"Ben Hans’ın, George’un ağzına bakarak karar vermem"
İstanbul Büyükçekmece'de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlardan gelen idam cezası tezahüratları üzerine "Ben Hans'ın ağzına bakarak, George'nin ağzına bakarak karar vermem. Şimdi AB'deki birileri ‘niye siz idam istiyorsunuz?' diyor sana ne" dedi.
İstanbul Büyükçekmece'de toplu açılış töreninde konuşan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlardan gelen idam
cezası tezahüratları üzerine "Ben Hans'ın ağzına bakarak,
George'nin ağzına bakarak karar vermem. Şimdi AB'deki birileri
‘niye siz idam istiyorsunuz?' diyor sana ne" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin Büyükçekmece'de gerçekleştirdiği dört yeni ileri
biyolojik atıksu arıtma tesisi ve çevre yatırımları toplu açılış
törenine katıldı.
"ATAKÖY'DEN TEKİRDAĞ SINIRINA KADAR 100 KİLOMETRE SAHİL
BANDI, ARTIK SU TEHDİDİNDEN KURTULUYOR"
Törende konuşan Erdoğan, yapılacak tesislerle Ataköy'den Tekirdağ
sınırına kadar olan 100 kilometre sahil bandının atık su
tehdidinden kurtulacağını belirterek, "Arıtmadan elde
edilecek su da park ve bahçeler ve sanayide kullanılacak. Bu
bölgede 1 milyon 200 bin kişiye hizmet verecek bu tesislerde arıtma
sonucu çıkan diğer ürünler yakıt ve biyogaza dönüştürülerek
İstanbul'a katkı sağlayacak. Şehir genelinde 67 kilometreyi bulan
dere ıslahı ve sterilizasyon tesisi de bulaşıcı hastalıklar başta
olmak üzere pek çok sorunun çözümüne vesile olacak. 1 milyar 873
milyon TL olan bu tesislerin şehrimize kazandırılmasında emeği
olanları tebrik ediyorum. İstanbul için ne yapılsa azdır"
diye konuştu.
"AMAÇ TÜRKİYE'Yİ GİRDİĞİ VE BAŞARI İLE SÜRDÜRDÜĞÜ HIZLI
BÜYÜME SÜRECİNDEN ALIKOYMAKTI"
"14 yılda içeride ve dışarıda bize kurulan tuzaklarla
mücadele ederken, bir yandan da ülkemize ve milletimize eşi
görülmemiş hizmetler getirme çabasında olduk" diyen
Erdoğan, "Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette,
enerjide, tarımda, sporda, savunma sanayiinde, şehirleşmede, her
alanda devrim niteliğinde reformlar yaptık. Her biri Cumhuriyet
tarihinde yapılanların kat be kat fazlasını ifade eden bu
hizmetleri anlatmaya kalksam, değil saatler haftalar yetmez. Biz
ülkemize hizmet için sürekli çalışırken, birileri ayağımıza çelme
takmaya çalışıyordu. 2007 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından
kapatma davası. Pek çok kriz aynı amaca yönelikti. Amaç Türkiye'yi
girdiği ve başarı ile sürdürdüğü hızlı büyüme sürecinden, tüm
dostlarına el uzatan bir ülke olma yolundan alıkoymaktı. Dünyada
nerede garip gureba var biz oradayız" şeklinde
konuştu.
"90 YIL SONRA YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞI
VERİYORUZ"
Türkiye'nin son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçtiğini ifade
eden Erdoğan, "Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra
yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun adı
tam olarak budur. Bu savaşı tek bir cephede değil, askeri, siyahi,
diplomatik, ekonomik her alanda veriyoruz. Gezi ile milletimizin
belli kesimlerindeki hassasiyeti tahrik ederek kaos çıkarmak
istediler. Bu ahlaksızlara sorun hayatınızda kaç tane ağaç
diktiniz. Biz milyonlarca değil milyarlarca ağaç ve fidan diktik.
