Başkan Erdoğan: Aksi takdirde B ve C planlarımızı devreye sokarız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da sivil toplum kuruluşları ile yenilen akşam yemeğinin ardından yaptığı konuşmada sanayicilere sert uyarılarda bulunarak "Sanayicilerimize sesleniyorum; Bankalara saldırarak oralardan döviz alma yoluna gitmeyin. Battık, bittik işi sağlama alalım gibi yollara lütfen tenezzül etmeyin. Böyle bir yola tenezzül ederseniz yanlış yaparsınız biz de B ve C planını uygulamak zorunda kalırım; Bunu da böyle bilin" dedi.
3 günlük Doğu Karadeniz gezisinin son gününde Ankara'ya hareketi
öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir otelde sivil toplum
kuruluşlarının temsilcileri ile akşam yemeğinde bir araya geldi.
Yemek sonrası davetlilere seslenen Erdoğan, gecenin karanlığının en
koyu anının şafağın sökme anına yakın olan an olduğunu hatırlatarak
"Asla alemlerin Rabbinden umudu kesmedik. İdraklerimize karamsarlık
gömleği giydirilmesine izin vermedik" diyerek İnşirah Suresi'ne
atıfta bulundu ve ayeti kerimenin "Şüphesiz güçlükle beraber bir
kolaylık vardır" mealini okudu.
"BİRİLERİ CÜSSELERİNE GÜVENEREK ÜLKEMİZE DİZ ÇÖKTÜRMEYE
ÇALIŞIYOR"
"Sevr-i hayata geçirmek için vatanımızı işgal edenler Tuz Gölü'nde
salamura olmaktan paçayı son anda kurtardılar" diyen Erdoğan,
Türkiye'ye son bir asırdır birçok defa kefen biçenlerin tamamının
eninde sonunda büyük bir hezimet yaşadığını hatırlattı. Erdoğan,
konuşmasında "Bugün de benzer operasyonlara maruz kalıyoruz.
Birileri cüsselerine güvenerek ülkemize diz çöktürmeye çalışıyor.
Kur silahı üzerinden ekonomimizi sarsabileceklerini zannediyorlar.
Ekonomik yaptırımlarla bizi sindirebileceklerine inanıyorlar. Her
gün bir yenisini eklendikleri küstah açıklamalarla bize had
bildireceklerini düşünüyorlar. Yargılaması devam eden bir şahıs
üzerinden hukuk sistemimize müdahale etmeye yelteniyorlar. Milli
onurumuzu, devletler arası teamülleri, Dünya Ticaret Örgütü'nün
ortaya koyduğu şartnameleri, uluslararası hukuku ve diplomatik
kuralları tamamen hiçe sayarak 10 bin kilometre öteden bize emir
vermeye teşebbüs ediyorlar. Ekonomik tetikçilerini kullanarak
iplerini ellerinde tuttukları kredi derece kuruluşlarını üzerimize
saldırtıyorlar. Saldırdılar ne oldu. Hiç" ifadelerini kullandı.
"BU MİLLET MANDACILIĞI 100 YIL ÖNCE ELİNİN TERSİ İLE İTMİŞ
BİR MİLLETTİR"
Batmış, bitmiş bir Yunanistan'a sürekli derece veren derecelendirme
kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu düşürdüğünü kaydeden
Erdoğan "Ya bitmiş zaten versen ne olacak. Türkiye'nin notunu
indirecekmiş, indirsen ne yazar. Biz ne durumdayız, onu gayet iyi
biliyoruz. Ülkemiz hakkındaki tutumu belli kimi basın yayın
organlarını asparagasla yalan yanlış haberlerle besleyerek
Türkiye'nin direncini kırabileceklerini düşünüyorlar. Evvelsi gün
Bayburt ve Gümüşhane'de söylediğim gibi bunlar Türk milletini zerre
kadar tanımıyorlar. Şayet tanısalardı bu milletin Allah'tan başka
bir gücün önünde eğilmeyeceğini diz çökmeyeceği bilirlerdi. Şayet
bizi tanısalardı Türk milletinin karakterinin bağımsızlık olduğunun
farkına varırlardı. Bizi birazcık anlasalardı Türkiye'ye şantaj ve
tehdit dilinin sökmeyeceğini idrak ederlerdi. Tarihimizi okusalardı
bizim bağımsızlığımızdan ve milli onurumuzdan asla ödün
vermeyeceğimizi görürlerdi. Bu millet mandacılığı 100 yıl önce
elinin tersi ile itmiş bir millettir. Bu millet en zor zamanlarında
bile hürriyetinden taviz vermemiş bir millettir. Bu millet her
karış vatan toprağını şehit kanı ile sulayarak bu günlere gelmiş
bir millettir. Türkiye'yi ve Türk milletini tehdit etmek hiç
kimsenin hiçbir devletin ve hiçbir kredi derecelendirme kuruluşunun
haddi değildir" dedi.
