Başkan Kocaoğlu: Esnafın asıl rakibi pazarcılar
TARİHİ Çarşılar Federasyonu'nun İzmir'de düzenlediği çalıştayda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Eskiden pazarda sebze satılırdı. Şimdi halı bile var. Esnaf odaları tek çatı altında. Ama pazarcılar odası hepsinin işini bitiriyor. Esnafın asıl rakibi onlar. AVM'ler de var ama pazar kültürü artık pazar olmaktan çıktı. Belediye başkanlarımız üstü kapalı pazarlar yapmaya...
TARİHİ Çarşılar Federasyonu'nun İzmir'de düzenlediği çalıştayda
konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Eskiden
pazarda sebze satılırdı. Şimdi halı bile var. Esnaf odaları tek
çatı altında. Ama pazarcılar odası hepsinin işini bitiriyor.
Esnafın asıl rakibi onlar. AVM'ler de var ama pazar kültürü artık
pazar olmaktan çıktı. Belediye başkanlarımız üstü kapalı pazarlar
yapmaya başladılar. Bu da bizim çarşılarımızın en önemli
rakiplerinden bir tanesi" dedi.
Tarihi Çarşılar Federasyonu'nun, tarihi çarşıların sorunlarını
masaya yatırdığı çalıştay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç
Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi. Çalıştaya, CHP'li İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Tarihi Çarşılar
Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım, ÇEKÜL Vakfı'nı temsilen
Muzaffer Tunçağ, Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya
ve federasyonu oluşturan İzmir, İstanbul, Bursa, Manisa, Kayseri,
Edirne, Konya, Kahramanmaraş, tarihi çarşı derneklerinin
temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Tarihi
Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya, amaçlarının tarihi
çarşıları yaşatmak ve esnafını ayakta tutmak olduğunu söyledi.
Genelde küçük esnafın sorunlarının aynı olduğunu belirten Kaya, bu
sorunlara çözüm aradıklarını dile getirdi.
Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım ise
çarşıların insanoğlunun kentleşme yoluna girdiği tarihlerden bu
yana var olduğuna dikkat çekerek, "Hangi medeniyetten olursa olsun
önce o kentin iktisadi, sosyal, ibadet ve eğitimle ilgili
alanlarını belirlenmiştir. Daha sonra konutlar o yapıların
etrafında şekillenmiştir. Çalıştayımızın amacı bu tarihi çarşıların
ve orada yaşayan esnafın korunması, kollanması, yaşatılması, cazibe
merkezi haline getirilmesi ve yönetilmesine yönelik ilke
edindiğimiz misyonun ne şekilde gerçekleştirileceğinin fikir
jimnastiğini yapacağız" diye konuştu.
Sıkıntılarının daha çok yasal düzenlemelerle ilgili olduğunu ifade
eden Özyıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belediye başkanlarımızın desteği ile ilgili tarihi çarşılar ayağa
kaldırılmaya çalışıyor. Ancak yasal düzenlemelerle bu çalışmaların
altının doldurulması gerekiyor. Yapılan işler bir yerde tıkanıyor.
Yapılacak yasal düzenlemeyle ilgili bu mekanların özel yerler ilan
edilip yerel yönetimlerle ortak şekilde yönetilmesi yolunda
düzenlemeler istiyoruz. İşportacılarla, kural tanımayan
komşularımızla mücadele ederken zorlanıyoruz. Ancak kat malikleri
yönetmeliği gibi bir yönetmelikle yönetilebilsek sorunlarımızı daha
kolay çözebiliriz. Tarihi çarşılar bizim değil, topluma, ülkemize
hatta dünyamıza emanet. Buralarda ortak akıllı bir yönetim
zorunlu."
