Başbakan Yıldırım’dan bedelli askerlik açıklaması
Başbakan Binali Yıldırım, bedelli askerlikle ilgili, "Bakış açım müspet ancak soru işaretlerini ortadan kaldırmamız lazım. Profesyonel askerliğe geçtiğimiz için bu dikkate alınması gereken bir husus" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, bedelli askerlikle ilgili,
"Bakış açım müspet ancak soru işaretlerini ortadan
kaldırmamız lazım. Profesyonel askerliğe geçtiğimiz için bu dikkate
alınması gereken bir husus" dedi.
Başbakan Yıldırım, İzmir Alsancak garında, gazetecilerin
katılımıyla 'Başbakan ile Gündem' adlı ortak canlı yayına konuk
oldu. Başbakan Yıldırım, Abdullah Gül'ün muhtemel cumhurbaşkanlığı
adaylığıyla ilgili, "Bize ne ya. Biz işimize bakalım. Aday
olursa olur, olmazsa olmaz. Niye bu kadar, memleketin gündemini
işgal etmeye hakkı var mı kimsenin? Adaysa, buyurur çıkar. Milletin
işi gücü var. Yarın bir açıklama yapacakmış galiba. Ben
değerlendirmelerimi yapmıştım zaten. Abdullah Bey bizim ailenin
içerisindeki bir arkadaşımız. AK Parti ona bütün makamları verdi.
Yeni vereceği bir şey yok. Bundan sonrası tekrara giriyor. Abdullah
Bey'in, başından beri gelip ‘ben partimin yanındayım, görevim
bitti, partim ne görev veriyorsa hazırım' demesini beklerdim. AK
Parti'de gelenek böyledir" diye konuştu.
"BENCE BAŞKA BİR YERE SAVRULDU GİTTİ"
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Ben size söyleyeyim. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, esasında,
o dönemin başbakanı, Recep Tayyip Erdoğan hiçbir faninin
yapamayacağı bir işi yaptı. Kendisinin rahatlıkla geçeceği bir
makama, "ben partimi bırakmam, burada yapacak çok iş var,
Abdullah Bey olsun" dedi ve büyük bir fedakarlık yaptı.
Bütün istişarelerde arkadaşlarımızın "sen geç"
demelerine rağmen yaptı bu fedakarlığı. Bu kadarını söylüyorum,
daha ne söyleyeyim. Ama bence başka bir yere savruldu
gitti."
"SEÇİME HER AN HAZIR PARTİYİZ"
AK Parti'nin seçime her zaman hazır bir parti olduğunu vurgulayan
Başbakan Yıldırım, "Siyasette garanti yok. Seçime her an
hazır partiyiz. Hiç seçim olmayacak gibi çalışırız. Ama yarın seçim
olacak gibi de hazırız. Bu seçimin önemli bir özelliği var. Bu
seçim Türkiye'nin önünde yeni bir dönem açacak. Türkiye yeni bir
yönetim değişikliğine gitti" ifadelerini kullandı.
"KEMİKLERİNİ SIZLATIRSINIZ"
Programda "Bugün Saadet Partisi'nin, Erbakan'ın misyonuyla
ne alakası var?" diye soran Başbakan Yıldırım, şöyle devam
etti:
"Tabanını bundan ayrı tutuyorum. Tabana benim saygım var.
28 Şubat'ta rahmetli Erbakan'ın devrilmesi için her türlü oyunun
içine girenleri siz ödüllendirirseniz ve adını bir de ‘Erbakan
Ödülleri' koyarsanız onun kemiklerini sızlatırsınız. Soruyorlar
Saadet Partisi Genel Başkanı'na ‘AK Parti'yle ittifak yapacak
mısınız?' diye. Diyor ki ‘yapacağız, anahtarları teslim etsinler, o
zaman yaparız' Bu ne demek, ne ciddiyetsizlik bu?"