Şu anda diktiğimiz ağaçlar her yerde yeşeriyor. Bunlar Taksim'de
tuttular 12-13 tane ağacın yeri değiştirildi yeri. Bunun için neler
yapmadılar. Bunlar her şeyi yapar. Niye, cibiliyetlerinin gereği
bu. Milletimiz ile birlikte tuzağı çabuk gördük. Kararlı bir duruş
sergileyerek bu saldırıyı boşa çıkardık. Ardından 17-25 Aralık
emniyet-yargı darbesi geldi. Yani FETÖ. Bu ahlaksızlık ‘yolsuzluk,
hırsızlık' dediler. Bu ülkeyi ayakta tutan ne kadar dinamik varsa
hepsine saldırdılar. Halbuki hırsızın ta kendileri kendileriydi.
Ülkenin iş adamlarını tehdit ediyorlardı. ‘Şuraya şu kadar yardım
ettin, etmedin içeridesin' diyorlardı" ifadelerini
kullandı.
"BEN HANS'IN AĞZINA BAKARAK, GEORGE'NİN AĞZINA BAKARAK
KARAR VERMEM"
Vatandaşların idam cezası ile ilgili tezahüratlarına karşılık veren
Erdoğan, "Ben Hans'ın ağzına bakarak, George'nin ağzına
bakarak karar vermem. Ben hakka ve halka yönelerek cevabını
veririm. Halkım ‘idam' mı diyor, parlamentoya gelir. Parlamento
eğer ‘idam' diyorsa bana gelir. Ben de böyle bir kararı onaylarım.
Şimdi AB'deki birileri ‘niye siz idam istiyorsunuz' diyor. Sana ne.
Demokrasi milli irade değil mi? Milli irade bunu vekillere
emrediyorsa yasalara gören onun geleceği yer Cumhurbaşkanı.
Cumhurbaşkanı olarak ben de kararımı bu istikamette veririm. Niye
çünkü benim 248 şehidim var. Bekara karı boşamak kolaydır, bunların
böyle bir durumu yok. Bunlar rahat. Dertliyiz dertli. Parlamentom
yakılıp yıkılacak, özel harekat binamız bombalanacak, Boğaz Köprüsü
bombalanacak, bunlar hala utanmadan kalkacaklar ‘böyle bir şey
isteyemezsin' diyecekler. Milli irade ne diyorsa odur. Parlamento
bunun kararını verecektir" şeklinde konuştu.
"BUNLARA GEREKEN DERSİ İLK SEÇİMLERDE VERMENİZ
LAZIM"
Yapılan anayasa değişikliğinde iktidar partisi ile MHP'nin
ortaklaşa çalışmalar yürüttüğünü belirten Erdoğan, "Temenni
ederim ki buradan hayırlı bir adım atılır. Bu atılacak adımla da
tabii ki anayasa değişikliğine bu iki partinin milletvekili
sayıları yeterli değil. Ana muhalefet içinden de buraya destek
gelirse bu parlamento içinde hallolur. Öyle de olsa böyle de olsa
‘biz yine de bunu millete götürelim' diyorlar. Ben milletin ne
diyeceğini gayet iyi biliyorum. Evelallah milletim bundan önce
nasıl yüzde 72 ile nasıl bir anayasa değişikliği yaptıysa, burada
da bu işe destek vererek bu anayasa değişikliğini yapacaktır. Bakın
2014 mahalli seçimlerinde, ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
gezinin ve 17-25 Aralık'ın siyasi ayağını tamamlamak istediler.
Millet müsaade etmedi. Daha kanlı eylemleri devreye soktular.
Güneydoğu Anadolu'da çukur eylemleri yaptılar. Yüzlerce güvenlik
görevlimizi, vatandaşımızın şehadeti ile sonuçlanan bu eylemler
halkın bölücü terör örgütünün yüzünü görmesiyle başladı. Bunlara
gereken dersi ilk seçimlerde vermeniz lazım" dedi.
Suriye ve Irak'ta güvenlik krizini ülkeye taşımak için DEAŞ'ı
kullanarak canlı bomba eylemlerine girişildiğini söyleyen Erdoğan,
"Gittim hastanede ziyaret ettim. 6 yaşındaki yavrunun kolu
kopmuş. Bunlar böyle vicdansız, alçak, adi. Bütün bunlara karşı biz
dik duracağız. Yolumuza da böyle yürüyeceğiz. Hem güvenlik
güçlerimizin ve istihbarat teşkilatlarımızın bütün gayreti, hem de
milletimizin tavır koyması ile bu terör örgütü de kendisinden
bekleneni veremedi. Türkiye Suriye'de hayata geçirdiği yeni
güvenlik anlayışı ile mücadele alanını sınırlarının dışına taşıdı.