'O RUHU BİR DAHA VERMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Çalıştayda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
Anadolu'nun tarihle dolu olduğunun altını çizerek, "Eğer bir çölde
bir şehir kuracaksanız cazibe merkezi haline getireceğiniz cafcaflı
binalar inşa etmek önemli. Orada bir cazibe yaratmanız, bir çekim
merkezi yaratmanız, bir obje koymanız gerekiyor. Ancak Anadolu'nun
tamamı başlı başına bir tarih, insanlığı kendisine çekecek
objelerle dolu. Tarihi çarşılar, ören yerleri saymakla bitmez. Her
tarafımızdan tarih fışkırıyor. İnsanlık tarihi boyunca Anadolu 33,
versiyonları ile birlikte 50'inin üzerinde medeniyetin yaşadığı bir
coğrafya. Tarihi çarşılar uzun süredir ticaretin kesintisiz
yapıldığı, alışverişin kesintisiz yapıldığı, küçük el sanatları
imalatın yapıldığı çarşılar. 5 yıldızlı, 7 yıldızlı oteli, opera
binasını yapmak lazım. Bunlara karşı değilim ve talebinin olduğunu
da biliyorum. Bunlar Kemeraltı Çarşısı, Bursa Kapalı Çarşı,
İstanbul Kapalı Çarşı gibi olamaz. Onları bir daha yapmak, o dokuyu
o havayı o ruhu bir daha vermek mümkün değil. Bunu asırlar vermiş,
birçok değişimler yaşamışlar. Bu bir değer ve bizim tozunu
silkelememiz, parlatmamız, cazibesini arttırmamız gerekiyor. Bizim
yapmak istediğimiz bu" dedi.
'KAMULAŞTIRMA DEVAM EDECEK'
Kemeraltı'nda kamulaşma çalışmaları yapıldığını, bulun devam
edeceğini belirten Kocaoğlu, "Tarihi çarşıda 3 bine yakın bina
kamulaştırdık, 500-600 bina daha kamulaştıracağız. Kadifekale'nin
etrafını temizledik, Roma tiyatrosunun etrafını temizledik.
Agoranın etrafını kamulaştırdık, İkiçeşmelik'e geldik, korkunç bir
kamulaştırma bedeliyle karşılaştık. Smyrna ve Tepekule kazılarına
belediye destek vermese, yapılamaz. Restorasyona kaynak ayırıyoruz.
Emir Sultan Türbesi'ni restore etmiştik. İzmir Ekonomik Kalkınma
Koordinasyon Kurulu'nda her ayın son perşembe günü İzmir'İ
tartışıyoruz. İzmir'i kalkındırmak için ne gibi projeler yapılması
gerekiyorsa 100'den fazla gözle araştırıp değerlendiriyoruz. Çok
meşakatli ve zor bir iş. Mutlaka zaman ayırmak gerekiyor. Ben 12
senedir kemeraltı ile uğraşıyorum. Bir sinagog bir kilise onardık"
dedi.
KEŞKE RESTORE EDİLMESEYDİ DEDİĞİMİZ NOKTALAR DA VAR
Kemeraltı'nda devam eden aktif ticaretin yeterli olmadığını da
belirten Kocaoğlu, "Kemeraltı'nın parlatılması gerek. Yeme içme
mekanlarının açılması ve canlılığın artması gerekiyor.
İkiçeşmelik'ten Kapılar'a doğru gidince tam bir çöküntü bölgesi.
İstanbul'da da Kapalı Çarşı'nın restorasyonu söz konusu. Başlı
başına bir iş. Tarihi eser çok başka bir iş. Bazen restorasyon
yapmaya kalkıyoruz, belirli ellerde ihaleye çıkıyorsunuz, keşke
restore edilmeseydi dediğimiz noktalar da var. Foça kazılarına 10
senedir ben her ay destek oluyorum. Eski sur duvarlarını restore
ettik. Onlar kazı başkanının denetiminde yaptılar nefis oldu.
