'Başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına sunmamız gerekiyor'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sisteminden korkmaya gerek olmadığını belirterek, 'Başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına sunmamız gerekiyor.' dedi.
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eyüp
Belediyesi hizmet binası ve toplu açılış törenine katıldı.
Eserlerin ilçeye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, belediye hizmet
binasının geleneksel mimariyi yansıtması ve teknik özellikleriyle
Eyüp Sultan'a yakışan bir eser olduğunu söyledi.
Güzeltepe Kültür Merkezi'nden okullara yapılan spor ve toplantı
salonlarına kadar bugün açılışı yapılan diğer eserlerle toplam
bedeli 66 trilyon lirayı bulan bu yatırımların hayırlı olmasını
dileyen Erdoğan, yatırımları ilçeye kazandıranlara teşekkür
etti.
Arif Nihat Asya'nın "Sende geçebilirsin yardan, anadan,
serden/ Senin de destanını okuyalım ezberden/Haberin yok gibidir
taşıdığın değerden/ Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın,
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın" dizelerini okuyan
Erdoğan, "İşte bunun için Balkan harbine, Çanakkale'ye,
Kut'ül Amare'ye, Sarıkamış harekatına, Kanal seferine, Gazze
savunmasına, 23 Nisan'a, 29 Ekim'e önem
"Teröristler, İslamın ve İslam medeniyetinin en büyük
düşmanlarıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, masum insanları öldüren, kafa kesen, tecavüz
eden, gasp yapan, yakan, yıkan teröristlerin, İslam'ın ve İslam
medeniyetinin en büyük düşmanları olduğunu söyledi.
Müslüman'ın yıkmanın değil inşa etmenin, öldürmenin değil
yaşatmanın, husumetin değil muhabbetin peşindeki kişi olduğunu
belirten Erdoğan, İslam'ın Afrika'ya, Güney Asya'ya yani bugün
Müslüman nüfusun yoğun olduğu coğrafyaya yayılışının, toprakların
değil gönüllerin fethedilmesi sebebiyle olduğunu ifade etti.
"Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla da anlaş"
Bangladeş'e seslenen Erdoğan, "Bangladeş'te 75 yaşında bir
mücahide, hiç bir dünyevi günahı olduğuna inanmadığımız insana,
idam kararı veren zihniyeti lanetliyorum. Her türlü girişimde
bulunmuş olmamıza rağmen, burada kinin, nefretin, bu denli
yaygınlaşmasını ve şu anada kadar, bu tür idamları yapan bir
anlayışı, ben ne demokratik bir anlayış, ne de adil bir yönetim
olarak görüyorum." diye konuştu.
Suriye'de 12 milyon insanı mağdur edilmiş, 600 bine yakın masum
katledilmişken hiç bir Müslaman'ın bu vebalden kendini ayrı
tutamayacağını ifade eden Erdoğan, şu anda Bangladeş'teki
gelişmelere sessiz kalanların da bu vebalden kurtulamayacağını
vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin ve onlara
destek olan güçlerin doğrudan dolaylı saldırısı altında iken şu
anda AB bakın 'Vize için terörle mücadele yasasını
değiştireceksiniz' diyor. Siz önce Avrupa Parlamentosu'nun yanında
çadır kuran teröristlere müsaade ederken bu zihniyetinizi niye
değiştirmiyorsunuz? Teröristlere çadır kurdurtacaksın ve onlara
orada imkan sağlayacaksın ve bunu demokrasi adına yaptığını
söyleyeceksin. Bize de 'Vize kaldıracağım bunun şartı, şunu
değiştirmen...' Kusura bakma, hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz,
sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla da
anlaş."
"Aramızdaki birliği, beraberliği, dayanışmayı çok daha
güçlendirmemiz lazım"
Şu önemli günlerde belli sıkıntıların yaşandığını belirten Erdoğan,
"Bizlerin de aramızdaki birliği, beraberliği, dayanışmayı
çok daha güçlendirmemiz lazım." dedi
Geçen yıl 2 önemli seçimin yaşandığını hatırlatan Erdoğan,
"Ondan önceki yıl yine 2 önemli seçim geçirdik. Daha
önceki yıl Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi... Ne oldu?
Aynı numarayı Brezilya'da yaptılar. Ama tutmadı. Tencere tava hep
aynı hava. Onlar çaldılar, onlar oynadılar. Biz de seyrettik. Olay
bu kadar basit. Dikkat edin. Bunların hiçbiri de ne demokrasimize
ne de ekonomimize ciddi bir kırılmaya sarsıntıya yol açmadı.