Şu anda Cerablus'u Rai'yi DEAŞ'tan kurtardık. El Bab'ı kuşattık,
orayı da kurtarıyoruz" şeklinde konuştu.
"HİÇBİRİ 15 TEMMUZ KADAR BÜYÜK BİR İHANET
DEĞİLDİ"
15 Temmuz darbe girişiminin 3 yıldır maruz kalınan en alçak saldırı
olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "FETÖ
ihanet çetesi bu milletin devletine verdiği kaynaklarla alınan
silahları, uçakları, helikopterleri, tankları topları millete
çevirdi. Türkiye geçmişte iki darbe, iki darbe tehdidi ile siyaseti
dizayn operasyonu yaşamış bir ülkeydi. Bu darbelerin her biri
halkımız gönlünde derin acılar bıraktı. Bunların hiçbiri 15 Temmuz
kadar büyük bir ihanet değildi. Çünkü 15 temmuz Türkiye'nin kendi
iç dinamiklerinin değil, iradesini dış güçlerin eline peşkeş çekmiş
bir güruhun darbe teşebbüsü idi. Hiçbir darbe girişiminde devletin
silahları ile millet katledilmemiştir. Bunun için de 15 Temmuz'u
diğer özelliklerinin yanında büyük bir terör saldırısı olarak kabul
ediyoruz. Elbette 15 Temmuz TSK içinde yuvalanan asker elbisesi
giymiş hainler tarafından gerçekleşmiş olması nedeniyle bir cunta
girişimidir. 15 Temmuz günü güneş batarken herkesin bir hesabı
vardı ama hiç beklenmeyen bir hesap devreye girdi ve diğer tüm
hesapları bozdu. Türk milleti milletlerden bir millet olmadığını,
tarihe altın harflerle yazdırdığı şanına boşuna sahip olmadığını
gösterdi" dedi.
"YASALAR NEYİ EMREDİYORSA BUNUN BEDELİNİ
ÖDEYECEKLER"
15 Temmuz'da vatandaşların verdiği mücadelenin büyük bir öneme
sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ülkemiz, 15 Temmuz
gecesi nasıl bir imana, nasıl bir cesarete sahip olduğunu dosta
düşmana göstermiştir. Pensilvanya'ya da göstermiştir. Pensilvanya
takımı kaçıp gidiyor ya yurtdışına kaçtılar, ya burada
cezaevlerinde duruyorlar. Onlarla hesabımız var. Yasalar neyi
emrediyorsa bunun bedelini ödeyecekler. Kopyalarla Kamu personeli
sınavlarındaki yolsuzlukların bedelini ödeyecekler. Ne insanlar
hakkı olduğu halde devlet dairelerine giremedi. Bunlar kopyalarla
girdiler, bedelini ödeyecekler" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının devamında şu
ifadelere yer verdi:
"Bu vesile ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Saraçhane,
Çengelköy ve havalimanı başta olmak üzere darbecilere kaşı
kahramanca direnen İstanbullulara şükranlarımı sunuyorum. Allah
onlara rahmet eylesin. Havalimanına indiğimde beni karşılayan
bakanımı, eşimi, kızımı, torunlarımı karşılayan ve adeta
vücutlarını siper ederek darbecilerin helikopterlerinden,
uçaklarından koruyan onbinlerce kardeşime şükranlarımı iletiyorum.
Meydanlara inin dediğimde facetime'ın bu görüntüleri ile meydanları
dolduran milletime şükranlarımı sunuyorum. Bu millet büyük bir
millet. Bu millet korkmadı, ürkmedi ve herşeyin üzerine üzerine
gitti .Darbe girişimini de geride bıraktık ama mücadele bitmiş
değil. Hanım kardeşlerim o gece büyük mücadele verdiler. 11 hanım
kardeşim şehit oldu. Siz Nene Hatun'ların torunlarısınız. Bu
meydanlar boş kalmadı. İçeride FETÖ'nün, PKK'nın DEAŞ'ın
teröristleri ile mücadeleyi sürdürüyoruz. Suriye ve Irak'ta PYD ile
YPG ile mücadelemizi sürdürüyoruz."
(İHA)