"Baskıyla, kriz senaryolarıyla da dize getiremeyeceksiniz"
Başbakan Binali Yıldırım, "Ekonomi, baskı, kriz senaryolarıyla bu milleti dize getireceklerini sanıyorlar. Hiç boşuna heveslenmeyin, bu millet Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında, Anafartalarda dünyaya, emperyalistlere gereken dersi vererek bugünlere geldi" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, "Ekonomi, baskı, kriz
senaryolarıyla bu milleti dize getireceklerini sanıyorlar. Hiç
boşuna heveslenmeyin, bu millet Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında,
Anafartalarda dünyaya, emperyalistlere gereken dersi vererek
bugünlere geldi" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, ATO Congresium'da düzenlenen '8. Karayolu
Trafik Güvenliği Sempozyumu'nda konuştu. Programda emeği geçenlere
ve öğrencilere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Yıldırım,
"O gülen gözlere, yüzlere, geleceğimiz gençlere teşekkür
ediyorum. İşimiz milletin yolunu açmak, milletin yolunun üzerindeki
engelleri kaldırmak, bizim için yol sadece bir ulaşım altyapısı
değil. Aynı zamanda hayatı anlamlı kılmanın da yoludur. Yolların en
iyisi istikameti doğru olan yoldur. Bildiğiniz gibi karayolu ulaşım
sektörüne olan yatırımlar ile bunlara ilişkin stratejiler
oluşturmak, bu sektörü denetlemek ayrı ayrı bakanlıkların işidir.
Az önce bakanlıklarımız yaptıkları faaliyetleri anlattılar. Ne
lazım? Yolları kim yapacak Ulaştırma Bakanımız yapacak, yollardaki
araçları kim denetleyecek İçişleri Bakanlığımız ve ekibi. Başka ne
lazım? Kurallara uyuluyor mu uyulmuyor mu, yol emniyeti, trafik
güvenliği, okul önce çağdan mezara kadar eğitecek, bunun önemini
anlatacak, farkındalığını oluşturacak kim? Milli Eğitim Bakanlığı
ve ekibi. Onlar da bu işi yapıyor. Bize düşen koordinasyonu
sağlamak. Koordinasyonu da biz sağlayacağız" ifadelerini
kullandı.
"BU SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL"
"Demek ki bu bir kolektif çalışma gerektiren bir
iş" diyen Yıldırım, Türkiye'nin son 15 yılda gösterdiği
gelişime değindi. Yüzde 95 düzeyinde karayoluna bağımlı bir
ulaşımın olduğunu anlatan Yıldırım, "Bizim o dönemde göreve
başladığımızdaki en baştaki işimiz ulaşım plan stratejisini
hazırlamak. Neyi hedefledik? Karayoluna bağımlı ulaşım sistemini
acaba nasıl çeşitlendirebilir? Dünyanın hiçbir ülkesi yoktur ki
karayolu taşıma ağırlıklı olmasın. O halde hedef nedir? Orta ve
uzun vadede yüzde 95'lerden yüzde 80'nin altına geriletebilmektir.
Tercihen yüzde 75 ideal bir orandır. Bu, 10 senede olmaz. 30 senede
gelişen bir şeydir. Çünkü, çarpık yapılaşmayı geri döndürmenin yolu
budur. İnsanların eğer biz bu bölünmüş yolları yapmasaydık bu
kendiliğinden olacak, şehirler arası trafik de İstanbul, Ankara
trafiği gibi olacak. Oradaki kayıplar, fuzuli yanan yakıtlar bütün
bunlar bu ekonominin kayıpları. Şimdi ne oldu, havayolunda 4 kat
büyüme oldu. Demiryollarında aynı şekilde. Demiryollarındaki büyüme
istediğimiz düzeyde değil ama yolcuda 4 katı gelişti. Şimdi insan
niye arabaya binsin, araba sürmek öyle her zaman zevkli bir şey
değil. Bir müddet sonra yorgunluk başlıyor ve kaza Allah
göstermesin meydana gelebiliyor. Sadece sizin dikkatli olmanız
yetmiyor, kurallara uymanız yetmiyor. Başkalarının hatasını da
kollayıp gözetleyip ona göre süreceksiniz, dikkatiniz 3-4 kat
nereden birisi hata yapacak da üstüme gelecek diye düşünerek bir
seyahat yapacaksınız. Bu, sürdürülebilir bir şey değil"
şeklinde konuştu.
