"Bir dünya yıkılsa Kudüs’ten biz vazgeçmeyiz”
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Kudüs bizim ruhumuzda, kalbimizde, zihnimizde. Bir dünya yıkılsa Kudüs'ten biz vazgeçmeyiz. Biz Kudüs'ten Filistinliler, Gazzelliler, bütün Araplar vazgeçse de Türkiye vazgeçmez, Türk milleti vazgeçmez" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Kudüs bizim
ruhumuzda, kalbimizde, zihnimizde. Bir dünya yıkılsa Kudüs'ten biz
vazgeçmeyiz. Biz Kudüs'ten Filistinliler, Gazzelliler, bütün
Araplar vazgeçse de Türkiye vazgeçmez, Türk milleti
vazgeçmez" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda devam eden
‘2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı' görüşmelerinde
konuştu. Kudüs'te kutsal emanetlere yapılan saygısızlığa karşı
Türkiye'nin sesinin her zaman gür olacağını belirten Bozdağ,
"Şimdi Kudüs'e Amerika, büyükelçiliğini taşıma kararı aldı.
Kudüs, bütün Müslümanların ve semavi dinlerin değer verdiği bir
şehir, bizim ilk kıblemiz. Miraç mucizesinin şahidi bir yer.
Böylesi bir yerde bütün Müslümanların kırmızı çizgisinin olduğu bir
yerde, Ortadoğu'da zaten kırılgan olan barış sürecini ateşe atan
böyle bir açıklama yaptığı zaman Türkiye demeyecek mi niye bunu
yapıyorsunuz. Bölgeyi felakete atıyorsunuz, ateşe atıyorsunuz,
barışı bombalıyorsunuz, huzuru yok ediyorsunuz demeyecek mi? Kimden
yana tavır koyacak? Elbette milletin ve devletin hukukundan yana
tavır koyacak. İsrail'de yaşananlara Türkiye'nin bigâne kalmasını
kimse Türkiye'den beklememelidir. Filistinlilere yaptıklarına,
Gazzelilere yaptıklarına, Kudüs'teki kutsal emanetlere yaptıkları
saygısızlığa karşı Türkiye'nin sesi her zaman gür olacaktır. Bakın
bir şey söylüyorum. Cumhurbaşkanımızı ve hükümetimizi İsrail
konusunda zayıflatacağını düşünenler beyhude düşünüyorlar. Bizim en
güçlü olduğumuz konulardan birisi budur. İsrail'in Cumhurbaşkanına,
‘Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz' diye ‘One minute' çeken bir
Cumhurbaşkanına ‘Siz İsrail ile söyle böyle yan yana geliyorsunuz'
kimse diyemez. Var mı böyle bir örnek? Dünyanın hangi lideri bunu
söyleme cesareti gösterdi. Mavi Marmara'da da İsrail'den ilk özür
dileten hükümet, lider gene Cumhurbaşkanımızdır. Tazminatı kabul
eden, ambargoyu hafifleten adımı attılar. Türkiye'nin tezlerini
kabul ettiler" ifadelerini kullandı.
"ESKİ ANLAŞMALARIN HEPSİNDE KUDÜS YAZIYOR"
Bozdağ, "Bakın burada bir başka hususu daha ifade etmek
istiyorum. Anlaşmalarla ilgili konuşuluyor. Orada pek çok anlaşma
imzalanmış. Hem İsmet İnönü'nün başbakan yardımcılığı döneminde,
Ecevit'in ^başbakanlığında, Demirel'in cumhurbaşkanlığında,
başbakanlığında anlaşmaların hepsinde açık açık yazıyor. Bakın
hepsi Kudüs yazıyor, Kudüs. O zaman kimse demiyor Kudüs'te
imzalandı şimdi siz tanıyorsunuz demiyor. Şimdi burada söylenince
bambaşka bir şey. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, milletinin
hukukunu korumak bizim görevimizdir. İşte anlaşmalar. Bakın burada
ne yazıyor? Erdal İnönü, devlet bakanı ve başbakan yardımcısı. Ne
zaman? 1 Haziran 1992 tarihinde Kudüs'te imzalanan ekli anlaşma
diyor. Kaç tane var? Onlarca var" dedi.