Olayların sıcaklığıyla ortaya çıkan tereddütler kısa sürede
giderildi ve ülkemiz güven içerisinde huzur, istikrar içinde yoluna
devam etti." ifadelerini kullandı.
"Sayın Davutoğlu'na teşekkür ediyorum"
Erdoğan, AK Parti'nin kongreye gitme kararını değerlendirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu kongrede aday olmayacağını
açıkladığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hem AK Parti'nin kongre kararının, tüzüğün 70. maddesi
gereği Sayın Genel Başkan'ın, Başbakan'ın aldığı bu kararın ve aynı
zamanda Sayın Başbakan'ın aday olmama kararının hayırlı olmasını
Allah'tan temenni ediyorum. Öncelikle Sayın Başbakan'a yaklaşık 20
aydır başbakanlık sürecinde vermiş olduğu kıymetli hizmetler için
şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Milletimiz bu ülke için
tuğla üstüne tuğla koyan hiç kimseyi asla unutmaz. Sayın
Başbakan'ın da hizmetleriyle milletimizin gönlünde müstesna bir
yere sahip olduğuna inanıyorum. Ben de huzurlarınızda daha önce
başdanışmanım olarak, Dışişleri Bakanım olarak uzun yıllar birlikte
çalıştığım, son 20 aydır da Başbakan olarak bu birlikteliği daha
ileriye taşıdığımız Sayın Davutoğlu'na teşekkür
ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Şimdi 22 Mayıs'taki kongrede
seçilecek kişi, Sayın Davutoğlu'ndan bu bayrağı devralacak ve
hizmet yarışı bu şekilde sürüp gidecek. Önemli olan, sorumluluk
üstlendiğimiz dönemlerdeki çalışmalarımızla hem milletimizin hem de
Rabbimizin huzurunda ibra olmamızdır. Bayrağımızı devralacak yeni
arkadaşımıza da şimdiden başarılar diliyorum." dedi.
"Başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına
sunmamız gerekiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sisteminden korkmaya gerek
olmadığını belirterek, 'Başkanlık sistemini bir an önce
milletimizin onayına sunmamız gerekiyor' dedi.
Hem bizden sonraki nesillerimiz için hem de umudunu Türkiye'ye
bağlamış yüz milyonlar için güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmak
için de sürekli krizlere yol açan mevcut sistem yerine istikrarın
ve güvenin garantisi olan başkanlık sistemini bir an önce
milletimizin onayına sunmamız gerekiyor. Daha iyi bir önerisi,
teklifi, görüşü olan varsa buyursun ortaya koysun, hep birlikte
tartışalım. Hepsinden de istifade ederiz. Bizim derdimiz, bağcıyı
dövmek değil, üzümü yemek. Böyle bir hazırlığı olmayanlara da
diyoruz ki, gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz."
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugünkü Türkiye, dünün rotasız, hedefsiz, amaçsız
Türkiyesi değil. Türkiye'nin önünde 2023 hedefleri gibi kapsamlı ve
heyecan verici bir yol haritası var. Milletimiz, doğrudan kendi
oyuyla seçtiği cumhurbaşkanı sayesinde, seçimler ve hükümetler
gelip geçse de ülke yönetiminde herhangi bir boşluk olmadığını,
olmayacağını artık çok iyi biliyor. Benim başkanlık sistemini
gündeme getirmemin sebebi de budur. Milletimiz 2007 anayasa
değişikliği ile hukuki altyapısı hazırlanan, 10 Ağustos 2014
seçimiyle de fiili adımı atılan bu yeni dönemin faydasını
görmüştür. Bilhassa 7 Haziran seçimleriyle 1 Kasım seçimleri
arasındaki belirsizlik dönemin güçlü cumhurbaşkanlığı sayesinde
krize meydan verilmeden geçirilmesi milletimizin memnuniyetini daha
da artırmıştır. Geldiğimiz noktadan geriye dönüş yoktur. Bunu artık
herkes kabul etmelidir. Yeni Anayasa'nın diğer ihtiyaçlarla
birlikte milletimizin tercihi ve onayıyla girilen bu yeni yönetim
tarzının kurumsallaştırılmasını da sağlayacak şekilde
hazırlanacağına inanıyorum.