"ÖLÜMLÜ KAZALARDAKİ CAN KAYBINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ"
Yıldırım, yapılan bölünmüş yollar ve getirilen yeni kurallarla
birlikte ölümlü trafik kazalarında ciddi bir düşüş yaşandığını
söyleyerek, "2020'ye kadar yüzde 50 azaltma. Trafik
kazalarında, ölümlü kazalardaki can kaybını yüzde 30, son 15 yılda
aşağı çektik. Genel anlamda söylüyoruz. Sadece bölünmüş yolları
konuşursak, yüzde 62. Ama Türkiye'nin her tarafı şu anda tam
bölünmüş yol değil. Son 15 yılda 19 bin kilometre yeni yol
yapılmış, bu bir rekordur. Bunun başaran dünyada başka bir ülke
yok. Herkes bu konuyu biz vaktiyken bakanken muhataplarımızla
konuştuğumuzda nazikçe bize 'Sayın Bakan galiba bir sıfır hatası
yaptınız' derlerdi, 'Yok yok bin 500' ne söylediğimi biliyorum.
Bölünmüş yollar hayat kurtarıyor. 2003'te kaza yerinde ölenlerin
sayısı 4 bine yakındı. Trafikteki araç sayısı 8 milyondan 21
milyona çıktı. Yolculuk miktarı 2 milyona yaklaştı, 3 kat arttı.
Kaza sayısı da arttı, ölümlü kazalardaki sayı neredeyse sabit
kaldı. Bu, yılda ortalama 8 bin insanın hayatını kurtarmak
demektir. Bizim inancımızda bir kişinin hayatını kurtarmak bütün
insanlığın hayatını kurtarmaya eşdeğerdir. Hedef, sıfır ölümlü
kaza. Bizim önümüzde daha çok yol var. Çözüm, eğitim, eğitim,
eğitim. Beşikten mezara kadar eğitim. Çünkü, 2003'te hatırlıyorum,
emniyet Genel Müdürlüğü trafik istatistiklerine baktığımızda
kazalarda kusurlar yazar. Liste başı her zaman yol kusuru, bir
numarada yer alır" diye konuştu. Yıldırım, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"İnsan hatası 4'te 5'te (raporlardaki sıra) yer alıyordu.
Şimdi raporlara bakın birincisi insan hatası, kusuru. En güzel yolu
yapabilirsiniz, akıllı aracı yapabilirsiniz ama insanın hatasını
önleyecek henüz bir alet icat edilmedi. İnsan hatası her zaman
trafik kazalarında azaltmada, artmada birinci derecede rolü var.
Demek ki insan hatasını azaltmanın, hatta sıfıra indirmenin yolu
eğitimden geçiyor. Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, burada
memnuniyetle gördük ki Mili Eğitim Bakanlığı okullarda bu derslere
ağırlık vermiş ancak Sayın Bakanım yeterli değil, daha fazla
vermemiz lazım, uygulamalı eğitimi daha da artırmamız lazım.
Müfredatta trafik güvenliği, trafikle ilgili öğretici bilgilerin
daha fazla yer alması lazım. Çünkü, yavrularımızın küçük yaşta
alacakları bu bilgiler onlar sürücü olduğu zaman hatırlayacakları
en büyük rehber olacaktır. Her sürücü her vatandaşın kendi bilgisi,
polis olacak, ona göre denetleyicilere de daha az iş kalmış olacak
ki görevlerini en iyi şekilde yapsınlar. İçişleri Bakanlığımızda da
trafikle ilgili bölümü güçlendireceğiz, güçlendirmemiz gerekiyor.
