Bayrampaşa Çevikkuvvet Müdürlüğü'nün işgali soruşturması tamamlandı
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturmalarına ilişkin 7. iddianame tamamlandı. Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'si rütbeli 58 şüpheli hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi. Askerle mücadele eden vatandaşlardan Ümit Yolcu'nun şehit olduğu ve 16 kişinin de yaralandığı işgal girişimine ilişkin hazırlanan...
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturmalarına ilişkin 7. iddianame tamamlandı. Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'si rütbeli 58 şüpheli hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi. Askerle mücadele eden vatandaşlardan Ümit Yolcu'nun şehit olduğu ve 16 kişinin de yaralandığı işgal girişimine ilişkin hazırlanan iddianame, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca
hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ
mensuplarının stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef
aldıkları, bunlardan birinin de Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü
olduğu belirtildi.
İLK İŞGAL GİRİŞİMİNDE BULUNULAN POLİS YERLEŞKESİ
Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün barındırdığı yaklaşık 5
bin polis memuru, envanterinde kayıtlı TOMA (Toplumsal Olaylara
Müdahale Aracı), panzer ve short land gibi zırhlı araçları, silah
ve mühimmat kaynaklarıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün en güçlü
birimlerinden biri olduğu belirtilen iddianamede, "Darbeci askerler
tarafından kendilerine karşı oluşabilecek en önemli tehdit polis
mukavemeti olarak düşünülmüş olmalı ki İstanbul Emniyet
Teşkilatı'nın 3 ana yerleşkesinden biri olan ve personel olarak
yoğun bir yerleşke olması açısından ilk işgal girişiminde bulunulan
yerleşke, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesi olmuştur" denildi.
"DARBECİLERİN İSTANBUL'DAKİ EN ETKİN BİRLİĞİ..."
Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nde meydana gelen olaylar
66.Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda görev yapan subay,
astsubay ve erler tarafından gerçekleştirildiği ifade edildi.
İddianamede, 66.Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nın tank ve
zırhlı araçları barındırması nedeniyle darbe girişimi kapsamında
İstanbul, Avrupa yakasında FETÖ mensuplarınca en etkin olarak
kullanılan birliklerden biri olduğu kaydedildi.
"HAYIRLI OLSUN İHTİLAL OLDU"
İddianamede, yapılan tüm hazırlıkların şüpheli Yusuf Sari
koordinesiyle gerçekleştirildiği belirtildi. Şüpheli Üsteğmen
Kurtuluş Kara komutasında 2 tank, zırhlı muharebe araçları ile
şüpheli erlerle birlikte ile Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesi'ne
intikal etti. Kışladan 21.30'da çıkış yapan şüpheliler saat 22.20
itibariyle yerleşkeye vardılar. Yerleşkeye ilk varan şüphelilerden
Kurmay Yarbay Kadir Yıldız beraberindeki uzman çavuşlarla B
kapısına gelerek nöbet tutan tanık polis memurlarına hitaben
"Hayırlı olsun ihtilal oldu. Hulusi Akar'ı da aldık. Cumhurbaşkan'ı
tutuklandı, hükümet düştü. Herkes silahlarını bıraksın teslim
olsun. Dışarı çıkmak isteyen silahlarını teslim edip çıkabilir"
şeklinde söylemlerde bulundu. Nöbetçi Amir mağdur Selma Gençkaya'ya
da aynı sözleri tekrar eden şüpheli Kadir Yıldız, tüm silahları
personelle birlikte teslim etmelerini söyledi.
"POLİSE TESLİM OL ÇAĞRISI YAPTI"
C Kapısını tutan şüphelilerden Kurmay Albay şüpheli Yusuf Sari ise
buradaki polislere, "Polisle çok sırt sırta çatıştık. Bizim sizinle
bir derdimiz yok. Biz bu ülkedeki haksızlıklara ve hukuksuzluğu
karşı Yurtta Sulh Cihanda Sulh ekibi olarak dur demeye geldik"
diyerek kendi taraflarına geçmeleri çağrısında bulundu. Sari,
"Binayı boşaltın silahlarınızı bırakın teslim olun. Eğer ki
amiriniz beş dakika içinde buraya gelmezse tankı ateşleyeceğim"
dedi.
