Başbakan'dan Rıza Sarraf davası ile ilgili flaş açıklamalar!
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Ekonomi Zirvesi'nde önemli mesajlar verdi.
Zirvenin kapanış konuşmasını Başbakan Binali Yıldırım yapıyor.
Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Ekonomi ve finans dünyasının değerli mensupları, değerli medya
temsilcileri hepinizi en içten kalbi duygularımla selamlıyorum.
Değerli katılımcılar bugünlerde finans piyasasında bazı
hareketlilikler var. Bu şartlar altında böylesine bir toplantının
yapılıyor olmasını önemli buluyorum. Türkiye'nin geleceği ve
ekonomisi için çok önemli sonuçlara vesile olacaktır.
Bildiğiniz gibi Türkiye geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde küresel
ekonomik krizlerini gelişmekte olan tüm ekonomiler gibi hissetti.
Her seferinde de Cumhurbaşkanımız liderliğinde ayağı yere basan
kararları ile bu dalgalanmaların en asgari hasarlarla atlatmasını
başardı.
Türkiye üzerinde birtakım emellerini gerçekleştirmek için gayret
gösteren siyasi lobiler kaybetti ve milletimiz kazandı. FETÖ terör
örgütü sahneye sürüldü. Bu cani örgüt, 15 Temmuz gecesi 250
vatandaşımızı şehit etti ve 2 bin 190 vatandaşımızı da
yaraladı.
Hedefledikleri kaos planını hayata geçiremeyenler hiç zaman
kaybetmediler. Türkiye ekonomisi üzerinde istikrarı bozmak için
algı operasyonuna başladılar.
Hemen darbe sonrasında değerlendirme kuruluşları ardı arda
Türkiye'nin notunu düşürdüklerini açıkladılar. Döviz ve Türk parası
üzerinde bir dalgalanma yaşadı. Türkiye ekonomisi 2016'nın 3.
çeyreğinde 4.9 küçülmüş, beklediğimzi büyüme oranını yüzde 3.2
büyüme ile tamamlamıştır. 2017 içinde büyük bir kriz senaryoları
hayata geçirilmişti. Çok kötü bir yıl olacağı, ekonominin bozulmaya
devam edeceği, ekonomik kriz kapıda diye açıklamaları yapmak sureti
ile operasyonlar devam etti. Ama bugün tabloya baktığımızda ilk 9
ay türkiye'ye giren yabancı yatırım miktarı 7 buçuk milyar
dolar.
GÖSTERGELER SAPASAĞLAM
Makro göstergelerimiz sapasağlam. Yani Türkiye uluslararası
yatırımcılar için güvenli bir yer olmaya devam ediyor. Türkiye
yatırımcının yüzünü güldüren ülkelerden biri.
Bu sefer de Türkiye'nin notunu düşüren bildik kuruluşlar 2017 için
tahminlerini düzeltme yarışlarına girdiler. Şimdi de 2017'yi
bıraktılar 2018 için kaos ve ekonomik kriz senaryoları tekrar
tedavüle sürüldü. İş alemimiz vatandaşlarımız rahat olsun. Nasıl ki
2017'de oyunları ters düz ettikse büyüme rekoru gerçekleştirdikse
2018'de gerekli tedbirleri alarak ülkemizi kalkındırmaya devam
edeceğiz.
FELAKET TELLALLIĞI YAPANLAR TERS KÖŞE OLACAK
Çarkların bu kadar uyumlu dönmesi birçok badireye rağmen
ekonomimizin sağlam temellerde emin adımlarla geleceğe ilerlemesi
bazı çevreleri rahatsız ediyor.
Bugün döviz kurları üzerinde manipülasyonları görüyoruz. Türkiye
ekonomisi sağlam temelleri ile güçlüdür. Şoklara dirençlidir. Bunu
geçtiğimiz 15 yıl içerisinde gördük.
Spekülasyonlar döviz kurlarında kısa vadede bir dalgalanmaya sebep
olmaktadır. Bu şoklara karşı direnç göstererek büyümesini
sürdürüyor. Bundan sonra orta vadeli plan uygulaması çerçevesinde
direncini daha da artacak. Uzun vadede felaket tallahlığı yapanlar
yine ters köşe olacak.
TÜRKİYE'Yİ ÜÇE KATLADIK
Herkes müsterih olsun, yatırım planlarını değiştirmesin ileriye
bakmaya devam etsin. Gelecek Türkiye'nin. 15 yılda küresel finans
simsarlarının ayak oyunlarına rağmen Türkiye'yi 3'e katladık. Milli
gelirlerimiz 300 milyar dolarlardan 800 milyar dolarların üzerine
ve kişi başı milli gelirde 3 bin 200 dolardan 11 bin dolara
yaklaşmıştır.