"Bizim için aslolan milletimizin tercihidir,
menfaatidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırk yıllık dava arkadaşlarının içinde
bulunduğu, kurucu genel başkanı olduğu, 12 yıla yakın süre
başbakanlığını yürüttüğü bu partiyle ilgili gelişmeleri yakından
takip etmesinin birilerini rahatsız ettiğini dile getirerek,
şunları kaydetti:
"Niye rahatsız oluyorsun? Bundan daha doğal, daha tabii ne
olabilir. Cumhurbaşkanı olmam demek, geçmişimle ve arkadaşlarımla
tüm ilişkilerimi kesmem anlamına gelir mi? Tam tersine ben bu
kimliğimle Cumhurbaşkanlığına aday oldum ve milletimin yüzde
52'sinin teveccühüyle bu makama geldim. Her değişim beraberinde
yeni bir heyecan, yeni bir dinamizm getirir. AK Parti genel
başkanlığı ve başbakanlıkta yaşanan değişimin de ülkemiz için böyle
hayırlı bir havaya vesile olacağına inanıyorum.
Değerli kardeşlerim, Türkiye'nin son 13 yıldır, tabii hemen
başladılar, 'Bak ekonomide ne oluyor, işte ne olacak' Onlar avunup
gitsinler. Evelallah, 2008'de de aynı şeyi yaptılar. 'Ekonomi dibe
vuracak' dediler. Ben ne dedim. 'Teğet geçer' dedim. Teğet geçti
mi? Geçti. Şimdi yine aynı şeyleri söylüyorlar. Boşuna davul-zurna
çalmayın, bu millet dimdik ayakta, bu ülke dimdik ayakta. Evelallah
yarınlar bugünden daha da iyi olacak. Hiç endişe etmeyin.
Kardeşlerim, bize eğilmek yaraşmaz. Biz sadece Rabbimizin huzurunda
rükuda eğiliriz, başka bir yerde asla. Türkiye'nin son 13 yıldır
demokrasi ve ekonomi alanında yaşadığı büyük dönüşüm, aynı zamanda
güçlü bir istikrar ve güven ortamının tesisine de imkan
sağlamıştır. Hatırlayınız, geçmişte bu tür bayrak değişimleri çok
büyük krizlere, çok büyük spekülasyonlara yol açardı.
Yeni anayasa meselesi Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi değildir.
Başkanlık sistemi konusu Tayyip Erdoğan'ın kişisel talebi değildir.
Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı tecrübeler sonunda geldiği yer
hem yeni anayasayı hem başkanlık sistemini acil bir ihtiyaç olarak
önümüze çıkarmıştır. İşte Meclis Genel Kurulu'nda olanları
görüyorsunuz değil mi? Komisyonlarda olanları görüyorsunuz değil
mi? Ah kardeşlerim ah. Başkanlık sisteminin olduğu bir ülkede
bunları göremezsiniz. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet
Meclisi'ni terörize etmeye çalışıyorlar. Ama bunlara
milliyetperver, vatansever parlamenterler fırsat vermediler, fırsat
vermeyecekler. Ben buna inanıyorum.
Bu konjonktürde kendilerini veya kendi arzu ettikleri birini
milletimizin başkan olarak seçmeyeceğini görenler halkın gönlünü
kazanmaya çalışmak yerine sistemi tıkamaya çalışıyorlar. Böyle bir
anlayışı kabul etmiyoruz. Türkiye bu anlayışa rağmen 13 yıldır
tarihi reformlara imza attı. İnşallah yine bunlara rağmen yeni
anayasa ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz. Bizim için
aslolan milletimizin tercihidir, milletimizin
menfaatidir."
"Türkiye'nin birinci başkanı olarak görevine
başlayacak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 64. hükümetin görev başında
olduğunu, 22 Mayıs'tan sonra 65. hükümetin kurulacağını belirterek,
şöyle devam etti:
"Aynı şekilde şahsım 12. Cumhurbaşkanı olarak bu görevde
bulunuyorum. Başkanlık sistemine geçtikten sonra milletimizin
teveccühü ile bu göreve gelecek kişi; Türkiye'nin birinci başkanı
olarak görevine başlayacak. Bu değişimden korkmaya gerek yok. Tam
tersine herkesten bu değişime destek vermesini, katkı sağlamasını
bekliyoruz. Meseleyi kişiselleştirenlerin ülke ve millete karşı
sorumluluktan kaçtıklarını biliyoruz.
Muhabir:Cemal Coşkun, Sibel Kurtoğlu