"MHP İLE İTTİFAKIMIZ ÇERÇEVESİ BELLİ"
MHP ile ortak bir aday çıkardıklarını ve ayrı bir kampanya
yürütülmeyeceğini ifade eden Başbakan Yıldırım, "MHP ile
ittifakımız çerçevesi belli. Cumhurbaşkanı adayımız ortak,
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Adayımızı müşterek
belirlemişiz, ayrı bir kampanya olmaz ki. Cumhurbaşkanının
seçilmesi için onlar da çalışacak biz de çalışacağız. Aynı iki
sütun arasında amblemlerimiz var. Bir yanda MHP'nin mührü var, bir
yanda AK Parti'nin mührü var. İkisine bastığı zaman ortak oy, oraya
basarsa MHP'ye, AK Parti'ye basarsa bize oy. Söylem birliği
olmayacak ne var? MHP Kürtlere karşı bir parti mi? Avrupa
Birliği'nde de hiç söylem farkımız yok. MHP Kürtlere değil teröre
karşı. Biraz CHP'nin kafası karışık gidip geliyor"
dedi.
"AYIN 6'SINDA SEÇİM MANİFESTOSU ORTAYA
KOYACAĞIZ"
Ayın 6'sında bir manifesto yayınlayacaklarını söyleyen Yıldırım,
"AK Parti'nin kuruluşundan bugüne Türkiye için ne anlam
ifade ediyor. Bundan sonraki yıllardaki vizyonları anlatılacak. Bir
seçim manifestosu ortaya koyacağız. Daha sonra aday tanıtım
toplantılarında da seçim beyannamesi olacak. Orda da bütün
alanlarda ekonomi, şehircilik, adalet, sosyal politikalar aklınıza
ne gelirse bunların detayları olacak. Ama üç ana eksende adalet,
kalkınma ve demokrasi" dedi.
27 NİSAN E-MUHTIRASI
27 Nisan e-muhtarının yıldönümüne ilişkin soru üzerine de
değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
"E muhtıra esasında Türkiye Cumhuriyetinde bugünkü sürecin
bir başlangıcıdır. 27 Nisan'daki muhtıraya karşı AK parti iktidarı
muhtırayı taahhütlü olarak geri gönderdi. Böyle bir durum siyaset
tarihinde yok. Siyasetçiler böyle tıpış tıpış giderdi. E muhtıra
post modern darbe türüdür. Onu yolcu ettik, bizi millet seçti,
yetkiyi millet verdi, onlar isterse yetkiyi alır' dedik. İkinci
adım; 367 icadı. Olmayan uygulanmamış bir şey. Birisi çıkardı ve
böyle bir icat ortaya koydu. Ondan sonraki bu süreçte FETÖ,
Ergenekon bir çok badireden geçtik ve bugünlere
geldik."
"DARBE YAPMAK İSTEYEN 15 TEMMUZ'U AKLINDAN
ÇIKARMASIN"
Gazetecilerin "Türkiye'de darbe dönemi kapandı mı"
sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, "Darbe yapmak isteyenler
15 Temmuz'u aklından çıkarmasınlar. Maceracılar her zaman olabilir.
Çılgınlığın mevzuatı yoktur. Çılgınlık yapan bedelini öder.
Türkiye'nin demokrasisini, kazanımlarını bir anda yok etmeye
kimsenin hakkı yok. Yaparsa bedelini öder. Hiçbir şey karşılıksız
kalmaz. Kim ne yaparsa er ya da geç bedelini öder. Burada da öder
öbür tarafta da" dedi.
"BAKANLIKLARIN SAYILARI AZALACAK"
TBMM kapanmadan bir yetki kararnamesi çıkacağını ifade eden
Başbakan Yıldırım, "24 Haziran'da seçimi yaptık,
hayırlısıyla kazasız belasız tertemiz. Sonra yeni sistemin işlemesi
lazım. Bir yanda uyum kanunlarını yapıyoruz. Ama sadece kanunda
şekli değişiklik lazım. Başbakanlık adı geçiyor vs. Bunlar bir
anlamda öze ilişkin değil. Parlamentoda bunu yapmaya kalksan aylar
sürer, perişan oluruz. Bunlarla ilgili teknik düzenlemeler
yapacağız. Bakanlıkların sayısı mutlaka azalacak. Cumhurbaşkanı o
kararı verecek ama düşüncesinin bu yönde olduğunu biliyorum.