15 senedir Türkiye'ye birçok başarı kazandırdık. Türkiye ekonomisi
her türlü şoka manipülasyona karşı sağlam olduğunu her defasında
ispatlamıştır. 3 temel alana bakalım. Kamu kesimi, bankacılık, reel
sektör...
Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2 civarında, ocak-ekim
döneminde bütçe gelirleri 110 milyar, vergi gelirleri 431 milyar
olmuştur. Vergi gelirleri performansı da göstermektedir ki ekonomi
canlanmaya devam ediyor. Kazanç olmazsa, vergi tahsilatı da olmaz.
Vergi performansına baktığımızda Türkiye'de üretimin yatırımın
istihdamın devam ettiğini görüyoruz.
Moody's ne diyor? Güçlü ekonomik büyümesi ve yönetilebilir kamu
borcu göstergeleri kredi için kilit öneme sahip olup, diğer ülkeler
açısından örnek alınacak niteliktir. Bunu Türkiye için söylüyor.
Onlar söyletmiyor, ekonomimiz söylüyor.
İNDİRİN KARDEŞİM!
Bizim döviz ihtiyacımız var, finans tarafında biraz problemlerimiz
var ama çözülebilecek durumda.
Bankacılık sektörüne bakalım, 2007-2008-2009 finansal çöküşünde
dünyaya örnek oldu. Dayanıklılığını tüm cümle aleme ispat etti.
Güçlü sermaye yeterliği, bankacılık sistemimiz aynı şekilde devam
ediyor. Arkadaşımız özet verdi, bankalar yüksek faizden hoşnut
değilmiş. İndirin kardeşim!
Vatandaş da hoşnut değil. Bir şeyi istemiyorsanız muhakkak
istemediğinizi terk etmek istediğinizi elde etmek için azim ortaya
koymak lazım. Sarmala girmenin anlamı yok. Daha büyük bir sonuç
için bazı küçük kısa vadeli menfaatleri terk etmesini ve ortak
platformda buluşmasını mutlaka başarmalıdır.
Biz hükümet olarak her türlü tedbirleri alacağız. 2017 için ne
yaptık? Riski gördük ve kararlarımızı aldık.
Türkiye 2018'de 2017'den aşağı kalmayacak.
Reel sektör 2017'de tarihi bir reform yapmış başta kobilerimiz
olmak üzere ihracata yönelik firmalarımıza KGF kapsamında 200
milyar liralık kredi hacmi oluşturmuş. Firma sayısı 356 bine
ulaşmıştır. Kobilerin payı yüzde 74'tür.
ABD'DEKİ DAVALAR ASILSIZ SÖYLENTİLERE
DAYANIYOR
Bugünlerde Amerika'da devam eden bir dava üzerinden birtakım
dedikodular yalan yanlış laflar ortada dolaşıp duruyor. ABD'deki
davalar asılsız söylentilere dayanıyor.
Bunu da fırsat bilen birtakım çevreler Türkiye ekonomisi üzerinde
operasyon yapmaya çalışıyorlar.
Türkiye bugüne kadar ihracatında, ticaretinde, uluslararası hukuka
aykırı bir şey yapmamıştır. O bakımdan Türkiye'ye zorlama yolu ile
buradan finans sektörümüzü sıkıştırarak Türk ekonomisini zora
sokmak gayreti beyhudedir. Bu davanın maalesef hukuki olmaktan
siyasi bir yöne doğru evrildiğini görüyoruz.
Bırakalım hukukçular işlerini yapsın, siyasetçiler işlerini yapsın.
Hukukçuların iki ülkenin ilişkilerini zehirlemesine de müsaade
etmeyelim. NATO'da beraberiz. Her ne kadar bizim canımızı yakan
terör örgütleriyle işbirliği tutuyor olasalar bile bunun geçici bir
durum olduğunu kabul ediyor, kısa sürede bu yanlıştan dönüleceğini
ümit ediyoruz.
Hukuk devletinden beklenen; delilleri sağlam bir dava ile
yargılamayı gerçekleştirmiş olması. Ne idüğü belirsiz montaj
delileri ortaya koymak hukuk değildir, hukuki bir düşünce tarzı
değildir. Türkiye'nin başka ülkelerde yaptığı ticaret Türkiye'nin
vereceği karara bağlıdır.