Başdanışman Gedikli: Sistemimiz parlamenter olma vasfını yitirip...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, "Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile birlikte mevcut sistemimiz parlamenter olma vasfını yitirip yarı başkanlık sistemini andırır hale geldi" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli,
"Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile birlikte
mevcut sistemimiz parlamenter olma vasfını yitirip yarı başkanlık
sistemini andırır hale geldi" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, "Adaletli
Kalkınma ve Başkanlık Sempozyumu"nda Mamaklı kadınlar ve
gençlerle bir araya geldi. Mamak Kültür Merkezi'nde düzenlenen
sempozyumda Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Gedikli'ye eşlik
etti. Sempozyumda konuşma yapan Gedikli, "Türkiye'de siyasi
bir belirsizlik söz konusu değildir. Kongre tarihimiz bellidir 22
Mayıs 2016. Türkiye'nin lider sorunu da yoktur. AK Parti kurumsal
bir parti olduğu için hiç boşuna puslu hava yaratmaya, nereden
geldiği belli olmayan yumruklar sallamaya kalkmasınlar. Kurumsal
yapılarda kriz ve belirsizlik olmaz. Reformlar belli değil mi,
belli. Genel başkanımız kim olursa olsun reformların hayata
geçirilmesi yavaşlamaz, sekteye falan da uğramaz" şeklinde
konuştu.
"O KADAR ÇOK DARBE, TEHDİT ATLATTIK Kİ HER BİRİ AYRI BİR
KİTAP OLUR"
AK Parti'nin kurulma kararı alındığından beri birçok tehdit ve
darbelerle karşılaştıklarını aktaran Gedikli, "AK Parti'yi
kurma kararı aldığımız ilk günden beri o kadar çok darbe, tehdit
atlattık ki her biri ayrı bir kitap olur. 27 Nisan 2007'de AK Parti
iktidarını hedef alan ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale
etmek isteyen asker muhtıra vermişti. Ertesi gün Türkiye'nin
kaderinin döndüğü gün, vesayet karizmasının çizildiği o büyük gün
oldu. Çünkü AK Parti, Genelkurmay Başkanı'nın resmi olarak
Başbakan'a bağlı olduğunu, görevleri itibarıyla Başbakan'a karşı
sorumlu olduğunu sert bir şekilde hatırlattı" ifadelerini
kullandı.
AK Parti'nin 2008 yılında kapatılma davasına maruz kaldığını
kaydeden Gedikli, "Mart 2008'de Yargıtay Başsavcısı
‘Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği' iddiasıyla AK
Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. 71
kişinin siyasetten yasaklanmasını istedi. Bu listedeki isimlerden
biri de bendim. AK Parti, Genelkurmay Başkanı'nın resmi olarak
Başbakan'a bağlı olduğunu, görevleri itibarıyla Başbakan'a karşı
sorumlu olduğunu hatırlattı" diye konuştu.
17-25 Aralık operasyonlarından önce de paralel yapının AK Parti'yi
devirmeyi amaçlayan faaliyetlerde bulunduğunun altını çizen
Gedikli, şöyle konuştu:
"17-25 Aralık öncesinde Ekim 2013'te yüksek sesle şunlar
söylenmeye başlanmıştı: ‘3 ay sonra bu hükümet olmayacak. Herkes
ona göre davransın.' O günlerde Türkiye'de bir seçim gündemi yoktu.
En erken 2014'teki yerel seçimlerde sandığa gidilecekti. Fakat
FETÖ'cü polis amirleri, kripto bürokratlar darbe tellalları gibi
ortalarda dolaşıyordu. Yargı ve Emniyet içindeki paralel yapılar,
Erdoğansız bir AK Parti için 17 Aralık'ta 'yolsuzluk' kisvesi
altında yargı darbesi yapmaya kalkıştı. Bu girişim de
önlendi."