"KUDÜS BİZİM RUHUMUZDA, KALBİMİZDE,
ZİHNİMİZDE"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Allah Allah ne yapıyorsunuz?
Buradan acaba biz nasıl yıpratırız diye oradan giriyorsunuz.
Buradan bizi vuramazsınız. Kudüs bizim ruhumuzda, kalbimizde,
zihnimizde. Bir dünya yıkılsa Kudüs'ten biz vazgeçmeyiz. Biz
Kudüs'ten Filistinliler, Gazzelliler, bütün Araplar vazgeçse de
Türkiye vazgeçmez, Türk milleti vazgeçmez. Bunu çok iyi herkesin
bilmesi lazım" diye konuştu.
"ERDOĞAN YUNANİSTAN'DA MİLLETİN HUKUKUNU
KORUDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan ziyaretinde Lozan'la ilgili
sözlerine değinen Bozdağ, "Şimdi deniyor ki 'Cumhurbaşkanı
Lozan'la ilgili niye konuştu.' Yahu niye konuşmayacak.
Cumhurbaşkanımız Yunanistan'a ziyarete gitti, Yunanistan
Cumhurbaşkanı konuyu kendisi açtı. 'Lozan yenilenemez,
güncellenemez, ben hukukçuyum' diye yüksek perdeden ahkâm kesti. Ne
bekliyoruz? Cumhurbaşkanımız yüksek perdeden Türk milletinin,
Türkiye devletinin hukukunu korumayacak mı? O ne dedi, 'Lozan
güncellenebilir' dedi. Milletin hukukunu korudu. Şimdi
Cumhurbaşkanı Pavlopulos'ta aynı yerde, biz Lozan'ı tartışmayız,
Yunanistan da aynısını söylüyor, sizde aynısını söylüyorsunuz.
Böyle bir şey olur mu? Olamaz. Şimdi bakın çok net Türkiye
Cumhuriyeti Devleti bizim dönemimizde Ege'de bizden önceki
statülerin hiçbirisinde bir milim geri gitmemiştir. Milletimizin de
devletimizin de hukukunu sonuna kadar koruduk. Bundan sonra da
koruyacağız. Şimdi Trump'la ilgili niye böyle söyledi. Yahu şimdi
biz ne diyeceğiz ? Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ABD yönetimi PKK'nın
uzantısı PYD'ye, YPG'ye tır tır silah gönderirken Sayın Trump bu
silahları niye gönderiyorsun diye sormayacak mı? Aramız bozuluyor
diye çekinecek, korkacak mı? Öyle bir şey olur mu? Elbette hukukunu
koruyacağız" dedi.
"ZARRAB DAVASI FETÖ KUMPASIDIR"
ABD'deki Rıza Zarrab davasına da değinen Bozdağ,
"Amerika'da devam eden bir dava var. Şimdi Zarrab davası
deniyor, görülüyor. Çok net bir şekilde bakın son ifadeler de çıktı
ortaya, 17 Aralık soruşturmasını yürüten FETÖ'cü terörist, orada
‘belgeleri ben getirdim kağıt parçalarını' diyor, tanıklık yapıyor.