"POLİS TESLİM OLMADI"
Yusuf Sari'nin, mağdur Selma Gençkaya ve Çevik Kuvvet Şube Müdürü
mağdur Kayhan Şahan'a darbe yapıldığını, teslim olmasını, iş
birliği yapmadığı taktirde zor kullanacaklarını ve çok kan
döküleceğini söyledi. Mağdur Kayhan Şahan, şüpheli Yusuf Sari'ya
yerleşkeyi teslim etmeyeceğini, askeri içeri sokmama ve yerleşkeyi
teslim etmeme konusunda kesin talimat aldığını, yerleşkeye girmek
istedikleri taktirde çatışacaklarını, ilk silah patladığında o anda
orada bulunan herkesin öleceğini, o gecenin sabahını kimsenin
göremeyeceğini belirterek gözdağı vermek amacıyla gerçek sayı o
kadar olmadığı halde iceride 2 bin personelin bulunduğunu söyledi.
Bunun üzerine Yusuf Sari da bekleyeceklerini, ilk ateş eden
personelin kendileri olmayacağını, polislerin de çok heyacanlı
olduğunu ve sakin olmaları gerektiğini söyledi.
"HAVAYA ATEŞ EDİLİNCE VATANDAŞLAR ZIRHLI ARACA ÇIKTI"
Saat 00.31'den itibaren vatandaşların kalabalık bir şekilde
yerleşkeye gelerek askerlere kışlaya donmelerini soyleyerek ikna
etmeye çalışırken şüpheli Kadir Yıldız megafonla, "Sıkıyonetim ilan
edildi evinize gidin" dedi. Vatandaşların tepkisi artınca Kadir
Yıldız'ın havaya ateş açmanın serbest olduğunu söylemesi üzerine
4-5 el ateş edildiği, vatandaşların zırhlı aracın üzerine çıkarak
Kadir Yıldız'ın kullandığı tüfeği almak istedikleri sırada yaşanan
boğuşma sırasında Kadir Yıldız'ın piyade tüfeğiyle ateş ederek Ümit
Yolcu'nun ölümüne, müşteki Ahmet Daylan'ın başından yaralanmasına,
müşteki Mehmet Yazıcı'nın da omzundan yaralanmasına neden oldu.
Kadir Yıldız'ın rastgele ateş etmesi sonucu diğer müştekilerin de
yaralandığı anlatıldı. Şupheli Kadir Yıldız'ın yanında bulunan
şüpheli er Telat Yasin Özen'e "Gerekirse şehadet şerbetini burada
iceceğiz. Teslim olmak yok" dedi. Ancak Yıldız'ın vatandaşların
yardımıyla emniyet güçlerince gözaltına alındı. Üsteğmen Kurtuluş
Kara'nın da erlere tankın namlusunu doldurma emrini verdi, ancak bu
emir yerine getirilmedi. Şüpheli astsubay Mehmet Ali Çelikkaya da
vatandaşların gelmesi uzerine şüpheli erlere "Korkmayın bordo
bereliler gelip sizi kurtaracak" dedi.
"VATANDAŞLARIN MÜCADELESİYLE TESLİM OLDULAR"
Şüpheli askerler, vatandaşların fedakarca mücadelesi sonucunda saat
01.00'da teslim oldu. İddianamede, şüpheli Kurtuluş Kara'nın da
gözaltı işlemleri sırasında kendisini bulunduğu tanka kilitlediği,
vatandaşların tankı sallaması üzerine dışarı çıktığı, tankın
uzerine çıkarak "Ben sizin komutanınızım bana itaat etmek
zorundasınız" dediği de anlatıldı.
İSTENEN CEZALAR