"BOĞAMIZA KOCA BİR DÜĞÜM ATILDI"
7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını halkın bir mesajı olarak
gördüklerini dile getiren Gedikli, "Boğamıza koca bir düğüm
atıldı. ‘Sanki halkımız bize bir şey söyledi' dedik. Ama o gecenin
ertesinde neler oldu değerli Mamaklılar, çok şey oldu. Kimisi
basına yansıdı gördünüz, kimisini ise bizler yaşadık ve çok zor bir
dönem yaşadı Türkiye. Her yerden bir anda kuşatıldık ve Türkiye ile
hesabı olan tüm odaklar adeta karanlık köşelerinden teker teker
çıktılar ve hesap görmeye kalktılar. Peygamber Efendimiz ‘Allah,
hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar' demiştir. Evet, rabbimiz
bizlere hayra tebdil olacak bir süreç yaşattı. O dönemde ‘koalisyon
kurun, başka çareniz yok' dediler. ‘AK Parti artık tek basına
iktidar olamaz' dediler. Aslında bu sonun başlangıcı için
yaptıkları çağrı idi. Ama teşkilatın reisi, milletin reis-i
cumhuru, bu oyunu bozdu ve Türkiye'yi karanlığa mahkum etmek
isteyenlerin oyunu bozdu. AK Parti 1 Kasım'dan güçlenerek yüzde 50
oy alarak çıktı" şeklinde konuştu.
AK Parti'nin arkasında ağzı dualı, gözü yaşlı destek olan halkın
olduğunu ifade eden Gedikli, şunları söyledi:
"Bakın işte bu şer odaklarının da, bu az önce bahsettiğim
birçok kez darbe girişiminde bulunan Türkiye düşmanlarının da
anlamadığı bu. Niye yıkamadıklarını anlayamıyorlar; çünkü sizler
varsınız, gece gündüz demeden hasta çocuğunu evde bırakıp, işini
gücünü bırakıp koşturan teşkilatı var AK Parti'nin, arkasında ağzı
dualı, gözü yaşlı destek olan halkımız var."
"AK PARTİ DİYE BİR PARTİ 14 YILDIR DİMDİK AYAKTA İSE LİDERİ
ERDOĞAN SAYESİNDEDİR"
Gedikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bahsettiği
konuşmasında, "Bakın bugün burada bunları burada
konuşabiliyorsak, AK Parti diye bir parti 14 yıldır dimdik ayakta
ise yıllar önce Pınarhisar'da zindana atılmayı göze almış olan
lideri Erdoğan sayesindedir. İlk günden beri yanında olan bir
kardeşiniz olarak söylüyorum, bir gün bile pes ettiğini, tehdide
boyun eğdiğini, Türkiye'ye koyulan engellere razı olduğunu
görmedim. Herkes panikte iken, her şey bitecek diye ne yapacağını
bilemez haldeyken o dimdik ve kararlıydı. Batı vesayeti ile
pozisyon alanlar bunu kaybetmek istemiyor. Cumhurbaşkanımızın
gündeme getirdiği konuların çığır açmasından korkuyorlar. Komşu ve
çevre ülkelerin Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye'yi başkanlık
modeli içinde düşünürseniz, bölgede ekonomik, kültürel ilişkileri
hızla geliştirecek kapasitesi var" değerlendirmelerinde
bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü konuşmasındaki "Küresel
düzeyde en çok ihtiyaç hissedilen konu başlığı, en fazla kıtlığını
çektiğimiz konuların başında ‘adalet' geliyor" sözlerine
de değinen Gedikli, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan, dün ‘Küresel düzeyde en çok ihtiyaç hissedilen konu
başlığı, en fazla kıtlığını çektiğimiz konuların başında adalet
geliyor' dedi.
Bunu her alanda görüyoruz, özellikle ekonomide. Dünyada gelir
adaletsizliği artık toplumların hem sosyal, hem siyasi ve ekonomik
yapısını bozar hale geldi ve sürdürülebilir bir durumda değil. Yeni
kitabımda da yaptığım akademik çalışmalarda hep vurguladığım şey;
ekmeği yalnız yiyen yükünü yalnız taşır. Biz ekmeğini bölüşen bir
tarihin, kültürün ve dinin mensuplarıyız. ‘Komşun açken sen tok
yatamazsın' sözü her şeyi açıklıyor" ifadelerini
kullandı.