Erdoğan, konuşmasında sanayicilere seslenerek "Bankalara saldırarak
oralardan döviz alma yoluna gitmeyin. ‘Battık, bittik işi sağlama
alalım' gibi yollara lütfen tevessül etmeyin. Eğer böyle bir yola
tevessül ederseniz yanlış yaparsınız. Bilesiniz ki bu milleti diri
tutmak, ayakta tutmak sadece bizim görevimiz değildir. Sanayicinin
de görevidir, tüccarında görevidir. Aksi takdirde bizde başta
şahsım B planını, C planını uygulamak zorunda kalırım bunu da böyle
bilin isterim" uyarısında bulundu.
"BAZI HABERLER ALIYORUM. MALLARINI SATMIYORLAR, NE
DEMEK"
"Trabzonlu kardeşlerim asla ye'se, karamsarlığa, umutsuzluğa
kapılmasın" diyen Erdoğan "16 yıl öncesine göre her açıdan güçlü ve
ekonomisi çok daha dinamik bir Türkiye var. Türk ekonomisi
parametreleri 15-20 yıl öncesi ile karşılaştırılmayacak kadar
düzgündür, sağlamdır. Bazı haberler alıyorum. Mallarını
satmıyorlar, ne demek. Ne demek mallarını satmıyorsun. Satacaksın
arkadaş. Depolarda istiflemek ne demek o, satacaksın. Satmadın onun
da bedelini ödemek durumunda kalırsın. Çünkü ben bunu ‘İhanet-i
Vataniye' olarak görüyorum. Sen bunları ne için ürettin satmak için
ürettin. Eee şimdi ne yapıyorsun. Sende mi birilerini hizmet
etmenin gayreti içindesin. Bize milli lazım milli, yerli lazım
yerli. Eğer milli değilsen yerli değilsen bunun bedelini ödersin"
uyarısında bulundu.
"ÜLKEMİZE GİYDİRİLMEYE ÇALIŞILAN BU DELİ GÖMLEĞİNİ HEP
BİRLİKTE YIRTIP ATACAĞIZ"
Erdoğan, ekonomimize kur üzerinden uygulamaya konulan operasyonun
da üstesinden geleceklerini vurgulayarak konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Allah'ın izni ve milletimizin dirayeti ile ülkemize giydirilmeye
çalışılan bu deli gömleğini hep birlikte yırtıp atacağız. Gerek
Suriye'de gerekse ülkemiz içerisinde terör örgütlerinin üzerine
üzerine gitmeye devam edeceğiz. Açık söylüyorum; Türkiye'nin toprak
bütünlüğünü tehdit edecek, milli birlik ve beraberliğine helal
getirecek bir terör koridorunun etrafımızda örülmesine kesinlikle
izin vermeyeceğiz. Başta Pensilvanya'daki melun olmak üzere 15
Temmuz darbe girişiminde o faillerin peşine nereye kaçarlarsa
kaçsınlar kimin arkasına saklanırlarsa saklansınlar onları
bırakmayacağız. 251 şehidimizin kanını yerde bırakamayız. 2193
gazimizin kanının yerde bırakamayız. Bu alçaklardan işledikleri
cinayetlerin hesabını tek tek soracağız. Son FETÖ'cü terörist
adalete teslim edilene, son PKK'lı alçakta etkisiz hale getirilene
dek bize durmak yok. İşte bugün yine bir tanesi kırmızı bültenle
aranan terörist olmak üzere 14 tanesini bugün etkisiz hale
getirdik" dedi.