bıktık,
usandık. Dürüst olun, dürüst. Yok, bunlarda dürüstlük yok. Ne diyor
Akif, 'Sözleriyle özleri arasında benzerlik olmayanlar.' İşte
bunlar o. Bunlar bize çok zaman kaybettirdi. Bizzat şahsıma
bölgedeki örgütlere silah verilmeyeceği söylendiği günden beri
yüzlerce tır değil, 4 bini aşkın tır, silah yüklü, zırhlı taşıyıcı
yüklü. Bunlar Suriye'de sınırlarımız boyu dağıtılmakla kalmadı, bir
de önümüzdeki yılın bütçesine bu iş için ödenek konuldu.
Aldığı bu destekten dolayı şımaran bölücü terör örgütünün azgınlığı
her geçen gün artıyor. Dolayısıyla artık sözün bittiği yerdeyiz.
Bundan sonra sadece ve sadece icraata, uygulamaya bakacağız. Biz
Suriye'de, Rusya ve İran'la nasıl çalışıyorsak Amerika ile de aynı
şekilde çalışmak istiyoruz. Sorun Amerika'nın bizimle çalışmak
isteyip istemediğidir. Şayet Amerika bizimle çalışırsa memnun
oluruz. Birlikte neler yapabileceğimize bakarız. Bize bir adım
atana, biz misliyle mukabele etmekte çekinmeyiz. Esasen aramızda
çözemeyeceğimiz hiçbir sorun da yoktur. Biz Amerika ile NATO'da
beraberiz, stratejik ortağız ama stratejik ortağın ile hareket
etmeyeceksin, terör örgütleriyle bir başka terör örgütüne karşı
savaşacaksın. Böyle bir şey olabilir mi?"
Erdoğan, ABD'nin vize kısıtlamasını kaldırmasına ilişkin, "Vize
krizini kendileri başlattılar ama şimdi de sağ olsunlar kendileri
bitirdiler. Ne güzel. Biz böyle bir vize krizi istemedik ki. Şimdi
kalktı, olması gereken buydu zaten. Suriye meselesinde de aynısının
olmaması için bir sebep yoktur." diye konuştu.
"Bana göre büyük bir gürültü değil"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin içeride ve dışarıda karşılaştığı
tüm sorunlara çareler ararken, birilerinin de ısrarla suni
gündemler peşinde koştuğunu söyledi.
Bunun son örneğinin geçen günlerde yayınlanan KHK'de yer alan bir
düzenlemede yaşandığını hatırlatan Erdoğan, 15 Temmuz darbe
girişiminin ardından o gece yaşanan hadiselerin ve yürütülen
mücadelenin hukuki altyapısını oluşturmak için pek çok KHK
yayınlandığını anımsattı.
Bazı kanunlar çıkarıldığını bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Mesela 27 Temmuz 2016'da, yani darbe girişiminden yaklaşık iki
hafta sonra bir KHK çıkarmışız. Bu kararname ile darbe girişimi ve
bunun devamı niteliğindeki olaylarda görev alan kamu görevlilerinin
vazifelerini yerine getirirken aldıkları kararlar ve eylemlerinin
hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğurmayacağı hükmünü o
zaman getirmişiz. Üstelik bu kararname Mecliste de görüşülerek
yasalaşmıştır. Yani tüm milletvekillerinin bu ifadeden ve içerdiği
hükümden ayrıntılı bilgisi var. Benzer ifadeler yine 15 Temmuz
darbe girişimi ile ilgili şehitlik, gazilik, tazminat konularını
düzenleyen çeşitli KHK'lerde de ayrıca yer almıştır. Daha sonra
aynı hükümleri içeren düzenlemeye 15 Temmuz'da kahramanca ve
cesaretle, darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlarımız için de
ihtiyaç duyulduğu görülmüştür."
"İçimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı"
Erdoğan, yayınlanan son KHK'de daha önceki ifadelerin aynısıyla bu
konuda bir düzenleme yapıldığını, her nedense bir anda büyük bir
gürültü kopartıldığını ifade ederek, "Bana göre büyük bir gürültü
değil, bunu da söyleyeyim. Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta
içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. Tabii üzüldük,
yapmamaları gerekirdi. Ama bu katılanların ne yazık ki 16 Nisan'da
da aynı kampanyaya katıldığını görüyoruz. 16 Nisan'da da bugün bu
kampanyaya katılanlar o zaman 'evet' demediler, 'hayır' dediler.
Niye? Onlar bu işleri çok iyi biliyorlar. Ya biz bir yolda beraber
aynı dava arkadaşı değil miyiz, gönüldaş değil miyiz? Nasıl oluyor
da bir anda affedersiniz gidip Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz.
Nasıl olur?" diye konuştu.
Özellikle CHP'nin bazı milletvekillerinin her türlü terbiye, ahlak
ve haysiyet çizgisinin dışına taşan sözlerle güya hükümete ama
aslında millete hakaret etmeye başladığını belirten Cumhurbaşkanı
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hele anamuhalefetin bir Muğla milletvekili var ki terbiyesiz,
ahlaksız, burada tekrarlamaktan haya edeceğim, utanç duyacağım
ifadelerle benim milletime saldırmıştır. Üstelik de güya hukukçu
olan bu kişi, şu ana kadar çıkan hiçbir KHK'yi okumamıştır. Tabii
şimdi milletvekillerimiz bu adamla ilgili dava açacak, açmaları
lazım. Mecliste görülen yasadan da haberi yok. Çünkü aynı ifade
hepsinde de var. Cehalet paçalarından, terbiyesizlik bunların
suratından akıyor. Partisinin başındaki zata özenmiş olacak ki, bu
şekilde ortaya atılıp milletimize saldırma cüreti gösteriyor. Tabii
biz bunların tıynetini, cibilliyetini çok iyi bildiğimiz için
açıkçası yaptıkları terbiyesizliğe şaşırmadık. Bizi şaşırtan, hiç
beklemediğimiz bazı gelişmeler. Bu husumet kervanına bizim dava
arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor.
Yazıklar olsun."
"Diyelim ki bu kararnamede özellikle geçen ifadenin sıkıntısı yeni
anlaşıldı. Yapılacak iş gayet basittir, ilgili yerlere bu görüşler
iletilir, konuşulur, tartışılır ve gereği yapılır. Doğrusu budur.
Bunun yerine CHP'nin ve birtakım terör örgütlerinin sırf millete
hakaret etmek için açtıkları bir yoldan gitmenin adı olsa olsa
fırsatçılıktır." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, 15 Temmuz
gecesi tarihin en büyük destanlarından birini yazan milleti hedef
alan saldırılara tahammül etmeyeceklerini vurguladı.
"Terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktan başka bir şey
değil"
Bu darbe teşebbüsünü, "tarihimizin en ahlaksız girişimiydi" diye
niteleyen Erdoğan, buna karşın milletin bu ihaneti bastırma
tarzının ise tarihin en ilkeli, en onurlu, en gurur verici hadisesi
olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, böyle bir milletin evladı olmaktan şeref duyduğun
vurgulayarak, "Bunun için de meseleyi kanun tekniği tartışmasından
çıkarıp 15 Temmuz'u itibarsız hale getirmek suretiyle veya onu bir
araç haline dönüştürmek suretiyle bu yolda yürümek FETÖ'nün PKK'nın
ve diğer terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktan başka bir şey
değildir. Biz üzerimize hendeğiyle tankıyla tüfeğiyle arkasına
aldığı yedi düveliyle gelen teröristlere eyvallah etmedik ki
bunlara eyvallah edelim."
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan
Erdoğan, "Bu ilkelerimizi hedef alan hiç kimsenin gözünün yaşına
bakmayız." ifadesini kullandı.
Muhabir: İlkay Güder,Ali Kemal Akan,Kemal Karadağ,Sinan Uslu