Başkanlık sisteminin Türkiye'ye neler kazandıracağını anlatan
Gedikli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Başkanlık sistemi Türkiye'ye çağ atlatacak, lider vizyonu
sahaya yansıyacak. Bahsettiğimiz sistem üniter yapı çerçevesinde
olacak. Her alanda sinerji yaratacak, otoriter değil, çoğulcu
sistem kurulacak, yürütme güçlenecek, iki başlılık bitecek,
muhalefet daha etkili hale gelecek, ekonomide istikrarı
destekleyecek, mega projeler, yatırımlar olacak, büyüme ivme
kazanacak, çoğulcu bir sistem olacak, katılımcılık artacak,
bireyleri ön plana çıkaracak, siyaseti merkeze yaklaştıracak ve
yatırımcının, ihracatçının, işadamının önü açılacak."
"SİSTEMİMİZ PARLAMENTER OLMA VASFINI YİTİRİP YARI BAŞKANLIK
SİSTEMİNİ ANDIRIR HALE GELDİ"
Parlamenter sistemin sorunlarının 14 yıldır AK Parti tek başına
iktidarda olduğu için hissedilmediğini savunan Gedikli,
"Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile birlikte
mevcut sistemimiz parlamenter olma vasfını yitirip yarı başkanlık
sistemini andırır hale geldi. Ne yaparsanız yapın, tıkanıklığı
aşılamayan bir hal almış olan parlamenter sistemin sorunlarını AK
Parti iktidarı olduğu için 14 yılda aşmıştır" diye
konuştu.
Gedikli, başkanlık sisteminden rahatsız olan çevrelerin
Türkiye'deki belirsizlik ortamından faydalandıklarını ifade ettiği
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başkanlık sistemini kim istemiyor, bir de niye istemiyor?
İstememesini bırakın ağzımıza alınca kıyametler koparıyorlar.
Gördüklerimiz şunlar; PKK ve uzantısı parti, Pensilvanya çetesi
FETÖ. Demek ki bu Türkiye için hayırlı bir iş. Halka ‘bidon
kafalı', ‘göbeğini kaşıyan adam' diyenler, Kut'ul Amare gibi
zaferlerin hatırlanması ve bunların tekrar gündeme gelmesinden
rahatsız olanların, ‘seni başkan yaptırmayacağız' çığlıklarının
nedeni adaletli kalkınma. Ekonomi o kadar önemli ki hemen her
siyasi gelişmede bu yabancı kuruluşlar, başta kredi derecelendirme
kuruluşları hemen bir açıklama yayınlar. Noktası virgülüne 2-3 tane
hazır şablon vardır ellerinde, dolaşıma sokulur. Bazı finansçılar
ateşi harlar ve piyasalarda suni dalgalar oluşturmaya çalışırlar.
Dün Moody's ‘Siyasi belirsizlik Türkiye'nin dış kırılganlıklarını
azaltacak ve büyüme görünümünü güçlendirecek reform sürecinin
gecikmesine de neden olabilir' dedi. Bu dava bitmez, bu dava biter
diyenler bitti ama dava bitmez; çünkü 10 değil 100 değil bin yıllık
davadır bu. Muhiddin Arabi'nin dediği ‘Cenab-ı Hak sana hizmeti,
ibadeti farz kılmakla aslında cennetine girmeyi farz kılmıştır'
düsturunu benimsemişlerin davasıdır bu."
Programın açılış konuşmasını yapan Mamak Belediye Başkanı Mesut
Akgül, "Yeni anayasa ve başkanlık siteminin gelecek neslin
önünü açmak, daha büyük hedeflere koşmak için olduğunu biliyoruz.
Onun için bu konuşmalar çok anlamlı. Katılımız için hepinize
teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun" diye
konuştu.