Çünkü, Türkiye'nin trafik yükü artıyor, buna uygun yapılanmayı
yeniden gözden geçirmek gerekiyor. Bu konuda Bakanlığımızın atacağı
adımları ele alacağız ve destekleyeceğiz. Çünkü, biz 'İnsanı yaşat
ki devlet yaşasın' kültüründen gelen bir milletiz. 'İnsanı yücelt
ki devlet yücelsin' kültürüne sahip bir milletiz."
"15 TEMMUZ'DA MESAFE ALAMAYANLAR, BUGÜNLERDE BAŞKA BİR FİLM
ÇEVİRİYORLAR"
"15 Temmuz'da mesafe alamayanlar, Türkiye'yi dize
getiremeyenler bu millete boyun eğdiremeyenler bugünlerde başka bir
film çeviriyorlar" diyen Yıldırım, "Acaba ne
yaparız da, 15 Temmuz'da beceremediğimiz işi sonlandırırız?
Ekonomi, baskı, kriz senaryolarıyla bu milleti dize getireceklerini
sanıyorlar. Hiç boşuna heveslenmeyin, bu millet Çanakkale'de,
Kurtuluş Savaşında, Anafartalarda dünyaya, emperyalistlere gereken
dersi vererek bugünlere geldi. Bu vatan, devlet, millet sevgisi bu
milletin sinesinde olduğu sürece hiçbir güç bu ülkeye bir şey
yapamaz" şeklinde konuştu.
Trafik güvenliğini güçlendirmek için araç muayene sisteminin de
yeni baştan yapıldığını hatırlatan Yıldırım, Türkiye genelinde 305
tane araç muayene istasyonun olduğunu, Türkiye'nin her alanda
gelişmeye devam ettiğine dikkati çekti. Trafik eğitiminin önemini
vurgulayan Yıldırım, "insanlarımızı bu konuda daha bilinçli
hale getiremezsek, yapacağımız en güzel yollar, yola koyacağımız en
güzel araçlar hiçbir anlam ifade etmez. Demek ki eğitime çok büyük
önem vereceğiz. Yöneticilerin yanı sıra sürücülerin de eğitimi bir
program dahilinde Ulaştırma Bakanlığı tarafından yerine
getiriliyor" diye konuştu.
"KURALLARA UYMAYANLARI GEREKLİ MERCİLERE BİLDİRMEK
LAZIM"
Yıldırım, 2006 yılından bu yana ticari taşımacılık faaliyetlerinde
yönetici olmak isteyenler için eğitim şartının olduğunu belirterek,
742 bin 600 kişinin eğitimden geçerek sertifika aldığını ifade
etti. Bu kapsamda 45 sınavın kaydeden Yıldırım, ancak 716 bin
kişinin 616 bin 800'ünün başarılı olduğunu ve mesleki eğitim
yeterlilik belgesinin verildiğini söyledi.
Kongre alanında yer alan sergi alanındaki faaliyetlere işaret eden
Yıldırım, "Sadece denetim görevinin polislerden jandarmadan
beklenmemesi gerektiğini anlatan Yıldırım, herkesin böyle bir
görevi olduğunu dile getirdi. Kurallara uymayanları gerekli
mercilere bildirmek lazım, bu bir vatandaşlık görevi. İnsanların
hayatını kurtarmak için bir insanlık görevi. Trafikte saygıdan,
trafik güvenliğine yönelik yeni yaklaşımların, akıllı sistemden
bahsediyoruz. Pek çok konu buralarda konuşulacak. Kurum ve kuruşlar
ürünlerini tanıtma imkanını bulacak. Unutmayın yolları kralı yok,
yolların kuralı var" dedi.
Başbakan Yıldırım, konuşması sonrası sergi alanındaki stantları
gezdi
(Enise Vural - İlker Turak/İHA)