Bir, şimdi orada bir bankacı FETÖ'cü firari, oradaki rapor denen
bir kağıt parçasında imzası var, o da tanık orada. Şimdi FETÖ'nün
finans desteği verdiği bir STK da bilirkişi atandı, o da resmi
bilirkişi orada ve yargılamayı yapan yargıç 2014 Mayıs ayında
Türkiye'ye getirildi FETÖ'cüler tarafından 17-25 Aralık sürecine
destek vermek için, burada açıklama yaptı, hakim de o. Zarrab ceza
tehdidiyle veya çıkma ümidi ile baskılandı, iftiracı olmaya
zorlandı ve şimdi burada bakın böyle bir yargılama yapılıyor. Şimdi
burada adalet çıkar mı? FETÖ'cülerin lojistiğini, tanıklığını
yaptığı, desteklediklerinin bilirkişi, hakim oldukları bir karar
Türkiye'yi mahkum edemez ve burada bitmemiş bir komployu Amerika'da
tamamlamaları mümkün değildir. Bu bir kumpastır ve burada olup
bitenlerin tamamı Türkiye'de savcılıklar tarafından soruşturuldu,
Meclis tarafından soruşturuldu ve kararlar verildi. Yeni bir şey de
hiç yok. İftiralar var, yalanlar var, bu iftiralarla, yalanlarla
Türkiye'yi yormaya kimsenin hakkı yoktur, olmayacaktır da. Bunlarla
ilgili bizim duruşumuz çok nettir, bundan sonra da duruşumuzu
milletten yana muhafaza etmeye devam edeceğiz" ifadelerini
kullandı.
"MİT DARBENİN BAŞARISIZLIĞINDA ÖNEMLİ ROL
OYNADI"
Bekir Bozdağ, "Milli İstihbarat Teşkilatı ülkemizin
güvenliği, bekası ile ilgili çok önemli görevler yapıyor. Hem de
canı pahasına yapıyorlar. Burada onları eleştirmek çok kolay bu
kırmızı koltuklarda. Ama MİT'in içerisinde milletimizin ve
devletimizin bekası için canı pahasına gece gündüz mücadele eden
kahramanlar var. Ben o kahramanları da buradan saygı ile
selamlıyorum. Bunların içinde yanlış yapan olabilir mi? Olabilir.
Her yerde olduğu gibi. Onlara da elbette bunun hesabı soruluyor,
sorulacaktır da. MİT'in bağlılığı başbakanaydı, cumhurbaşkanına
değiştirildi. MİT şimdi elde ettiği istihbaratı cumhurbaşkanına,
başbakana, ilgili bakanlara, genelkurmay başkanına ve gerekli
gördüğü kurumlara iletiyor. Yine hem cumhurbaşkanının hem Bakanlar
Kurulunun ülkenin dış ve iç güvenliği ile ilgili ve terörle ilgili
verdiği görevleri yerine getiriyor. MİT bir kişi ile irtibatlı
çalışmıyor. Devletin bütün organlarıyla, bütün kurumlarıyla
hükümetiyle, genelkurmayıyla, cumhurbaşkanıyla irtibatlı çalışıyor.
Başbakan ile irtibatlı çalışınca tek adam olmuyor, cumhurbaşkanı
ile irtibatlı çalışınca tek adam oluyor. Böyle bir şey olur mu?
Olur mu? Bakın darbe teşebbüsü ile ilgili ne söylüyorum. Elbette
burada MİT'e dönük çok eleştiriler var. Benimde eleştirilerim var.
Ama şunu da söylemek lazım. Bundan önceki darbeler hep uykuda
yakalandı. O zaman MİT müsteşarları vardı, MİT vardı. Darbecilerle
beraber sessiz sakin darbeyi nasıl başarırız, ama darbe
başarılamadı. Başaramadılar. MİT eksiğiyle, gediğiyle bu darbenin
başarısızlığında en önemli rollerden birini oynadı. Bu hakkı da
hepimizin teslim etmesi lazım. Canlarını bu ülke için feda eden
insanları burada hırpalamak bu millete de, bu devlete de, bize de
fayda vermez. Onlar davul zurnayla iş yapmazlar. Gizliliğe riayet
etmek onların hepsinin görevidir. Milletin devletin hukukunu canı
pahasına koruyan bu kahramanlara karşı hepimizin saygı diliyle
hareket etmesi son derece önemlidir" dedi.
(Musa Erdoğan /İHA)