Batı’nın mülteci politikasına sert eleştiri
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı'nın mülteci politikasını eleştirerek, "Hangi dinden, mezhepten, sağlıklı mı, doktor mu, deyip ona göre almak insani bir yaklaşım değildir. Pazardan hayvan satın almıyorsunuz. Alacaksınız insan gibi ayrım yapmadan alın" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı'nın mülteci politikasını
eleştirerek, "Hangi dinden, mezhepten, sağlıklı mı, doktor
mu, deyip ona göre almak insani bir yaklaşım değildir. Pazardan
hayvan satın almıyorsunuz. Alacaksınız insan gibi ayrım yapmadan
alın" dedi.
Tunceli'ye gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Munzur
Üniversitesi Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Burada
akademisyenler ve öğrencilerle bir araya gelen Bakan Çavuşoğlu, Dış
ilişkiler, terör ve insanı yardım konularında açıklamalarda
bulundu. Ekonomik gücün dış politikanın en önemli unsuru olduğunu
aktaran Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, "Son
saldırılardan sonra, bir daha millet olarak gördük ki çok daha
güçlü olmamız lazım. Öyle bir ortam içerisinde Türkiye, nasıl bir
dış politika izliyor. Biz terörizmle mücadele ederken sadece
dağdaki teröristlerle değil, terörizmin ideolojisiyle de mücadele
ediyoruz. DEAŞ terör örgütü bizim barış dini olan İslam'ı temsil
edemez. O bir terör örgütüdür. Bizim dinimiz İslam'ın anlamı da
barıştır. Dolayısıyla bizim dinimiz terör örgütlerine kalmamıştır.
Yeni insanları devşirmek için DEAŞ'ın ideolojisiyle de etkin bir
şekilde mücadele ediyoruz. Aynı şey PKK için de geçerlidir. PKK
bugün Kürt kardeşlerimizin haklarını savunuyorum diye ortaya
çıkıyor. Yine aşırı terör örgütlerine bakın. İdeolojiyle beraber
hak ve özgürlük mücadelesi diye başlıyor. Ama hak ve özgürlük
mücadelesi dediğimiz şeyde esasen elinde bir silah ve kendisine
uymayan herkese zulmediyor. Kendisine biat etmeye herkesi
öldürüyor, yakıyor, yıkıyor. Bu ideoloji çok sakıncalıdır. Sadece
dağda teröristle mücadele etmez, teröristin ideolojisiyle de
mücadele etmeyi hep birlikte başarmamız lazım" diye
konuştu.
"BAĞLARIMIZIN VE İŞBİRLİĞİMİZİN GÜÇLENDİRİLMESİ
GEREKİYOR"
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada bölgenin istikrarı ve
güçlendirilmesi konusunda sadece vizyon ortaya koymanın
yetmeyeceğini somut adımların atılması gerektiğini dile getiren
Bakan Çavuşoğlu, "Stratejik bağlarımızın ve komşularımızla
olan ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca
ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ile enerji güvenliğimizin
güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesi gerek. İran yaptırımlarını
görüyorsunuz. Tüm coğrafyalarla bizim ilişkilerimizin gelişmesi
lazım. Eğer dünyada aktif olmak istiyorsanız tüm uluslararası ve
bölgesel örgütlerle de değişik statülerle mutlaka çok aktif rol
almamız lazım. Bağlarımızın ve işbirliğimizin güçlendirilmesi
gerekiyor. Yurt dışından 6 milyondan fazla yaşayan vatandaşımız
var. Onların haklarının da etkin bir şekilde korunması da dış
politikamızın önceliklerinden birisidir. Bugün en çok önemli olan
yumuşak gücümüzün pekiştirilmesidir. Yumuşak güç nedir. Yeri
geldiği zaman terörle mücadele de askeri ve sert gücünüzü
kullanırsınız. Ama bugün yumuşak gücünüzle, kültürünüzle,
eğitiminizle, THY ile, TİKA'nızla, Kızılayınız'la, AFAD'la dünyanın
her yerinde insanı yardımlar, eğitim, açlıktan, kıtlıktan kıvranan
insanlara insanı yardım olarak, işsizlikten kıvranan ülkelere
istihdam yaratan kaldırıcı projeler ile gitmezseniz sizin
saygınlık, etkinlik ve güvenliğiniz bir noktaya kadardır. Ama
bunları yapabiliyorsanız o zaman o ülkelerdeki vatandaşların
gönlünde de yer edinirsiniz. Tıp ki Türkiye'de olduğu gibi. İşte bu
yumuşak gücümüzün pekiştirilmesi bizim dış politikamızın
önceliklerinden bir tanesidir" şeklinde konuştu.