Başbakan yok, başbakan yardımcıları yok. Başkan yardımcıları daha
az olabilir. Hepsi üzerinde çalışılıyor. Komisyonlar oluşturduk.
Merkezi yönetim, yerel yönetim, bürokrasi bütün bu alanlarda
uzmanlar çalışıyor. Mesela ekonomi ile ilgili bakanlıklar bir araya
toplanacak. Ona bağlı bürokrasi de tek bir irade de birleşecek.
Mesela alt yapıda ulaştırma var, enerji var, şehircilik var. Bunlar
da kendi arlarında sadeleştirilecek. Mesela gelişmiş ülkelerde
14-15, 12 olan yerler var. İlk etapta bu kadar olmayabilir ama esas
itibariyle azaltma düşüncesi olduğunu biliyorum"
ifadelerini kullandı.
"SİYASET YAPACAĞIZ DİYE İZMİRLİLERİ MAĞDUR
EDEMEYİZ"
İZBAN'ın yapılış hikayesini de paylaşan Yıldırım,
"Koalisyon hükümeti sırasında bakanlık ile belediye bir
proje başlatmışlar. Koalisyon bozulunca yüzüstü kalmış, telleri
çalmışlar, yağmalamışlar etrafı. Biz geldik, ne bu kardeşim, niye
yapılmıyor. Dediler ki işte AK Parti belediye ile bunu yapar mı.
Çağırın belediye başkanını, İzmir'in işi olunca siyaset konuşulur
mu? Hemen bir protokolle yüzde 50-50 şirket kurdurduk, İZBAN
şirketi. Şu anda İzmir'in büyük bir yükünü alıyor ve yetmiyor.
Siyaset yağacağız diye İzmirlileri mağdur edemeyiz"
dedi.
"BEN İZMİRLİ OLMAYAYIM DA KİM OLSUN"
İzmir'de adaylığı sürecinde oylarını oldukça artırdıklarını yüzde
25'ten yüzde 37'ye çıktığını hatırlatan Yıldırım,
"İzmirliyim çünkü ben 2011 seçimlerinde, milletvekili
seçimlerinde İzmir Milletvekili oldum. 2014 seçimlerinde İzmir
Büyükşehir Belediyesine aday oldum. 17-27 Aralık toz duman
olduğunda ben burada adaydım. Olmadı, İzmirliler ileri görüşlü
olduğu için başbakanlığa gönderdiler. Ben İzmirli olmayayım da kim
olsun. Bu kadar destekten sonra. Erzincan'da doğdum ama ömrümün
büyük çoğunluğu İstanbul'da geçti. İzmirli ne isterse biz
yaparız" diye konuştu.
"BAKIŞ AÇIM MÜSPET"
"Bakış açım müspet ancak soru işaretlerini ortadan
kaldırmamız lazım. Bedelli askerlik konusunda, istismar olmaması
gerekir. İyi anlatmak lazım. Bir yandan terörle mücadele veriyoruz,
bir yandan bedelli filan istismar edilebilecek konu gibi gözüküyor.
Bu da tabii toplumsal talep. Biz Türkiye olarak askerlikte yavaş
yavaş profesyonelliğe gittik 15 Temmuz'dan beri. Profesyonel
askerliğe geçtiğimiz için bu dikkate alınması gereken bir husus ve
buradan ele edilen kaynağın savunma sanayisini güçlendirmek için
kullanılması gerekiyor" dedi.
Öğrenci affıyla ilgili Binali Yıldırım, "Öğrencilerin
hakikaten af konusunu da olumlu düşünebiliriz. Bunlar teröre
bulamamışsa, sadece öyle ve ya böyle ailevi nedenlerle, ilgiyi
göstermemekten dolayı okuldan uzak kalmışsa bunlara bir imkan
sağlanması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
(İHA)