Eskiden yapılan bir restorasyon var. İkisini de görseniz ne demek
istediğimi anlarsınız. Birisi taştan yeni bir duvar gibi yapılmış,
biri de bütün tarihi özelliklerini taşıyor" diye konuştu.
ESNAFIN ASIL RAKİBİ PAZARCILAR
AVM kültürünün esnafın sorunlarından biri olduğunu söyleyen
Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"AVM'ler keşke başlangıçta yasası çıkıp da şehir dışına
alınabilseydi. Maalesef alınamadı ve bir müddet de alınamayacak
gibi gözüküyor. Benim bir fikrim var, pazarcılar odası kızıyor.
Bizim bildiğimiz ilçede bir gün pazar kurulur. O gün oranın
pazarıdır. Bütün köyden kentten insanlar gelir alışveriş olur pazar
kalkar. Akşam pazarı diye daha dar gelirlinin alışveriş yaptığı
pazarlar vardır. Şimdi büyük kentlerde böyle değil. Ben belediye
başkanı olduğumdan beri 5 yılda bir yerel yönetimlerle bir araya
gelip şunu çarşamba gününe indirelim diyorum. Esnaf kira, elektrik,
su parası veriyor pazarcı bir şey vermiyor. Eskiden semt
pazarlarında sebze satılırdı, şimdi halı bile var. Esnaf odaları
tek çatı altında. Ama pazarcılar odası hepsinin işini bitiriyor.
Esnafın asıl rakibi pazarcılar. AVM'ler de var ama pazar kültürü
artık pazar olmaktan çıktı. Belediye başkanlarımız üstü kapalı
pazarlar yapmaya başladılar. Bu da bizim çarşılarımızın en önemli
rakiplerinden bir tanesi."
ESNAF ARKADAŞININ AYAĞINA SIKIYOR
Çarşıların esnafı ile beraber bir geleneği olduğunu anlatan
Kocaoğlu, küçük çarşılarda kültürlerin daha kolay yaşatıldığını
anlattı. Kemeraltı gibi 11 bin bina barındıran mekanlarda ise
dejenerasyonun daha fazla olduğunu söyleyen Kocaoğlu,
"Kemeraltı'nda kuralına uyan arkadaşlarımız kadar, işportacıyı
destekleyenler var. Kendi ayağına, esnaf arkadaşının ayağına
sıkıyor. O kültürü almamış bir esnafın yaptığı davranışlar hepimize
zarar veriyor. İzmir'e turist gelip, İzmir'in merkezinde kalacaksa,
yatacaksa, yaşayacaksa, kenti tanımaya çalışacaksa, biz tarihi
bölgeyi, Kemeraltı, Agora, Kadifekale bölgesini yükseltmeden bu
kentin merkezinde yerli ya da yabancı turist tutamayız. Bu amaçla
çalışmamız gerekiyor. Bizim belediye olarak harcamalarda kısıtlama
yapmadığımız iki konu var, kırsal tarım ve hayvancılık projelerinin
desteklenmesi ile tarihi ve ören yerlerimizin desteklenmesi.
Bunlara kısıtlama yapmadan bütçeden kaynak ayırmaya çalışıyoruz.
İzmir civarındaki ören yerlerinin kazıları için aylık toplam 4
milyon lira ayırıyoruz. Buradaki gayrimenkullerin büyük çoğunluğu
vakıflara ait. Hanların hepsi vakıf hanı. Kemeraltı'nın yüzde 25
ila 30'u vakıfların. Bir hanı kamulaştıralım diyoruz, 8 kuşak
geçmiş, 200-250 varisi var" dedi.
Tanıtımın önemli olduğunu belirten Kocaoğlu sözlerini şöyle
tamamladı:
"Tanıtım kadar tanıtılacak işi yapmak da önemli. Bu yıl tanıtılacak
bir şey yok. 2016'da önceki yıllar kadar tanıtım konusuna kaynak
ayırmadım. Şimdi fuar alanı yaptık onu tanıtıyoruz."