"PAZARDAN HAYVAN SATIN ALMIYORSUNUZ, İNSAN GİBİ AYRIM
YAPMADAN ALIN"
İnsani dış politikanın insanı merkeze almak olduğunun altını çizen
Çavuşoğlu, "Yaratılanı Yaradan'dan dolayı sevmek demektir.
Ülkeleri ve milletleri ırkına, rengine, inancına göre ayırmamak
demektir. Dünyadaki tüm mazlumlara ve mağdurlara el uzatabilmek
demektir. Dünyada en çok mülteciyi barındıran ülkeyiz. Arada
bakıyoruz bu işi suistimal ediyorlar. 3,5 milyon insanı sadece
Suriyeli olarak ev sahipliği yapıyorsanız ufak tefek sorunlar olur.
Ama bu insanlar niye gelmek zorunda kaldı. Bu yaklaşımlar ne kadar
insanidir. Gönüllülük esası ile terörden temizlediğimiz bölgeye bu
insanların dönmeye başlaması sağlıklı bir yöntemdir. Onlara orada
da yardım ulaştırabiliyorsanız, bu çok önemlidir. 33 milyar dolar
sadece ülkemizde yaşayan Suriyelilere harcıyorsak, dünyanın da bunu
görmesi lazım. Bu külfet paylaşımını öğrenmeleri gerekiyor. Türkiye
güzel, en iyisini yapıyor diyorlar. Bunları biz nefsimizi okşamak
için yapmıyoruz. İnsani bir drama çare buluyoruz. Sen ne yapıyorsun
ve ne kadar katkı sağlıyorsun. Bu külfetin ne kadarını
paylaşabiliyorsun. Bundan haber verirsen daha memnun oluruz. Bide
insanları ülkelerinize alırken lütfen seçici olmayın. Hangi dinden,
mezhepten, sağlıklı mı, doktor mu, deyip ona göre almak insani bir
yaklaşım değildir. Pazardan hayvan satın almıyorsunuz. Alacaksanız
insan gibi ayrım yapmadan alın" ifadelerini kullandı.
"DÜNYANIN EN ZENGİN ÜLKESİ DEĞİLİZ AMA EN CÖMERT
ÜLKESİYİZ"
Türkiye'nin insani yardım konusunda dünyada birinci olduğuna da
vurgu yapan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Dünyanın en zengin ülkesi değiliz ama en cömert ülkesiyiz.
8. 1 milyar dolar, 2017'de dünya insanı için yaptığımız yardım
miktarı. Amerika'nın yaptığı yardım miktarı ise 6.7 milyar dolar.
Ondan sonraki ülkelerin rakamları çok daha aşağıda. Türkiye gayri
safi milli hasılası olarak satın alma gücüne paredesine göre
dünyada 13'üncü büyük ekonomiyiz. Avrupa'da ise 5'nci büyük
ekonomidir. Normal gayri safi milli hasılaya baktığımız zaman
dünyada 17'inci Avrupa'da 6'ıncıyz. Yine 2017 yılında G20 ülkeleri
arasından ekonomik büyüme oranı olarak 1., OCD ülkeleri içinde 2.
olduk. AB ortalamasının tam 3 katı büyüdük. Dünyanın her bölgesi
ile bugün ithalat ve ihracat ilişkilerimiz var. Türk ürünlerinin
bugün dünyada girmediği bir ülke bile yok. Şu çalkantılı günlerde
bile ihracatımız sürekli artıyor."
(İHA)